tasavvuftaki en büyük sorun denetimsizlik

Darul_Beka

Profesör
Katılım
17 Kas 2013
Mesajlar
2,214
Tepkime puanı
174
Puanları
63
1-Günümüzde tasavvuf ekolüyüm diyen ancak islam akaidinden fıkhından uzak şaklaban i ve menfaatçi insanlar ortalıkta hızla yayılmaktadır bu tür gürüh çevresinden çok tasavvufun imajına zarar vermektedirler
2-Yerleşik tasavvuf gurupları içerisinde ise islam akaidine ters bir kısım fikri akımlar yada yanlış uygulamalar mutlaka vardır
denetimin gerekliliği için daha bir çok neden sayabilirim
her tarikat ekolünün öğretilerinin metodlarının uygulamalarının
işlam akaid ve fıkıh alimlerinince oluşturulacak bir gurup tarafından mutlaka denetime tabi tutulması gerekmektedir
denetimsiz sorgulanmayan tüm tasavvuf ekolleri çürümeye yozlaşmaya karşı açık bir tehlike içindeler
ASIL SORU ŞU
hangi kurum nasıl yapacak bu denetimi
islam devleti olsa iş kolaydı medreseler bu denetimi rahatlıkla yaparlardı
BENCE ÇÖZÜM
sivil insiyatif oluşturarak ortak aklı harekete geçirerek
bir sivil komisyon bu işi yapabilir
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
havanda su nasıl döğülür tarikat aslı astarı olmayan islami ölçülere uyuyormuş gibi fakat islamla alkası olmayan dine sonradan girmiş hurafe yığının nesi takip edilecek
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
havanda su nasıl döğülür tarikat aslı astarı olmayan islami ölçülere uyuyormuş gibi fakat islamla alkası olmayan dine sonradan girmiş hurafe yığının nesi takip edilecek

Zaten öteden beri tenkid edilen de orasıdır. O sahanın özelleridir...

Yoksa Kur'an'ın emrettiği emirlere değildir...

Tasavvufu nasıl denetim altına alacaksınız.

Adam 1000, 1500 km yol kat ediyor, falan şeyhe el vermek için ve onu aracı kılmak için,

Şeyh de demiyor ki, senin burada işin ne, ne yapmak istiyorsun, demiyor...

Önce şeyhleri denetlemek gerek o da yapılmayacağına göre, durum:

Kellim kellim la yenfah...
 

Darul_Beka

Profesör
Katılım
17 Kas 2013
Mesajlar
2,214
Tepkime puanı
174
Puanları
63
Zaten öteden beri tenkid edilen de orasıdır. O sahanın özelleridir...

Yoksa Kur'an'ın emrettiği emirlere değildir...

Tasavvufu nasıl denetim altına alacaksınız.

Adam 1000, 1500 km yol kat ediyor, falan şeyhe el vermek için ve onu aracı kılmak için,

Şeyh de demiyor ki, senin burada işin ne, ne yapmak istiyorsun, demiyor...

Önce şeyhleri denetlemek gerek o da yapılmayacağına göre, durum:

Kellim kellim la yenfah...

tasavvuf ile ilgili önyargılarınızın olduğu açık
tasavvufun iddiası iddia kelimesi hatalı oldu varlığının nedeni islamdır
bir islam ekolü ve medresesidir
tasavvufun kötü örneklerini tasavvufun kendisi sanarsanız
böyle hatalı bir sonuca varırsınız
denetim şart
ilm şart
bu iki şey sadece tasavvuf için değil
tüm islami kurumlar için (vakıf dernek vs) zaruridir
 

Darul_Beka

Profesör
Katılım
17 Kas 2013
Mesajlar
2,214
Tepkime puanı
174
Puanları
63
şaklaban kelimesini ısrarla silen Büşra Betül
kardeşimize bir uyarı
"konuyu anmadınız galiba
orada iki madde var
birinci maddede yani şaklaban kelimesinin geçtiği maddede aslında tasavvuf eklünden olmadığı halde sonradan ortaya çıkan tamamen sahtekar şaklaban kimseleri anlatıyom
ikinci madde
gerçek ekol"
 

levent48

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2012
Mesajlar
3,518
Tepkime puanı
142
Puanları
0
1-Günümüzde tasavvuf ekolüyüm diyen ancak islam akaidinden fıkhından uzak insanlar ve menfaatçi insanlar ortalıkta hızla yayılmaktadır bu tür gürüh çevresinden çok tasavvufun imajına zarar vermektedirler
2-Yerleşik tasavvuf gurupları içerisinde ise islam akaidine ters bir kısım fikri akımlar yada yanlış uygulamalar mutlaka vardır
denetimin gerekliliği için daha bir çok neden sayabilirim
her tarikat ekolünün öğretilerinin metodlarının uygulamalarının
işlam akaid ve fıkıh alimlerinince oluşturulacak bir gurup tarafından mutlaka denetime tabi tutulması gerekmektedir
denetimsiz sorgulanmayan tüm tasavvuf ekolleri çürümeye yozlaşmaya karşı açık bir tehlike içindeler
ASIL SORU ŞU
hangi kurum nasıl yapacak bu denetimi
islam devleti olsa iş kolaydı medreseler bu denetimi rahatlıkla yaparlardı
BENCE ÇÖZÜM
sivil insiyatif oluşturarak ortak aklı harekete geçirerek
bir sivil komisyon bu işi yapabilir

