Tasavvuf ve Tarikat Olmadan Türkiye Düzelmez

UBEYDUN

Ordinaryus
Katılım
16 Ara 2006
Mesajlar
2,548
Tepkime puanı
286
Puanları
0
Konum
göçmen
Yanlış ve bozuklara bakarak, tamamını kastetmiyorsanız sorun yok. Ancak kastediyorsanız ki sanki biraz öyle gibi yazdıklarınız, hakiki olan yerlerin hakkına girip vebalini alıyorsunuz demektir. Sizin gibi hassas ve takvaya ve ilme özen gösteren biri için bu vebali, beyhude yüklenmek olarak addederiz.

Efendi kardeşim, yanlış örneklerini biz de biliyoruz. Sitelerde rastladığımızda ya da meşhur olanlarına karşı her zaman Tasavvufu tenzih ediyor ve onları kesin bir lisan ile reddediyoruz. Bununla beraber, hakiki olan yerlere de şahidizdir. Bu zamanda yoktur ya da kağıt üzerinde olur uygulamada olmaz diye bir ezbere düşüp nefs u şeytana yan çıkmış olmayalım.

Ves'selam.
ne kadardır tasavvufla tanışıklığınız söylerseniz memnun olurum
ben düşüncemi buna bina ediyorum
uzun senelerin veya kısada olsa ciddi bir ilmin tedrisatı ile anlaşılabilinecek konular bunlar
ilmin tavandan tabana inemediği bu temyizi ve tefriki yapabilecek kabiliyetlerinin bu çağdaki müminlerin çoğunda bulunmaması sebebidir bu düşüncelerim
velevki bir kimsede olsa karanlıkta kalmasına gönlümüz razı değildir.
kimi veli zatlarda gördüğüm-okuduğum kadarı ile-ilmin zirvesinde
gönül ehline kavuşmalarıdır
kısa yollarla değilde meşakkatle
bu yüzden bildiği ile amel edene Allah teala bilmediklerini öğretir dedik
hulasa derdi Allah olanın Ayağının altında olsak azdır
 

|SEÇKiN|

Profesör
Katılım
25 May 2010
Mesajlar
812
Tepkime puanı
133
Puanları
0
Konum
İstanbuL
seyyah kardeşim,
şeyh günah ve perde hakkındaki sözlerin yanlış
tabi şeyh şeyhse
günaha perde olur, ama nasıl olur ilerde bulabilirsem misaller eklemeye çalışırım.

fakir, hiçbir zaman söylediklerinin yüzde yüz doğru olduğunu iddia etmez.
lakin, sizin de yazdıklarım konusunda tam olarak anlama sorunu yaşadığınıza inanıyorum. daha doğrusu muhtemelen acele okumuş olmalısınız, yahut tam anlayarak okumadığınızı sanıyorum.
isterseniz bi daha dikkatlice bakarsanız neye karşı çıktığınız konusunda daha fazla bilgi sahibi olursunuz diye düşünüyorum. mesela şeyh günaha perde olur diyorsunuz, ben bunun aksini iddia etmedim. ama bir şeyh günah işleyen biri ile cehennem arasında perde olabilir mi? ben bunu kasdetmiştim. sevgili efendimizin fâtıma annemize söylediklerini hatırlayın!

evet tasavvufun içinde olamadım belki ama, tasavvuf hakkında doğru kaynaklarından bilgi edinmedim de demedim. getirdiğim tarifler öz itibariyle ehl-i sünnet itikadı muvacehesinde yapılmıştır. bu konuda yorumlar yapan yetkin kardeşlerimizden bir itiraz gelmedi... dedim ya, eğer dikkatlice okuyabilirseniz, anlam karmaşası ortadan kalkacaktır umarım.
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
hulasa derdi Allah olanın Ayağının altında olsak azdır

Amenna biz de inşallah o niyetteyiz.

