Taha Akyol: Peki Fethullah Gülen’i kim dinledi?

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
Devlet çok yakın bir zamana kadar Kürt sorunu ile terör sorununu aynı cümleden görüyor, Kürt sorununu zorunlu asimilasyonla, terör sorununu askerle çözeceğine inanıyordu. Hep bunu denedi. Ama bunun çözüm olmadığını, olamayacağı gerçeğini askerler başta olmak üzere devlet katları gördü ve gönüllülük esaslı entegrasyon politikasına geçildi. Devletin vazgeçtiği o eski sert yaklaşımdan MHP niye vazgeçmedi?

Muhalefet partisi olduğu için vazgeçmedi. Bir iktidar sorumlusu olarak eli taşın altında olsaydı, koalisyonda olsa bile koalisyonun büyük ortağı olsaydı, terörle yıllarca mücadele edip gelinen noktayı görseydi, eminim MHP'de de "Buna başka türlü çözümler düşünmeliyiz" fikri uyanırdı. Muhalefetteler. Dışarıdan eleştirmek kolay. İçlerindeki milliyetçilik duygusu onları daha emosyonel davranışa itiyor.

İşin özeti burada işte İktidarda iken iktidar değildi, şimdi muhalefette ama iktidara aday değil :)
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
taha-akyol-peki-fethullah-guleni-kim-dinledi_955523_720_400.jpg


İLGİLİ HABERLERMANİDAR HATIRLATMA!

Hürriyet Gazetesi Yazarı Taha Akyol, “Başbakanın konuşmalarından Cemaat’in dinlediği izlenimi doğuyor. Peki Fethullah Gülen’i kim dinledi de kasetleri ortaya verdi?” dedi.
CNN Türk
'te Başak Şengül'ün sorularını cevaplayan Taha Akyol, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İran dönüşünde dinlemelerle ilgili yaptığı açıklamaları değerlendirdi. Taha Akyol ile Başak Şengün arasında geçen diyalog, kameralara şöyle yansıdı:

Taha Akyol: Cumhurbaşkanı dinlenmiş. Ayrıca Başbakan Erdoğan'ın da dinlendiği biliniyor. Teftiş Kurulu'nun raporu da tamamlandığı belirtiliyor. O da memur suçu kapsamından çıkarılıp terörle ilgilendirilmesi son derece önemli. Bir taraftan da TMK'yı kaldırmak istiyoruz. Bütün bunları dengeli olarak düşünmek lazım. Başbakan'ın konuşmasından bunu ‘paralel yapı’ denilen Cemaatin dinlediği izlenimi doğuyor. Öyle mi?”

Başak Şengül: E algı öyle…

Taha Akyol: Peki o zaman Fethullah Gülen'i kim dinledi de onun kasetlerini ortaya kim verdi?

Başak Şengül: Güzel soru efendim. Onu da merak ediyoruz.


(CİHAN)[video]http://video.rotahaber.com/detay.asp?kat=14285[/video]
 

muadh

Yasaklı
Katılım
1 Ara 2012
Mesajlar
434
Tepkime puanı
9
Puanları
0
taha akyol u ne zaman anlamıştım.bir program yapıyordu karşısındaki adam türk halkı şeriatı çok düşük oranda destekliyor dedi bu da türk modernleşme hareketinin başarısı diyerek bu oranı olumlu buldu.o günden beri ben bu adama münafık derim

bu arada yazıyı okumadım.güleni devlet dinledi mit dinledi.

taha nın sözü şuna benzer hırsız polisi vurdu peki hırsızı kim vurdu
cevap polis
 

kebîkec

İhvan Forum Üye
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
8,080
Tepkime puanı
1,922
Puanları
113
Soru güzel hakkaten. Kimse çıksın ortaya :D

Daha güzel bir soruyuda ben sorayım Avukat diyor ki 6 aydır dinliyorlar. Madem altı aydır dinleniyorsunuz bu kadar açığı niye veriyorsunuz ?

