Sultan Vahideddin ve Şeyhulislam mustafa sabri

Ahter

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2009
Mesajlar
5,252
Tepkime puanı
186
Puanları
0
Konum
antalya




Sultan Vahdeddin, İngiliz zırhlısıyla İstanbul’dan ayrılırken sabık Şeyhülislâm Mustafa Sabri Efendi de onunla berabermiş. Oğlu İbrahim Sabri ve ailesi efradı da birlikte imişler. Başkaları da varmış. Bir kısmı Pire’de, Atina’da inmişler.



Mustafa Sabri Efendi, Zeynel Abidin Efendi, Filozof Rıza Tevfik, galiba Refik Halid de aileleriyle birlikte gemide imişler. Daha başkaları da varmış.”
Tabii bu yolculuğa çıkmanın evveli de var.

Mustafa Kemal Paşa’nın Anadolu’ya gönderileceğini öğrenen Şeyhülislâm Mustafa Sabri Efendi, Dolmabahçe Sarayı’na gidip, Padişah Vahdeddin’i ziyaret eder. Konu açılır, söz uzar, yemekler yenir, çaylar içilir, yatsı namazları kılınır.


Tüm bunlar olup biterken sohbet Anadolu’ya gönderilecek kişi konusunda yoğunlaşır. Şeyhülislâm Mustafa Sabri Efendi, Mustafa Kemal Paşa’nın Anadolu’ya gönderilmesine karşı çıkar ve Padişahla aralarında şöyle bir konuşma geçer:


Padişah Vahdeddin:



“-Efendi hazretleri, vaziyet belli; ben vatanımı kurtarmak istiyorum; her ne pahasına olursa olsun, vatanımın kurtulmasını istiyorum. Efendi hazretleri, anlaşılıyor ki siz, saltanatımın tehlikeye düşeceğinden korkuyorsunuz. Onu korumamı istiyorsunuz…”



Bunun üzerine Şeyhülislâm Mustafa Sabri Efendi:



“-Efendim, benim endişem, sizin saltanatınız için değildir. Bugün saltanatınızın temsil ettiği dinimiz içindir. Bendeniz, din gider diye korkuyorum. Saltanat giderse, yerine bir saltanat daha bulunur.


Fakat din giderse yerine bir din daha gelemez. Benim korktuğum budur. Eğer mutlaka, bir zat, bir asker gönderilecekse, başka birini araştıralım. Bana da bir söz hakkı tanıyın. Siz bu dinin halifesi, ben de Şeyhülislâmıyım. Din cihetinden, sizin kadar ben de mes’ulüm.” dedi.


Baktım, Padişah’ın Mustafa Kemal’e tam bir itimadı var. Bana:
“-Yanlış anlıyorsunuz, suizan ediyorsunuz, benim onunla (Mustafa Kemal Paşa) teşrik-i mesaim oldu. Fikrine, zikrine, zekâsına güveniyorum. Efendim, orduda bizi anlayan, memleketin dertlerini bilen insan… Âteşîn bir zekâ, âteşîn bir zekâ…”



Baktım, Padişah durmadan böyle diyor, “âteşîn bir zekâ…” Anladım ki artık son sözü söyleyip konuşmayı bitirmek lâzım.”
Şeyhülislâm Mustafa Sabri konuyla ilgili Padişaha son sözlerini söyler ve oradan ayrılır…


M. Ertuğrul Düzdağ, Üstad Ali Ulvi Kurucu- Hatıralar 2



Mustafa Sabri Efendi’nin formülasyonuyla ifade etmek gerekirse, “Vahdettin, Mustafa Kemal ile İngilizler’e oyun oynamak istemiş, fakat İngilizler Mustafa Kemal ile Vahdettin’e oyun oynamıştır”.
 

müttaki

Profesör
Katılım
20 Kas 2006
Mesajlar
2,775
Tepkime puanı
75
Puanları
48
Konum
istanbul


Mustafa Sabri Efendi’nin formülasyonuyla ifade etmek gerekirse, “Vahdettin, Mustafa Kemal ile İngilizler’e oyun oynamak istemiş, fakat İngilizler Mustafa Kemal ile Vahdettin’e oyun oynamıştır”.
mustafa sabri efendinin formülasyonuyla ifade etmek gerekirse İngilizler neden Yunanlıları üstümüze salmışlarda ankaraya kadar ilerletmişler. Bu çekememezliği bırakın. Gerçek şu ki ateşin zeka bir kişi sizin medreselerden diyanetten çıkmamış. İnsanlar nelerle uğraşıyor. Aç bir nano teknoloji belgeseli seyret. Sen bu dünyayla elindeki ilmihallerlemi bağımsızlık mücadelesi vereceksin.
 

Ahter

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2009
Mesajlar
5,252
Tepkime puanı
186
Puanları
0
Konum
antalya
noldu, m.k. sevgisi gözlerini mi kamaştırdı? Yunanlıların İzmiri işgali ve sonrasında izmirin geri alınışında ingiliz siyasetini görmek istersen, merhum şeyhulislamın hilafet ve kemalizm kitabını sabırla oku..5816 sayılı kanun kalktığında bütün gerçekler gibi bu mesele de bütün çıplaklığıyla deşifre edileceltir!!!
 

