Tek Yol İslam!

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
Doğrusu Allah katında din, İslâm'dır; o kitap verilenlerin anlaşmazlıkları ise sırf kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki taşkınlık ve ihtirastan dolayıdır. Her kim Allah'ın âyetlerini inkâr ederse iyi bilsin ki, Allah hesabı çabuk görendir. (Al-i İmran Sûresi, 19)

Allah katında tek din İslam demek=Tek yol İslam demek midir?

Din, gidilecek bir yol değildir. Din, ulaşılacak olan merkezdir. Onun için Allah katında diye sık sık vurgu vardır Kur'an'da.. Bu ayetin devamında ehli kitaptan örnek veriyor Allah. Aralarında ki mezhepleşme ve fırkalaşmaya işaret ediyor. Sebebini de söylüyor. Sebep gayet açık seçik ortada değil midir? Dini Allah katından çalıp (merkez olmaktan çıkartıp) gidilmesi şart olan tek yol haline dönüştürdüler. Mezhep ve Din(!) savaşlarının sebebi budur.

''Şeriat İslamdır'' sloganını eleştirmiştik. ''Tek yol İslam'' sloganını da bunun yanına katabilirsiniz. Bütün bu sloganların çıkış kaynağı yanlış din algısıdır. Ümmet müthiş bir kavram kargaşası içindedir. Ve birileri bu kargaşayı çok iyi kullanıyor.

Unutmayın ki bir millet felsefeyle yolunu ayırdığı anda nüansları görme melekesini yavaş yavaş yitirir. Koskoca milletin medeniyeti köy medeniyetine iniverir. Evet, köylü zihniyyeti.. Biz 77 milyon, Osmanlıdan sonra bir şehir medeniyeti çıkartamadık. Hâlâ köylüyüz..

Tek din İslamdır. Bu dinin şeriati varıdr, bunu inkar eden dinden çıkar. Çünkü menzile yolsuz gidilmez. Bu noktada tek yol varmışçasına yürümek ve bu yolu din edinmek nedir? Onu tartışabiliriz.

Tam bu noktada Güneş Sistemi alegorisini hatırlatmak istiorum. Merkezde tevhid güneşi ve etrafında onun çekim gücü ile yörüngesinde ilerleyen gezegenler. Kâbe'de tavaf eden Müslümanlar buna ne kadar da benziyor.. İşte bu yörüngelerdir şeriat..

Bir gezegenin yörüngesini belirleyen şey, güneşin çekim gücü ile gezegenin kitlesi arasında ki diyalektiktir. Kitle değiştikçe yörünge değişir. Fıkıh, işte bu yörüngeyi dengede tutma ilmidir. Ümmet çoğaldıkça, zaman ve mekan değiştikçe yörünge buna uymak zorundadır.. Aksi taktirde yoldan çıkılır. Bu da dalalete sapmak olur..
 

efonaltı

Kısıtlı Erişim
Katılım
13 May 2015
Mesajlar
703
Tepkime puanı
18
Puanları
0
Yaş
44
Konum
almanya
tek yol islam" ..çok güzel...


.şeyhinin rakı içerken görürkende asla itiraz etme,bilki o rakı gırtlaktan sonra süte dönüşür." mehmet zahid kotku.


sende gassal elinde bir meyyitsin.


islam sadece sloganda kalıyor.

sloganda kalıncada böyle sürünüp duruyor ..
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
tek yol islam" ..çok güzel...


.şeyhinin rakı içerken görürkende asla itiraz etme,bilki o rakı gırtlaktan sonra süte dönüşür." mehmet zahid kotku.


sende gassal elinde bir meyyitsin.


islam sadece sloganda kalıyor.

sloganda kalıncada böyle sürünüp duruyor ..
Senin başka işin yok mu?
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
Arkadaş, laik ve demokratları incitmeme kompleksinden yola çıkarak yazı paylaşmış, epey de başarılı olmuş,

Hukukunu, Kur'an'dan, Sünnet'ten ve ülemanın ilminden alan İslam Hukukçularına verip veriştiren bu makale sahibi,

Hukukunda asla Kur'an'a yer vermeyen, Sünnet'e yer vermeyen ve alimlerin ilmine zaten hiç bakan olmayan demokrasinin değerlerine, laikliğin değerlerine iman eden hukukçuları ise mübeccel kılması nasıl bir yol ve düşünce merkezinde olduğunu da gösterir niteliktedir...

