tarikat nedir?

ahmet66

Üye
Katılım
6 Haz 2006
Mesajlar
37
Tepkime puanı
4
Puanları
0
tarikat nedir?

--------------------------------------------------------------------------------
İNTİSAB EDECEKLER
Tarikat-ı Aliyyeye girmek isteyen din kardeşlerimizin, her şeyden evvel kendilerini Şer-i Mübine uydurmaları, sonra Mürşidin elini tutarak: “Bu zat beni, Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’ne ulaştırır!” itikat ve hüsnü zannı ile, o zatın sözlerini yerine getirmeleri şarttır. Yirmidört saatte bir defa, hangi vakit kolayına gelirse o zamanö tenha bir yerde gizlice ve abdestli olarak kıbleye yönelerek oturup, rabıta-i mevt ile gözleri yumuk vaziyette vazifesini okumalı. “Ben Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’ni görmüyorum ama, Allah-ü Teala (CC) Hz.leri beni görüyor, diyerek tam bir huzur içerisinde olmalıdır ve Mürşidinden aldığı vazifeyi telkin aldığı şekilde vazifesine başlayıp huzur içerisinde vazifesini ifa eder. Bu hususta Nebiler Nebisi (SAV) Efendimiz buyurur ki: “En büyük ihsan, Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’ni görüyormuş gibi ibadet etmendir. Sen onu görmesen bile, o seni daima görür.”[1]

Salikin bu vazifesini gönül mutmainnesi ile yapabilmesi için şu hususa önemli dikkat etmelidir: Sanki hastalanmış, bir döşek içinde yatmaktadır. Ölüm acıları, kendisine iyice yaklaşmıştır ve ölüm gelip çatmış kendisini yıkamışlar kefenlemişler, ağaç ata bindirip kabire dokuz hatılın altına koymuşlar… Bu şekilde vazifeye başlanırsa o zaman Nebiler Nebisi (SAV) Efendimiz’in şu sözüne mazhar olur: “Ölmeden evvel ölünüz.”[2] Bu hususu Yüce Allah (CC) Hz.leri şöyle beyan etmiştir: “ ‘Biz Allah-ü Tealanın kullarıyız. Ancak ona döneriz, musibetlerine razıyız!’ derler.”[3] Her inanan ve mürid olup tasavvuf tarikat yoluna girenin Kur''an-ı Kerim’e ve Hadis-i Şerif’lere daha sıkı sarılması lazımdır.

Şeyh arayanlar, şeriatı düzgün olanı aramalıdır. Şeriat, tarikat, hakikat, marifet ve çok Zikrullah etmek, çok namaz kılmak, Resülullah (SAV) Efendimiz’in yoludur. Gece gündüz devam ettiğidir. Çünkü Resülullah (SAV) Efendimiz’in has yolu olan şeriatı, tarikatı, hakikati birbirinden ayırırlar, itiraz ederler. Cenab-ı Hakk (CC) Hz.leri’nin has kulları Resülullah (SAV) Efendimiz’in ümmetleridirler. Bu mukarrebler, Allah-ü Teala (CC) Hz.lerinin evliyalarıdırlar. Allah (CC) Hz.leri’ne kurbiyyet (yakınlık) isteyenler dikkat etsinler, Allah (CC) Hz.leri’ne yakınlaştırıan, insanları Hakka götüren bir yol seçsinler ve O’na (CC) ulaşmada bir kılavuz edinsinler.

Tarikat, insanları Allah (CC) Hz.leri’ne götürür. İnsafa gel, Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’ne ulaşmada acele et. Resülullah (SAV) Efendimiz’e vuslatta geç kalma. Bu dünya elinden gider, malın, mülkün, oğlun, kızın fayda vermez. Ancak kalbin nuru fayda eder.