Dut_agaci

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
7,219
Tepkime puanı
330
Puanları
0
Web sitesi
www.Menzil.Net
Dingiltere'nin topları, Topkapı Sarayı'na çevrili iken

Mustafa Kemal nasıl olduda ülkeyi kurtardı

Birisi bana bunu açıklasın ?
 

Yetim

Kısıtlı Erişim
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
2,702
Tepkime puanı
22
Puanları
0
Yaş
45

Mustafa Sabri formülasyonuyla ifade etmek gerekirse, “Vahdettin, Mustafa Kemal ile İngilizler’e oyun oynamak istemiş, fakat İngilizler Mustafa Kemal ile Vahdettin’e oyun oynamıştır”.

”.
Ancak bu kadar olur . Mustafa Sabri İngiliz muhibleri Cemiyeti

(İlhamı Soysal, Kurtuluş Savaşında İşbirlikçiler, İstanbul, 1985. s. 110.177; Seçil Akgün, Halifeliğin Kaldırılmsı ve Laiklik (1924-1928), Turhan Kitabevi, Ankara, (Tarihsiz), s.33.)

mensubudur böyle birini sözlerine İTİBAR EDİLMEZ EDEN İTTİHAT VE TERAKKİ CEMİYETİNE HİZMET OLUR ...


Müslüman millete Sultan vahdettinle atatürkü aynı posizonda göstermek üstüne üsetelikde İngilizlere karşı pasif düşürmek ve vadettin han hazretlerini resmen gizliden gizliye hain edercesine düşürmek kimin haddine ?

Yazan mustafa sabri sultan abdulhamit han hazretlerinin HALLİNDE İSTİYORDU İTTİHAT VE TERAKKİ CEMİYETİ ADINA ..

Zaten ittihad ve terakki cemiyeti adına çalışanlar elbette İNGİLİZ AĞZI KONUŞACAKLAR MÜSLÜMAN TÜRK MİLLETİ VE TÜM MÜSLÜMANLARI ADINA KONUŞACAK DEĞİLYA
 

Ahter

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2009
Mesajlar
5,252
Tepkime puanı
186
Puanları
0
Konum
antalya
Kaynak verdiğn eserler kılavuzun kim olduğunu haber veriyor! Hilafetin kaldırılması ve diğer inkılabların inglizlerin dayatmasıyla olduğunu Lord Qurzonu hatıtralarından öğrenmek zor değil..İngilzlerin emellerini kim gerçekleştridiyse asıl ingilz muhibbi o dur..Koruma kanunu arkasından konuşmak kolaydır..Yakında bu kanun kalktığında kimin ne hayranı olduğu ve ne ihanetler yapıldığı açıkca görülecek..Bakalım o zaman bazı yüzler kızaracakmı?
 

Yetim

Kısıtlı Erişim
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
2,702
Tepkime puanı
22
Puanları
0
Yaş
45
Kaynak verdiğn eserler kılavuzun kim olduğunu haber veriyor!

Ahter yapma lütfen sadece kaynaktan bi parça aldım buraya kopyaladım diye kılavuzumumu anladın:)

Hilafetin kaldırılması ve diğer inkılabların inglizlerin dayatmasıyla olduğunu Lord Qurzonu hatıtralarından öğrenmek zor değil..

Zaten ittihad ve terakki cemiyeti İngiliz dayatmasının kurduttuğu gizli bir cemiyet değilmi ? (not kaynaktan benim kılavuzumu anladın sende Lord Qurzonu hatıratını kaynak gösteriyorsun şimdi senin kılavuzun Lord Qurzonumu :) )

ingilzlerin emellerini kim gerçekleştridiyse asıl ingilz muhibbi o dur..

Aynen öyle o dönem ingiliz muhibbleri başta Said nursi elmalı hamdi yazır esad Erbilli vs meşrutiyet ayaklanmalarında her şey ortada sultan abulhamit han hazretlerinin Hatıratlarındada bazı şeyler geçer.

Koruma kanunu arkasından konuşmak kolaydır..Yakında bu kanun kalktığında kimin ne hayranı olduğu ve ne ihanetler yapıldığı açıkca görülecek..Bakalım o zaman bazı yüzler kızaracakmı?

İnşaallah bir an önce şu koruma kanunları kalksada yüzleri kızaracakları artık görsek:)
 

dostluk

Kıdemli Üye
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
5,663
Tepkime puanı
304
Puanları
0
Yaş
50
Konum
istanbul
Vahideddin HanAltıncı sultan Mehmed, sultan Abdülmecid’in oğludur. Padişah olan dört kardeşten en küçüğüdür. Osmanlı padişahlarının otuz altıncısı ve sonuncusudur. İslam halifelerinin yüz birincisi ve sonuncusudur. 1861 de doğdu. 4 Temmuz 1918 de büyük kardeşi sultan Reşad’ın öldüğü gün halife oldu. 1926 da İtalya’da San Remo’da vefat etti. Şam’da sultan Selim camii kabristanındadır. Ehl-i sünnet mezhebinde idi. Din bilgisi çoktu. İngilizlerin Türk ve İslam düşmanı olduğunu iyi biliyordu. İsmail Hami Danişmend, (Osmanlı Tarihi Kronolojisi) kitabının dördüncü cildinde, Vahideddin han hakkında geniş bilgi vermektedir.
 

