Süleymancılar kendi imamlarını böyle aforoz etti!

Hür Fikir

Paylaşımcı
Katılım
16 Mar 2012
Mesajlar
181
Tepkime puanı
21
Puanları
18
İsveç, Gävle (Gevle) yerleşim yerinde bulunan Süleymancılara ait mescidin görevlisi imam Ali isimli şahıs, cemaatin üst düzey yöneticilerinin aldığı karar gereği görevden alındı. İmam diğer aforoz edilen cemaat mensupları gibi susmak yerine hakkını aradı ve bu durum yapılan ses kaydıyla medyaya yansıdı. İşte Süleymancıların Kur'an ve sünnetten hızla uzaklaşan ibretlik hali...

Hak ve hakikatten uzaklaşan bir cemaatin, Kur'an ve Sünnet standartlarını bir kenara bırakıp kendi standartlarını geliştirmelerine isyan eden bir imam ve hak arayışını okurlarımızın dikkatine sunuyoruz:

Ali hoca görevden alınmayı sorgularken konuyu cemaate de açarak görevden alınma nedeninin açıklanmasını ister. Ali hoca görevden alınması yetmezmiş gibi başka bir Avrupa ülkesinde görevli oğlu Ahmet’te benzer gerekçelerle görevden alınmıştır.

İş görevden alınmakla da kalmaz. Adeta Ali hoca ve oğlu Ahmet hoca Hrıstiyanlarda olduğu gibi afaroza uğrar ve cemaatten kovulur.

Görevden alınma gerekçesini sorgulayan Ali hoca bayram namazında İsveç’te üst düzey bir görevlinin de hazır olmasını değerlendirip gerekçenin açıklanmasını ister lakin ilgili görevli gerekçeyi açıklamaya yanaşmayınca sözü alan Ali hoca görevden alınma gerekçelerini sıralar.

Ali hocanın sıraladığı gerekçelerin ilgili görevlice itiraz edilmemesi, hatta yer yer teyit etmesi kendisinin haklılığını ortaya koyuyor.

Ali hocanın sıraladığı gerekçelere bakıldığında şu an Süleymancılık Kur’an ve sünnetin ötesinde kendi doğrularını din haline getirmiş farklı bir oluşuma dönüşmüş durumda. ASLINDA BU GERÇEKLER BİR ŞABLON OLARAK İMAMI RABBANİ TEMELLİ TÜM TARİKATLARIN SORUNU...

İslam’a hizmet adıyla çıkılan yolda Süleymancıların geldiği noktada artık Kur’an ve sünnet hakem değil.

Hakkı haykıran bir imam “Bizim cemaatin adamı değil” denilerek aforoz edilirken gerekçeler Ali hocanın dediği gibi tamamen nefsi…

Kendilerini mezhepli ve ehlisünnet gören Süleymancılar en basit sakal meselesinde bile Resulüllah’a muhalefetle hem de peşinde saf tuttukları imamı dahi görevden alacak kadar sünnetten uzaklaşmış durumdalar.

ALİHAN KURİŞ EMİRA'L-MÜ'MİNİN İMİŞ

Süleymancılar Alihan Kuriş’i Emira’l-Mü’minin olarak görmektedirler. Ali hoca ise hakkı teslim ederek “Alihan Kuriş emir olabilir ama ümmetin kabul etmediği bir kimse Emira’l-Mü’minin olamaz” deyip gerçeği haykırmaktadır.

SÜLEYMAN HİLMİ TUNAHAN MEHDİ OLARAK GÖRÜLÜYOR

Süleymancılar, Süleyman Hilmi Tunahan’ı mehdi görmektedir. Ali hoca cemaatin mehdi konusundaki bilgiye hazır olmadığını görerek uydurma hadislerin çelişkilerinden yola çıkarak Süleyman Hilmi Tunahan’ın mehdi olmayacağını anlatıyor. Ölmüş olan Tunahan’ın mehdi olmasının imkansız olduğunu, mehdi’nin 8-9 yıl hüküm süreceğini aksine Tunahan’ın daha uzun bir ömür yaşadığı, mehdi’nin geldiği dönemde adalet ve huzurun hüküm süreceğini aksine Tunahan’ın kendisinin bile adalet ve kaos ortamında kaldığından hareketle mehdi olamayacağını açıklıyor.

FAZİLETİN ÖLÇÜSÜ TAKVA OLMAKTAN ÇIKMIŞ

Ali hoca’nın diğer atılma gerekçelerinden biri de Peygamberimizden sonra Süleyman Hilmi Tunahan’ın en faziletli kişi olarak kabul edilmesi dayatması. Ali hoca tüm cemaatlerin bu dayatmasına nispetle bu anlayışın yanlış olduğunu, ehli sünnet ve’l-cemaat itikadınca dört halife, ehli beyt ve Allah’ın kitabına en güzel şekilde uyanların, uyduğu kadarıyla Peygamberden sonra fazilet sırasının şekilleneceğini belirtiyor ki zaten fazilet konusunda Allah ayette, “Sizin üstününüz en takva sahibi olanınızdır” buyurarak bu konuda yapılan tartışmaları kesip atıyor.