Ey müslüman! Bilmiş olasın ki, şeytan melunu kişiyi zulmete çeker. O da kendisine dost olanlara vervese verir, dine, şeriata, tarikata, hakikata ve marifete itirazlar koyar. Allah-ü Teala (CC) Hz.leri iman edenlere ilham eder. Tasdikler, muhabbetler koyar. İşte sen düşün, şeytanın dediklerini kabul edip Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin dediklerini kabul etmiyorsun. Bir de Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’ne bahane buluyorsun. Sana Cenab-ı Hak (CC) Hz.leri Peygamberi ile söyletti, Kur''anda aşikare söylüyor. Kitaplar söylüyor, bunları hiçe sayarak şeytanın vesvesesine ve nefsin havasına uyup nefsine kul köle olma.

Aziz müslüman! Artık uyan. Kur''an-ı Kerim bir bütündür, bir ayetini inkar küfürdür. İbadet noksanlığı günahkarlıktır. Bu kötülüklerden kul ancak şeriat ve tarikatta huzur ile çalışıp gayret ederse, o zaman ebedi saadethaneyi mamur eder. Bak Yüce Mevla (CC) Hz.leri ne buyuruyor: “Fakat ahirele inanmayanlar, hu doğru (yoldan) sapmaktadırlar.”[4] “O halde hep O''na (CC) ibadet edin. İşte bu biricik doğru yol budur.”[5] “O (CC) bize yollarımızı dosdoğru göstermiş, hidayet vermiştir.”[6]

Meşayıhtan birisi şöyle anlatır: “Bağdat Mezarlığında gezerken gördüm. Büyük ve kocaman kabirlerin başındaki taşlara beş yaşında on veya onbeş yaşında yazmışlar, hayrette kaldım. Evliyaullahtan birine rastladım, bana dedi ki: ‘Niçin hayret edersin. Heva ve hevesiyle geçen günler yaşamaktan mıdır? Hayvanlar gibi Nefsi emmaresinin yolunda giderek yaşamayı biz ömür ve yaşama saymayız. Bir tarikata girip şeyhin yanında geçen ömrü yaşamadan ve ömürden sayarız.’ dedi ve böylece benim de hayretim gitti.”[7] Yüce Mevla (CC) Hz.leri şöyle buyuruyor: “Her kim de, kendisine doğru yol apaçık belli olduktan sonra, Peygambere aykırı harekette bulunur ve müminlerin yolundan uyar giderse, onu döndüğü sapıklıkta bırakırız. Ahirette de kendisini cehenneme koyarız ki o ne kötü bir dönüş yeridir.”[8] “Şüphe yok ki Rabbin (CC) Hz.leri, yolundan sapanı en iyi bilendir ve o, hidayete kavuşanları da en iyi bilendir.”[9]

Aziz kardeşim Yüce Allah (CC) Hz.leri Mucizel beyanında zatını iyi bilen kulları ile beraber olunmasını niçin emretmiştir? Zira kulunu af ve mağfiret etmek için dünyada ölülükten kurtulup manevi bir hayata erip dünyada iken Rızaya, Cemalullaha ermiş ve Yüce Allah (CC) Hz.leri’ni en iyi bilen Nebiler Nebisi (SAV) Efendimiz’in varislerine gidip aleme gönderiliş gayesini yerine en iyi şekilde getirebilmek için Mürşid-i Kamil’e teslim olup Tasavvuf (tarikat) okuluna girerek ve rıza bari için çalışarak dünyada iken af ve mağfirete ermek mümkün olacaktır. Yoksa ilmiyle alim olmayan ve taleb ettiği ilmi kendisini bile kurtaramayan kişi başkasını kurtaramaz. Denizde yüzmeyi bilmeyen kişi denizde boğulmakta olan kişiyi kurtaramaz. Kurtarabilmesi için yüzme bilmesi lazımdır Mana yolunun erleri bu yolda yüzek bilen yüzücü gibidirler. Talib olanı Allah (CC) Hz.leri’ne vuslat ettirirler. Bu hususta Yüce Mevla (CC) Hz.leri buyuruyor: “Onunla (kitapla) amel etmeyenlerin hali, cildlerle kitap taşıyan eşeğin haline benzer.”[10]