Yetim

Kısıtlı Erişim
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
2,702
Tepkime puanı
22
Puanları
0
Yaş
45
Vahideddin HanAltıncı sultan Mehmed, sultan Abdülmecid’in oğludur. Padişah olan dört kardeşten en küçüğüdür. Osmanlı padişahlarının otuz altıncısı ve sonuncusudur. İslam halifelerinin yüz birincisi ve sonuncusudur. 1861 de doğdu. 4 Temmuz 1918 de büyük kardeşi sultan Reşad’ın öldüğü gün halife oldu. 1926 da İtalya’da San Remo’da vefat etti. Şam’da sultan Selim camii kabristanındadır. Ehl-i sünnet mezhebinde idi. Din bilgisi çoktu. İngilizlerin Türk ve İslam düşmanı olduğunu iyi biliyordu. İsmail Hami Danişmend, (Osmanlı Tarihi Kronolojisi) kitabının dördüncü cildinde, Vahideddin han hakkında geniş bilgi vermektedir.

Allah razı olsun
 

CENGİZHAN

Yasaklı
Katılım
15 Ara 2011
Mesajlar
4,261
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Konum
Ankara
Sulatan vahidettin islam halifelerinin 101 cisidir...

Doğru ancak bu 101 halife içinde hıristiyanlara sığınan ve ülkesinden ,hıristiyanlarla beraber ,hıristiyan gemisiyle KAÇAN tek halifedir....!!!




 

Yetim

Kısıtlı Erişim
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
2,702
Tepkime puanı
22
Puanları
0
Yaş
45
Sulatan vahidettin islam halifelerinin 101 cisidir...

Doğru ancak bu 101 halife içinde hıristiyanlara sığınan ve ülkesinden ,hıristiyanlarla beraber ,hıristiyan gemisiyle KAÇAN tek halifedir....!!!



Kaçan değil Bi takım Vatan hainlerini tarafında sizler sürgün diyorsunuzda ben gönderilen diyorum...
 

CENGİZHAN

Yasaklı
Katılım
15 Ara 2011
Mesajlar
4,261
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Konum
Ankara
Kaçan değil Bi takım Vatan hainlerini tarafında sizler sürgün diyorsunuzda ben gönderilen diyorum...


Türkçeniz biraz zayıf anlaşılan...Tekrarlıyalım.....


101 islam halifesi içinde hıristiyanlara sığınan TEK HALİFE...

Onun yerinde gururlu her hangi bir halife olsaydı..
İntihar eder ancak hıristiyan gavurlarına sığınmazdı....
Bunu demek istemiştim....

Mesela sence Kanuni Sultan Selim HAN , hıristiyanlara sığınırmıydı...!!!Yoksa hıristiyanlara sığınmak yerine intihar etmeyi mi seçerdi....!!!!

İnşallah anlaşılabilmiştir.....!!!!
 

Yetim

Kısıtlı Erişim
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
2,702
Tepkime puanı
22
Puanları
0
Yaş
45

CENGİZHAN


Mesela sence Kanuni Sultan Selim HAN , hıristiyanlara sığınırmıydı...!!!Yoksa hıristiyanlara sığınmak yerine intihar etmeyi mi seçerdi....!!!!


Kanuni sultan süleyman hazretleri zamanında atatulk gibi .İnönü gibi vatan hainleri yoktu ...

Ayrıca İslam halifesinden bahsediyoruz intihar ederdi diyorsun zırcahilliğini burada gösteriyorsun Müslüman intihar etmez çünkü intiharın hükmünü bilir intihar etmek küfürdür..

İSLAM HALİFESNDEN BAHSEDİYORUZ JAPON SAMURAYIDAN YADA JAPON ŞİNTOİSTİNDEN DEĞİL İNTİHARİ JAPONLAR YAPAR
 

CENGİZHAN

Yasaklı
Katılım
15 Ara 2011
Mesajlar
4,261
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Konum
Ankara
Kanuni sultan süleyman hazretleri zamanında atatulk gibi .İnönü gibi vatan hainleri yoktu ...

Ayrıca İslam halifesinden bahsediyoruz intihar ederdi diyorsun zırcahilliğini burada gösteriyorsun Müslüman intihar etmez çünkü intiharın hükmünü bilir intihar etmek küfürdür..

İSLAM HALİFESNDEN BAHSEDİYORUZ JAPON SAMURAYIDAN YADA JAPON ŞİNTOİSTİNDEN DEĞİL İNTİHARİ JAPONLAR YAPAR


Vahdettin gibi vatan hainleri hıristiyan gavurlarıyla işbirliği yaparken..

