Taifetul Mansura Hadislerini Nasıl Anlamalıyız

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,115
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Bismillahirrahmanirrahim
Hamd alemlerin Rabbi Allah’a, salat ve selam son Peygamber’e, onun ailesine ve arkadaşlarına olsun.
Son yüzyılda İslam Coğrafyası’nda neredeyse işgal edilmedik bir karış toprak kalmadı. Müslümanların dağılan birliği halen daha toplanamadı. Tüm bunlar bir kenara neredeyse müslümanların tamamının İslam’ın tekrar muzaffer olacağına dair ümidi de kalmadı.
Ahirzaman Nebisi (sav) kendisinden sonra Kıyamet’e kadar gerçekleşecek bazı olayları Allah’ın izniyle ümmetine haber vermiştir ki; müslümanlar tedbirlerini alsınlar ve ümistsizliğe kapılmasınlar.
Peygamber (sav) in bu doğrultu da verdiği müjdelerden biri de Kıyamet’e kadar bir grup müslümanın üstün olacaklarını haber verdiği hadisleridir. Bu hadisler Taifetul Mansura(Yardım olunan/Galip olan grup) hadisleri diye meşhur olmuştur.


Bu konudaki hadislerin bir kısmını İmam Müslim kendi kitabında ayrı bir başlık altında toplamıştır. Sahih-i Müslim’in bu babdaki hadisleri şunlardır:
Sevban (ra) dan rivayetle Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: ‘’Ümmetimden bir taife hak üzere muzaffer kalmaya devam edecektir. Onlara yardım etmeyenin onlara zararı olmayacaktır. Onlar bu halleri üzere Allah’ın emri gelinceye kadar devam edeceklerdir.’’
Muğire (ra) dan rivayetle Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: ‘’Ümetimden bir topluluk insanlara karşı üstün kalmaya devam edeceklerdir. Allah’ın emri kendilerine gelinceye kadar da onlar üstün olmayı sürdüreceklerdir.’’
Cabir bin Semure (ra) dan rivayetle Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: ‘’Bu din dimdik ayakta kalmaya devam edecektir. Müslümanlardan bir topluluk kıyamet kopuncaya kadar onun uğrunda savaşacaktır’’
Cabir bin Abdullah (ra) dan rivayetle Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: ‘’Benim ümmetimden bir taife, hak üzere muzaffer oldukları halde kıyamet gününe kadar savaşmaya devam edeceklerdir.’’
Muaviye (ra) dan dan rivayetle Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: ’Ümmetimden bir taife Allah’ın emriyle dimdik ayakta kalmaya devam edecektir. Onlara yardım etmeyen ya da onlara muhalefet edenlerin onlara zararı olmayacaktır. Onlar, insanlara karşı muzaffer oldukları halde Allah’ın emri gelinceye kadar bu halde devam edeceklerdir.’’
Muaviye (ra) dan rivayetle Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: ‘’Allah kimin hakkında hayır murad ederse dinde onu fakih kılar. Müslümanlardan bir topluluk da kıyamet gününe kadar hak üzere savaşıp kendilerine düşmanlık edenlere karşı muzaffer olarak varlıklarını devam ettireceklerdir.’’
Ukbe bin Amir (ra) dan rivayetle Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: ‘’Ümmetimden bir topluluk, düşmanlarını yenik düşürerek aziz ve celil Allah’ın emri üzere savaşmaya devam edeceklerdir. Onlara muhalefet edenlerin kendilerine bir zararı olmayacaktır. Onlara kıyamet gelinceye kadar onlar bu hal üzere devam edeceklerdir.’’
Sa’d bin Ebi Vakkas (ra) dan rivayetle Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: ‘’Garb ehli (Araplar veya Şam ehli) kıyamet kopuncaya kadar hak üzere üstün gelmeye devam edeceklerdir.’’