Ey Allah (CC) Hz.leri’ni arayan kardeşim! Essek ilimden bir şey anlar mı, ve o ilmi ile amil olmayıp ilmini menfaat karşılığında kullanan kişiler Hakk’ı (CC)bulabilirler mi? Hakk’ı (CC) bilmeyen insan başkalarını Hakk’a (CC) vuslat ettirebilirler mi? Elbette ettiremez! Ancak Yüce Allah (CC) Hz.leri’ni en iyi bilen, ilmiyle amil olan, Nebiler Nebisi (SAV) Efendimiz’in gerçek varisi ve anlattığını bizzat yaşayan veliler, mürşidi kamiller talib olanı Cenab-ı Hakk’a (CC) vuslat ettirirler.

Aziz dostum, durma! Artık durma zamanı değil. Bir an evvel o dostu ara bul ve hizmetine talib ol. Ancak bu vesile ile Hakk’a (CC) vasıl olabilirsin. Bunu bil ve batınını yani iç dünyanı temizlemek için Tasavvuf (tarikat) yoluna can at. Bu vesile ile dünya muhabbetinden ve şehvetlerinden temizlenebilirsin. O zaman Yüce Allah (CC) Hzleri seni hikmetle konuşturur ve sana sevdiği veli kulunun hürmetine zatını bildirir. Gerçek talib olursan, aşkını muhabbetini sevgisini gönlüne ilga eder.
 

rumi

Üye
Katılım
21 Tem 2006
Mesajlar
81
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Selamün Aleyküm sevgili kardeşlerim

bu konuda katkıda bulunmak isterim inşallah..

Kuran'ı Kerim de bu konu beyan edilmiştir...

72/CİN-16: Ve en levistekâmû alet tarîkati le eskaynâhum mâen gadekâ(gadekan).
Eğer insanlar tarikat üzere olsalardı, onlara kanacakları kadar mai (rahmet) ulaştırılacaktı.

72/CİN-17: Li neftinehum fîh(fîhi), ve men yu�rıd an zikri rabbihî yeslukhu azâben saadâ(saaden).
Kendilerini bu ni�met içinde deneyelim, diye. (Acaba nasıl şükredecekler?) Kim Rabbinin zikrinden yüz çevirirse, şiddetli azaba uğrar.

ayeti kerimeler açıkça tarikat üzere olmamızı beyan etmektedir..

SAVRVB....
 

Enes

İhvan Forum Üye
Katılım
6 Haz 2006
Mesajlar
14,127
Tepkime puanı
1,240
Puanları
113
Konum
bâbil...
ahmet66

Aziz kardeşim Yüce Allah (CC) Hz.leri Mucizel beyanında zatını iyi bilen kulları ile beraber olunmasını niçin emretmiştir? Zira kulunu af ve mağfiret etmek için dünyada ölülükten kurtulup manevi bir hayata erip dünyada iken Rızaya, Cemalullaha ermiş ve Yüce Allah (CC) Hz.leri’ni en iyi bilen Nebiler Nebisi (SAV) Efendimiz’in varislerine gidip aleme gönderiliş gayesini yerine en iyi şekilde getirebilmek için Mürşid-i Kamil’e teslim olup Tasavvuf (tarikat) okuluna girerek ve rıza bari için çalışarak dünyada iken af ve mağfirete ermek mümkün olacaktır. Yoksa ilmiyle alim olmayan ve taleb ettiği ilmi kendisini bile kurtaramayan kişi başkasını kurtaramaz. Denizde yüzmeyi bilmeyen kişi denizde boğulmakta olan kişiyi kurtaramaz. Kurtarabilmesi için yüzme bilmesi lazımdır Mana yolunun erleri bu yolda yüzek bilen yüzücü gibidirler. Talib olanı Allah (CC) Hz.leri’ne vuslat ettirirler. Bu hususta Yüce Mevla (CC) Hz.leri buyuruyor: “Onunla (kitapla) amel etmeyenlerin hali, cildlerle kitap taşıyan eşeğin haline benzer.”[10]

