Tedbir önerileri

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
Sokağa çıkma yasağı çözüm değil, bilakis büyük çıkmazlara vesile olur. Çözüm kronik hasta ve yaşlıları bir müddet izoledir. Bu virüs tüm dünyaya yayılacak, kaçarı yok, ama bağışıklığı zayıfları korumak mümkün ve halkı immü sistemi güçlendirmeye yönelik ürünlerin kullanımına yönlendirmek bir devlet politikası olmalıdır.
Parklar hacı dede hacı nine kaynıyor. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile bu işi engelleyebilir hükümet. 65 yaş üstü sokağa çıkma yasağı gerekiyor. Çıkana vasi atanması veya emekli maaşının kesilmesi desinler yeterli.
Hazreti Adem aleyhisselamdan bu yana gelen tüm Peygamberlerin şeriatlarında insanlığa ortak mesajları hayat (can), nesil (nesep, ırz), akıl, mal ve dinin korunması olup, Allah'tan gayrına eyvallah etmemek ve Ona layığı vechiyle, istediğince ibadet etmesi ve sadece iyi insan olarak yaşamaktan başka da bir vazifesi yoktur insanın.
Bu noktada Peygamberlerin ortak mesajları ile, bu mesajları tebliğ ettikleri kültürlerin alışkanlık ve yaşama biçimlerini tefrik edememenin ceremesini akledememe ayıbı ile tüm inanırlar tarih boyu çekmişlerdir ve bu ayrım yapılamadıkça da çekmeye devam edeceklerdir.
Şu umreden geldiğinde, alındığı karantinadan kaçmaya çalışırken yakalanınca, polise, bende virüs varsa, size de bulaşsın diyerek tüküren şahıs, eğer cennete gidecekse, adalet, ona mahsus olarak, cennette tek kişilik cehennem öngörür.
Dünyada bu denli yayılan bir virüs er geç herkese buluşabilir, mesele, olabildiğince bulaşmayı tehir edebilmek, özellikle yaşlı ve kronik rahatsızlığı olanlara ki bir aşı, veya tedavi geliştirilecek olursa, en basit mantıkla zaman kazanılmış olur.
Bu mevzunun özü bu.
Vücudun bağışıklık sistemini güçlü tutmak ise esaslı korunma unsuru ki bu da oksijeni bol alkalisi yüksek su, dengeli ve sağlıklı beslenme, kaliteli uyku, iyi işleyen bir bağırsak yapısı ile mümkündür. En önemlisi ise moral ve ağız tadı.
Şimdi herkes hayata asılsın ki kimsenin bu dünyada kazık çaktığı bir hayatı hiç olmadı ve olmayacak da malum.
Son 20 yılda muhafazakarlık arttıkça din azaldı. Öyle ki;
Evvel zaman fakir iken sonradan zenginlemiş, namazında niyazında, kadın, içki ile asla işi olmaz ve sorsan harama hiç yanaşmaz, an itibarıyla 7 nesil sonrasına yetecek memaliğin sahibi, Allah'ın verdikçe verdiği insanlar peydahladı, işçisine 2000 lira ücret veren ve ama itibar için çeşitli kurum ve kuruluşlara aylık 100.000 lira dağıtan...
Derseniz, nereden biliyorsun kalbini mi yardın baktın "itibar" için verdiğini? Derim ki:
İşçisine 2000 lira verirken, değil 100.000, trilyon lira verse, bunun bir kuruşu sadaka olarak kabul edilecek ise mizanda, ben bu dini anlamamışım demektir.
Bir de muhafazakar kesimde kamuda sakal serbest olsun kampanyaları görüyorum, istedikleri sakal değil, İran Farisilerinin tercih ettikleri bir model. Dini mahiyette sakalın keyfiyeti fıkıh kitaplarında belli. Lakin o sakalı tercih eden muhafazakarlar yok. Bendeniz de bu Farisilerin sakal modelini sevmiyorum ve sünnette varit olan sakalı ise nefsani bahanelerim ile bırakamadığım için sinek kaydı traş oluyorum. Kamuda giyim kuşam bir standart içinde olacaksa, asla İran Farisi tarzı olmamalı. Batı olmasın diyenler İran örfünü İslam diye yutturmaya kalkmamalı.
100 milyarlık bütçe değil, bir kaç milyon lira ayırarak, Türkiye'de kendilerine ulaşan, modern tıbbın tedavide aciz kaldığı vakalara derman vesilesi olmuş amatör çalışan bitki bilimcileri koordine ederek, ciddi bir ar-ge çalışması ile virüs ve kanser bazlı sıkıntılara çözüm geliştirse devlet, tüm ekonomik problemleri son bulabilir ve dünyada düzeni değiştirebilir.
Mümkün mü ama?
Değil.
Neden?
Değil de ondan.
Sırf bendeniz bile üç isim tanıyorum ki, binlerce hastaya derman vesilesi terkipler geliştirdiler. Ama maalesef, mümkün değil.

