Sultandan inciler...

ukubat

Profesör
Katılım
9 May 2007
Mesajlar
1,942
Tepkime puanı
103
Puanları
0
Konum
istanbul,fatih
Web sitesi
www.ismailaga.org.tr
EFENDİ HAZRETLERİMİZDEN(K.S.)

Geç yatıp erken kalkmanın pek faydası yoktur. Uyku tam alınmadığından, yapılan ibadetten tad alınmaz. Gece namazına illaki devam etmeliyiz. Farz namazlardan sonra en kıymetli namaz gece namazıdır. Ramazan orucundan sonra en kıymetli oruç Davut(aleyhisselam) ın orucudur. O bir gün yer, bir gün oruçlu olurdu.


Doğru söyleyin! Sünnet, müstehab, mendup terk edilir mi hiç? Edilmez! Ama Mevla Teala'nın düşmanları farzları dahi eda etmez. Ebu Cehil, Nemrut, Karun ve bunlar gibi bütün kâfirler Mevla Teala'ya yakinen inanmadıklarından dünyada iken Mevla Teala'ya kullukta bulunmadılar.

Onarın ahireti ahvalini gözlerini ile gördükleri zamanki durumlarını, Mevla Teala bize şöyle bildiriyor:

"(Ey Resulüm! Kıyamette) Müşrikleri, Rableri huzurunda başlarını eğerek: 'Ey Rabbimiz! Bize va'd ettiğini gördük, peygamberlerin doğruluğunu işittik ve kabul ettik. Şimdi bizi (dünyaya) geri çevir, salih bir amel işleyelim. Çünkü (inkâr ettiklerimize tamamen ve) yakinen inandık' derlerken bir görsen!" (Secde sr:12)
O zaman yakinen inanırlar, amel etmek isterler, fakat bunun onlara ne faydası olur?

Dünyada iken imanı yakin derecesine gelen insana hiç tembihe gerek yoktur. Zaten o, şeriatı yaşamaktan zevk alır. Arzu eder ki, "Rabbim emretse de ben yapsam." Ama imanı ikan derecesine gelmemiş bir insana iki rekat namaz kılmak, sırtına kayış dağı yüklenmişçesine ağır gelir.

Kendimi medh etmek için demiyorum, bundan Allah'a sığınıyorum, fakat Efendi Babam (kuddise sirruhu): "Mahmud! Ben senin, sana bir şey emretsem de, sen de onu hemen yapsan arzusunda olduğunu zannediyorum." derdi.

Bir şahsa, Şer-i Şerif'in hükümleri tabliğ edildiğinde, onun bunları kolaylıkla yapabilmesi için, ona imanın ikan derecesine ulaşmasına vesile olacak yolları da göstermelidir.

Bu yollardan biri de Mevla Teala'yı zikretmektir. Mevla Teala'nın buyurduğu üzere:
"Bunlar, Allah'ın zikri ile kalpleri huzura kavuşarak iman edenlerdir. Evet! Bilin ki, kalpler ancak Allah'ı anmakla yatışır, huzur bulur." (Rad sr:27)

Bir insan kâinattaki ilimleri bir elekle elese, bütün kitapları araştırsa, onları okusa kalbi yine de mutmain olmaz, ancak zikrullah ile olur. Zikreden şahıs ile zikrolunan Mevla Teala arasında, zikir sebebiyle bir münasebet hâsıl olur, zikrettikçe münasebet artar, münasebet arttıkça muhabbet artar, zikreden kimsede muhabbet ağır basınca, kalp itmi'nan sahibi olur.

Nemrud, Firavun, Haman, Ebu Cehil, Ebu Leheb gibi adamlar, Mevla Teala'nın huzurunda ne diyecekler? "İmanımız ikan derecesine ulaştı, şimdi emret yapalım." İşte ikan, Ebu Cehil gibi adamları dahi bu dereceye getirecek.

Medreseler, tekkeler kapatılmakla, yakini imana kavuşmanın ilaçları kayboldu. Görünüşte gafiller yıktı, fakat hakikatte medresede bulunanlar yıktı, yapmış oldukları edepsizliklerden sebep.

"Tazimsiz söylenilen (yapılan) zikir bid'attır."

Mevla Teala buyuruyor:
"O halde siz, bana itaat ve ibadet ederek beni anın ki, bende sizi mağfiretimle anayım."(Bakara sr:152'den)

Mevla Teala'nın büyüklüğünü, ona keza, O'nun zikrinin azametini düşünün, bir de bizim hakirliğimizi ve zikrimizin azlığını, yapmış olduğumuz o azıcık bir zikir sebebiyle Mevla Teala'nın o yüce zikrini kazanacağız, böyle olduğu halde tenezzül edip de zikredilmiyor..,

"Kul Ya Rabbi! dediği vakitte, Allah(-u Teala) lebbeyk (buyur) ey kulum der."