HAŞA ALLAH BENZERİ HER ŞEYİ GÖREN VE BİLEN BİR İLAH; SÜLEYMAN HİLMİ TUNAHAN

Süleyman Hilmi Tunahan’ın her zaman, her yerde müntesiplerini gördüğüne dair hurafeleri de Ali hoca şirk olarak değerlendirip bunun kerametle izah edilmesinin imkansız olduğunu açıklıyor.

TAPINMA ARACI HALİNE GELEN RABITA

Aynı şekilde rabıtanın da ahlakın güzelleşmesinden öte artık tapınma aracı haline geldiğini anlatan Ali hoca maalesef tüm ikazlarına rağmen cemaatten atılmaktan kurtulamaz. İlgili görevlinin, “Bu bizim kurallarımız. İşte sen bu kurallara uymadığın için bizim cemaatten değilsin” demesi Süleymancılar ve tüm cemaatlerin içine düştüğü küfür ve şirk bataklığını izah etmeye yeter de artar bile.

Kendileri Allah ve Resulüne davet edildiği halde bu daveti reddedip kendi veya zamanla alışkanlık haline getirdikleri cemaat prensipleri, Kur’an’ın reddettiği atalar dininden başka ne olabilir ki…

Süleymancıların yaptığı yanlışa dur deyip, kendilerini hak ve hakikate davetle cemaatinin içinde bir Musa olan imamın cemaat huzurunda gerçekleri açıkladığı o ilginç diyalog:

Ali hoca, “Ben cami görevlisi olarak görevime son verildi. Cemaat, imamdan İslam’a uymayan aykırı bir sebep görmüş mü? Hizmeti savsaklamış mı?”

Cemaat, “Hayır, kendisinden memnunuz...”

Cemaatin görevli olan sorumluları, “Arkadaşı imam olarak merkez gönderdi. Şu an alınmasını uygun gördü” diyor.

Cemaatten birileri, “İlgili merkez birini gönderdi ortalığı karıştırdı gitti. Biz hocamızdan memnunuz.”

Ali hoca, “Hocamız yüz kızartıcı bir şey mi yaptı? Görevini mi aksattı? Cemaati burada kargaşa ve kaosa sevkedecek bir şey mi olmuş. Para mı yemişim? Çocuklarla mı ilgilenmemişim? Ben gidince bu insanlar bu hoca niye görevden alındı diye fitneye sebep olacak işlere mahal vermemek lazım...”

Cemaatin yönetim tabakasından görevlendirilen şahıs, “Bana ne görev verilirse onu yaparım. Balkanlardaydım bu gün de buradayım.”

İlgili görevli Ali hoca'nın sorusuna cevaben, “Dediğiz noktada tek bir şikayetimiz yok. Prensiplerimize uymadın. Ali Hocam iki haftada bir yapılan toplantılara katılmadı. Bizim cemaatin adamı değil. Sebebi budur. Ali hocamız İslam Kültür Merkezlerinin hocası. Bizim işimiz Ali hoca, sizin değil. Biz seninle diğer tarafta konuşmadık mı? Niye buraya getiriyorsun konuyu..”

Ali hoca, “Ben izah edeyim. Sadece ben değil. Benim oğlum. Tekamül bitirdi ve hoca oldu. Çocuğum memnun olduklarından yaz talebesi hizmetine çağrıldı. Ve gitti çocuğum. Şu sebeplerde dolayı Ahmet hoca orada arkadaşlarıyla tartışmış. Orada ses kaydı yapmışlar. Yukarıya göndermişler. Yukarının verdiği karar: 15 dakika içinde kursu terketsin. Çocuğum pırıl pırıl bir talebelik hayatı geçirdi. Ehli Sünnet kaynaklar okudu. Osmanlı medreslerinde Süleyman Hilmi Tunahan hocamızın aldığı eserleri aynen okudu. … Çocuğum yanıma geldi. Görüştüğümüz meseleler şunlardı. Sen sakal bırakıyorsun. Yani bize uymuyorsun. Kılık kıyafet olarak. Elhamdülillah Müslümanım. Sakal bırakmak dinimin vecibesi ve bundan dolayı herhangi bir sakınca görmüyorum. Sizin gösterdiğiniz irfanı gösteremediğim için kimse kusura bakmasın, dedim. Ben dinimin ölçüleriyle hareket ediyorum.”