Vahiyden bağımsız felsefeyi savunan bu zatın geldiği yer ancak bu olacaktır.
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
Arkadaş, laik ve demokratları incitmeme kompleksinden yola çıkarak yazı paylaşmış, epey de başarılı olmuş,

Hukukunu, Kur'an'dan, Sünnet'ten ve ülemanın ilminden alan İslam Hukukçularına verip veriştiren bu makale sahibi,

Hukukunda asla Kur'an'a yer vermeyen, Sünnet'e yer vermeyen ve alimlerin ilmine zaten hiç bakan olmayan demokrasinin değerlerine, laikliğin değerlerine iman eden hukukçuları ise mübeccel kılması nasıl bir yol ve düşünce merkezinde olduğunu da gösterir niteliktedir...

Vahiyden bağımsız felsefeyi savunan bu zatın geldiği yer ancak bu olacaktır.
Sen Modern Çağı önce bi anla ondan sonra tartışalım. Modern Çağa negatif bakarsan negatif şeyler görür, pozitif bakarsan pozitif şeyler görürsün. Lakin her iki perspektiften bakarsan o vakit eleyebilir, faydalı olanı alır, kendi hançerende yoğrur, yeni bir medeniyet tarifi çıkartabilirsin. Ama bunu becerebilmen için önce Modern Çağı anlaman gerekir. Muhtemelen senden çok şey bekliyorum zira zatı'âliniz daha Modern Çağın varlığını bile kabul etmiyorsunuz. Üstelik Modern Çağın bütün imkanlarını göz göre göre kullandığınız halde!!! Zihniyyet olarak Ortaçağdan Modern Çağa geçiş yapman için dua edeceğim. :)


Bu noktada belki dersin ki Avrupa'nın Ortaçağı bizim Modern Çağımızdır. Tabi canım; altta ki resimde kâtibin elinde ki şey iPhon tablet bilgisayardı zaten.. :D

fa7cf86c8afff0199be58e3bfc64a170.jpg


Bir adım öteye geçerek başka bir realiteyi göz önüne sermek istiyorum. Zira görsel gerçekler, hayal dünyasından uyanmaya sebep olur. Silahlı cihad anlayışına saplanıp kalıyor, ve illa böyle olması gerektiği konusunda inat ediyoruz ya. Videoyu izle inşallah. Aşağıda çaresiz sağa sola kaçışan mücahidler(!) silahlı cihadtan başka yöntemi kabul etmeyen müslümanlar. İnsansız hava aracından, yani tekbir asker dahi kullanmadan imha edebilecek teknolojiye sahip olduğunu işitmişsindir. Lakin gördükten sonra belki tekrar düşünürüz!!!

Böyle bir teknolojinin karşısına keleşle çıkmak akıl kârı mıdır?

Bak kardeşim, gidilecek tekbir yol varmışcasına ve hiç başka yol yokmuş gibi hareket etmek aptallıktır. Ve Allah, akletmeyenlerin başına pislik yağdırırız diyor. Bu ayet, ayet değil mi kardeşim? Niye üzerinde hiç tefekkür etmez Müslümanlar?

Seni bilmem ama Müslümanların bu şekil metodlarla heder olması şahsen benim kanıma dokunuyor. Okumak, eğitim alıp her alanda kendini ispatlamak varken niye böyle oluyor, niye?