Mustafa Kemal ve İsmet İnönü bu ülkeyi hıristiyan gavur işgalinden kurtardılar....!!!!
 

Yetim

Kısıtlı Erişim
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
2,702
Tepkime puanı
22
Puanları
0
Yaş
45
Vatan hainleri asıl sizlersiniz...

Hadi oradan kireç suyu vatan haini asıl atatulkdur i.inönüdür..hadi oradan toz bulutu seni

Osmanlı ve Sultan vahdettin han hazretleri olmasa idi senin çok sevdiğin benimse vatan haini dediğim atatulk dahi olmazdı insan Osmanlı sultanına laf ederken hırıstıyanlar Yahudiler Avrupalılar ve israillieler gibi laf etmeye utanır sıkılır eğer azıcık helal süt emmiş insansa vicdansız değilse
 

dostluk

Kıdemli Üye
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
5,663
Tepkime puanı
304
Puanları
0
Yaş
50
Konum
istanbul
OSMANLI`YA KÜFRETMENİN DAYANILMAZ ADİLİĞİ

Email: [email protected]


Yalanlarınla, hilelerinle baş edemedim bu bana dert oldu.


Ben de sana boyun eğip diz çökmedim bu da sana dert olsun.


Seyit Rıza


Bu ülkenin azgın azınlığının Osmanlı düşmanlığı bir türlü bitmek bilmiyor. Cumhuriyeti ve kurucu iradeyi methedecekler ya Osmanlı’ya küfretmeden bunu yapamıyorlar. Bunlar Osmanlı’dan ne istemektedirler? Osmanlı bunları neden memnun edememektedir? Osmanlı’ya, atalarımıza düyun-u şükran olmak varken düşman olmak da neyin nesi? Bu azgın azınlık Osmanlı’yı neden sevmez? Hadi sevmesin peki neden söver? Her kim olursa olsun Osmanlı’ya, onun padişahlarına küfretmek, dil uzatmak cibilliyetsizliktir. Atalarımızın hatıralarına küfretmeyi doğru bulmak mümkün değildir; yanlışlarını kutsamak da mümkün değildir.


Osmanlı hazımsızlığının başını CHP çekmektedir. Bu geleneği, ataları olan İttihatçılardan devralmışlardır. Bir zamanlar bunların bir eğitim bakanları vardı. “Türk’ün tarihi cumhuriyetle başlar.” diyordu. Bir kez olsun şu Osmanlı’yı sevemediler ya yanarım da ona yanarım. Osmanlı’nın hiçbir zaferi onları heyecanlandırmadı. Hiçbir zaferini içselleştiremediler. Çanakkale Zaferi, Osmanlı’nın son zaferiydi, bunu bile kutlayamadılar. Çanakkale Zaferi’ni kutlamak, Osmanlı’yı kutlamak olurdu ki, genleri müsait değil, bunu nasıl yapsınlar?


Kemal Kılıçdaroğlu bir toplantıda yaptığı konuşmada şunları söylemiş: "Cumhuriyetle beraber halkın egemenliği esas alındı. Cumhuriyet kurulurken Osmanlı`dan kalan ne vardı? Osmanlı`yı savunanlara sesleniyorum. Osmanlı bittiğinde ülkede ne bırakmıştı? Kaç kilometre demiryolu vardı? Kendi parasını bile basamıyordu."


El insaf be adam! Haydarpaşa’dan başlayıp da Medine’ye kadar uzanan Hicaz Demiryolu ağını kim ördü?Osmanlı kâğıt paralarını önce elde bastırmış, üzerine resmi mühür vurdurmuştur. Daha sonra İstanbul’da matbaada basılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kâğıt parasını kimin nerde bastığını acaba Kılıçtaroğlu biliyor muydu? Dönemin Maliye Bakanı Abdülhalik Renda başkanlığındaki komisyon 9 aylık bir çalışma sonunda 1, 5, 10, 50, 100, 500 ve 1.000 liralık kupürlerden oluşan Birinci Emisyon Grubu banknotların basılması kararını almış ve basım işi, bir İngiliz firması olan Thomas De La Rue’ya verilmiştir. Bu banknotlar, filigranlı kâğıtlara kabartma olarak basılmıştır. Bu emisyon grubundaki banknotlar 1 Kasım 1928 Harf Devrimi’nden önce bastırıldığı için ana metinleri eski yazı Türkçe, kupür değerleri ise Fransızca olarak yazılmıştır.


Osmanlı’nın tapu gibi Mecelle’si varken İsviçre’den Medeni Kanunu alıp üzerine Türk kelimesini koyarak Türk Medeni Kanunu yapmadınız mı? Borçlar Kanunu’nu İsviçre’den almadınız mı? İflas Kanunu`nun büyük bir kısmını İsviçre`den almadınız mı?Ceza Kanunu’nu İtalya’dan almadınız mı? Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu’nu İsviçre’nin Neuchatel Kantonu’ndan almadınız mı? Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nu Almanya`dan almadınız mı?İdare Hukukunu Fransa’dan almadınız mı?