Her konuda ifrat ve tefrit olduğu gibi bu konuda da ifrata kaçan ve tefrite düşenler olmuştur. Bu ümmetin vasfı vasat olmaktır ve bir müslümana yakışan da orta yollu olmaktır.
Bazı müslümanlar bu hadisleri görmezden gelirken bazı müslümanlar ise bu hadislere sırt dayamaktadır. Görmezden gelenler ümitsizliğe düşüp haktan sapıtma tehlikesiyle karşılaşırken, sırt dayayanlar ise kendilerini emniyette zannedip haktan sapıtma tehlikesiyle karşılaşmaktadır.
”Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin; zira kafir kavimden başkası Allah’ın rahmetinden ümit kesmez.” (Yusuf:87)
”Allah’ın tuzağından (kurtulacaklarına) emin mi oldular? Ziyana uğrayan topluluktan başkası, Allah’ın tuzağından emin olmaz.” (Araf:99)
Taifetul Mansura, müteşabih olan konulardandır. Nerede ve kimler olduklarına dair açık delil yoktur. Bu hadisleri belli bir yapıyla eşleştirmek çok büyük tehlikelere yol açmaktadır. Kişi bir grubu Taifetul Mansura gördüğü zaman o grubu eleştirenleri, desteksiz bırakanları, muhalif olanları otomatik olarak sapık görebilir. İnsanların değerlendirmesi Kuran ve sünnetteki sahih konularla yapılır. Müteşabih olan bir mesele üzerinden insanlara fiyat biçilemez.
Bir müslüman Taifetul Mansura hadislerini duyduğu zaman hemen bu taifeyi aramaya başlar ve bu taifeye nasıl girebilirim diye düşünmeye başlar. Kendi çapında bir araştırma yapar ve bir grubu Taifetul Mansura olarak zihninde eşleştirir.
Doğru eşleştirme de yapmış olabilir yanlış da yapmış olabilir. Bunu ancak Allah bilir.
Ben bu yazımda özellikle şu noktalara dikkat çekmek istiyorum.
-Taifetul Mansura vasfına haiz olan bir grup hiç mi haktan sapmayacak? Öyleyse Abbasiler, Eyyubiler, Osmanlılar’ı nasıl değerlendireceğiz?
-Taifetul Mansura kabul ettiğimiz gruba nispet edilen herkes masum, hatasız 4×4 lük müslüman mıdır?
-Bu gruptan olmayan tüm grup, kişi ve alimler hak yoldan sapmış kimseler midir?
-Taifetul Mansura gördüğümüz grupla birlikte olmamız günahlarımızı silip eksik farzlarımızı dolduracak mıdır? ”Doğrusu insana (kendi) çalışmasından başka bir şey yoktur.”(Necm:39) Ayeti niçindir?
Ey bu yazıyı okuyan değerli kardeşim! Ben Taifetul Mansura hadislerini yıllarca yanlış anlayarak çok hatalar yaptım. Alimleri, İslami cemaatleri ve insanları hep yanlış değerlendirerek adaletsizlik ettim. Rabbime hamd olsun ki beni hatamdan döndürdü. İstiyorum ki benim düştüğüm hatadan herkes kurtulsun. Bunun için dua ediyor ve bunları yazıyorum.
İmam Nevevi’nin Sahih-i Müslim Şerhi El-Minhac’ta Taifetul Mansura hadislerine getirdiği açıklamaları okuduğum zaman beynimden vurulmuş gibi olmuştum. Allah, bu ümmetin alimlerine rahmet etsin. Gerçekten de biz onlara ne kadar muhtacız. İmam Nevevi El Minhac’ın 8. cildinde şunları söylüyordu:
”Bu taifenin kim olduklarına gelince Buhari: ‘Onlar ilim ehlidir’ demiştir. Ahmed B. Hanbel de: ‘Eğer bunlar hadis ehli değilseler kim olduklarını bilemiyorum’ demiştir.
Kadı İyaz dedi ki: ‘Ahmed ancak ehli sünnet vel cemaat ile hadis ehlinin mezhebi gibi itikad eden kimseler olduklarını kast etmiştir.’
Derim ki (yani İmam Nevevi): Sözü geçen bu taifenin müminlerin türleri arasında dağılmış olma ihtimali de vardır. Bunların bir kısmı kahraman savaşçılar, bir kısmı fukaha, bir kısmımuhaddisun, bir kısmı zahid kimseler, iyiliği emredip kötülükten alıkoyan kimseler, kimileri de daha başka çeşitli hayırlı türleri işleyen kimselerdir. Ayrıca bunların birlikte ve bir arada bulunmaları gerekmez. Aksine yeryüzünün çeşitli yerlerinde dağınık halde bulunmaları da mümkündür.”
İmam Nevevi’nin bu şerhini 2 yıl önce okudum. Ama daha sonra farkettim ki aslında ben İmam Nevevi’nin bu sözlerini 4 yıl önce okumuşum. Ama hiç bir şey anlamamışım. Demek ki anlamak için okumak yetmiyormuş. Bazı şeyleri duymak, bazı şeyleri görmek, bazı şeyleriyaşamak, bazı şeyleri tefekkür etmek ve dua etmek de gerekiyormuş. Tüm bunlar bir tarafa Allah’ın yol göstermesi gerekiyormuş. Allah’ın niçin bize günde 17 defa kendisinden doğru yolu istememizi emrettiğini anlamak gerekiyormuş. Demek ki bir insan günde 17 defa yoldan sapma tehlikesiyle karşı karşıyadır.
2 okuma arasındaki farkın sebepleri şunlardı:
-Allah için sevdiğim bir müslümandan nefsime ağır gelse de açıkça Taifetul Mansura kabul ettiğim grup hakkında eleştiri duymam,
-Taifetul Mansura kabul ettiğim grubun bir kolunun yoldan çıktığını ve başka grupların da Taifetul Mansura özelliklerini taşımaya başladığını görmem,
-Taifetul Mansura’nın uzantısı zannettiğim bir hoca ve ekibiyle problem yaşamam,
-1 yıl boyunca gece uykularımı kaçıracak şekilde düşünmem,
-Dilediğini saptıran ve dilediğine doğru yolu gösteren Hadi olan Allah’a dua etmem.

http://kureselanaliz.com/2016/05/taifetul-mansura-hadislerini-nasil-anlamaliyiz/

Küresel Analiz




 
Katılım
27 May 2016
Mesajlar
27
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Bu yazıyı alıntılamandaki maksat neydi? (Eleştirmek için değil anlamak için sordum)

Yazının içindeki hadislere bakılınca bunların ehli sünnet selefi izleyen "kahraman savaşçılar, bir kısmı fukaha, bir kısmımuhaddisun, bir kısmı zahid kimseler, iyiliği emredip kötülükten alıkoyan kimseler" yazısına uyduğu görünüyor.

Somut örneklenmeye kalksak o vakit ihtilaf çıkar kimse yukarda yazılı taifelerin günümüzde temsilciliğini yaptığını iddia edeceğimiz grupları kabullenmez.
 
Üst