Taraf: İlker Başbuğ Tutuklanmaktan Korktuğu İçin Iğsız'da Israrcı!!!!

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Taraf: İlker Başbuğ Tutuklanmaktan Korktuğu İçin Iğsız'da Israrcı!!!!

Başbakan, Hasan Iğsız'ın Kara Kuvvetleri Komutanı olmasına direnince Org. Başbuğ da Jandarma Genel Komutanı'nı istifaya zorlayıp rest çekti.

Restin amacı neydi

Orgeneral Işık'ın emeklilik dilekçesi vermesi neden bu kadar önemliydi? Genelkurmay Başkanı Başbuğ, bu restiyle neyi amaçlamıştı?

Başbuğ, 2013'te Genelkurmay Başkanı olması beklenen 2. Ordu Komutanı Orgeneral Necdet Özel'in önünü kesmeyi amaçlıyordu.

Orgeneral Işık'ın emekliliğini istemesiyle, Necdet Özel Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na gelecek ve burada iki yıl kaldıktan sonra 2012 yılında emekli olacaktı.

Orgeneral Özel'in 2012 yılında emekli olmasıyla birlikte iki ismin Genelkurmay Başkanlığı için önü açılacaktı.


Bunlardan biri hakkındaErgenekonsoruşturmasında belgeler bulunan Orgeneral Bekir Kalyoncu diğeri ise şu an Genelkurmay 2. Başkanı olan Orgeneral Aslan Güner'di.

***** Başbuğ kendisini koruyor ***********

Peki bu iki isim Başbuğ açısından neden bu kadar önemliydi?

Haber kaynağım, devam eden üç davaya bakılması gerektiğini, Başbuğ'un bu son hamleleriyle kendisi açısından süreci tersine döndürmeye çalıştığını iddia ediyor.

Biraz açmasını istediğimde de “Başbuğ soruşturmalara dahil olup, tutuklanmaktan korkuyor” diyerek ayrıntıya girmeye başladı:

“İnternet Andıcı, İrticayla Mücadele Eylem Planı ve Cemal Temizözü'ün yargılandığı faili meçhul cinayetler davası Başbuğ açısından önemli.


Faili meçhul davasında Başbuğ o dönem 7. Kolordu'da görevliydi. Faili meçhuller yaşandığı dönemde Hasan Kundakçı'nın yardımcısıydı.

İnternet Andıcı'nda, Orgeneral Hasan Iğsız'ın parafının hemen yanında bulunan “Sayın komutana arz” yazısıyla Genelkurmay Başkanı Başbuğ'un kastedildiği net.

İrticayla Mücadele Eylem Planı'nı Albay Dursun Çiçek'in tek başına yaptığına çocuklar bile inanmaz. Bunları Başbuğ da bildiği için sıranın kendisine geleceğini düşünüyor ve ön almaya çalışıyor.

*** Hükümet, Başbuğ'un restine restle karşılık verecektir. ***

Başbuğ direnmeye devam ederse hükümet kendisini emekliye sevk edebilir. Orgeneral Atila Işık'ın da emeklilik dilekçesini hükümet kabul etmeyebilir. Ankara'da bugün itibariyle konuşulan bu.”

TARAF



 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Yaw Başbuğ, görev yaptığı süre içinde kimden ve kimlerden yana olduğunu bütün davranış ve hareketleriyle belli etmedi mi ? Ona bu zaman zarfında birşey yapılmamışken emekli olduktan sonra neden korksun ki ? Bence tarafın bu düşüncesi yanlış diye düşnüyorum. Çünkü, suç işlenmişse kimsenin hiç emekliliği beklenemez !
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Yaw Başbuğ, görev yaptığı süre içinde kimden ve kimlerden yana olduğunu bütün davranış ve hareketleriyle belli etmedi mi ? Ona bu zaman zarfında birşey yapılmamışken emekli olduktan sonra neden korksun ki ? Bence tarafın bu düşüncesi yanlış diye düşnüyorum. Çünkü, suç işlenmişse kimsenin hiç emekliliği beklenemez !

Bence

Düşün

Analiz et

Starejileri irdele
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Yaw Başbuğ, görev yaptığı süre içinde kimden ve kimlerden yana olduğunu bütün davranış ve hareketleriyle belli etmedi mi ? Ona bu zaman zarfında birşey yapılmamışken emekli olduktan sonra neden korksun ki ? Bence tarafın bu düşüncesi yanlış diye düşnüyorum. Çünkü, suç işlenmişse kimsenin hiç emekliliği beklenemez !