Ben bu işi hizmetin organize ettiğini düşünüyorum alanyalı. şarkı sözlerine yoğunlaş :gl

 

cemaliii

Kıdemli Üye
Katılım
24 Ağu 2009
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
982
Puanları
113
cemaat herkesi dinliyordu,bakın cemaatide dinlemişler.demekki dinleyenide dinleyen var.acaba dinleyeni dinleyenin dinleyenide var mıdır? dıdının dıdısının dıdısı:D
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
İddia edilen şu:

Cemati, yine cemaatin içinden bir kanat dinliyor. Yani ortaya saçılan konuşmalar yine cemaat kaynaklı...
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
Başka bi iddia edilen de :
Ergenekoncular, halen işbaşında. ve ergenekon,balyoz dava süreçlerinde kendilerini bitmiş sindirilmiş gibi gösterdiler.
ve bu son süreçte cemaat ve hükümeti birbirine vurdurarak,iki taraf da yapılanları birbirinden bilerek cemaat hükümete tavır alacak, hükümet cemaate tavır alacak. ve sonuç olarak ergenekon balyoz aklanma noktasına gelip,yeniden işbaşına geçmeyi planlıyorlar.

Bu bana mantıklı gibi geliyor.
 

levent48

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2012
Mesajlar
3,518
Tepkime puanı
142
Puanları
0
Gülen'in son ses kayıtlarından sonra "İki tarafı da üçüncü taraflar birbirine düşürüyor" tezinin doğruluğu yoktur...Başbakanın üslubu ortada...Gülen'in üslubu ortada...Daha kimi arıyorsunuz?...

Son tahlilde Gülen çıktığı macerada havasını aldı/alacak...Tüm hesap aralık 25'te hükümetin düşmesi üzerine yapıldı...Abiler Hz.Peygamber'in Türkiye'yi gülen idaresine verdiği palavrasıyla kendinden geçmişti...İflas ettiler...Kendi içlerinde itimat kalmadı...Uyanamayan saf tabandan başka her şeylerini kaybettiler...Taban da yakında uyanacak...Ondan sonra devlet bu yapıyı kum torbasına çevirecek...Kimse başka bir şey beklemesin...Gülen Başbakana "aman" dileyecek temsilciler gönderirse kimse şaşırmasın...
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
Gülen'in son ses kayıtlarından sonra "İki tarafı da üçüncü taraflar birbirine düşürüyor" tezinin doğruluğu yoktur...Başbakanın üslubu ortada...Gülen'in üslubu ortada...Daha kimi arıyorsunuz?...

...
tezin doğru olup olmadığını bilemezsin. seninki de sadece bir tahmin. diğerleri de.
Ergenekon balyoz süreçlerinde birisi çıkıp deseydi "hükümetle askerin arasını 3. kişiler bozmaya çalışıyor"..bugün cemaate atıp tutanlar kabul etmeyecekti ,"tezin doğruluğu yoktur" dediğin gibi.
ama bugün "orduya kumpas kuruldu" diye işleri cemaatten biliyorlar yani 3. kişiden..
yani dün inanılan şeyler,yarın değişiyor..
o sebepten siyasette hiçbirşeyden emin olmamak gerekiyor.
Churchilindi sanırım güzel bir sözü vardır "sosis ve siyaset herkesin gözü önünde yapılmaz"
 

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
Aklına güvenenden akılsız yoktur.

Bir plan yapar, lakin o plan ona yaptırılır da ruhu duymaz.

Şu an olan bitende kesinlikle bir üçüncü parmak var.

Bu parmaktan haberi olan var, olmayan var.

Hiç bir şeye yanmam da, Türkiye'de artık DİNİ nasıl toparlarlar ona yanarım.

"Ne varmış da dinde hamd olsun sapasağlam ayakta, bunu dindar sıfatı ile piyasa yapanlar düşünsün" mü diyorsunuz?

Kitaplar ne güzel değil mi?

Tabiat güzel,

Türkish kebap çok güzel...
 

kilicarslan

Kıdemli Üye
Katılım
14 Mar 2013
Mesajlar
4,054
Tepkime puanı
41
Puanları
0
O ücüncü elden süphelenin iste, kasetleri servis yapan onlar olmali.
Iki tarafi birbirine kirdiracak. O 3. el diger müslüman ülkelerdeki karisiklarda parmagi olan el. Irakta sii- sünni kavgasini körükleyen el ..