Ömrümüzün yarısı tasavvuf muhitlerinde geçti efendim. Ehli değiliz ama onları sevenlerdeniz. Allah'a şükürler olsun. Hakiki olanlarıyla oturup kalkan sapık da olmaz büyük günah da işlemez evvelallah. Bilmediğimiz günahlarımız ise çok. Kusur ve hatadan, noksandan, gafletten, büyük günahlar haricindekilerden ise beri değiliz elbette...
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
ameller niyetlere göredir dediğiniz gibi aslında lafzatullah sağda Rasulallah solda olması gereke bilir ama
benim 10 yıl önce bu resmi yaparken hangi düşünceyle ne niyetle bu şekilde yaptığımı bilmediğinizden ve bu olayı bilmeden zanla tasavvuf edeb ve inceliğe bağlamanız aslında doğru değil..ALLAHA havale
Resme takılmak yerine yorumumu yorumlayıp varsa oradaki hatalarımızı düzeltmeniz daha hayırlı olurdu ...



Not; şahsi münakaşalara yer verecek cevaplardan ziyade bilgilerimizi paylaşırsak daha güzel olacak kanaatindeyim. Mesajınız tarafımdan düzenlenmiştir.


eylül​


Ben size yazdıklarımı şahsi münakaşa ya da resme takıldığım için yazmadım ki :)

O bir örnekleme idi anlayan anladı eh siz böyle yorumladıysanız sizin probleminiz kardeş... :)
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
ne kadardır tasavvufla tanışıklığınız söylerseniz memnun olurum
ben düşüncemi buna bina ediyorum
uzun senelerin veya kısada olsa ciddi bir ilmin tedrisatı ile anlaşılabilinecek konular bunlar
ilmin tavandan tabana inemediği bu temyizi ve tefriki yapabilecek kabiliyetlerinin bu çağdaki müminlerin çoğunda bulunmaması sebebidir bu düşüncelerim
velevki bir kimsede olsa karanlıkta kalmasına gönlümüz razı değildir.
kimi veli zatlarda gördüğüm-okuduğum kadarı ile-ilmin zirvesinde
gönül ehline kavuşmalarıdır
kısa yollarla değilde meşakkatle
bu yüzden bildiği ile amel edene Allah teala bilmediklerini öğretir dedik
hulasa derdi Allah olanın Ayağının altında olsak azdır


Ubeydun kardeş etrafınıza bakıp şeriata ram olamamış ama ehl-i tasavvvufum BEN (!) diye gezinenler ile tasavvuf yorumu yaparsanız bu olmaaaz...

Tasavvuf konusu üzerinde biraz doğru kaynaklardan okuma ödevi veriyorum size :)
 

Aşk Şairi

Kıdemli Üye
Katılım
11 Nis 2007
Mesajlar
3,286
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Web sitesi
www.haksairi.com
Ben size yazdıklarımı şahsi münakaşa ya da resme takıldığım için yazmadım ki :)

O bir örnekleme idi anlayan anladı eh siz böyle yorumladıysanız sizin probleminiz kardeş... :)

o resmi yaparken lafzatullahı sağa değilde sola koyma sebebim kalbimin hızasına getirmekti
yani kalbimin olduğu tarafa ALLAH yazısını koymayı o an daha uygun gördüm
ve sizin söylediğiniz aksine bu o an çok ince ve edeb dolu bir düşünce idi !!!!

ama aslında sizin yorumlarınızın edeble alakasını kuramadım
benide anlayan anladı
 

UBEYDUN

Ordinaryus
Katılım
16 Ara 2006
Mesajlar
2,548
Tepkime puanı
286
Puanları
0
Konum
göçmen
Ubeydun kardeş etrafınıza bakıp şeriata ram olamamış ama ehl-i tasavvvufum BEN (!) diye gezinenler ile tasavvuf yorumu yaparsanız bu olmaaaz...