Ey Allah (CC) Hz.leri’ni arayan kardeşim! Essek ilimden bir şey anlar mı, ve o ilmi ile amil olmayıp ilmini menfaat karşılığında kullanan kişiler Hakk’ı (CC)bulabilirler mi? Hakk’ı (CC) bilmeyen insan başkalarını Hakk’a (CC) vuslat ettirebilirler mi? Elbette ettiremez! Ancak Yüce Allah (CC) Hz.leri’ni en iyi bilen, ilmiyle amil olan, Nebiler Nebisi (SAV) Efendimiz’in gerçek varisi ve anlattığını bizzat yaşayan veliler, mürşidi kamiller talib olanı Cenab-ı Hakk’a (CC) vuslat ettirirler.

Aziz dostum, durma! Artık durma zamanı değil. Bir an evvel o dostu ara bul ve hizmetine talib ol. Ancak bu vesile ile Hakk’a (CC) vasıl olabilirsin. Bunu bil ve batınını yani iç dünyanı temizlemek için Tasavvuf (tarikat) yoluna can at. Bu vesile ile dünya muhabbetinden ve şehvetlerinden temizlenebilirsin. O zaman Yüce Allah (CC) Hzleri seni hikmetle konuşturur ve sana sevdiği veli kulunun hürmetine zatını bildirir. Gerçek talib olursan, aşkını muhabbetini sevgisini gönlüne ilga eder.
bu kime ait..
 

derya

Üye
Katılım
22 Tem 2006
Mesajlar
178
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
35
Bende bildiklerimi paylaşayım.Tarikatların hepsi 1.paragraftaki anlatılan gibi değil hepsinin ayrı ayrı yöntemleri var,kimisi zikirli kimisi burada yazıldığı gibi,hepsi aynı yola çıkıyo nihayetinde.
Tarikat yolu Allah yoludur.Tarikata üye olan bi insan mahşerde sırat köprüsünü geçerken bulunduğu tarikatın şeyhi elinden tutarmış.
Bide üstad nakş-i bendi tarikatındayken rüyasında "devir tarikat devri değil,devir hizmet devridir"sözünü işitmiş ondan sonra risaleleri yazmıştır.Selametle...
 

mustafa

Profesör
Katılım
8 Haz 2006
Mesajlar
1,972
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Konum
Ankara
sanırım derya kardeşin söylemek istediği söz şu ''zaman tarikat zamanı değil imanı kurtarmak zamanıdır'' çok doğru bir söz. bencede
 

İmandanihsana

Doçent
Katılım
9 Haz 2006
Mesajlar
1,048
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
36
Konum
istanbul/kadıkö
tarıkatlara sırk dıyen bılmeyen cahıller denıze gırmeden yuzme ogrenmeye calısanlar gıbıdır.KIMSINIZDE TARIKATLARA LAF EDIYORSUNUZ.AHIRETTE ALLAH DOSTLARI MURSIDLERE NASIL HAKLARINI VERECEKSINIZ.SAPIK VAR MI VAR DOLUUU ISIMLERI ILE BILIYORUM AMA SOLEMEM DORU OLMAZ FITNE CIKAR AMA GERCEKTEN ALLAH YOLUNDA OLAN GEREK NAKSI GEREK KADIRI GEREK HALVETI HAKK TARIKATLAR VAR.BU TARIKATLARA LAF EDENLERI RABITANIN NE OLDUNU BILMENDE SIRK TIR DIYEN LERI VE DAHA BIR COGUNU ALLAH ISLAH ETSIN.SELAM VE DUA ILE ALLAH A EMANET OLUN.
 