Herifler resmen senin benim aptallığım üzerinden teknolojilerini geliştiriyor. Sen ben aptalız ya, nasıl olsa keleşi alıp ortalıkta salak gibi geziniriz. Bunu herifler çok iyi biliyorlar. O değil elinde keleşle geneli tevhide inanmış kendi cemiyetinin içinde ne işin var? Ne dolaşıyorsun öyle ortalıkta? Ne arıyorsun arkadaş, belanı mı? Güya cihad ediyor! Bu devirde toplumun geneli kafir olsa bile bunu yapamazsın. Her konuda eskiye bakarak bu devre çıkarım taşıyamazsın. Soruyorum: Sana namaz kılma diyen mi var? Oruç tutuyorsun da ağzına zorla yemek tıkan mı var? Gör işte, adamlar bu savaşın bitmemesi için nasıl da denge kuruyorlar. Biri sivrildimi balans ayarı çekip bırakıyorlar. Bu kadar basit bir denklemi dahi göremeyecek kadar kör olmuşsak bize İslam diye yutturdukları şey İslam olmaktan çoktaaaan çıkmış. Sen de kalmışsın bana ESKİ ALİMLERDEN, MÜCTEHİDLERDEN bahsediyorsun (-ki onların döneminde dahi olmayan işleri tevil ederek servis ediyor bazı sahte âlimler hocalar). Onlar geçti artık. Devir değişti artık. Geçmiş müctehidlere ''GEÇTİ ARTIK'' demek hakaret değildir. Onlara elbet saygı duyacağız lakin historik manada yerinde bırakmak zorundayız. Erdemli olduklarını inkar eden yok. Onlar, kendi devirlerine göre ictihadlar yapmışlar. Mesele onlar değil, mesele BİZİZ BİZ.. Kendi müctehidlerimizi çıkartmak zorundayız. Bunun böyle olması, teslim olmak anlamına gelmez. Sen zannediyor musun ki Hz. Peygamber bugün gelmiş olsa şu herifler gibi elinde keleşle ortalıkta gezecek? Bilgi çağınn kendi paradigmaları vardır. Elbette bu paradigmalara göre hareket edeceği açık seçik ortada değil midir? Eğer değildir diyorsan o halde keleşi bırakıp düz metalden kılıçla gezmen gerekir. Niye Rus patentli keleşe evrilmeyi kabul ediyorsun da bilgi çağının gerekliliği olan bilgi edinmeyi ve bu alanda ilerlemeyi kabul etmiyorsun?

Hz. Peygamber devrinde başka fikirde olanlar çoğaldıkça anlamadan etmeden, dinlemeden falan kılıçtan geçirirlermiş. O dönemin paradigması bu. Ve bu şekilde ilk Müslümanların üstüne yürüdükleri için silah kullanılmıştır. Savaşı/harbi Hz. Peygamberin sevmediği açık seçik ortada. Mecbur kalındığı için izlenen yolu, gidilmesi şart olan tek yol gibi bize anlatanları temize çıkartamazsın. Şimdi yaşadığımız devir, şiddete baş vurmayanların serbestçe tebliğ yapabileceği bir devirdir. Dünya (şiddeti hoş görmediği sürece) neye inanırsa inansın serbest şekilde cemiyetleşeceği ve yazıp çizeceği ve her alanda ilerleme imkanı sunulan bir devirdir. Geçmişe nazaran insan merkezli bir çağda yaşıyoruz. Eminim ki savaşı ve kan dökmeyi sevmeyen HZ. PAYGAMBER böyle bir imkanın içine gelmiş olsa yeminle söylüyorum kollarını kaldırıp Allah'ım ne güzel imkanlar var, diye şükrederdi şükür!!!

Kusura bakma belki sen, yukarıda eleştirdiğim zihniyyette olmayabilirsin. Sözüm, yaygın olan bu zihniyyetedir.

Edit: Belki bu noktada şunu diyebilirsin: ''Tabi canım, insan merkezli dünyayı görüyoruz, bak müslümanları nasıl bombalıyorlar?'' diyebilirsin.. Ne yapacaktı ya? Sen eline keleşi al, ben seni öldüreceğim de, fırsatını bulursam saha hayat hakkı tanımayacağım de.. Ne yapacaktı? Teknolojisini çöpe atıp karşına senin rus patentli silahınla mı çıkacaktı? Bak eline keleş alan Pkk'da aynı bu kafayla Türk ordusuna SİLAHI BIRAK diyor.. Bazı şeyleri empati yaparak anlamaya çalışmak zorundayız. Sen çalıştın, okudun, kafa işlettinde mi geri kaldın? Dış güçler kalkınmamıza engel oluyor diyebilirsin. Olacak tabi, sen buna karşı önlem alacaksın. Bak onlar nasıl önlem alıyor. Kendi insanını eğitmiş, bilinçlendirmiş. Sen niye bilinçlendiremiyorsun? Eğer kendi ülkende birlik ve beraberliği sağlayamıyorsak bu bile kendi suçumuzdur. Herkesin kendimiz gibi düşünmesini beklersek ve bunun için şiddet kullanmaya yatkınsak dış güçlere bile gerek yok, zaten kendi kendine karışırsın sen. Artık bir yerden başlamamız lazım. Çok çeşitlilik ile barışık yaşamayı öğrenmemiz lazım. Hatta çok çeşitliliğimizi avantaja bile çevirebilmenin yollarını bulmamız lazım.