Tasavvuf konusu üzerinde biraz doğru kaynaklardan okuma ödevi veriyorum size :)
peki abla :)
tasavvuf eğer tabiri uygunsa bir gece yürüyüşü ise
yürümeyi bilenler elbet hiç sapmazlar
hele o zamanda alınan nişan elbet hedefi bulur
lakin abla bu kitab okumakla olmuyor ki
 

Sakallı

Asistan
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
250
Tepkime puanı
32
Puanları
28
Yaş
49
Şeriat, Tarikat, Hakikat... Gel, tadına bir de sen bak... Sonra konuş...
(Ama alıcı gözüyle bak haaa.. Yoksa fayda yerine zarar görürsün... :) )
 

eylül

Veled-i kalbî
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
5,223
Tepkime puanı
1,026
Puanları
0
Konum
mavera...
lakin abla bu kitab okumakla olmuyor ki

Gerçekten okumakla olacak bir iş değil.
İnsanın kalbî hâliyle, duyuşuyla alakalı.
Öyle ha demeyle olur mu? Bir kıvılcımla başlayan bir şey sanki. İnsan bilerek giremiyor, bilmeden yaşayamıyor. Tuhaf bir durum.
Ama çok garip bu kıvılcım için illâ da birine intisablı olmak şart değilmiş gibi geliyor. Bir taraftan bu metoda ihtiyacın varlığını da hissediyorum/biliyorum.
İnsan takva boyutunda ne kadar dikkat ederse o kadar açılım oluyor.
Tıpkı Ubeydun abinin dediği gibi, bilgisiyle amel edene zaten Allah-u Telâla veriyor.
Ama bunun için tasavvuf her insana şart mı?
Yoksa ihtiyacı olana mı böyle bir terbiye gerekiyor?
Aslında İslâm olmak yetiyor her şeye?
İslâm'a ulaşamadığımız için yol arıyoruz kendimize.
?
İslâm olmak değil mi aslında kasıt.
 

UBEYDUN

Ordinaryus
Katılım
16 Ara 2006
Mesajlar
2,548
Tepkime puanı
286
Puanları
0
Konum
göçmen
Gerçekten okumakla olacak bir iş değil.
İnsanın kalbî hâliyle, duyuşuyla alakalı.
Öyle ha demeyle olur mu? Bir kıvılcımla başlayan bir şey sanki. İnsan bilerek giremiyor, bilmeden yaşayamıyor. Tuhaf bir durum.
Ama çok garip bu kıvılcım için illâ da birine intisablı olmak şart değilmiş gibi geliyor. Bir taraftan bu metoda ihtiyacın varlığını da hissediyorum/biliyorum.
İnsan takva boyutunda ne kadar dikkat ederse o kadar açılım oluyor.
Tıpkı Ubeydun abinin dediği gibi, bilgisiyle amel edene zaten Allah-u Telâla veriyor.
Ama bunun için tasavvuf her insana şart mı?
Yoksa ihtiyacı olana mı böyle bir terbiye gerekiyor?
Aslında İslâm olmak yetiyor her şeye?
İslâm'a ulaşamadığımız için yol arıyoruz kendimize.
?
İslâm olmak değil mi aslında kasıt.
İslam olmak evet her şeyi için alan kelime
tasavvuf belki daha kaliteli bir yaşam mücadelesidir
ama çoğu halleri bi vucubuyiyet anlayışı ile yapılır
mesela dersini yapmayan günahkar olur anlayışı gibi
aslolan ise gönülden yapmaktır
masiyetten kaçınmak emirlere yapışmak
Allah tealanın cilvelerindendir
kuluna vermeyi arzu ettiğinin yollarını yaratır
mesela mahmud efendi şöyle der
bu yol girdim değil alındım yoludur diye
bir elbise giyiyorsunuz
ama size ait değil
komik görünür herhalde

birde tasavvufa genel olarak kaliteli bir İslam yaşama arzusu diye adlandırırsakta
başta bahsettiğim İzz bin abdisselam gibi mutasavvıflar
tabiri uygunsa
bir elinde tesbih bir elinde ise kılıçla dolaşmışlar
Halid bin velid doğru dürüst şöyle namazda okuyacak kadarda Kur'an ezberleyemedik derken
benim nazarımda en büyük mutasavvıflardan olmuştur
çünkü tasavvuf nerede ne yapılması gerekirse onu yapmaktır
yoksa bir takım virdler ve özel toplantılardan ibaret değildir