Bir zamanlar; “Bulgaristan, Makedonya, Yunanistan, Sırbistan, Karadağ, Bosna-Hersek, Hırvatistan, Kosova, Romanya, Moldova, Ukrayna, Macaristan, Slovakya, Voyvodina, Arnavutluk, Gürcistan, Ermenistan, Azarbaycan, Rusya, Irak, Suriye, Ürdün, İsrail, Lübnan, Filistin, Kuveyt, Suudi Arabistan, Katar, Bahreyn, Yemen, Umman, İran, Kıbrıs, Mısır, Libya, Cezayir, Tunus, Sudan, Eritre, Cibuti, Somali, Fas, Doğu Etyopya, Nijer, Çad, Kenya, Uganda”beğenmediğiniz Osmanlı’nın toprakları idi. Dilini uzattığın Osmanlı, buralara gitmekle kalmamış, fethetmiş, aynı zamanda da idare etmiştir.


Acaba Kılıçdaroğlu bu ülkeleri harita üzerinde gösterebilir mi? Osmanlı Padişahı Sultan II. Mahmut’un: “Ben tebaamdan Müslümanları camide, Hristiyanları kilisede, Musevileri havrada görmek isterim.” demişken siz bu milleti zorla Laiklik dinine inanmaya zorlamadınız mı? Bu topraklarda yaşayan Hristiyan’a, Yahudi’ye dokunmadınız, ancak ellerinizi Müslümanların üzerinden kaldırmadınız.


Osmanlı da kılık kıyafet devrimi yapmıştı. Çarşafı, fesi getirmişti. Bunları giymiyorlar diye Osmanlı kimi idam sehpasında sallandırdı? Ama şapka kanunu yüzünden kaç tane masumun kanına girdiniz, bunu biliyor musunuz? “Atma Recep din kardeşiz.” deyiminin nerden geldiğini zannediyorsunuz? Şapka giymeyen Rize ahalisini Recep Firkateyninden topa tutmadınız mı? Şapka Kanunu’ndan altı ay önce yazdığı bir risaleden dolayı İskilipli Atıf Hoca’yı idam etmediniz mi? Cenazesini Cezaevi avlusuna gömmediniz mi? Yıllarca ailesine Atıf Hoca’nın bir mezarını bile çok görmediniz mi?


Yazılacak, söylenecek o kadar çok şey var ki…


Kılıçdaroğlu diyor ki: “Osmanlı bittiğinde ülkede ne bırakmış?” Dersim’li olman hasebiyle en iyi sen bilirsin, hatta bizden de iyi bilirsin. Osmanlı 75 yaşındaki bir adamın, Seyit Rıza’nın yaşını küçülterek idam etmemiştir. Adam olana bu yeter de artar bile. Osmanlı’nın bıraktıklarını saymak, yazmak bu yazının hacmini aşar. Bir gün onu da yazarız inşallah. Osmanlı düşmanlarına, Osmanlı’ya küfredenlere samimi olarak sormak isterim: Osmanlı’nın eserlerini yok saydığımızda gelen turistlere neyinizi, hangi eserinizi göstereceksiniz? Gerçi siz, Anadolu’nun Selçuklu ve Osmanlı Medeniyeti’ne değil, putperest çağların putperest medeniyetine sahip çıktığınız için yerli ve yabancılara Putperest medeniyetin kalıntılarını gösterirsiniz.


Ey Kılıçdaroğlu! Sana senin hemşehrin Seyit Rıza’nın sözleriyle sesleniyorum:


" Yalanlarınla, hilelerinle baş edemedim bu bana dert oldu.

Ben de sana boyun eğip diz çökmedim bu da sana dert olsun."


Ömer Naci YILMAZ18.12.2013

........................





 

dostluk

Kıdemli Üye
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
5,663
Tepkime puanı
304
Puanları
0
Yaş
50
Konum
istanbul
“Cennetse bu yurt, sen onu buldun harabe / bir gün olacaktır anıtın, Türklüğe Kabe! / Zindan kesilen ruhlara bir nur gibi doldun / Türk ırkının en son bir peygamberi oldun!” mısralarıyla M. Kemal’i ilahlaştıran azılı Kemalist yazar Osman Nuri Çerman, 1949’daki Chp kurultayında devlet ve hükümet başkanları ile milletvekillerinin huzurunda “Dinde Reform ve Kemalizm” başlıklı elli üç maddelik protestan, yâni Kemalist islâm projesini takdim eder.Chp’nin ilçe başkanlığını da yapan Çerman daha sonra, İslâm’ın vecibelerini, ibadetlerin tarzını değiştiren projesini “Dinde Reform” adlı kitapta toplar ve kitabını, İslâm’ı protestanlaştıracak elli üç maddelik kısmının kanunlaşması için1961 Temsilciler Meclisi’ne gönderir. Malûmdur ki 27 Mayıs’ın kaatil darbecileri 1961 Kurucu ve Temsilciler Meclisi üyelerinin ezici çoğunluğunu darbe yanlısı Chp’lilerden teşekkül ettirmişlerdi.