Saklanmak için Orduevleri ve gata varkenmi?
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Şaşırdım

TÜRKİYE de herkes Bilir Askeri bölgelerden Hiç bir Askeri yetkili G.Kurmay dan izn olmadıkça TUTUKLANAMAZ ve İfade için alınamaz.

Genel Kurmayın da bağlı olduğu bir merci yok mu ? Yoksa, ülke içinde müstakil bir devlet mi Genel Kurmay.. ?
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Nerde yaşamamı istiyorsun ? Söyle de orada yaşadığımı söyleyeyim ! :)))

GERÇEKLER dünyasında.

HAYAL DÜNYANIZIN DÜNYASIN da değil.

Nemiş Askeri tesislerinde askeri kimlikli kişi alınıp tutuklanırmış.

BIRAK SİVİL HAPİSHANEYE bile alamazsınız.


Sizin amacınız aslında SAĞ GÖSTERİP SOL VURMAK . Starejiniz bu.

SP Kötülersiniz & AK Partiyi kötülersiniz & Cüb.Ahmet Hocayı yargılarsınız.

PEKİ SİZ KİMSİNİZ ?
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
GERÇEKLER dünyasında.

HAYAL DÜNYANIZIN DÜNYASIN da değil.

Nemiş Askeri tesislerinde askeri kimlikli kişi alınıp tutuklanırmış.

BIRAK SİVİL HAPİSHANEYE bile alamazsınız.

Sizin amacınız aslında SAĞ GÖSTERİP SOL VURMAK . Starejiniz bu.

SP Kötülersiniz & AK Partiyi kötülersiniz & Cüb.Ahmet Hocayı yargılarsınız.

PEKİ SİZ KİMSİNİZ ?

Kendmi tanıtmıştım geçenlerde, okumadın galiba !
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Orduevlerinin ve Gata'nın dokunulmazlığı mı var ? Yani, bir PKK'lı buralara girse yakalanamayacak mı ?

Kışladan polise telefonla tehdit yağdıran pkklı gibimi?????

Sıra sizde deyip, son günlerde polise saldırılar arttırdılar.

Heronların gönderdiği görüntülerden sonra , mehmetçiğimizi şehit edip, tepelerinden uçuşan helikopterlerin gözetiminde ellerini kollarını sallaya sallaya , dinlene dinlene, piknik yapa yapa sınırı geçmeleri gibimi???

Kimin nerelerde korunduğu, ordu malı silahlar, ordu malı ilaçlarla tedavi gördüğü bir bir ortaya çıkacak.

Dört yolda ellerini kollarını sallaya sallaya gezinen, jitemcierle el ele kolkola ortalığı kan gölüne çeviren pkk lılar gibi????

Ordumuzu, mehmetçiğimiz bu ergenekon çetesinin madara etmesine izin vermeyeceğiz.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Taraf: Atın bu generalleri!

Başbakan yakın çevresine “Bu işi bir iki gün içinde bitireceğiz. Gerekirse tüm orgeneraller emekli edilir devlette devamlılık esastır” dediği gelen bilgiler arasında. Ankara’da Başbuğ’un kararında diretmesi halinde 30 Ağustos öncesi emekliye sevkedileceği de konuşuluyor.

Önceki gün Köşk’e çıkan Işık Koşaner’e alınan bu karar iletildi. 30 Ağustos öncesi göreve atanabileceği veKara KuvvetleriKomutanlığı için teklifinin kim olduğu soruldu. Koşaner, sorunun Başbuğ’la halledilmesini önerince, Köşk ve hükümet yeni karar aldı. Bu kriz 30 Ağustos’a kadar çözülmez ve Koşaner de hükümete yardımcı olmazsa, Başbuğ ve Iğsız’ın yanı sıra Işık Koşaner de emekliye sevk edilebilir.

Özel planına Başbuğ karşı

Işık’ın emeklilik dilekçesi de işleme konmayacak.
Başbakan Erdoğandün yaptığı açıklamayla, emeklilik dilekçesinin Ağustos sonuna kadar işleme konulmayacağını açıkladı. Işık, bu süre içinde ikna edilmeye çalışılacak. Köşk ve Başbakanlık, Işık’a yapılan emeklilik baskısının tüm ayrıntılarını biliyor. Başbuğ’un önünü kesmeye çalıştığı Orgeneral Necdet Özel’in,GenelkurmayBaşkanlığı’na atanması için tüm formüller gözden geçiriliyor. Başbuğ’un, Özel üzerinden yapmaya çalıştığı plana hükümetin kesinlikle izin vermeyeceği konuşuluyor.