Ummuhan abla varmı bir gelişme
eylül kardeşim Allah sizide razı olduğu ilerle meşgul etsin

Şeriat, Tarikat, Hakikat... Gel, tadına bir de sen bak... Sonra konuş...
(Ama alıcı gözüyle bak haaa.. Yoksa fayda yerine zarar görürsün... :) )
nasiybüke yusiybüke velev kane tahtel cebel
 

sufi7007

Profesör
Katılım
24 Nis 2007
Mesajlar
1,161
Tepkime puanı
15
Puanları
0
Mehmet Şevket Eygi, Milli Gazete

TASAVVUFSUZ VE TARİKATSIZ OLMAZ

ŞERİATA yüzde yüz mutabık bir tasavvuf ve tarikat olmadan Türkiye düzelemez. Bu coğrafyaya İslâm tasavvufla gelmiştir, tasavvufsuz İslâmî kalkınma, gelişme, hürleşme düşünülemez.

Ahmed Yesevî, Hacı Bektaşı Velî, Mevlânâ Celalüddin Rûmî ve diğer pîran...
Nakşilik, Kadirilik, Mevlevilik, Bektaşilik...Diğer turuk-i aliyye...

Medreselerde okutulan ve öğretilen İslâm'a uygun tarikat ve tasavvuf.

İhyau Ulûmi'd-din'deki tasavvuf.
Risale-i Kuşeyrî'deki tasavvuf.
Kûtü'l-kulûb'taki tasavvuf.

Pîran efendilerimizin tasavvufu.
İtikadı sahih olanların tasavvufu.

Elli yıl boyunca beş vakit namazı cemaatle kılanların tasavvufu.
Şeriattan kıl kadar ayrılmayanların tasavvufu.

Erbilli Es'ad efendinin, Mehmed Zahid Kotku'nun, Adanalı Sami efendinin tasavvufu. Şeyh/İmamŞâmil'in, Abdülkadir Cezairî'nin tasavvufu.

Sultan Abdülhamid'in şeyhi Muhammed Zâfir el-Medenî'nin tasavvufu.

Âmirîne bi'l-mâruf ve nâhine 'ani'l-münker olanların tasavvufu.

Bursalı İsmail Hakkı'nın, Erzurumlu İbrahim Hakkı'nın tasavvufu. Abdülkadir Geylanî'nin, Ahmed er-Rufaî'nin, Hasan Şâzelî'nin, Şah Muhammed Bahaüddin Nakşibend'in, İmam Rabbanî'nin tasavvufu.

Âbidlerin, zâhidlerin, muhlislerin, âlimlerin, âriflerin, kâmillerin, zâkirlerin, müstağfirlerin tasavvufu.

Ölmeden önce ölenlerin tasavvufu.

Mücâhid fi sebilillah olanların tasavvufu.Mürüvvet ve fütüvvet sahiplerinin tasavvufu.

Medaris-i islamiyeyi ve tasavvuf dergahlarını kapatarak İslâmî hayatın belini kırdılar. Bu iki müessese tekrar hayata geçirilmedikçe işler düzelmez.

Yüz bin yeni cami daha yapılsa yine düzelmez.Beş bin İmam-Hatip mektebi açılsa düzelmez.İslâmcılar seçimlerde yüzde yetmiş oranında oy alsa da düzelmez.

İşin başı ilimdir ve irfandır. İlmi medreseler verir. İrfan tasavvuf dergahlarındadır. İlle de medâris-i islâmiyye, ille de turuk-i sufiyye...