Islerin daha fazla cigrindan cikmamasi icin tekfirci söylemi terk etmek lazim. Ortada hain söylemleri ucusmaya basladi bile.
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
8.png
Fehmi KORU tüm yazıları » [email protected]

Paris’teki PKK bürosunda suikasta uğrayan üç kadının katilinin ‘MİT’çi’ olduğunu düşündüren kasete sevindiniz mi? ‘Cemaatçi’ denilenlerdenseniz mutlaka sevinmişsinizdir... Fethullah Gülen Hocaefendi’nin iş dünyasından birileriyle ilgili görüşlerinin öğrenildiği kaset ise hoşunuza gitmemiş, hatta sizi dehşete de düşürmüştür...
Tabii savaşta Camia’ya karşı cephede konuşlanmışlardansanız Fethullah Hoca’nın kasetine sevinmiş, Paris kasetinden ise ürkmüşsünüzdür...


Ben ikisine de sevinmiyorum, ikisinden ve ardından çıkabilecek diğer dehşetengiz kasetlerle ortalığa dökülecek başka kirli çamaşırlardan da ürküyorum...

Pandora’nın kutusu açıldı bir kere, benim gibilerin burun direkleri kırılacaktır.
Kasetler kimin işi acaba?
Paris’teki ‘işin’ MİT ile irtibatlı olduğunu düşünmemizi sağlayan o kaseti acaba kim hazırladı, kim tarafından üretildi ve kim internete düşürdü? Peki ya Pensilvanya’da yapıldığını düşünmemiz gereken telefon konuşmaları kimler tarafından kasete çekildi, kim onları internete servis etti?


Ne tuhafım değil mi? Cevabı hemen belli olduğu halde ne garip sorular soruyorum ha! Paris’tekini Camia, Pensilvanya’dakini de hükümetin görevlendirdiği birileri (MİT?) yapmıştır elbette. Hatta Paris’tekini Camia MİT’i suçlayacak biçimde piyasaya sürünce, hükümet de MİT’e “Sen de Pensilvanya kasetini kamuoyuyla paylaş” talimatı vermiştir...
Herhalde böyle düşünüyorsunuzdur... Zaten bu işleri planlayanlar sizi (ve beni de) böyle düşündürmek için ellerinden geleni yapmışlardır. Zamanlamayı ona göre seçmişler, en son bombayı kime yayınlatacaklarını da çok önceden düşünmüşler ise hiç şaşırmam...
İstihbarat örgütleri böyle çalışırlar çünkü...
Size tavsiyem, daha önce düşünmediğiniz tarzda düşünmenizdir... Meselâ şöyle: Fransa’da cezaevinde yatan birinin kasetini aylar sonra piyasaya süren, eğer bir istihbarat örgütüyse, bu, acaba hangi istihbarat örgütü olabilir?

Bir soru daha: Pensilvanya’da ikamet eden, herhalde başkaları tarafından dinlenmeyeceğine iyice emin olmak için her türlü tedbiri aldığını düşünmemiz gereken birinin yaptığı konuşma kasete kaydedilebilmiş ise, sizce bunu hangi istihbarat örgütü yapmış olabilir?
“Fransa’dakini Camia yapmıştır” ve “Pensilvanya’dakini MİT yapmıştır” kanaatinde olsanız bile yukarıdaki soruların üzerinde lütfen biraz düşünün...

Türkiye şu sırada tarihinin belki de en ciddi siyasi krizlerinden birini yaşıyor. Bu krizin içinden hayırlısıyla az yaralı olarak çıkabilirse ülkemiz, demokrasisini güçlendirme yönünde daha kararlı adımlar da atabilir... Vesayetsiz, yalnızca seçilmişlerin söz sahibi olduğu, her kurumun kendisini anayasal sınırlar içinde tutmayı kabullendiği bir ülkeye nihayet dönüşebiliriz...
Ancak, yara-bereler ölümcül de olabilir.
Kendi başımıza kalabilsek, ihtilâfın tarafı diye bilinenler tamamen yerel güçler olarak çatışmayı sürdürebilse, yüreğimizi serin tutabilirdik. Oysa şimdikine benzer ortamlar, Türkiye gibi her bakımdan önemli ülkelerde, sadece etkileriyle varlıklarını sezebildiğimiz ‘yabancı’ odakların da ilgisini çeker.
Ne olduğunu anlamadan, bir bakmışsınız, taraflar sereperpe yerde, hiç adı geçmeyen dışarıdan birileri ise savaşı kazanmış...
Tarihimizin en kritik dönemlerinde hep öyle olmadı mı?
Daha önce yazmıştım: Benim gönlüm savaşmadan kazanılan savaşlardan yana..
 