İmandanihsana

Doçent
Katılım
9 Haz 2006
Mesajlar
1,048
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
36
Konum
istanbul/kadıkö
mustafa' Alıntı:
sanırım derya kardeşin söylemek istediği söz şu ''zaman tarikat zamanı değil imanı kurtarmak zamanıdır'' çok doğru bir söz. bencede


BEDIUZZAMN HZ NIN BU SOZUNU SAKIN KARDESLERIM YORUMLAMAYALIM.BILENE ALIME BIRAKIN.BU OLE BIR SOZKI HER YERE CEKILERBILIR.FITNECILER KOTU SEKILDE KULLANABILIR.MUHAKKAK BU SOZDE BI HIKMET VARDIR AMA ANLAYABILMEK LAZIM BU SOZDEN CIKAN SONUC KESINLIKLE ZAMAN TARIKAT ZAMANI DEIL GIRMEMEK LAZIM FLN DIYE BI SONUC CIKMAZZ USTADIN KAST ETTIGI BASKA INCE BI MEVZUU VARDIR EMINIM
 

derya

Üye
Katılım
22 Tem 2006
Mesajlar
178
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
35
Hayır o sözü üstad söylememiş rüyasında söylenmiş "tarikatta insan daha çok kendi imanı için uğraşır ya bizede tebliğ farz o yüzden hizmet vurgulanmış"bana anlatılan bu.Muhakkak tarikata girme denmek istenmemiştir hak yolu nihayetinde.selametle...
 

ahmet66

Üye
Katılım
6 Haz 2006
Mesajlar
37
Tepkime puanı
4
Puanları
0
maTRax' Alıntı:
ahmet66


bu kime ait..
selamunaleykum derya kardesim zikrsiz haka ulaşılmaz bu nurcu kardeslerimizn saidi nurai hz.lerinin sözlerini yanlış anlamalrından kaynaklanmaktadır ve kendlerinn sahabe efendlerimzn cadesind olduklarını saNMAKTADIRLAR OYSA DURM HİÇDE BÖYLE DEĞİLDİR SAHABE EFENDİLERİMZN HEPSİ ZİKR YAPMAKTADIRLAR VE HEPASİNDE MÜRŞSDERİ VARDIR ALLAH RAZI OLSUN
 

Sofuoglu

Ordinaryus
Katılım
29 Tem 2006
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
254
Puanları
83
Degerli kardeslerim,

"Zaman tarikat zamanı değildir,"

bu sozu iyi algilamak lazim insaAllah,
ustad ne demek istemis iyi etud edip ,
manasini carpitmadan, vermek istedigi mesaji iyi algilamak lazim insaAllah,

- Tarikat kiyamete kadar devam edecek insaAllah. O ayrı bir unsur.
"Zaman tarikat zamanı değildir," sözünün çok yonu var.
bugunku insanlik hep neden, nicinle karsimiza cikiyor. Filan buyuk zat boyle demis dedin mi bakiyorsunuz tatmin olmuyor?

Ama o zat ister en buyuk bir tarikat şeyhi olsun. ister Hepimizin hurmet ettigi, sefaat bekledigi cok buyuk zat olsun, onlardan bir soz naklediyoruz , bu zat boyle demis demekle tatmin olmuyor.

İste budur "tarikat zamanı değil."demek, En azından böyle anlarız.
Yoksa bu zamanda tarikat yoktur demek degildir.

Ya bu zamanda ne yapmak lazım.
Falan zata itimat et, bak bu boyle diyor demekle adam tatmin olmuyor veya "su hakikatı anlamak icin gel su mertebelerden gec. Nefs-i emmareden başla, nefs-i marziyeye kadar gececeksin ki bu hakikati anlayasın." desen
Bugun namazı kılmayan bir adamı buna sokabilirmisiniz?
tabiki hayir,
Budur "tarikat zamanı değil".demek
Ya bu adama hakikati nasıl anlatacaksin. Dogrudan dogruya hakikatin kendini anlatacaksin.

