Tarihte Ertuğrul Gazi’nin Doğan ve Bamsı isminde Alpleri var mıydı?

Ehl-i Sünnet

Kıdemli Üye
Katılım
5 Şub 2011
Mesajlar
3,061
Tepkime puanı
139
Puanları
0
Soru: Tarihte Ertuğrul Gazi’nin Doğan ve Bamsı isminde Alpleri var mıydı?

Cevap:
Evvela tarihi kaynaklara bakacak olursak:

Ziya Nur Aksun’un Osmanlı Tarihi eserinde Saltuk ve Turgud Alp ve Samsa Çavuş isimlerine rastlanmaktayken (1), Ahmet Rasim’in Osmanlı Tarihi’nde daha fazla bilgi bulunmaktadır: “Ertuğrul Gazi Hicrî 680 (Milâdi: 1288) senesinde doksan yaşını geçkin olduğu halde Dar-ı Bekâ’ya irtihal eylemiştir. Osman, Gündüz, Saruyatı Savcı adlarında üç evlât bırakmıştır. Akçakoca, Kukuralp, Turgutalp, Hasanalp, Saltukalp, Samsama Çavuş, Abdurrahman Gazi, Akbaş, Muhammedalp, Karaoğlan, Karamürsel, Yahşalı, Karateke, Şeyh Mahmud, Karatekin namlarında sergerdeleri (Alpleri) vardı.” (2).

Ahmet Cevdet Paşa ve Hasırcızade Metin Hasırcı eserlerinde “Ertuğrul Bey, kendisine bağlı aşiret reisleri de Akçakoca, Konur Alp, Turgut Alp, Aygut (Uygut) Alp, Hasan Alp, Saltık Alp, Samsa Çavuş, Abdurrahman Gazi, Akbaş Mahmud, Karamürsel Karaoğlan ve Kara Tekin gibi emsali az bulunur kahramanlardı. Neticede hepsi Osman Gazi'nin beyleri oldular.” (3, 4). diye aktarmaktadırlar.

Mustafa Armağan’ın önderliğindeki bir heyet tarafından hazırlanan Osmanlılar Ansiklopedisi’nde de şu bilgiler yer almaktadır: “Ertuğrul Gazi'nin silah arkadaşı olup daha önceleri İnegöl taraflarına giden ve oradan Mudurnu tarafına güç etmiş olan Samsa Çavuş…”

“…ileri gelen beyleri Akça Koca, Abdurrahman Gazi, Samsa Çavuş, Konur Alp. Turgut Alp ve Aykut Alp'le görüşen Osman Bey…” (5).

Buraya kadar ki incelediğimiz eserlerde mezkûr Alplerden “Ertuğrul Gazi’nin silah arkadaşları” olarak bahsedilirken, bundan sonraki eserlerde bu isimlerin daha çok “Osman Gazi’nin silah arkadaşları” olarak söz edilmektedir.

Mesela Prof. Dr. Halil İnalcık’ın editörlüğünde çıkan Osmanlı Ansiklopedisi’nde benzer ifadeler bulunmaktadır: “Osmanlı Devleti’ni kuran ve bu devletin nüvesini teşkil eden Kayıların, Bizans’ın karşısında yerleştirildikleri ve bölgesinde birden bire gelişmek imkânını bulmalarında Alpler veya Alperenler gibi bir teşkilata uçlarda rastlanmaktaydı. Nitekim Osman ve Orhan’ın mahiyetlerinde Konur Alp, Aygut Alp, Hasan Alp, Turgut Alp gibi Alp lakabını taşıyan birçok kumandan vardı.” (6).

Yine aynı eserde: “Osman Gazi beyliğini yayarak Devletin kurulmasından sonra kendi hanedan üyeleri ve diğer Türkmen alplerine fethedilen topraklar dağıtılır. Turgut Alp, Saltuk Alp, Samsa Çavuş, Sülemiş, Kara Tegin gibi -büyük bir ihtimalle konar-göçer beğleri- Osman Gazi’nin silah arkadaşları böylece devlete hizmete devam ederler.” (7) bilgileri vardır.