M. Şevket Eygi'nin bu tür aslında güzel yazılmış yazıları millette "bu zamanda kalblerde tasarruf eden veli kalmadı" gibi istemeyeceği bir sonuç ta hasıl edebiliyor...
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Amenna biz de inşallah o niyetteyiz.

Ömrümüzün yarısı tasavvuf muhitlerinde geçti efendim. Ehli değiliz ama onları sevenlerdeniz. Allah'a şükürler olsun. Hakiki olanlarıyla oturup kalkan sapık da olmaz büyük günah da işlemez evvelallah. Bilmediğimiz günahlarımız ise çok. Kusur ve hatadan, noksandan, gafletten, büyük günahlar haricindekilerden ise beri değiliz elbette...

Ömrünüzün yarısı geçti ve siz hala Forum damısınız forumlardamısınız ? Üzüldüm ama bir yerde saygı duydum EHİLolmadığınızı belirttiğiniz için.
 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
Mehmet Şevket Eygi, Milli Gazete

TASAVVUFSUZ VE TARİKATSIZ OLMAZ

ŞERİATA yüzde yüz mutabık bir tasavvuf ve tarikat olmadan Türkiye düzelemez. Bu coğrafyaya İslâm tasavvufla gelmiştir, tasavvufsuz İslâmî kalkınma, gelişme, hürleşme düşünülemez.

Ahmed Yesevî, Hacı Bektaşı Velî, Mevlânâ Celalüddin Rûmî ve diğer pîran...

Nakşilik, Kadirilik, Mevlevilik, Bektaşilik...Diğer turuk-i aliyye...

Medreselerde okutulan ve öğretilen İslâm'a uygun tarikat ve tasavvuf.

İhyau Ulûmi'd-din'deki tasavvuf.

Risale-i Kuşeyrî'deki tasavvuf.

Kûtü'l-kulûb'taki tasavvuf.

Pîran efendilerimizin tasavvufu.

İtikadı sahih olanların tasavvufu.

Elli yıl boyunca beş vakit namazı cemaatle kılanların tasavvufu.

Şeriattan kıl kadar ayrılmayanların tasavvufu.

Erbilli Es'ad efendinin, Mehmed Zahid Kotku'nun, Adanalı Sami efendinin tasavvufu.

Şeyh/İmamŞâmil'in, Abdülkadir Cezairî'nin tasavvufu.

Sultan Abdülhamid'in şeyhi Muhammed Zâfir el-Medenî'nin tasavvufu.

Âmirîne bi'l-mâruf ve nâhine 'ani'l-münker olanların tasavvufu.

Bursalı İsmail Hakkı'nın, Erzurumlu İbrahim Hakkı'nın tasavvufu.

Abdülkadir Geylanî'nin, Ahmed er-Rufaî'nin, Hasan Şâzelî'nin, Şah Muhammed Bahaüddin Nakşibend'in, İmam Rabbanî'nin tasavvufu.

Âbidlerin, zâhidlerin, muhlislerin, âlimlerin, âriflerin, kâmillerin, zâkirlerin, müstağfirlerin tasavvufu.

Ölmeden önce ölenlerin tasavvufu.

Mücâhid fi sebilillah olanların tasavvufu.

Mürüvvet ve fütüvvet sahiplerinin tasavvufu.

Medaris-i islamiyeyi ve tasavvuf dergahlarını kapatarak İslâmî hayatın belini kırdılar. Bu iki müessese tekrar hayata geçirilmedikçe işler düzelmez.

Yüz bin yeni cami daha yapılsa yine düzelmez.

Beş bin İmam-Hatip mektebi açılsa düzelmez.

İslâmcılar seçimlerde yüzde yetmiş oranında oy alsa da düzelmez.

İşin başı ilimdir ve irfandır. İlmi medreseler verir. İrfan tasavvuf dergahlarındadır.