İstifa Özel’e karşı

Orgeneral Atila Işık her ne kadar dün “Yasal yükümlülük süremi tamamlamış olduğumdan, 5 Ağustos’ta kendi istek ve arzumla emekliliğimi istedim” dese de bunun “zevahiri” kurtarmaya dönük bir açıklama olduğu Ankara’da herkes tarafından biliniyor. Ancak Org. Işık’ın, Kara Kuvvetleri Komutanı olacakken emeklilik dilekçesi vermesi sadece kendisini ilgilendirmiyor. Işık’ın emekli olması, üç yıl sonra Genelkurmay Başkanı olacak ve bu koltukta 4 yıl kalacak olan Org. Necdet Özel’in önünün kesilmesi anlamına geliyor. Aynı zamanda Genelkurmay Başkanı olması mümkün olmayan Genelkurmay 2. Başkanı Org. Aslan Güner’in de önü bu kararla açılıyor. Bu da Orgeneral Özel’in dört yıllık Genelkurmay Başkanlığı’nın haksız yere elinden alınması demek.

Işık’a sorular

Orgeneral Işık, bugüne kadar kamuoyuna olumlu mesajlar verdi. Albay Dursun Çiçek’in imza olayında Jandarma Kriminal Laboratuarı tüm baskılara rağmen geri adım atmayıp, imzanın Çiçek’in eli ürünü olduğu yönünde rapor verdi. Ancak o gün direnç gösteren Işık, önceki gün yapılan baskılar karşısında geri adım atmak zorunda kaldı. Özel’in tasfiye operasyonuna yeşil ışık yaktı. Bu karar Işık’ı kamuoyu önünde zor durumda bırakacağı gibi, kendisi şu sorularla muhatap olacak: İlker Başbuğ’un Aslan Güner ve Orgeneral Hasan Iğsız’la yaptığı ve başka hiç kimsenin alınmadığı gizli toplantıda neler konuşuldu? Burada ne tür kararlar alındı? “Siyasetin bize müdahalesine imkân vermemeliyiz”, “Eğer Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nı kabul ederseniz AKP’li olmuş olursunuz bu da sizi bizi bitirir” sözleri kendisine söylendi mi? Kendisi bu toplantıda ne tür baskılara muhatap oldu?

TARAF
 

feridun41

Asistan
Katılım
21 Ara 2006
Mesajlar
341
Tepkime puanı
9
Puanları
0
Konum
kocaeli
Web sitesi
www.turaneli.net
artık askeri bölgelere de pek ala giriliyor. kozmik odya girildiği gibi gen.kur. karargahından bilgi ve belge sızdırılıdğı (!?) gibi. polis ve savcılar askerleri iyi hizya asoktular. bakın ya hastanedeler ya .. dışarı bile çıkaramıyorlar kafalarını. ...
öyle mi?*
evet öyle..
akp dik duruşa sahipse pkk lıların heronların paşaların ihanetini görsünde alsın onları görevde.. hala mı korkuyor. hala mı strateji.. zamanlama ... vs. diyorsunuz.
sladıray berk mahkemeye bile çıkarılmamaışken başbakanın cum.başknın karşısında yaş da oturuyor... neden başbakan veya cum.bşk. bu burda iken biz burayaa girmeyiz demiyorlar. madem samimi iseler s. berk i terfi ettirmezlerdi. korkmuşlar mı?* bırakın yahu.
anayasayı değiştiren hükümet isterse askeri kanunları da değiştirir ve polis ve savcı girer askeri bölgeye istediğini alır... kozmik odada olduğu gibi... ama ortada başka birşey varsa... bilmem.
askerin dokunulmazlğı kaldırıldı milletvekillerinin de kaldırılsın madem. askere dokunan savcılar bakanlara müsteşarlara da dokunsun... ama dokunamazlar sürülürler. işte akp bu... danışmanını kendini koruyor ama askeri savcıyı tokatlıyor.. vay vatandaşa vay memurua...
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
artık askeri bölgelere de pek ala giriliyor. kozmik odya girildiği gibi gen.kur. karargahından bilgi ve belge sızdırılıdğı (!?) gibi. polis ve savcılar askerleri iyi hizya asoktular. bakın ya hastanedeler ya .. dışarı bile çıkaramıyorlar kafalarını. ...
öyle mi?*
evet öyle..
akp dik duruşa sahipse pkk lıların heronların paşaların ihanetini görsünde alsın onları görevde.. hala mı korkuyor. hala mı strateji.. zamanlama ... vs. diyorsunuz.
sladıray berk mahkemeye bile çıkarılmamaışken başbakanın cum.başknın karşısında yaş da oturuyor... neden başbakan veya cum.bşk. bu burda iken biz burayaa girmeyiz demiyorlar. madem samimi iseler s. berk i terfi ettirmezlerdi. korkmuşlar mı?* bırakın yahu.
anayasayı değiştiren hükümet isterse askeri kanunları da değiştirir ve polis ve savcı girer askeri bölgeye istediğini alır... kozmik odada olduğu gibi... ama ortada başka birşey varsa... bilmem.
askerin dokunulmazlğı kaldırıldı milletvekillerinin de kaldırılsın madem. askere dokunan savcılar bakanlara müsteşarlara da dokunsun... ama dokunamazlar sürülürler. işte akp bu... danışmanını kendini koruyor ama askeri savcıyı tokatlıyor.. vay vatandaşa vay memurua...