Hammer Büyük Osmanlı Tarihi adlı eserinde şu bilgileri aktarmaktadır: Cİhânnumâ, 642, 643; Menasikü'1-Hacc, varak: 28, Kostantiniyye baskısı. Müverrih Âli (varak: 8), Osman'ın silâh arkadaşlarının isimlerini bizim için muhafaza etmiştir; bunlar Akça Koca, Konur Alp, Turgud Alp, Aygud Alp, Hasan Alp, Samsama Çavuş ve kardeşi Sukömiş (Sugümiş) Çavuş, Abdurrahman Gâzî, Akbaş Mahmûd Alp, Kara Oğlan, Kara Mürsel, Bahşıh, Kara Tekin, Şeyh Mahmûd, Targal Mihmân.” (8).

Ord. Prof. Dr. İsmail Hakkı Uzuçarşılı’da eserinde yine aynı isimlere yer vermiştir: “Osman Bey'in silâh arkadaşı olarak Samsa Çavuş, Konur alp, Akçakoca, Aygut alp, Gazi Abdurraman gibi ayrı ayrı aşiret beyleri de Osman Bey'in idaresi altında olarak istilâ hareketi esnasında beraber çalışıyorlardı.”

“…beyliğin daha aşiret halinde bulunup genişlemeğe başladığı sırada hizmet ve fedakârlıkları görülen Samsa çavuş, Aykudalp, Konuralp, Gazi Abdurrahman, Turgutalp, Saltukalp vesaire gibi daha bir hayli şahsiyetler varsa da bu gibilerin hizmetleri beyliğin teessüsünden evvel olduğundan ve tercümei halleri de malûm olmadığından…” (9).

Sonuç olarak: tarihi kaynaklara bakıldığında Ertuğrul Gazi’nin Doğan ve Bamsı isminde Alplerinden bahsedilmemektedir. Diğer taraftan ise kaynaklarda adı geçen kişilerin gerçekte bir kısmının Ertuğrul Gazi’nin alpleri bir kısmının da Kayı ve diğer obaların beyleri olup Osman Bey dönemine kadar yaşadıkları ve silah arkadaşı/beyleri oldukları anlaşılmaktadır.

Tarih yazılmaya devam ediyor…


Aziz KARACA (06.04.2017)


Kaynaklar:


1. Ziya Nur Aksun - Osmanlı Tarihi – Ötüken Yayınları, İstanbul 1994. c. 1, s. 25.

2. Ahmet Rasim, Osmanlı Tarihi. Hikmet Neşriyat. İstanbul 2000. c. 1, s. 16.

3. Ahmet Cevdet Paşa, Kısası Enbiya ve Tevârîh-i Hulefâ. İstanbul: Bedir Yayınevi. 1966. c. 6, s. 161.

4. Hasırcızade Metin Hasırcı, Büyük Osmanlı Tarihi, Merve Yayınları; 2003. c. 1, s. 19.

5. D. Mehmet Doğan, Osman Gazi. Mustafa Armağan ve Heyet; Osmanlılar Ansiklopedisi, İz Yayıncılık (Yeni Şafak Baskısı); İstanbul,1999, c.1, s.63-5.

6. Orhan F. Köprülü, Osmanlı Devletinin Kuruluş ve Gelişmesindeki İtici Güçler. Halil İnalcık (Ed.); Osmanlı Ansiklopedisi. Yeni Türkiye Yayınları. Ankara 1999. c. 1, s. 156.

7. Üçler Bulduk, Osmanlı Beğliğinin Oluşumunda Oğuz/Türkmen Geleneğinin Yeri. Halil İnalcık (Ed.); Osmanlı Ansiklopedisi. Yeni Türkiye Yayınları. Ankara 1999. c. 1, s. 165.

8. Joseph von Hammer, Büyük Osmanlı Tarihi, Üçdal Neşriyat; 2003. c. 1, s. 76’da 240 no’lu dipnot.

9. İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Büyük Osmanlı Tarihi, Türk Tarih Kurumu Yayınları, 1988, Ankara. c. 1 s. 102, 487.
 

ihvanacar

Üye
Katılım
15 Nis 2018
Mesajlar
80
Tepkime puanı
15
Puanları
0
Ertuğrul Gazi’nin Hayatı

1188 yılında dünyaya gelen Ertuğrul Gazi; Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Bey’in babasıdır. Türklerin en kalabalık kollarından biri olan Oğuzlar’ın Kayı boyundan ola Ertuğrul Gazi; barışçı, adaletli, tedbirli ve başarılı bir askerdi. Emri altında yaşayan halk tarafından her zaman sevilip, saygı duyulan biri olmuştur. 1281 yılında, 93 yaşındayken, Söğüt’te vefat etmiştir.