KUR’ÂN, KEMALİZMİN ÇIKARLARINA UYGUN HÂLE GETİRİLECEK”

İslâm’ı ifsad etme gayesi taşıyan bu mel’un kitaba göre, Kur’ân ve ibadet dili Türkçe olacak ve özeti çıkarılacak. Bütün ibadetlerde bu özetten pasajlar okunacaktır. Kur’ân’ın yazılışı ve ibadetlerin muhtevasında Kemalizm’e, bilime ve devlet çıkarlarına uygunluk esas alınacak. Hâfızlık ve Arapça okuma-yazma Türkiye sınırları içerisinde yasaklanacak.

Yeri gelmişken, Allah’ın dinini bozma fiili laikçi Cumhuriyetin 1928’de lâ-dinî devrimleriyle namazdaki rüku, secde ve kıyamı kaldırmayı teklif etmekle başladığını hatırlatalım.

“M. KEMAL’İN SÖZLERİ ÂYET VE SÛRELERE EKLENECEK”

Kur’ân’a Kemalizm’e uygun yeni âyet ve sûreler eklenecek. M. Kemal’in Nutuk ve demeçlerinden derlenecek olan vecizeler âyet ve sûrelere ilâve edilecek. Laik Cumhuriyet’in medenî ve cezaî kanunları sûre olacak ve câmilerde okunacak.Temizlik sûresi, istiklal ülküsü sûresi, askerlik ve
kahramanlık sûresi, turizm ve ticaret sûresi, kanunlara saygı sûresi, vergi sûresi... gibi birçok sûre namazlarda, cuma hutbelerinde ve diğer ibadetlerde okunacak.


“NAMAZLAR SABAH VE AKŞAM İKİ VAKİT KILINACAK”

Câmide cemaat kılınan namazlar günde iki vakit sabah ve akşam olmak üzere iki vakit kılınacak. Namaz rekatları sekizi geçmeyecek. Oruç tutmak ya da tutmamak serbesttir. Askerler, öğretmenler, çiftçiler gibi devlet ödevleri olan kimseler için oruç tutmak yasaktır.

Kur’ân Kursları kapatılacak, imam hatipler halk eğitim lisesi hâline getirilecek, din derslerinin adı “Görgü ve ahlâk dersleri” olacak. Diyanet İşleri Başkanlığı, “Halkı eğitim ve yetiştirme başkanlığı” adını alacak.

Dinle ilgili kararlar diyanet işleri, ilahiyat fakültesi, sosyoloji profesörleri ve Millî Eğitim Bakanlığı tarafından kurulan bir komisyon tarafından yürütülecek ihtilaf halinde tek yetkili MillÎ Eğitim Bakanlığı olacak.

“CÂMİLERE M. KEMAL’İN ADI DA KONACAK”

Sıkı durun, zındıklığın dahası var; Câmilere Allah, Hz. Muhammed ve diğer İslâm büyüklerinin adlarının yanına “Türk büyüğü Mustafa Kemal’in adı da konacak. Umuma açık yerlerde gayr-i medenî kılık ve kıyafetle, yâni çarşaf, sarık, türban ve benzeri kıyafetlerle dolaşılması yasaklanacak.

ANITKABİR’İ ZİYARET MİLLÎ BİR HAC OLACAK

Hacca gitmek yasaklanacak. Kaçak gidenlere on bin lira ceza verilecek. Atatürk’ün kabri olan Anıtkabir’i ziyaret millî bir hac olacak ve millî bayramlar hac’dan daha kıymetli millî birer ibadet olarak kutlanacak.
Zındıklığın bütün alâmetlerini taşıyan bu hâdiseyi bir de kaynağından, yâni “TC. Temsilciler Meclisi Tutanak Dergisi, Altmış Dokuzuncu Birleşim, Birinci Oturum, 5.cilt, 17 Mayıs1961” tarihli nüshasından okuyalım:

“Başkan Rıfat Cini: Muhterem arkadaşlar, hafta tatilinden bilistifade gittiğim Kütahya'da kaldığım müddetçe pek çok vatandaş 8.5.1961 tarihli Tercüman gazetesinde intişar eden (Dinde Reform tasarısı) adlı yazıyı gösterip ‘Dinimizi değiştiriyormuşsunuz, bu hususta Meclise bir tasarı verilmiş’ diye devamlı ve içten gelen bir kırgınlıkla şikâyet ederek hakikati öğrenmek istediler. Tercümanı hiçbir vakit okumadığım için, hâdise hakkında o ana kadar malûmatım yoktu... Yazıyı tetkik ettim. Hakikat şudur: Osman Nuri Çerman adlı kimse (Dinde Reform) isimli bir kitap neşrederek 15 gün evvel Meclis üyelerine göndermiş bulunmaktadır. (…) İslâm dininde reform yapılmasını Temsilciler Meclisine tavsiye eden ve bu hususta bir kanun tasarısı önergesi düzenleyen Osman Nuri Çerman’nın bu tasarıdaki bâzı fikirlerine diyeceğim yok; fakat bâzı fikirleri var ki, diğerlerinin değerini ve sıhhatini âdeta hiçe indiriyor. Yirmi yedi madde ve yedi buçuk sayfa tutan tasarının başlıca kısımlarını, reformun mahiyetini belirtmek bakımından sunuyorum:

“Bu kanun (Dinde Reform kitabının kanunlaşması hâlinde) Resmî Gazete’de yayınlandığı günden itibaren Türk sınırları içinde bulunan câmilerde ezanlar Türk diliyle yapılacaktır. Ezanda ‘Tanrı elçisidir Muhammed’ şeklinde söylenecektir.’ Namaza imamlar Kur’an’ın yalnız hakikat ve ahlâk esaslarını bildiren ayetlerini seçeceklerdir. Yeni bir Türkçe Kur’an düzenlenecek, Kur’an’a Medenî Kanunla hükümden kalkmış olan şeriat hükümleri konmayacak, onun yerini tutan Medenî Kanun ve Atatürk demeçlerinden parçalar konacak, bundaki dil, Dil Kurumu tarafından öztürkçeye çevrilecektir. Evkaf Genel Müdürlüğü câmilerdeki halı ve kilimleri kaldırarak sıralar koyacak. Her câmide birer kitaplık bulunacak ve gündüzleri namaz kılınacak, kitap okunacak, konferanslar verilecek, cemaatle namaz ancak sabahlan ve akşamlan kılınacaktır. Din mevzuatının fenne, ilme, mantığa, Atatürk ilkelerine uygun olmak şartiyle her türlü münakaşası serbesttir. Süleyman Çelebi'nin mevlidinde tarihî vesikalara dayanmayan iddialar, mübalâğalar kaldırılacaktır.Atatürk’e vatan ve millet duygusuna ait şiirler, güzel sözler mevlitlerde okunacaktır. Câmiye girmeyenlere, ibadet yapmayanlara dinî inançların bâtıl olanlarına ait söz söyleyen veya yazı yazanlara, oruçsuzlar hakkında kâfir veya zındık diyenlere üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası verilir.”

“Gerek kurslarda gerek câmilerde yapılacak halk eğitiminde Millî Eğitim organlariyle iş birliği yapılacaktır. Diyanet İşleri Başkanlığı ile Millî Eğitim Bakanlığı arasında görüş ayrılığı çıkarsa Bakanlığın görüşü kabul edilecektir. İmam Hatip okulları, halk öğretmen okulları haline getirilecek; fıkıh, kelâm, hadis gibi dersler kaldırılacak, bunlara ait kısa bilgi din tarihi derslerinde verilecektir. Camilerde Ali, Ömer gibi Arap halifelerinin isimleri yanında başta Atatürk olduğu halde Türk vatanına, ilmine, güzel sanatlarına üstün hizmetleri dokunanların isimleri yazılacaktır. Cenaze başında ‘merhumu nasıl bilirsiniz?’ denilemeyecek, cenazenin gömülmesinden sonra mezar başında talkın yapılmayacaktır. Çarşıda, pazarda, sokakta ve umumi yerlerde kadınların çarşaf, cepken, şalvar giymeleri katiyen yasaktır. Türk vatandaşlarının Hacca gitmeleri yasaktır.”

YENİ BESMELE: “ATATÜRK’Ü YARATAN TANRI’NIN ADI İLE BAŞLARIM”

Her Atatürkçü ve Chp’linin kitaplığında bulunan Osman Nuri Çerman adlı azgın Atatürkçü’nün dinde reform maddelerinin yazılı olduğu “Modern Türkiye için Dinde Reform” (İstanbul, 1956) kitabında zındıklığın ve şenaatin her türlüsü var. “Besmelemiz şöyle olmalıdır” diyor: “Atatürk’ü yaratan Tanrı’nın adı ile başlarım.”

YENİ FÂTİHA SÛRESİ: “…ATATÜRK’Ü YARATAN TANRIYA ŞÜKÜRLER OLSUN…”

Bu şarlatanlıkla yetinmiyor, Fatiha sûresinin şu şekilde yeniden yazılmasını istiyor: “Bütün Alemler’in Rabbi olan, esirgeyen, yargılayan ve Atatürk’ü yaratan Tanrı’ya şükürler olsun. Tanrım, Seni severiz, Senin yarattıklarını severiz, Sen’den yardım dileriz. Bizi, Atatürk’ün gösterdiği dosdoğru yola ilet, nimetine erenlerin, gazabına uğramayanların, Atatürk yolundan sapmayanların dosdoğru yoluna...”

“HER İŞİMİZE BAŞLARKEN ATATÜRK’ÜN KUTSAL RUHUNDAN KUVVET ALMALI” İMİŞİZ

Bununla da yetinmiyor. Her işin başında M. Kemal’in adının zikredilmesinin bir ayin hâline getirilmesinin şart olduğunu söylüyor: “Atatürk’e inanmak, O’nun yolunda yürümek bir ibadetten başka bir şey değildir. Artık her türlü işimize başlarken, her türlü müşkülatla karşılaşırken Atatürk’ün mânevî ve kutsal ruhundan da kuvvet alabiliriz.”