İlgili görevli, “Ya sen çok ileri gidiyorsun ama…”

Ali hoca, “Ben size konuşma fırsatı verdim anlatmadınız.”

Cemaat, “Allah, Allah... Böyle misafir mi olur yaa... Dur karışma…”

Ali hoca, “Bizim teşkilatın prensipleri Allah ve Resulünün prensipleri önüne geçmemiştir, geçmez geçemez. Geçiyorsa böyle bir prensip varsa çöpe atacaksınız. Allah’ın resulü benden sonra takip edeceğiniz yol Kur’an ve sünnetimdir, buyurmuş. O Kur’an ve sünneti belki tam anlayamayabiliriz ama o yol müçtehit imamlarımız sahabei kiram yoluyla bu güne kadar bu din gelmiştir. Ve biz bu dini ehli sünnet vel cemaat çerçevesinde bu dini anlatıyoruz.”

Ali hoca devamla, “İkinci husus, ben başımdaki emire, emir Alihan Kuriş beydir. Ben emir olarak kabul ettim. Onda bir sıkıntı yok… Ben emir olarak kabul ediyorum. Ama Ahmet, arkadaşlarıyla tartışırken ‘Abimiz, Alihan Kuriş bey abimiz emira’l mü’minindir, bu doğru mu?’ Ahmet bana da telefon etti. Oğlum, emirimiz emirdir. Bir Müslüman, Resulullah (as) 3 kişi bile olsanız içinizden birini başkan seçiniz, diyor. Müslümanlar emirsiz olmaz. Ama emira’l-Mü’minin mefhumu halifelik makamıdır. Velayeti kübra makamıdır. Bütün Müslümanların biat etmesi gereken bir makamdır. Emira'l-Mü’mininde olması gereken şartların olması gereken şartları olması lazım. Alihan bey abi de emirdir ama Emira’l-Mü’minin değildir.

Diğer bir husus, Süleyman Hilmi Tunahan efendi hazretlerinin mehdi olduğu, meselesidir. Benim de üstadım. Veli nimetim. Süleyman Hilmi Tunahan efendi Hazretleri en zor zamanlarda Allah demenin yasak olduğu zamanlarda dine hizmet etmiş alim bir zattır. Ama kalkıp mehdidir demek onu kendiside söylememiş ben bunları söyledim kendisi söylemediği halde halde mehdidir demek ne demek. Bir defa hayatta değil. Bir defa mehdi sahih hadisler var ki yaşayacağı gün 8, 9 gündür en fazla.. onun geldiği zamanda hadislerde onun geldiği zaman dünyadaki kaos adaletsizlik son bulacak, herkes ona boyun eğecek.

Dolayısıyla Süleyman Hilmi Tunahan efendi hazretlerini mehdi kabul etmediğim için üçüncü husus.

Sakal, emiral mü’minin ve mehdilik...

Dördüncü husus, Süleyman peygamberimizden sonra en üstün kişi ehli sünnet itikadına göre Hz. Ebu Bekir, Ömer, Osman, Alidir, aşeri mübeşşeredir, ehli beyttir, sahabei kiramdır. Onlara en güzel şekilde onlara uyanlardır. Peygamberimizden sonra en üstün kişi Süleyman Hilmi Tunahan efendi hazretleridir dediler. Ben de buna karşı çıktım. Ehli sünnet vel cemaat hizmeti yapıyorum. Dördüncü husus bu.

Diğer husus, neymiş efendim Süleyman bizi her yerde her zaman her anımızı görürmüş müttali olurmuş. Bunun da Allah’ın bir vasfı olduğunu, keramet haktır amenna ama bunu kerametle izah etmek mümkün değil. Bu durumun Allah’ın bir vasfı olduğunu söyledim. Böyle bir şeyin şirk olduğunu insanı şirke götürdüğünü söyledim.

Tarikatta terbiye usulü olan rabıta meselesinin adeta tapınma aracı haline getirildiğini söyledim. Bu rapor İstanbul’a gitti. Bu rapor en büyüğe başta emira’l-Mü’minin olarak itibar edilen zata verildiğinde “Bu hoca işine baksın” talimatı verilmiş. Önceki gün 4’te benim çağırıp bu talimatı bana ilettiler. Bu talimatı Alihan Kuriş vermemiştir. Olsa olsa bu raporu orada bir komisyon tarafından rapor tetkik edildi ve bu karar verildi şeklinde söyledim. Danimarka idaresinde olan İlyas Güçlü de bunu teyit etti.

Ben bu bildiğim gerçekleri her ortamda her yerde Allah rızası için İslam namına ehli sünnet ve'l-cemaat müntesibi olarak Allah’ın dininin hadimi olarak yapacağım. Allah’ın dinine hizmet sadece sizin çizdiğiniz şu kendi din anlayışınız içinde çizdiğiniz ortam ve şartta yoktur. Allah müsaade ederse bu can bu tende olduğu müddetçe rabbim ihlastan ayırmasın hizmet bir şekilde devam eder, dedim.