Hep kıyamet alameti diyoruz ya.. Kıyamet alameti biziz, biz. Bizim cehaletimizdir kıyamet alameti. Öyle bizim sandığı gibi İslam'a savaş açan falan yok.. Yahu Avrupa'da onca Müslüman yaşıyor. Camiler açıyorlar, ezanlar bile okuyorlar. İşsiz kalanlar devletten işsizlik maaşı alıyorlar. Mesleği yoksa devlet kendi vatandaşlarından aldığı vergilerle o kadar para harcayıp istediği mesleği yapma imkânları falan sağlıyorlar. Sen müslümansın diye kendi vatandaşından ayırmıyor seni. Ve sen buna zalim diyorsun, küfür nizamı diyorsun!!! Bu neyin hasetidir arkadaş. Senin yapman gereken erdemi sen yapamadığın için tersinden adileşmen mi gerekiyor? Hep yazılarımda ''kompleksten doğan ters tepki'' deyişim bundandır. İslam adına erdemli olacaksın kardeşim. Onlar bunu yapıyor diye tersi bir pozisyona geçmeyeceksin.. Ters pozisyona geçenler olacak elbet bu normaldir, ve buna savaş açanlar çıkacak elbet. Hem de bunu İslam adını kullanarak yapanlar çıkacak elbet. Başarılı olamadıkları zaman mazlum edebiyatı da yapacaklar. Diyecekler ki ''bakın bize sırf müslüman olduğumuz için saldırıyorlar'' diyecekler. Her yerde bu böyledir. Pkk'yı kovaladıkça Kürt halkını ''kürtleri katlediyorlar'' demiyorlar mı? Ve birçok Kürt buna ayar olup dağa çıkmıyor mu? Propaganda çarkı böyle işliyor kardeşim. Ve inan bu, ahirzamanda her yeri kaplayacak olan fitnedir. O fitne döneminde yaşıyoruz. Ölen ne için öldüğünü, öldüren ne için öldürdüğünü bilmeyecek. O devir bu devirdir işte. Ve ben, emin ol ki bu dönemde kılıcımı taşa vurmakla, okumu ve yayımı kırmakla emrolundum. Kim ne derse desin bu böyle..

Oku kardeşim, oku. Eğer yaşın müsaidse oku, profesör ol, yazar ol, akademisyen ol. Eğer senden geçtiyse çoluk çocuğunu bu şekilde yetiştir. Onlara tevhid bilincini aşıla, ve Resulullahın ahlakını öğret. Şiddete meyilli olmasınlar. Komşuluk haklarını, akrabalık haklarını öğret. Miskinlere sahip çıkmaları gerektiğini öğret. İslam kardeşliğini öğret. Yükselsinler, ortaya insanlık adına eserler koysunlar. Bilimde ve sanatta, mimaride vesaire, her alanda kendimize ait estetiği ortaya koysunlar. O unutulan estetiğimizi modern çağa taşısınlar. Şiddetin sonu yok kardeşim.. Mesela çevre bilincini içselleştirsinler. İnsanlık şu an çevre bilinci oturmuş bir yeni çağa girişin eşiğinde ve bu yeni çağın felsefesini yazıyor. Bu alanda yenilikler ortaya koysunlar. Müslümana yakışmaz mı bu işler? Yakıştıramıyorsun demi? Çok iğreti duruyor demi: Çevre bilinci ve müslüman imajı! Yazık..! Bu alanda sıfır nokta sıfır sıfır oldğumuzun göstergesidir bu..