"Zaman hakikat zamanıdır" demek sudur;
hakikati direkt anlatacaksın. İzah, ispat edeceksin. Bu mana. Yoksa bu soz ne tarikat yoktur demek ne de misyonunu tamamlamistir demektirki,ustadda zaten bu anlamda kullanmamistir insaAllah,

Yani o insanı ilk etapta ne tarikattaki mertebelere sokarsiniz,
nefsin tezkiyesi veya kalbin tasfiyesi gibi mertebeler var, ne o terbiyeye sokabilirsin ki, gir sonra anla dersiniz,
namaz kilmadigi icin zaten giremez oraya.
Hatta iman hakikatlerinden süphesi olan bir insan nasil girsin o terbiyeye.
Ne de buyuk zatlarin, tarikat seyhlerinin sozlerini soylemekle adami tatmin edebilirsiniz.
Neden diyor, nicin diyor. Bu iki noktadan o tarzda bir insani tatmin edemeyiz.
Hakikati direkt vermeliyiz. Bu mana cikar.

Buradan tarikata karsi olma gibi bir mana cıkmaz.

Hakikati bulan zaten tasavvufu bulur insaAllah......

her zaman kul Allah(c.c) katinda mertebe mertebe ilerler,bir asamayi gececeksinki diger bir asamaya varasin,

Allah(c.c),siz bildiklerinizle amel edinizki,ben size bilmediklerinizi ogreteyim buyuruyor...

bu acidan bakmaliyiz insaAllah.....

selametle.....
 

derya

Üye
Katılım
22 Tem 2006
Mesajlar
178
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
35
aleyküm selam ahmet66 kardeş "zikirsiz hakka ulaşılmaz"demişsin benim zikirle tarikatla ilgim yok boşa mı uğraşıyorum o zaman "nurcular kendilerini sahabe yolunda olduklarını zannediyorlar"nurcuları gerçekten tanıyor musun??Bu kanıya nasıl vardığını da merak ettim ağır bir itham büyük bir cemaatten bahsediyorsun!!!
islam sayfası kardeşe teşekkürler açıklamaya çalışmış.Buradan çıkarılacak ana sonuç:Sadece kendi imanın için değil,başkalarının imanını kurtarmak içinde uğraşmalısın.Allah hepinizden razı olsun selametle...
 

Sofuoglu

Ordinaryus
Katılım
29 Tem 2006
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
254
Puanları
83
Degerli derya kardesim,

zikiri sadece tarikatla bagdastirmak cok yanlis,zikir her muslimanin asi gorevlerinden biri olmalidir,

tarikatla isiniz olmayabilir ama,zikirle isim olmaz demenizi acikcasi esefle karsiliyorum

Allah-u tela zul celal-i hazretleri

Sana vahyedilen Kitabı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki namaz hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak(zikretmek) elbette en büyük ibadettir. Allah yaptıklarınızı bilir.(Ankebût 45)
buyuruyor,

butun dag tas,canli onu(c.c) zikrederken,
biz aciz kullarinda kurtulusa ermesi icin oncelikle Allah(c.c) bolca zikretmesi gerekiyor insaAllah....

selametle....
 

derya

Üye
Katılım
22 Tem 2006
Mesajlar
178
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
35
Aslında benim zikir diye kastettiğim tarikatlarda gizli veya açık şekli olan şeylerdi.Benim bununla alakam yok demek istemiştim.Allah'ı anmak açısından bakarsak inş.zikrediyoruzdur.İslam sayfası kardeşim düzeltme için teşekkürler selametle...
 