cemaliii

Kıdemli Üye
Katılım
24 Ağu 2009
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
982
Puanları
113
tezin doğru olup olmadığını bilemezsin. seninki de sadece bir tahmin. diğerleri de.
Ergenekon balyoz süreçlerinde birisi çıkıp deseydi "hükümetle askerin arasını 3. kişiler bozmaya çalışıyor"..bugün cemaate atıp tutanlar kabul etmeyecekti ,"tezin doğruluğu yoktur" dediğin gibi.
ama bugün "orduya kumpas kuruldu" diye işleri cemaatten biliyorlar yani 3. kişiden..
yani dün inanılan şeyler,yarın değişiyor..

ben açıkçası levente katılıyorum.söylenen sözler belli,beddualar belli,haşhaşinler çete örgüt söylemleri belli.daha ne 3.kişisi. o orduya kumpas lafı akp danışmanının kurnazlığı.o dönemde yolsuzluk ve rüşvet haberleri gündemden düşmüyordu,danışman bey o söylemi söyledi,arkasından hapistekiler bizi çıkarın dedi,aptal chp hemen atlayıp evet hapistekiler çıkarılsın deyip gündemden düşmesine aracı oldu.olay bu.işin aslı o söylemle hükümet ne kadar kurnazlık yapıp yön değiştirmeye gittiyse,sizlerinde şuan yaptığı 3.grup birbirimize düşürüyorda aynı kurnazlıktır.ula ortada ergenekoncumu kaldı,balyoz cumu bea.hepsi içeride adamların. haşhaşinler lafını 3.grupmu söyletti.bedduayı 3.grupmu yaptırdı. hadi oradan.
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0


ben açıkçası levente katılıyorum.söylenen sözler belli,beddualar belli,haşhaşinler çete örgüt söylemleri belli.daha ne 3.kişisi. o orduya kumpas lafı akp danışmanının kurnazlığı.o dönemde yolsuzluk ve rüşvet haberleri gündemden düşmüyordu,danışman bey o söylemi söyledi,arkasından hapistekiler bizi çıkarın dedi,
aptal chp hemen atlayıp evet hapistekiler çıkarılsın deyip gündemden düşmesine aracı oldu.
imzandaki "chpli" kısmı ile "aptal chp" sözün komik durdu be ..

senin veya leventin yaptığı yorumlar da, konu başlığındaki "peki fethullah güleni kim dinledi " sorusuna cevap veremiyor ?
tablonun görünen yüzüne aldananlar diye tahmin ediyorum bu yorumları..
kasımdan beri dinleniyormuş Fethullah GÜlen iddia edildiğine göre servis edilen kayıtlar öyle diyor.

Pekiiiiiii, hani bu cemaat dinlemeleri felan hep kendisi yapıyordu,paralel devlet olarak tüm kanunsuz dinlemeleri ,fişlemeleri yapıyordu.. ?
hem denilecekki "çok güçlü,devlete paralel yapı,savcıları,polis müdürleri h,izmetinde çalıştırıyor" denilen bi örgüt var diyeceksiniz, ama kendi liderleri dinlemeden kurtulamıyor ?
bana hiç tutarlı gelmiyor sizi bilmem..
oyunda 3. kişi olmasını daha kuvvetli görüyorum tabloya baktığım zaman..


 

kebîkec

İhvan Forum Üye
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
8,080
Tepkime puanı
1,922
Puanları
113
8.png
Fehmi KORU tüm yazıları » [email protected]

Paris’teki PKK bürosunda suikasta uğrayan üç kadının katilinin ‘MİT’çi’ olduğunu düşündüren kasete sevindiniz mi? ‘Cemaatçi’ denilenlerdenseniz mutlaka sevinmişsinizdir... Fethullah Gülen Hocaefendi’nin iş dünyasından birileriyle ilgili görüşlerinin öğrenildiği kaset ise hoşunuza gitmemiş, hatta sizi dehşete de düşürmüştür...
Tabii savaşta Camia’ya karşı cephede konuşlanmışlardansanız Fethullah Hoca’nın kasetine sevinmiş, Paris kasetinden ise ürkmüşsünüzdür...