Mesela Filmciliği öğrensinler, senaryolar yazsınlar. Ama öyle okuyup okuyup Hz. Yusuf'un hayatını film yapmasın. 50 kere yapılmış işleri tekrar etmesin. Bak, bu nokta, değerlerimizi modern çağa taşımakla ilgili güzel bir örnek olacak: Mesele Hz. Yusuf'un hayatını filme çekmek değildir. Mesle, o kıssayı anlamaktır. O kıssadan modern çağa taşınacak yüzlerce senaryo çıkar kardeşim. Bu devrin sosyokültürel dokusunda bu kıssa her daim yaşanmakta ama gören yok. Örneğin İnterstellar filmini izlemişsindir. İzlemediysen izlemeni tavsiye ederim. Ben izler izlemez Yunus'un ''bir ben var benden içerü'' hikmetini gördüm.. Eğer bizde tasavvuf bilen ve bunu modern çağa taşıyabilen bir yetenek olsaydı bu filmi ancak bu kadar güzel yapabilirdi. Değerlerimizin modern çağa taşınmasını böyle anla inşallah.. Geçmişten şimdiye değer taşımak, historik tiplerin hayatını film yapmak değildir. Bizde tasavvuf filmi hep kuru propagandadır. Öyle olmaaaz.. Anlıyacak ve yeni çağa enteğre edeceksin.. Bütün insanlara hitap edecek filmin.. Geçmişin niteliğini taşıyacaksın. Dış kabuğunu değil.. Biz müslümanlar manadan o kadar koptuk ki, mana ile hiç ilişki kuramıyoruz. Varsa yoksa dış görünüş.. Ümmetçe içi kof münafık olduk resmen..

Yahu yeter, başımızı Kur'an'dan kaldırıp kainatı okumaya başlayalım artık. Burada Kur'an'dan başını kaldırmak Kur'an'a hakaret değildir. Kur'an'dan bir meleke kapacaksın. Sonra bu meleke ile kainatı okuyup yazmaya başlayacaksın. Kuru kuru taklit, bayat tekarların kitabı değildir Kur'an. Kur'an bir elifba'dır. Evet, kainatı okumanın elifba'sı! Neyden korkyoruz yahu?

Hani denir ya, falan sureyi şu kadar okuyunca şu kadar sevap kazanılır diye.. Tekrardan sevap mı olur kardeşim. Her okuyuşunda başka bir hikmet gelmiyorsa o vakit istediğin kadar oku sıfır.. Bak Afrikalıların bir sözü vardır bildin mi? Derler ki Hristiyanlar bize geldiklerinde elimize İncil'i verdiler. Biz bol bol İncil'i okumaya başladık. Gözümüzü yumup dua etmeye başladık. Başımızı kaldırdığımızda elimizde İncil vardı, onlarda ise topraklarımız, madenlerimiz.. Bu gerçeğin Kur'an için farklı olacağını sanma. Einstein'in bir sözü vardır: Aynı işlemi tekrarlayarak başka sonuç beklemek aptallıktır. Afrikada bunu dışarıdan gelen Hristiyanlar yapmış. Bizde bu işi içimizdekiler yapıyor.. Sen yumul Kur'an'a yumul.. Başını hiç kaldırma. Kainata hiç bakma emi! Kardeşim, ayet nedir ayet? Kainat ayet değil midir? Onu niye okumaya hiç merak saran müslüman yok? Bu durum seni şüphelendirmesi gerekmez mi? Geri kalışımızın sebebi elbette Kur'an değildir. Ben diyorum ki geri kalışımızın sebebi Kur'an'dan başımızı kaldırmayışımızdır. Kur'an aklı dumura uğratma aracı değil, bilakis akletme kitabıdır. Beynin okudukça açılacak, her okuduğunda başka başka hikmetler akacak kalbine. O hikmetler geçmiş zamanda takılıp kalmayacak. O hikmetler şimdiye akacak, an ve an, dakika dakika rengini değiştirerek akacak.. Kur'an böyle okunur..

Daha bu yazıdan sonra sorgulamaya başlamazsan ben ne diyeyim sana? :)
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
Tek yol İslam dersen, adam kırmızı görmüş boğaya döner...

Tek yol demokrasi dedin ya, ondan mutlu olanı yoktur...

"Başka işin yok mu?"nun açılımı böyledir..?
 
Üst