Şu İngiliz aklına, varlığını teslim eden şövalyeler, evet, sözüm size, az da olsa kafanız çalışıyorsa, yolunuzdan dönersiniz.
Virüse dair ülkelerinde tedbir almayarak, sürü bağışıklığını savunan dangalaklar, sonradan tedbire başvurdular ve bu arada ölen öldü ve ölme seviyesini yükselttiler.
Evet, vücut bir şekilde kendi bağışıklığını geliştirecek, lakin zayıf, yaşlı ve hastaların ölmesi gerekmiyordu bunun için. Onları, virüsten sakındırarak da sürü bağışıklığını güçlendirmek mümkündü ki yarın bir gün bir aşı veya tedavi geliştirildiğinde ölenleri geri getirmek söz konusu olmayacak tabii ki.
Ve bu İngiliz hayranları ülke yönetimine talipler.
Allah milletimize feraset nasip eylesin. Amin
 

uzAyli

İhvan Forum Üye
Katılım
23 Ağu 2006
Mesajlar
7,903
Tepkime puanı
2,001
Puanları
0
Yaş
123
Konum
Uzay
Bu yazı yaklaşık bi ay olcak bunun öncesi de var ,beynim izole oldu artık kuluçka dönemi çoktan geçti iki hafta içinde sokağa dökülme yüzünden bi patlama olmazsa kurtulduk mu diyeceğim, bulaşsın da öleceksek ölelim, kalacaksak kalalım yea belirsizlik çok kötü cidden...
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,145
Tepkime puanı
3,186
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
Bu yazı yaklaşık bi ay olcak bunun öncesi de var ,beynim izole oldu artık kuluçka dönemi çoktan geçti iki hafta içinde sokağa dökülme yüzünden bi patlama olmazsa kurtulduk mu diyeceğim, bulaşsın da öleceksek ölelim, kalacaksak kalalım yea belirsizlik çok kötü cidden...
İnsan hapsini beyninde oluşturur
Kadınlar odaklanamazlar ve geniş düşünürler, eğer son aylar kötü gitmişse tüm acıyı bir anda duyarlar. Bunu aşmak için ya daha kötü zamanlara, olgulara düşmediği için tatlı limon yapacak. Yada beynini bu kötü düşüncelerden izole edecek.

Hadi olalım, ya ölelim ya kalalım yanlış bir düşünce. Bu tür virüsler genelde mutasyon geçirir ve daha uysal hale gelir.

ABD ölümlerine bakılırsa virüsün atası orda olabilir ve Çin'de ölümler olurken ABD de daha fazla ölüm oluyordu.
Bu yüzden ne kadar geç o kadar iyi.

Dünya savaşlarını izleyin ya benzer extrem yoklukları
Şimdiki hal tatil görünür size
 

uzAyli

İhvan Forum Üye
Katılım
23 Ağu 2006
Mesajlar
7,903
Tepkime puanı
2,001
Puanları
0
Yaş
123
Konum
Uzay
Insan hepsini beyninde oluşturur, yea sn sosyoloğum geldin mi benim söylediğime. Bu duygudurum böyle illet bir şey işte. Insan kendi kendine oluşturuyor
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,145
Tepkime puanı
3,186
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
Insan hepsini beyninde oluşturur, yea sn sosyoloğum geldin mi benim söylediğime. Bu duygudurum böyle illet bir şey işte. Insan kendi kendine oluşturuyor
Fiziksel acı gibi duygu durum da insanın nasıl karşıladığına bağlı