Ben ikisine de sevinmiyorum, ikisinden ve ardından çıkabilecek diğer dehşetengiz kasetlerle ortalığa dökülecek başka kirli çamaşırlardan da ürküyorum...

Pandora’nın kutusu açıldı bir kere, benim gibilerin burun direkleri kırılacaktır.
Kasetler kimin işi acaba?
Paris’teki ‘işin’ MİT ile irtibatlı olduğunu düşünmemizi sağlayan o kaseti acaba kim hazırladı, kim tarafından üretildi ve kim internete düşürdü? Peki ya Pensilvanya’da yapıldığını düşünmemiz gereken telefon konuşmaları kimler tarafından kasete çekildi, kim onları internete servis etti?


Ne tuhafım değil mi? Cevabı hemen belli olduğu halde ne garip sorular soruyorum ha! Paris’tekini Camia, Pensilvanya’dakini de hükümetin görevlendirdiği birileri (MİT?) yapmıştır elbette. Hatta Paris’tekini Camia MİT’i suçlayacak biçimde piyasaya sürünce, hükümet de MİT’e “Sen de Pensilvanya kasetini kamuoyuyla paylaş” talimatı vermiştir...
Herhalde böyle düşünüyorsunuzdur... Zaten bu işleri planlayanlar sizi (ve beni de) böyle düşündürmek için ellerinden geleni yapmışlardır. Zamanlamayı ona göre seçmişler, en son bombayı kime yayınlatacaklarını da çok önceden düşünmüşler ise hiç şaşırmam...
İstihbarat örgütleri böyle çalışırlar çünkü...
Size tavsiyem, daha önce düşünmediğiniz tarzda düşünmenizdir... Meselâ şöyle: Fransa’da cezaevinde yatan birinin kasetini aylar sonra piyasaya süren, eğer bir istihbarat örgütüyse, bu, acaba hangi istihbarat örgütü olabilir?

Bir soru daha: Pensilvanya’da ikamet eden, herhalde başkaları tarafından dinlenmeyeceğine iyice emin olmak için her türlü tedbiri aldığını düşünmemiz gereken birinin yaptığı konuşma kasete kaydedilebilmiş ise, sizce bunu hangi istihbarat örgütü yapmış olabilir?
“Fransa’dakini Camia yapmıştır” ve “Pensilvanya’dakini MİT yapmıştır” kanaatinde olsanız bile yukarıdaki soruların üzerinde lütfen biraz düşünün...

Türkiye şu sırada tarihinin belki de en ciddi siyasi krizlerinden birini yaşıyor. Bu krizin içinden hayırlısıyla az yaralı olarak çıkabilirse ülkemiz, demokrasisini güçlendirme yönünde daha kararlı adımlar da atabilir... Vesayetsiz, yalnızca seçilmişlerin söz sahibi olduğu, her kurumun kendisini anayasal sınırlar içinde tutmayı kabullendiği bir ülkeye nihayet dönüşebiliriz...
Ancak, yara-bereler ölümcül de olabilir.
Kendi başımıza kalabilsek, ihtilâfın tarafı diye bilinenler tamamen yerel güçler olarak çatışmayı sürdürebilse, yüreğimizi serin tutabilirdik. Oysa şimdikine benzer ortamlar, Türkiye gibi her bakımdan önemli ülkelerde, sadece etkileriyle varlıklarını sezebildiğimiz ‘yabancı’ odakların da ilgisini çeker.
Ne olduğunu anlamadan, bir bakmışsınız, taraflar sereperpe yerde, hiç adı geçmeyen dışarıdan birileri ise savaşı kazanmış...
Tarihimizin en kritik dönemlerinde hep öyle olmadı mı?
Daha önce yazmıştım: Benim gönlüm savaşmadan kazanılan savaşlardan yana..

