Darul_Beka
Profesör
- Katılım
- 17 Kas 2013
- Mesajlar
- 2,217
- Tepkime puanı
- 175
- Puanları
- 63
TASAVVUFA BAKIŞIM
Seri es- Sakati yeğeni Cüneyd el Bağdadi’ye(ö:297/909); “Evladım Allah seni önce muhaddis, sonra sofi yapsın” diye dua ederken tasavvufta ilmin önemine vurgu yapmıştır. Dayısının, duasına mazhar olan Cüneyd (ks.) genç yaşta bağdat ve havalisindeki bütün medreselerden icazet almıştır. “Kur’an okumayan ve Hadis yazmayanlara iltifat etmemeyi” tavsiye eden Üstad öyle bir tasavvuf tanımı yapmış ki her Müslümanın üzerinde derin düşünmesini öneriyoruz. Cüneyd’e (ks....) göre tasavvuf, “ Barışı olmayan bir savaştır.” (Kuşeyri, s.149) Bu savaşın karşı tarafının nefis, bitmeyen kötü tutkular, şeytan ve şeytanlaşmış insanlar; monarklar, firavunlar, belamlar ve karunlar olduğunu düşünürsek Cüneyd’i (ks.) daha iyi anlarız. Müslümanları uyanık hâlde tutma bağlamında çok derin anlamlar ifade eden bu tanımın yanında Osman el- Mekki de (ö: 291/903) Müslümanları çalışmaya ve projeler üretmeye yönlendirecek şekilde çağa şehadet merkezli bir tasavvuf tanımı yapmıştır. O’na göre tasavvuf; “Kulun her zaman, o anda kendisine en uygun gelen şeyle/işle meşgul olmasıdır.” (Kuşeyri, s.148) Zaman içerisinde ne gerekiyorsa; ilim, siyaset, ahlak, hukuk, iktisat, eğitim, kadrolaşmak, cihad, davet ve kurumlaşmak; tasavvufun bunları çağa tanıklık ve çözüm dairesinde kendisine konu edinmesi şarttır. Eğer yukarıdaki tanımlar çerçevesinde tasavvuf ilmi kendini yenileyip geliştirmez ve Müslümanların iman ve ahlak alanlarıyla ilgili sorunlarına çözüm yolları göstermezse elbette eleştirilir; sonrada kendi kendini tüketir.
Mehmet Sürmeli
Dr Mehmet SÜRMELİ hocamızı facebook adresi https://www.facebook.com/mehmetsurmelihoca/?fref=ts
Dünyada ifrat ve tefrit noktasında dengeyi koruyan ender alimlerdendir siteyi takip etmenizi tavsiye ederim
bu kadar değerli biri neden mi tanınmıyor çünkü sadece islamı baz alıyor hiç bir grup cemaat yalakası veya düşmanı değil
Seri es- Sakati yeğeni Cüneyd el Bağdadi’ye(ö:297/909); “Evladım Allah seni önce muhaddis, sonra sofi yapsın” diye dua ederken tasavvufta ilmin önemine vurgu yapmıştır. Dayısının, duasına mazhar olan Cüneyd (ks.) genç yaşta bağdat ve havalisindeki bütün medreselerden icazet almıştır. “Kur’an okumayan ve Hadis yazmayanlara iltifat etmemeyi” tavsiye eden Üstad öyle bir tasavvuf tanımı yapmış ki her Müslümanın üzerinde derin düşünmesini öneriyoruz. Cüneyd’e (ks....) göre tasavvuf, “ Barışı olmayan bir savaştır.” (Kuşeyri, s.149) Bu savaşın karşı tarafının nefis, bitmeyen kötü tutkular, şeytan ve şeytanlaşmış insanlar; monarklar, firavunlar, belamlar ve karunlar olduğunu düşünürsek Cüneyd’i (ks.) daha iyi anlarız. Müslümanları uyanık hâlde tutma bağlamında çok derin anlamlar ifade eden bu tanımın yanında Osman el- Mekki de (ö: 291/903) Müslümanları çalışmaya ve projeler üretmeye yönlendirecek şekilde çağa şehadet merkezli bir tasavvuf tanımı yapmıştır. O’na göre tasavvuf; “Kulun her zaman, o anda kendisine en uygun gelen şeyle/işle meşgul olmasıdır.” (Kuşeyri, s.148) Zaman içerisinde ne gerekiyorsa; ilim, siyaset, ahlak, hukuk, iktisat, eğitim, kadrolaşmak, cihad, davet ve kurumlaşmak; tasavvufun bunları çağa tanıklık ve çözüm dairesinde kendisine konu edinmesi şarttır. Eğer yukarıdaki tanımlar çerçevesinde tasavvuf ilmi kendini yenileyip geliştirmez ve Müslümanların iman ve ahlak alanlarıyla ilgili sorunlarına çözüm yolları göstermezse elbette eleştirilir; sonrada kendi kendini tüketir.
Mehmet Sürmeli
Dr Mehmet SÜRMELİ hocamızı facebook adresi https://www.facebook.com/mehmetsurmelihoca/?fref=ts
Dünyada ifrat ve tefrit noktasında dengeyi koruyan ender alimlerdendir siteyi takip etmenizi tavsiye ederim
bu kadar değerli biri neden mi tanınmıyor çünkü sadece islamı baz alıyor hiç bir grup cemaat yalakası veya düşmanı değil