S

SaLtan

Guest
bırakın ya ben çözdüm bunları.bütün sitelerini araştırdım.henüz emekleyen,kendine toplumda yer edinmeye çalışan bir tarikat.neye inandıklarını tam olarak ta bilmiyolar.pekala Allah a ulaşmak uzlaşı yahut iletişim anlamındaysa bu mümkün.tabi algılayacagın mesajlara bağlı.ama direk Allah la konuşmak diyalog halinde olmak hayel gücünün dahi alamayacagı bir şey.kısacası kendilerini ifadedende yoksunlar.uğraşmaya,incelemeye gelmez.
 

dergah

Üye
Katılım
7 Eki 2010
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Puanları
0
selamun aleyküm ahmet kardeş doyurucu ve doğru bilgiler ilave edecek birşey yok allahımız razı olsun
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Çok yazdık, insan nisyanla maluldur derler, bir dahi yazalım, üstadın malum sözü;''Zaman tarikat zamanı değildir'' sözü muvakkat bir zaman için söylenmiş ve bizzat söyleyen muhterem zat tarafından Emirdağı Lahikası 2.kısımda ''TASHİH'' EDİLMİŞTİR. Bu durumu nazara almadan, üstad böyle söylüyor demek, bektaşinin''namaza yaklaşmayın'' ayetine yüklediği anlam kaymasının aynısını üstadın sözüne de söyletmektir.Özellikle ''nurcu'' meşrebinde olduğunu ifade edenlerin bu ''varta''ya düşmemelri gerekir...Vesselam..
 

sufi7007

Profesör
Katılım
24 Nis 2007
Mesajlar
1,161
Tepkime puanı
15
Puanları
0
Vade bitmiş...

üstadın malum sözü; ''Zaman tarikat zamanı değildir'' sözü muvakkat bir zaman için söylenmiş ...

Muvakkat= Geçici...

Bu geçici süre için söylenmiş sözün vadesi nedir ?

3 ay mı; 7 yıl mı ; bir yüzyıl mı? Ne ??!!

Bu geçici süre için söylenmiş sözün vadesi ne zaman doldu ?

1961'de mi ? 2001'de mi ? Dün mü ? Bugün mü?

***

Bir de "kendisini Said-i Nursi Hz. nin "öz-hakiki varisi görenler" bu biten vadeyi kabul ediyorlar mı ?

(Bildiğimiz kadar kabul etmiyorlar...)
 

sufi7007

Profesör
Katılım
24 Nis 2007
Mesajlar
1,161
Tepkime puanı
15
Puanları
0
TARİKAT

Yol, iki karşıtlık arasında, şeriat ve hakikat arasında uzanır.


Zahiriyle tanımlanabilir ve batıniyle tasdik edilir. Şeriatın İslam olarak adlandırılışı gibi, tarikat da îman -kabulleniş- olarak adlandırılabilir, îman kabul ediştir, İman Allah'ın, Kitaplarının, Elçilerinin, Meleklerinin, Son Gün'ün, Mizan'ın, Kader'in kabulüdür. Olaylardaki yaratılışsal gerçekliklerden görünendeki kişisel kozmik manzaraya kadar, tüm kozmik manzaranın batınîleştirilmesidir. Bütün bunlar varoluşun ikili (dual) tabiatını ve onun tevhid sırrının anlamlarını açıklıyor ve yorumluyor.

Tarikat alelade varoluşun güvenli konumundan arayışın tekinsiz varoluşuna geçiştir..

Bu, kişinin hayatını anlamlı kılan özel tasarımlarından, yani aileden vazgeçmesidir. Allah celle celalühü, bunun bir tuzak olduğunu ikaz etmiştir. Bu ikaz, toplumun sunduğu hedefin terki anlamına gelir. Toplumun sunduğu hedef yine toplumun kendisidir ve vadettiği şey de topluma kulluktan ötürü ödüldür. Arayışı göze alan kimsenin ödülü hayatın sonunda değil Görünmez'de ve ölümden sonradır. Bu, hayatı hedefleştiren şöhret ve başarı tasarımlarını terketmek demektir, çünkü nefîs, "arayıcı" (mürid) için bir düşmandır. Yani nefs, saf ruhun nurlu hakikatine dönüşünceye kadar bir düşmandır.

Şeriat boyun eğmektir. Tarikat teslimiyettir. Hakikat galibiyettir.

Abdulkadir es-Sufi'den güzel bir özetleme...
 
Üst