Reformcularla, yenilikçilerle, değişimcilerle, sahte müctehidlerle, aktivistlerle, İslâmcılarla, Fazlurrahmanın Tâtiliye mezhebiyle, mezhepsizlikle, telfik-i mezahible, şuculukla buculukla, BOP'çulukla işler düzelmez, aksine daha fazla bozulur.

İlle de medâris-i islâmiyye, ille de turuk-i sufiyye...

Allah kendisinden razi olsun.

Tasavvufsiz olmaz.
Müslümanlar tasavvufa yönelmedikce cihadida geregi gibi yapamazlar,insanlarin gönüllerini kazanamazlar,inandirici olamazlar,örnek alinacak insanlar toplulugu ancak tasavvuf terbiyesi almis insanlarla mümkündür.
islam akaid-fikih-tasavvuf dengesiudir.Tasavvuf islamin kalbi ve ruhudur.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Çok merak ediyorum

TASAVVUFSUZ VE TARİKATSIZ OLMAZ


Diyen EYGİ

Bu konularda EHİL midir ?
 

sufi7007

Profesör
Katılım
24 Nis 2007
Mesajlar
1,161
Tepkime puanı
15
Puanları
0
Allah kendisinden razi olsun.

Tasavvufsuz olmaz.
Müslümanlar tasavvufa yönelmedikce cihadi da geregi gibi yapamazlar, insanlarin gönüllerini kazanamazlar, inandirici olamazlar, örnek alinacak insanlar toplulugu ancak tasavvuf terbiyesi almis insanlarla mümkündür.

Aziz Osmanlı; neo-Osmanlı...

Tasavvuf sana yaramış...

:)
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
ÇOK MERAK EDİYORUM

TASAVVUF ve TARİKATI devamlı gündeme getirenler bunları gerçekten özümlemişmi?

Yoksa BELLİ AMAÇLARI içinmi kullanıyorlar ?
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Derdiniz bizle mi yoksa tarikatla mı? Burdaki insanların hallerinden size ne? Ben gibi en aşağı bir müslüman olacağı gibi, veli namzedi pek insana da belki sataşma işini yapıyorsunuz.

İnsanlar tarikattan ve tasavvuftan anlatıyor, neden karışmak ihtiyacı hissediyorsunuz?

Derdiniz ne?

Neden gocunur bazıları?

Okumayın geçin be kardeşm.

Tasavvuf ve tarikatsız olur mu?

Olur ama bu ihsan kıvamından uzak bir müslümanlık olur. Bu da işin ehlinden bir cevap. Bilmem tatmin oldunuz mu? Sözün kaynağı ararsanız uzaklara gitmeyin, çevrenize sorun.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Derdiniz bizle mi yoksa tarikatla mı? Burdaki insanların hallerinden size ne? Ben gibi en aşağı bir müslüman olacağı gibi, veli namzedi pek insana da belki sataşma işini yapıyorsunuz.

İnsanlar tarikattan ve tasavvuftan anlatıyor, neden karışmak ihtiyacı hissediyorsunuz?

Derdiniz ne?

Neden gocunur bazıları?

Okumayın geçin be kardeşm.

Tasavvuf ve tarikatsız olur mu?

Olur ama bu ihsan kıvamından uzak bir müslümanlık olur. Bu da işin ehlinden bir cevap. Bilmem tatmin oldunuz mu? Sözün kaynağı ararsanız uzaklara gitmeyin, çevrenize sorun.

Derdim sizlerle

TASAVVUF & TARİKAT Edebini ahlakı nı özümlemiş kişiler zaten bu Forumlarda olmazlar benim gibi sizin gibi.

İşte örnek siz veya ben HANGİ YAZDIKLARIMIZ YAZDIKLARINIZ Edeb ve ahlaka uyumlu.