ne zaman kaldırıldı?
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
Korktuklarına uğrasınlar inşaallah :)
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
BAŞBUĞ hESAP VERSİN

Kürt sorunu konusunda ağzından ‘liberal demokrasi’ tarifleri hiç düşmeyen İlker Başbuğ Paşa’ya sormak lazım, internet andıcı olayı acaba liberal demokrasisinin neresine sığıyor diye...
Generallerin tutuklanması artık kamuoyunda fazla ilgi uyandırmıyor.

Haber olarak da gazetelerin manşetlerinde değil, daha çok birinci sayfaların eteklerinde kendilerine yer bulabiliyorlar.
Dün de öyleydi.
Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı Korgeneral’in internet andıcı davasından dolayı tutuklanmış olması gazetelerde büyük haber olarak yer almadı.
Bu bir normalleşme işareti mi?

Yoksa bu ülkede askerlerin tutuklanıp hapse atılmaları artık kanıksandı mı?
Bilemiyorum.
Ancak, demokratik rejimle ilgili bazı taşların yerli yerine oturmaya başladığı konusunda kuşku yok.
Bu açıdan İnternet Andıcı Davası çok önemli bir dönemeç olarak gözüküyor.
Çünkü, burada askerin siyasete damardan müdahale ettiği konusunda çok çarpıcı örnekler var.
Dönem, 2007-2009 arası.

Çok yakın bir geçmiş.
Bu yıllarda Genelkurmay Başkanlığı koltuğunda Yaşar Büyükanıt ve İlker Başbuğ paşalar oturuyor.
Bu dönemde sayıları zaman içinde 43’e çıkan internet siteleri kuruluyor. Genelkurmay bünyesinde işletilen bu sitelerin amacına gelince:
Hükümet hakkında kara propaganda!

Her gün bu sitelerde Ak Parti’yle hükümeti aleyhine düzmece haberler çıkıyor. Tayyip Erdoğan’ı, Abdullah Gül’ü yıpratmayı hedef alan gerçek dışı yayınlar yapılıyor.
Bu haber ve yayınlar daha sonra Ak Parti hakkında açılan kapatma davasının iddianamesinde de kullanılıyor.
2007-2009 dönemini düşünün.
Cumhurbaşkanlığını Ak Parti’ye kapatmak için verilen Çankaya Savaşları...

Cumhuriyet mitingleri...
27 Nisan muhtırası...
367...
Seçimleri yüzde 47 ile kazanması engellenemeyen Ak Parti hakkında bu kez 2008 başında açılan kapatma davası, yani ‘yargısal darbe girişimi...’
Perde arkasında asker, bu iki yıllık süreçte baş rollerdeydi. Bu bakımdan, İnternet Andıcı Davası da askerin bu rolünün ne kadar derinlere indiğini gösteren çok çarpıcı bir örnek...
Düşünebiliyor musunuz?

Komutanlar ya da büyük paşalar, Genelkurmay’da düğmeye basıyor ve kurdurdukları internet sitelerinde iktidar partisi, cumhurbaşkanı, başbakan hakkında kara propaganda yaptırıyorlar.
Genelkurmay bünyesindeki bu sitelerde, iktidar partisini kapattırabilmek için yalan haberler uçuruluyor.
Ne denir ki?

Akıl alacak gibi değil.
Kabul edilebilir hiçbir yanı yok.
Eğer hukukun üstünlüğü diyorsak, eğer demokrasi diyorsak, internet andıcı olayı bunların yerle bir edilmesidir.
Sadece bu dava bile, askerin bu ülkede nasıl boğazına kadar siyasete battığını ve bundan tümüyle temizlenmeden hem kendisinin, hem de demokratik rejiminin düzelmeyeceğini göstermektedir.