"Her kim Allah için olursa Allah'da onun için olur"

Ey insan! Sen o ufacık canınla, O'nunla olunca, Mevla Teala O büyük zatı ile seninle olur. V
allah.gif
i Billahi bu, Mevla Teala'nın rahmetinden oluyor.


Dersimize gelelim:
"Hem de onların alacakları bir çok ganimetleri de (bildirdi), çünkü Allah(-u Teala Aziz ve Hakim'dir."

Müminler hem Hayber'i fethedecekler, hem de Hayberlilerin mallarını, arazilerini, bağlarını ve bahçelerini de ganimet olarak alacaklardı, Allah-u Teala'nın Resulüne beyanı bu idi,

Nitekim böyle oldu, çok geçmeden Hayber fethedildi, Müminler de Hayberin ganimetlerine nail oldular.

(Ders ayeti)
"Allah size alacağınız daha birçok ganimetler vaat etmiştir. Şimdilik bunu size peşin vermiş ve insanların ellerini sizden çekmiştir ki, müminlere bir ibret olsun ve sizi doğru yola çıkarsın."

Kazandıran galip eden Mevla Teala'dır.

"Allah dileseydi, o kâfirlerden (savaş yapmaksızın) intikamını alırdı, fakat sizi birbirlerinizle imtihan etmek için (size savaşı emrediyor)." (Sure-i Muhammed:4)

Ayet-i celile de buyrulduğu üzere, Cenab-ı Hak savaş etmeksizin bize galibiyet verebilir, ama illa cihad etmemizi istiyor, zira oturmakta kar yok. Kâfir ile çarpışmakta ise fayda vardır. Mümin eğer harpte ölürse, şehid olur. Eğer ölmezse gazi olur, cihad sevabı alır.

Dersimizin ayet-i kerimesinde, Allah-u Teala'nın müminlere fetihler vereceğine ve ganimetlerin çok olacağına işaret vardır. Hakikaten Mevla Teala'nın bu ayet-i celile ile vaad buyurmuş olduğu fetihleri biz de aldık. Zamanımızda hanımların tesettürü çarşafla oldu. Erkekler rahatlıkla cübbe,şalvar giyiyor,sarık takıyorlar,medresede Allah'ın dini tahsil edilebiliyor.

Müslümanların islamı tatbik edebilme hususundaki imkanları genişledi,önceden böylemiydi?

(Ders ayeti)
"Siz henüz elinizin ermediği diğer ganimetler de vermiştir, fakat Allah onları ilmiyle kuşatmıştır, Allah her şeye kadirdir."

Mevla Teala'nın Müslümanların fethetmeye kadir olamadıkları başka belde ve ganimetleri, Müslümanlar oraları fethedinceye kadar hıfzetmiştir. Başkalarını o beldeden menetmiş, kimse ona yanaşamamıştır.

Allah tarafından Müslümanlar için hıfzedilen bu beldenin hangi belde olduğu üzerine müfessirler ihtilaf etmişlerdir. Kimisi Faris ve Rum'dur, kimisi Hayber'dir, kimisi Mekke demiştir. Diğer bazılarıda Müslümanların fethettikleri her beldedir yahut Dünya'nın sonuna kadar fethedecekleri beldelerdir demişlerdir.

(Ders ayeti)
"Eğer kâfirler sizinle çarpışsaydılar, mutlaka arkalarını döneceklerdi. Sonra da ne onları koruyacak bir dost, ne de bir yardımcı bulamayacaklardı.
Allah'ın öteden beri olagelen sünneti böyledir. Allah'ın sünnetinde asla bir değişiklik bulamazsın."

Mevla Teala'nın sünneti (kanunu) değişmez. O'nun sünneti ne idi? Müslümanlar ile harbe kalkanların yenilgiye uğrayarak,arkalarını dönüp kaçmaları.. Lakin bu bir şart ile devam ede gelir, o da Resulullah(
sa.gif
aleyhi ve sellem) in sünnetine ittiba etmektir.


Nitekim Hadis-i Şerif'te şöyle varid olmaktdır:

"Sünnetime kuvvetlice tutunucu olmaya devam ettiğiniz müddetçe, düşmanlarınıza galip gelicisinizdir. Eğer sünnetim(i tatbik)den çıkarsanız, Allah-u Teala sizi korkutan bir kavmi size musallat eder. Sünnetime dönünceye kadar o korku kalplerinizden çıkmaz."
 
Üst