Ankara Hacı Bayram'da bir bina yapıldı...Evvela bir konfederasyon şeklinde bir yapı için iki yıldır çalışma devam ediyor...Merhum İsmail karakaya hoca (eski Din işleri yüksek kurulu başkanı) başkanlığında bir hayli mesafe alındı...Hükümet de konuya sıcak bakıyor...İkinci adım olarak diyanet İşleri başkanlığı kontrolünde Osmanlı meşihat dairesi benzeri vazife görecek...

O zaman müslümanlar gördükleri anormal işleri ve uygulamaları bu kuruma şikayet edebilecek...Kafasına göre şeyh çıkamayacak...Kısaca bu alanda hem devlet denetimi hem de oto kontrol getirilecek....
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Ha tasavvufu denetleyeceksiniz de tasavvufun dışındakilerin özgürlüğünden kimse zarar görmüyor öyle mi? Yani, Yalnız Kurancılar, Mezhebsizler, Modernistler , Hadis Munkirleri, reformistler, devletin mallarını ve paralarını iç eden partiler bütün bunları denetime gerek yok ! Oysa, tasavvu yolu bizatihi kendi kendini denetleyen bir oluşumdur! Yani, müslümanların elinde şeriat gibi şaşmaz bir ölçü ve peygamberimizin hayatı gibi yanılmaz bir rehber vardır. Siz bunalrı bilmeden bir yere girip bir nane yiyorsanız bunu tasavvufun bir hatası olarak nasıl kabulş edersiniz ? Kendi, noksanlıklarınızı ve cahilliğinizi orta yere koyacağınıza başka insanlara ve yerlere saldırmayın diyorum ! Çok komik oluyorsunuz çok !!!

 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
şimdi tasavufu savunan fakiri gardaşım bağlı olduğun tarikatta ne aldın sana ne kattı kuranı anlaşılmaz bir kitap olarak tanımlıya biliyorsun
oysaki ALLAH c.c. size ap açık kuranı gönderdik diyor bu ne çeliki diye bizde soruyoruz
bu ne perhis bune lahana turşusu ?
 

Darul_Beka

Profesör
Katılım
17 Kas 2013
Mesajlar
2,214
Tepkime puanı
174
Puanları
63
Ha tasavvufu denetleyeceksiniz de tasavvufun dışındakilerin özgürlüğünden kimse zarar görmüyor öyle mi? Yani, Yalnız Kurancılar, Mezhebsizler, Modernistler , Hadis Munkirleri, reformistler, devletin mallarını ve paralarını iç eden partiler bütün bunları denetime gerek yok ! Oysa, tasavvu yolu bizatihi kendi kendini denetleyen bir oluşumdur! Yani, müslümanların elinde şeriat gibi şaşmaz bir ölçü ve peygamberimizin hayatı gibi yanılmaz bir rehber vardır. Siz bunalrı bilmeden bir yere girip bir nane yiyorsanız bunu tasavvufun bir hatası olarak nasıl kabulş edersiniz ? Kendi, noksanlıklarınızı ve cahilliğinizi orta yere koyacağınıza başka insanlara ve yerlere saldırmayın diyorum ! Çok komik oluyorsunuz çok !!!

bir de konuyu anlayıp sonra itiraz etmeyi dene
bence pişman olmazsın
 

Ahi Evran

Profesör
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
1,695
Tepkime puanı
14
Puanları
38
Yaş
45
Tasavvufun sorunların biri şeyhler, bir diğeri yol geçen hanına dönen tarikatlar!...
şıh tarikata girmek için ehl-i sünnet şartı icat etmiş, ilk dönem sufilerin içerisinde Mutezile mensupları da var, ilk dönem sufilerine intisap etmiş mutezile mensupları da var, görüyoruz ki ilk dönem sufileri kim olursa olsun ayaklarına gitmiş, hangi mezhepten olursa olsun bir kanadından tutayım demiş, bugünkü şıhlar ayaklarına mürit bekliyorlar!...
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Tasavvufun sorunların biri şeyhler, bir diğeri yol geçen hanına dönen tarikatlar!...
şıh tarikata girmek için ehl-i sünnet şartı icat etmiş, ilk dönem sufilerin içerisinde Mutezile mensupları da var, ilk dönem sufilerine intisap etmiş mutezile mensupları da var, görüyoruz ki ilk dönem sufileri kim olursa olsun ayaklarına gitmiş, hangi mezhepten olursa olsun bir kanadından tutayım demiş, bugünkü şıhlar ayaklarına mürit bekliyorlar!...


Tarikatlarda Mutezile Mensubu mu var ? Eh! Demek ki, sapık tarikatlar her devirde piyasada kol geziyorlarmış !
 