Ertuğrul Gazi’nin babası Süleyman Şah, Moğolların Anadolu’yu istilası sırasında kabilesiyle birlikte Selçuklu topraklarına göç etmeye çalışmıştır. Bu sırada Rakka’da, Ca’ber Kalesi’nin civarlarında Fırat Nehri’nden atıyla geçmeye çalışmıştır. At suyun akıntısına kapılarak suya batıp çıkmış fakat Süleyman Şah ile atı kurtarılamayarak hayatını kaybetmiştir.

Ertuğrul Gazi’nin Anadolu’ya Göçü

Ertuğrul Gazi ve kardeşleri babalarının ölümünün ardından kendileri için yurt arayışı içine girmişlerdi. Ertuğrul Gazi’nin kardeşlerinden Sungur Tekin ve Gündoğdu yeniden eski vatanları olan Horasan’a dönmüşlerdi. Ertuğrul Gazi ise annesi ile kendisinden küçük kardeşi Dündar ve arkasına aldığı büyük aşiretle birlikte yeni yer arayışına çıkmıştı.

Bu yolculuğun ilk durağı Pasin Ovası ve Sürmeliçukur yöresi idi. Bir süre orada kaldıktan sonra tekrar yola çıktılar. Bu kez de batıya doğru hareket ettiler. Burada Ankara Karacadağ’a yerleştiler. Bu yolculuk sırasında Yassı Çimen’den geçerken Selçuklular ile Harzemşahlar arasında geçen savaşa da tanık olan kabile, Selçuklular’a taraf olmuş ve Haremşahlar’ın yenilmesine neden olmuşlardır. Bu başarı sayesinde Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubat, Ertuğrul Gazi’nin kabilesi olan Kayıhanlılar’a ödül olarak Ankara’nın batısındaki Karacadağ’ı vermiştir.

Ertuğrul Gazi’nin Anadolu’daki ilk yerleşim yeri Ankara Karacadağ olmuştur. Burada yaşadığı yıllarda Bizanslılara karşı büyük savaşlar veren Ertuğrul Gazi, Selçuklulara bağlı kuvvet komutanı olarak görev yapmıştır. Öte yandan Bizans’a karşı verdiği başarılı savaşlar sonucunda Selçuklu sultanı, Ertuğrul Gazi’yi terfi ettirmiş ve Eskişehir’e dirlik olarak tayin etmiştir.

Ertuğrul Gazi’nin Söğüt’e Yerleşmesi

Ertuğrul Gazi, Selçuklu Sultanı I. Alaaddin Keykubat emrinde askerken, Karacahisar ve Söğüt fethedilmiştir. Bu başarının ardından sultan, Ertuğrul Gazi’ye kalması için Söğüt ve Domaniç’i vermiştir. Ertuğrul Gazi’nin yaz aylarında Domaniç yaylasında, kışın ise Söğütte kaldığı bilinmektedir. Bu sırada Selçuklu Devleti’nin sınırlarını korumakta da oldukça başarılı olmuş ve “Gazi” ünvanı almıştır.

Bir süre sonra Selçuklu Devleti Moğol istilasına uğramış ve Anadolu’daki beylikler Selçuklu’dan ayrılmıştır. Bu sırada Ertuğrul Gazi onlara uymamış ve uç beyliği şeklinde çalışmalarına devam etmiştir. Bu beyliğin sancağında nüfusu az da olsa pek çok insan toplanmıştır. Ertuğrul Gazi barışçıl, merhametli, vefakar ve hakkaniyetli siyasetiyle tanınmıştır. Halkına çok değer veren Ertuğrul Gazi onların huzur içinde yaşamasına da olanak sağlamıştır.

Ertuğrul Gazi’nin Ölümü

Ertuğrul Gazi, 1281 yılında Bilecik’in Söğüt ilçesinde yaşama gözlerini yummuştur. Tarihte Söğüt, Ertuğrul Gazi’nin oğlu Osman Bey’in kuracağı Osmanlı Devleti’nin kurulduğu yer olarak geçmektedir.

Ertuğrul Gazi ölümünden sonra oğlu Osman Bey’e küçük bir beylik bırakmış üstelik bu beyliğin kurulu idaresini de ona teslim etmiştir. Sonrasında altı asır ayakta kalan ve yıkılmayan bir Osmanlı Devleti’nin oluşmasına büyük katkı sağlamıştır. Ölümünün ardından 1299 yılında Ertuğrul Gazi’nin oğlu Osman Bey, Osmanlı Beyliği’ni kurmuştur.

Bilgihanem
 
Üst