Ben bu yazıyı okumuştum ve aklıma CIA gelmişti. Hocaefendinin Amrikada yaşaması ve ikameti için onların referansı düşünülünce CIA nın hizmete yakınlığının, hükümete olan yakınlığından daha ilerde olduğunu söyleyebiliriz. Muhtemelen hizmetin içindeki derin yapı CIA dan emir alıyor. Şimdiye kadarki CIA cemaat izdivacı veya karşılıklı iş ortaklığı bir yerde ya fire verdi veya CIA haydi adamım sana bu kadar yardım ettik sende karşılığında bizi Tayyibden kurtar dedi. Senin aklına başka ihtimal geliyor mu?
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
Muhtemelen hizmetin içindeki derin yapı CIA dan emir alıyor.
evet bu da olabilir..
ben bi tık ileri götürerek belki iki tarafın içinde de derin yapı olabileceğini düşünüyorum..
Çünkü Abdurrahman dilipak aylar önce başbakanı uyarmıştı,bakanlarına dikkat et,bazı yanlış işlere bulaşabilirler diye..
Ayrıca Mit de 8 ay önce mi ne rapor hazırlayıp başbakana sunmuş, Rıza Zerrabla olan ilşkinin tehlikeli durumlar içerdiğini felan..
Yani bizim daha bilemediğimiz ilişkiler ağı oluyor diye düşünüyorum..
 

cemaliii

Kıdemli Üye
Katılım
24 Ağu 2009
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
982
Puanları
113
imzandaki "chpli" kısmı ile "aptal chp" sözün komik durdu be ..

senin veya leventin yaptığı yorumlar da, konu başlığındaki "peki fethullah güleni kim dinledi " sorusuna cevap veremiyor ?
tablonun görünen yüzüne aldananlar diye tahmin ediyorum bu yorumları..
kasımdan beri dinleniyormuş Fethullah GÜlen iddia edildiğine göre servis edilen kayıtlar öyle diyor.

Pekiiiiiii, hani bu cemaat dinlemeleri felan hep kendisi yapıyordu,paralel devlet olarak tüm kanunsuz dinlemeleri ,fişlemeleri yapıyordu.. ?
hem denilecekki "çok güçlü,devlete paralel yapı,savcıları,polis müdürleri h,izmetinde çalıştırıyor" denilen bi örgüt var diyeceksiniz, ama kendi liderleri dinlemeden kurtulamıyor ?
bana hiç tutarlı gelmiyor sizi bilmem..
oyunda 3. kişi olmasını daha kuvvetli görüyorum tabloya baktığım zaman..

öncelikle aptal chp tabirine açıklık getireyim.evet chpnin birçok politikasına karşı biriyim.misal halktan uzak tutum sergilemesi,ama kılıçtaroğlu bu algıyı epey kırdı.baykal zamanında ilçe başkanları bile genel başkan havasında selamsız sabahsız gezerlerdi.şimdi kılıçtaroğlu halkla selamlaşacaksınız tokalaşacaksınız halini soracaksınız diyeli beri epey değiştiler.aptal dememin sebebi gerçekten aptallık yaptılar.bunu hem chp,hemde MHP yapıyor.başbakan istediği gibi sıkıştığı zaman gündemi değiştiriyor.bunlarda atlıyorlar hemen.ama Allahtan zaman gazetesi varda yolsuzluğu gündemden düşürmedi.yoksa chpye kalsa bu iş yatardı.hatırlıyormusunuz başbakan 2011 seçimleri öncesinde pkkyla görüşüyorsun diyenler ispatmazsanız müfterisiniz şeref sizsiniz diyordu.sonra oslo görüşmeleri çıktı,sonra zaten alenen görüşmeler başladı,ne bahçeli ne kılıçtaroğlu bunu hatırlatmadılar,bu kadar acizler. gelelim senin kafa karışıklığındaki sorunun cevabına. türkiyede dinlemeyi 3 istihbarat birimi yapar,MİT,emniyet ve jandarma. cemaat emninet kanalıyla dinledi.hükümette mit kanadıyla dinledi. bu savaşta yeni başlamadı. 2011den beri taraflar bu olaya hazırlanmaya başladılar.hakan fidanın soruşturmaya çağrılmasından tutta,önceki yıllarda sessiz sedasız cemaatin emniyet mensuplarının tayinlerine kadar,valiler atamalarına kadar başlamıştı.dersaneler konusuda birdenbire patlak vermedi.forumdaki konulardan ara bak.hükümet durmadan arasıra dersaneleri kapatalım söylemleri vardı. biz o zamanlar cemaatle-akp arasında kavga var derken,forumda cemaatten manifesto ve agbi,hükümettende salimabi,hirahos,duanur vb arkadaşlar yok öyle birşey diyorlardı.hatta duanur dahada ileriye gidip,bülent arıncın söylemlerini falan gazetelerden getirip,gördünüzmü bak cemaat-akp arasında birşey yok diyordu.
 
Üst