Ahi Evran

Profesör
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
1,695
Tepkime puanı
14
Puanları
38
Yaş
45
Tarikatlarda Mutezile Mensubu mu var ? Eh! Demek ki, sapık tarikatlar her devirde piyasada kol geziyorlarmış !

A, cahil!

Ebu Hanife, Mutezile kelamına çok yakın olan İmam Zeyd kıyamını maddi ve manevi olarak desteklemiştir...
Ebu Hanife'nin torunu Mutezile alimidir...
Mutezile mezhebine mensup bir çok Hanefi kadı vardır, içlerinde çok meşhurları vardır...
Yine Meşhur alim Keşşaf sahibi Zemahşeri Hanefi mezhebindendir, Allah onlara rahmet etsin...
hakeza, Şeyhul Ekber İbn Arabi fikirlerini filozoflar ve islam filozofları, mutezile ve eşarilikten istifade ederek kurmuştur...

A, cahil!...
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
A, cahil!

Ebu Hanife, Mutezile kelamına çok yakın olan İmam Zeyd kıyamını maddi ve manevi olarak desteklemiştir...
Ebu Hanife'nin torunu Mutezile alimidir...
Mutezile mezhebine mensup bir çok Hanefi kadı vardır, içlerinde çok meşhurları vardır...
Yine Meşhur alim Keşşaf sahibi Zemahşeri Hanefi mezhebindendir, Allah onlara rahmet etsin...
hakeza, Şeyhul Ekber İbn Arabi fikirlerini filozoflar ve islam filozofları, mutezile ve eşarilikten istifade ederek kurmuştur...

A, cahil!...

İmam-ı Azam Efendimizin ve Hanefiyye Mezhebinin Mutezile adındaki sapıklarla zerre kadara bir ilgisi ve ilişkisi yoktur !Çünkü, Mutezile küfre kaymış bir mezheptir.
 

Ahi Evran

Profesör
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
1,695
Tepkime puanı
14
Puanları
38
Yaş
45
Hatta, fırkalardan bir fırka olan Ehl-i Sünnet Mutezile'yi dalaletle itham ede dursun, İbn Arabi, ru'yetullah meselesinde Mutezile'nin de Eşarilerin'de doğru söylediklerini izah etmektedir...
 

Ahi Evran

Profesör
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
1,695
Tepkime puanı
14
Puanları
38
Yaş
45
İmam-ı Azam Efendimizin ve Hanefiyye Mezhebinin Mutezile adındaki sapıklarla zerre kadara bir ilgisi ve ilişkisi yoktur !Çünkü, Mutezile küfre kaymış bir mezheptir.

Ebu Hanife, Zeyd kıyamını maddi ve manevi olarak desteklemiştir, Hanefi kaynakları bunu yazar...

Öbür alemde Allah’ın gözle görülmeyeceğini söyleyen Mutezile için “Doğru söylüyorlar. Çünkü görüş sadece gömleğe, yani büyüklük gömleğine (rida-i Kibriya) ulaşır. O büyüklüğün gözü de hadd-i zatında biziz. Dolayısıyla görme olayının gerçekleşeceği şey de yine biz oluruz. Biz ancak bizi görürüz.” Hemen sonra, gözle görmenin mümkün olacağını söyleyen Eş’ariler için de “Onlar da doğru söylüyorlar çünkü hicab (biz) mahcubu (hicab olduğumuzu) görür(üz)” demektedir. (el-Fütuhat, IV/245) s.176-177


 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Hatta, fırkalardan bir fırka olan Ehl-i Sünnet Mutezile'yi dalaletle itham ede dursun, İbn Arabi, ru'yetullah meselesinde Mutezile'nin de Eşarilerin'de doğru söylediklerini izah etmektedir...

İbnu’l-Arabinin görüşleri dediğin gibi olsa bile Mezheb ve itikad yönünden asla birt kıymet-i harbiyesi yoktur ve olmaz ! Kaldı ki, İbnu’l-Arabinin görüşlerini herkes anlayamaz ve bilemez.

 

Ahi Evran

Profesör
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
1,695
Tepkime puanı
14
Puanları
38
Yaş
45
Kaldı ki, İbnu’l-Arabinin görüşlerini herkes anlayamaz ve bilemez.

Anlaşılsın diye bir çok alim şerhlerde bulunmuştur, herkese yetecek kifayettedir, günümüzde çok samimi çalışmalarla kazandırılmıştır, kazandırılmaya devam etmektedir...

Ekrem Demirli, Mahmut Erol Kılıç'a bakılabilir...
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
yav ne tartışıyorlar anlamadım ellerinde bir inçir içinde kurt kaynıyor o diyor seninki kurtlu öbürü diyor seninki kurtlu
oturun yerinize ikinizinkide kurtlu kokuşmuş
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
En büyük acı ve cehalet, insanların ruh taşımadığını ve ruhsuz olduklarını zannetmektir ! Bu aynı zamanda bütün insanları hayvan yerine koymak demektir !


 
Üst