Hâsılı, bunları anlatmamdaki sebep şudur ki millet çocukları bu pespâye zihniyetin pusuda bekleyen günümüzdeki mensuplarına aldanmasınlar.


Ali İlbey
..
..........................
?............
 

Ahter

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2009
Mesajlar
5,252
Tepkime puanı
186
Puanları
0
Konum
antalya
Şeyhulislamı sadece google dan öğrenmek gerçeğe ulaştırıcı değildir lakin bu bile yapılmadan, yani google dan bile yeterince araştırmadan bu allameyi ittihad ve terakki üyesi diye yaftalamak, ardından ingiliz muhibbi diye lanse etmek,meseleyi bilenler için sadece traji-komik bir tutumdur!!Hiç değilse onun Hürrüyet ve ihtilaf fırkasındaki mücadelesini, ankara Mezhebinin(M. K. yönetiminin) ingiliz güdümünde olduğunu , izmirin yunanlar tarafından işgali ve tekrar geri alınmasındaki ingiliz siyasetini , bağıra bağıra kendi kurduğu gazetede ilan etmesini ayrıca kitablarından en azından ilgili yerleri taramaları gerekmez miydi?,

Şeyhuislamı beğenmeyebilirsiniz ama bunu i,fade ederkende biraz terlemek gerektiğini yani biraz olsun konuyu araştırmak gerektiğini unutmamalıyız..şeyhuislamı laiklerin, kemal,stlerin beğenmemesi mantıklıdır..Bizce tuhaf olan müslümanım diyenlerin tenkididir.Bediüzzaman gibi bir şahsiyetin bile, bu zatın isminin zikredildiğinde yattığı yataktan doğrularak saygı göstermesi bize ibret için yeter!!
 

Yetim

Kısıtlı Erişim
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
2,702
Tepkime puanı
22
Puanları
0
Yaş
45
Şeyhulislamı sadece google dan öğrenmek gerçeğe ulaştırıcı değildir lakin bu bile yapılmadan, yani google dan bile yeterince araştırmadan bu allameyi ittihad ve terakki üyesi diye yaftalamak, ardından ingiliz muhibbi diye lanse etmek,meseleyi bilenler için sadece traji-komik bir tutumdur!!Hiç değilse onun Hürrüyet ve ihtilaf fırkasındaki mücadelesini, ankara Mezhebinin(M. K. yönetiminin) ingiliz güdümünde olduğunu , izmirin yunanlar tarafından işgali ve tekrar geri alınmasındaki ingiliz siyasetini , bağıra bağıra kendi kurduğu gazetede ilan etmesini ayrıca kitablarından en azından ilgili yerleri taramaları gerekmez miydi?,

Şeyhuislamı beğenmeyebilirsiniz ama bunu i,fade ederkende biraz terlemek gerektiğini yani biraz olsun konuyu araştırmak gerektiğini unutmamalıyız..şeyhuislamı laiklerin, kemal,stlerin beğenmemesi mantıklıdır..Bizce tuhaf olan müslümanım diyenlerin tenkididir.Bediüzzaman gibi bir şahsiyetin bile, bu zatın isminin zikredildiğinde yattığı yataktan doğrularak saygı göstermesi bize ibret için yeter!!


Bu konularla ilgili emek sarfetmdiğini sanabilirsin çok söze gerek yok ..

Fakat şunuda söylemeden geçemiyeceğim said nursi niçin Sultan abdulhamit hana karşı yattığı yataktan doğrularak edeb göstermemiş edeb göstermeyi bırak HALİFELİĞİN HALLİNİ İSTEMİŞ ?

Şimdi bu islam halifesinin sonuncusu sultan vahdettin hana ardından sultan abdulhamit hana bu silsile taa nelere kadar gider düşüne biliyormusun ?

Dikkat edilirse Halifeyi değil halifeliği istemediler yada şöyle desem daha doğru olur halifeliği istemedikleri için halifeye ve halifeliği isteyenlere düşmanlık yaptılar..

O DÖNEMDE HALİFEYİ İSTEMEYENE BİSANS KRALININ KRAL ADAMI DERLERDİ...
 

Ahter

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2009
Mesajlar
5,252
Tepkime puanı
186
Puanları
0
Konum
antalya
Gerek Mustafa sabri efendi olsun gerek Bediüzzman olsun halifeliği istemediler demek , bu konuda hiç bir şey bilmemek demektir.Her iki zatın kitabları ortadadır!BİLDİKLERİNİZ tekrar gözden geçirmeniz , iftira konumuna düşmemek için elzemdir!!
Ayrıca Osmanlılarda hilafet 2. Abdulhamidle bitmiştr..Vahideddin islami bilgisiyle hilafete layık olsada, gücü olmadığı için halife konumundan uzaktır..
 
Üst