Ama tamamen duygu durumu insanın kendisi oluşturmaz
Geçmiş şimdi ve diğer insanlar vs çevresel etmenler etkiliyor tabi ki
 

uzAyli

İhvan Forum Üye
Katılım
23 Ağu 2006
Mesajlar
7,903
Tepkime puanı
2,001
Puanları
0
Yaş
123
Konum
Uzay
Demirkıran der ki cenazede ağlayanların çoğu cenazeye ağlamaz, kimisi kocasına kızmıştır ona ağlar, kiminin çocuğu sınavı kazanamamıştır ona ağlar, kimi kendi kayıbına ağlar. Adam haklı cok sahtekariz vesselâm cok seviyoruz zihni kandırmayı ama her zaman işlemiyor işte :D
 

uzAyli

İhvan Forum Üye
Katılım
23 Ağu 2006
Mesajlar
7,903
Tepkime puanı
2,001
Puanları
0
Yaş
123
Konum
Uzay
Niye direniyorsun ki ,kabul et sende kurtul ben de kurtulayım ahaha
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,145
Tepkime puanı
3,186
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
Ben herşeyi ön kabulle başlıyorum
Haliyle üstüne tekrar kabul etmeme gerek kalmıyor ki
Geri kalan hep direniş

Tutunamayanlar 8. Bölümü izledim
Absürt komedi içine gerçek duygu betimleri başka güzel oluyor

Acılarımızı sirkte dondurma yerken anlatmaya benziyor

Gülek mi ağlayak mı
Ağlarken gülelim
Gülerken hüzünlenelim
 

uzAyli

İhvan Forum Üye
Katılım
23 Ağu 2006
Mesajlar
7,903
Tepkime puanı
2,001
Puanları
0
Yaş
123
Konum
Uzay
Direniş her zaman güzeldir, duygular konusunda anlaşamıyoruz, ben diyorum hipotalamusun yanılsaması sen diyorsun kalbin çarpıntısı :D
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,145
Tepkime puanı
3,186
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
Direniş her zaman güzeldir, duygular konusunda anlaşamıyoruz, ben diyorum hipotalamusun yanılsaması sen diyorsun kalbin çarpıntısı :D
Tamam işte şakacıktan bir tür manipüle yapıyorum

Öyle luppocu adamın gerçek hikayesi peşine de düşemem
Beynim o kadar koşmaya takati yok
 

cemaliii

Kıdemli Üye
Katılım
24 Ağu 2009
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
982
Puanları
113
Daha önce korona konusuna yazdığımı kopyalıyorum. Çünkü hala panik devam ediyor ve bir tedbir yok eline mikrofon alan korona dersi veriyor.

Şuan için sağlık bakanlığı gayet iyi gidiyor. Ama hijyen sağolsun bir kısım yazarçizer ve doktor tarafından fazla abartıldı. Bu virüs sadece canlı organizmada yaşayabiliyor. Kıyafette vs yaşayamaz. Dolayısıyla işten her gelen, marketten her gelen kıyafet değiştirip 1 defa giydiği kıyafeti makinaya atıp yıkamaya kalkmasın. Yine bu virüs elden bulaşıyor. Nasıl mı? Eline geçti ordan elini ağzına burnuna gözüne götürdüğün zaman geçer. Dolayısıyla sadece el hijyeni yeterli. Her gün her market dönüşü duş almaya gerek yok. Bu böyle giderse yakında su kıtlığı yaşanır. Bu işi lütfen doktorlarımız dosdoğru anlatsın. Hele halka gereksiz evham verecek, hastalık hastası yapacak tedirginliği yaşatacak kimse tavsiyede bulunmasın. tvler reyting uğruna her önüne gelen doktoru ekrana çıkarmamalı, sosyal yazılı medya bir tık fazla alma uğruna halka abartılı hijyen anlatmamalı.

Yukarıdaki öneriyi yazalı çok oldu başka bir konuya. Yeni bir öneri eklemek istiyorum. Böyle yapan kişilere halkı dehşet ve paniğe sürüklemek suçundan işlem yapılmalı. Daha geçen bilim kurulu üyesi bir doktormuş birde yok telefonları böyle silin dezenfekte edin vs çıkmış anlatıyor. Arkadaş bizim halkın ne kadar panik olduğunu cuma gecesi gördük işte yeterin artık.
 
Üst