Tek yol erken seçim

Kadir Razlık

Kısıtlı Erişim
Katılım
20 Ağu 2014
Mesajlar
2,280
Tepkime puanı
35
Puanları
0
Konum
manisa
TEK YOL ERKEN SEÇİM

rahim.er@2x.jpg

Rahim Er
[email protected]

Bu nasıl seçim sistemi ki bir parti, yüzde 34 oy aldığında 270 milletvekili çıkartmakta fakat yine aynı parti yüzde 40.8'le 258 milletvekili çıkartabilmektedir.

Bu nasıl seçim sistemi ki HDP yüzde 13.1'le meclise 80 milletvekili gönderirken MHP ancak yüzde 16.3'le 80 vekili bulabilmektedir.

Şu iki misal bile ortada adaletsiz bir seçim sistemi olduğunu göstermekte. Bu bozukluğun düzelmesi Anayasa, Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu'nun yeniden yazılmasıyla mümkün olacaktı. Varılan noktada buna partilerin gücü yetmiyor. Bunları ne tek başına AK Parti, ne üç muhalefet partisi bir araya gelebilseler bile onlar ve ne de bir azınlık iktidarı yapabilir...

7 Haziran'da kazananlar HDP ve MHP, mağlup ise CHP'dir. CHP oy ve vekil kaybederek bir önceki seçime göre aşağı düşmüştür.

AK Parti, birinci parti olmakla seçimlerin galibidir. Hem de yüzde 40.8 gibi büyük bir sayı ile galip. Ama aynı parti, 9 puanlık bir gerilemeyle kendi başarısının arkasında kalmıştır...

MHP veya HDP'nin azınlık hükümeti kurma ihtimali yoktur. CHP de azınlık hükümeti olamaz. 550 vekilin sadece 132'sini temsil eden bir partinin azınlık hükümeti olması, eşyanın da siyasetin de sosyolojinin de tabiatına aykırıdır. Üç parti, CHP, MHP, HDP'nin toplanarak ortak hükümet kurmaları ise mümkün. 292 oy, meclisin yarısından fazla. Güvenoyu alır. Ama bu da nazari olarak mümkün. MHP ve HDP'nin aynı çatı altını, aynı masa etrafını paylaşmaları bugünkü Türkiye'de henüz imkânsız görünmekte. O noktada CHP ve HDP ile 212 kişi destekli bir azınlık hükümeti düşünülse bile yaşamaz.

AK Parti azınlık hükümetine gelince?
AK Parti'nin vekil sayısı CHP ve MHP veya CHP ve HDP vekil sayısından açık ara öndedir. Üç parti bir araya gelince ancak bu partiyi geçebilmekteler. Bu durumda azınlık hükümeti kurulacaksa en hak eden parti, AK Parti'dir. Ne var ki azınlık hükümeti hiç tercih edilecek bir yol değildir. Zaten siyaset geçmişimizde örneği bir iki tanedir. Kısa ömürlü ve başarısız iktidarlardır.

Bıçak sırtı yaşayan azınlık hükümetini tavsiye etmiyoruz.

Koalisyona gelince...
İki ihtimal mevcut:
AK Parti-CHP koalisyonu. Bu iki partinin toplam sayısı 390 kişi ile Anayasa ve seçim sistemi dahil her şey değiştirilebilir. Ama zıtların birleşmesi mümkün değilken, neredeyse hiç bir ortak tarafları yokken bu partilerin ortak fikirler, projeler üretmeleri nasıl mümkün olabilir? Birbirlerine söylemediklerini bırakmadılar. Liderleri mahkemelik. Birinin ak dediğine diğeri kara demekte. Buna rağmen büyük sermaye, beyaz Türkler ve sömürgeci batı "Büyük Koalisyon" adıyla bu yapılanmayı teşvik ediyor. Kurulması zor. Kurulsa bile yaşaması da zor. Çok başlı ve ömürsüz bir iktidar olur.
AK Parti'nin MHP veya HDP ile koalisyon olması hâlinde 338 vekil desteğine sahip bir iktidar ortaya çıkmakta. Bu takdirde de referandumla Anayasa değişikliği mümkün. Ama Başkanlık sistemine ne MHP ve ne de HDP razı olur. Kaldı ki HDP, AK Parti ile aynı hükümet çatısında buluşmaya razı görünmemekte.
AK Parti ve MHP koalisyonu en makul görünenidir.
Sn Devlet Bahçeli, "iktidarı kim kurarsa kursun biz, ana muhalefet partisi olacağız!" sözünü şayet bir pazarlık cümlesi olarak ortaya koymadıysa o zaman bu kapı da kapalıdır. Kaldı ki böyle bir iktidar sol taraftan derhal "yeni MC" diye ağır tenkitlere maruz kalır. Kurulsa da pürüzler çıkar. Başkanlık sistemi olmayacağı gibi Barış Süreci yolu kapanacak ve belki terör tekrar şehre inecektir.
Hangi parti azınlık hükümeti kurabilirse kursun.
Hangi parti hangi partiyle koalisyon olursa olsun...
Bunların hiç biri, 13 yıldan beri sahip olunan itibar, istikrar, kalkınma, dev yatırımlar ve büyüme imkânlarının devamına imkân vermeyecektir. Bir darbe Anayasasının esasını teşkil ettiği sistem 7 Haziran 2015'te kilitlenmiştir.
Hiç zaman kaybetmemeli...
Geçen her gün aleyhimize işleyecektir. Mümkün olan en kısa tarihte seçime gitmek şarttır. Seçmen daha şimdiden "ben ne yaptım?" psikolojisine kapılmıştır. O, zannetti ki kendisi HDP'yi meclise gönderse bile AK Parti iktidarda kalacaktır. Öyle olmadığını gördü. Şimdi tedirginlik ve huzursuzluk yaşamakta. Huzursuzluk, ümitsizliğe dönüşmeden eli çabuk tutmalı.
Büyük koalisyon, küçük koalisyon, azınlık hükümeti...
Sınama-yanılmayla kaybedecek zaman yok!
Boşa geçen her saat, memleketin aleyhine işleyecektir.
Tek çare, yeniden güçlü iktidardır.

10.6.2015
 
Üst