Davanın bir numaralı sanığı olarak halen tutuklu olan eski Genelkurmay İkinci Başkanı ve Birinci Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hasan Iğsız’dan başlayarak hapiste olan bazı asker kişiler, zamanın Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’a da işaret etmektedirler.
Hasan Iğsız Paşa, ‘internet andıcı’nın Başbuğ Paşa’ya sunulup sunulmadığını bilmediğini savcılıkta belirttikten sonra, şu eklemeyi yapmak mecburiyetini hissetmiştir:
“Sunulmadan yapılmaz!”

Kürt sorunu konusunda ağzından liberal demokrasi tarifleri düşmeyen Başbuğ Paşa’ya şimdi sormak lazım, internet andıcı olayı acaba liberal demokrasisinin neresine sığıyor diye...
Ya da sözü uzatmak yersiz:
İlker Başbuğ Paşa’dan internet andıcı konusunda hesap sorulmalıdır!

Hasan CEMAL
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
İnternet Andıcı dolayısıyla, peş peşe, yüksek rütbeli subaylar tutuklanıyor. Önce bir karışıklığı ortadan kaldıralım: Gazetelerde içerikleri yayınlanan ve suç unsuru taşıyan 2 internet sitesi (irtica.org ve turkatak.gen.tr) ile İnternet Andıcı'nın kurulmasını öngördüğü 4 sitenin doğrudan ilişkisi yok. İddianameye göre, söz konusu bu iki sitede suç teşkil edecek 660 kadar haber yayınlandı.

Ama İnternet Andıcı'yla izin verilen 4 site henüz yayına geçmemişti. Dolayısıyla, nasıl kullanılacakları bilinmiyordu. İddianame, bu sitelerin, daha önce yayın yapan gayrihukuki sitelerin üzerine gidilmesini önlemek için kurulduğunu ileri sürüyor. Tabii ki bu iddianın doğru olup olmadığını mahkeme araştıracak. Fakat eski sitelerde çıkan haberleri, sanki yeni kurulacak sitelerde yayınlanmış gibi göstermek, gerçekle bağdaşmıyor. Bir kere bunu düzeltelim.

Öte yandan zihinleri kurcalayan durumlar da mevcut. 4 Şubat 2009'da, Taraf gazetesinde, 35 site ile ilgili bilgiler kamuoyuna yansıdı. Bunun üzerine Genelkurmay hemen siteleri kapattı. Birkaç gün içinde yeni 4 site kurulması girişimi başlatıldı. Oysa, açığa çıkınca, eski sitelerin hemen kapatılması, muhtevalarının yasa dışı olduğunun bilindiğini ortaya koyuyor.

Acaba Genelkurmay Başkanlığı, yeni kurulacak olanlarda da kara propaganda yapılabilir endişesini hiç mi taşımadı? Yoksa zaten amaç kara propaganda mı yapmaktı? Kararı mahkeme verecek. Ben sadece olayları hatırlatmakla yetiniyorum.

12 Haziran 2009'da, Albay Dursun Çiçek imzalı İrtica ile Mücadele Eylem Planı Taraf'ta yayınlandı. Bunun üzerine, kapatılan ama arşivleri muhafaza edilen eski sitelerin içeriği, bir daha geri gelmeyecek şekilde defalarca silindi; evraklar imha edildi. Karargâhta gerçekleştirilen bu işlemler şüphe uyandırıyor.

Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, 4 Şubat 2009'da Taraf'ta, sitelerin içeriği ve bazılarının kara propaganda yaptığı yayınlanınca, hemen konuya el koyup, kusurlu olanları cezalandırmalıydı. Ama sorumluların üzerine gideceğine, önce siteleri kapattırdı; arkasından 4 tane yeni site kurdurttu ve nihayet, 12 Haziran'da, İrtica ile Mücadele Eylem Planı ortaya çıkınca, Karargâh'ta bütün evraklar imha edildi ve bilgisayarlar temizlendi. Bu davranışlar şüphe çekiyor.

Fakat bence ilk başta hesap vermesi gereken kişi İlker Başbuğ. Neticede, diğerleri emir-komuta içinde hareket ediyor ve yasalara baktığınızda, Genelkurmay'ın internet sitesi kurması suç değil. Bu yüzden, İnternet Andıcı'na her paraf atan da suçlu değil. 4 yeni site kurulmasıyla hangi amacın güdüldüğü sorusuna, en iyi İlker Başbuğ'un cevap verebileceğini düşünüyorum.

NAZLI ILICAK
 
Üst