BEN KENDİMNİ ALDATMIYORUM KİMSEYİDE aldatmak İSTEMİYORUM.
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
"Tasavvufsuz müslümanlık olabilir, ancak bu, ihsan kıvamından mahrum bir müslümanlık olur.

Yâni mânevî bir eğitim olan Tasavvufdan tecrid edilmiş bir İslâmî hayat, kişiyi “ALLAH’ı görüyormuşçasına bir kulluk kıvamı”na ulaştıramaz.
"

Osman Nuri Topbaş

Bu cevaptan tatmin oldunuz mu?

Bizi geç. Kimse burada kendini pazarlamıyor. İslam'a saldıramayan CHP'liler gibi şeriata saldırmayın.

Bize neden saldırırsın, ekmeğine mi talip olduk?

Tarikat, tasavvuf lazım demiş büyükler onları aktardık.

Derdin bizle mi tarikatla mı? Yoksa neden gocunuyorsun?
 

ubeyd_el_turki

Doçent
Katılım
28 Mar 2007
Mesajlar
720
Tepkime puanı
16
Puanları
0
TASAVVUF & TARİKAT Edebini ahlakı nı özümlemiş kişiler zaten bu Forumlarda olmazlar benim gibi sizin gibi.

Söylediğiniz "bu Forumlarda olmazlar " sözü kesin bir bilgi ve nihai sonuç ifade eder.Halbuki bu birçok açıdan yanlıştır.


Hiçbir meselede ihtimal vermeden ön yargıda bulunma çünkü Ayet-i Kerimelerde belirtildiği üzere insanın başına birçok mesele hiç beklemediği zamanda beklemediği yönden beklemediği şekilde gelmiştir.

Allah Teala ve Tekaddes Hazretlerinin Resul ve Nebilerinin büyük kısmı insanların hiç ihtimal vermedikleri kişiler olmuşlardır.Resulullah Aleyhisselatu Vesselamda böyle değil midir ?
İnsanların hiç ummadıkları meselelerde hiç ummadıkları şeylerle karşılaşmaları mümkündür.Bunu elinde nihai ve kesin sonuç varmış gibi inkar etmek doğru değildir.Nitekim Kütüb-ü Sitte'deki "Dindar ve Günahkar iki Yahudinin hikayesi" çok çok önemlidir ve mezkur hadis-i şerif'te gösterir ki insan kendi bildiğine göre nihai sonuç olarak düşündüğü şeyde çoğu zaman zann ile hareket eder ve hata eder.

Biz,şahsımızı tasavvuf ehli değil tasavvuf kerhi kabul ederiz.Ancak bu bizim TASAVVUF EHLİ olmadığımıza delil olmaz.

Tasavvuf ehlinin bir kısmı, bulunduğu tarikin DİSİPLİNİ gereği bu forumlarda bulunmayabilir.Ancak bazı tarikatlar her daim HALK İLE BERABER olma üzre DİSİPLİN edilmişlerdir.
Bu nedenle tasavvuf ehlinin malayani dışında buralarda bulunmasının bize göre yanlış olmaz.Kaldı ki MUTASAVVIF bulunduğu toplumun ve hayatın gerçeklerini İNKAR etmez.

Hocamız Hazret-i Mevlana Celaleddin gibi.Mesnevide öyle meseleler vardır ki birçok insan hatta bir çok din adamı MEVLANA bunları neden yazmış diye anlamaz,anlayamazlar.Hatta din adamı zannıyla hareket eden bir bedbaht Hazret-i Mevlana'yı KAFİRLİKLE bile itham etmiştir.Umulur ki "Kardeşini suçladığın suçu sen İŞLEMEDEN YAŞAMADAN ölmezsin" hadis-i şerifini yaşamadan tevbe etmiştir.

Bu nedenle başlıktaki meseleyi değil, sizin keskin "OLMAZ" ifadenizi yumuşatmanız için cevap verdik.

Şüphesiz Hak Teala en iyisini bilir.
Vesselam
 
Üst