İlgili görevli, “Bu arkadaşlar bu şekilde inanıyor siz inanmıyorsanız zaten bizim cemaatten değilsiniz. Bizim cemaatimizden olmak zorunda mısınız?”

Kaynak; Süleymancılar kendi imamlarını böyle aforoz etti! Diyanet Haber
 

ilke

Paylaşımcı
Katılım
6 Kas 2017
Mesajlar
875
Tepkime puanı
188
Puanları
0
Süleymanlcıların bidayetten bu yana aynı bu durumda olduklarını bilmeyenler şimdi adeta Amerikayı yeni keşfetmiş gibi haberler yapıyorlar ! Çok tuhafdır ki, Diaynethaberin verdiği bu haberi Diyanet bence ne önce kendi İmam ve müezzinlerine belletsin ! Çünkü, bizim bufada (İzmitte) Diayenetçi İmam ve müezzinlerle Süleymancılar o kadara kuzu-sarması ki, sorma gitsin ! Diyanet milleti uyandırayım derken kendi personelini asla ihmal etmemelidir diye düşünüyorum !
 

Hür Fikir

Paylaşımcı
Katılım
16 Mar 2012
Mesajlar
181
Tepkime puanı
21
Puanları
18
Diyanet haber isimli site diyanet işleri başkanlığının resmi veya bağlantılı sitesi değil.
 

ilke

Paylaşımcı
Katılım
6 Kas 2017
Mesajlar
875
Tepkime puanı
188
Puanları
0
Diyanet haber isimli site diyanet işleri başkanlığının resmi veya bağlantılı sitesi değil.
Ne farkeder ki !.. Biz halihazırda yeşanan gerçekleri ifade ettik ! Süleymencıların ve FETÖ'cülerin doğru yolda olmadıkları bu forumun ilk yıllarından bu yana ifade edildi ve haykırıldı ! Ama, gözlerinde at gözlüğü olanlar, burunlarından kıl aldırmayanlar, çok bilmiş cehalet güruhu ve başlarını gerçekleri görmemek için asla kumdan çıkarmayan deve kuşları maalesef bu uyarıları hiç kaale almadılar !
 

kebîkec

İhvan Forum Üye
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
8,080
Tepkime puanı
1,922
Puanları
113
Cuma namazını camide değil kendi yurtlarında kiliyorlar. Süzgeçten geçmeyenleri bünyeye almıyorlar. Kısaca paralel gibi kapalı devre bir cemaat.
 

mehmety05

Üye
Katılım
13 Ocak 2017
Mesajlar
51
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Cuma namazını camide değil kendi yurtlarında kiliyorlar. Süzgeçten geçmeyenleri bünyeye almıyorlar. Kısaca paralel gibi kapalı devre bir cemaat.
Aslında pek kapalı değil. Yurtlarında gidip namaz kılınıyor. Ancak kendilerine has ufak ritüel değişiklikleri ilginç. Mesela mavi takke takmaları mavi takım elbise giymeleri dua ederken ellerini birleştirmeleri. Hepsi böyle yaptığına göre birileri bunlara bunu telkin ediyor. Belki önemsiz gibi görünebilir ama bu kadar ufak tefek şeylere neden zaman harcarlar bir de neden değişik görünmek isterler ki?
 

mehmety05

Üye
Katılım
13 Ocak 2017
Mesajlar
51
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Ne farkeder ki !.. Biz halihazırda yeşanan gerçekleri ifade ettik ! Süleymencıların ve FETÖ'cülerin doğru yolda olmadıkları bu forumun ilk yıllarından bu yana ifade edildi ve haykırıldı ! Ama, gözlerinde at gözlüğü olanlar, burunlarından kıl aldırmayanlar, çok bilmiş cehalet güruhu ve başlarını gerçekleri görmemek için asla kumdan çıkarmayan deve kuşları maalesef bu uyarıları hiç kaale almadılar !
Benim bir çok arkadaşa sorduğum ve duruma göre cevap aldığım bir soru var.

Eğer fetö 15 temmuz vs. Olayları olduğu sırada iktidarda akp ve rte olmasaydı mesela CHP ve kılıçdaroğlu olsaydı fetö ye karşı gelen inançlı insanlar yine karşı gelecekler miydi?
 

kebîkec

İhvan Forum Üye
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
8,080
Tepkime puanı
1,922
Puanları
113
Aslında pek kapalı değil. Yurtlarında gidip namaz kılınıyor. Ancak kendilerine has ufak ritüel değişiklikleri ilginç. Mesela mavi takke takmaları mavi takım elbise giymeleri dua ederken ellerini birleştirmeleri. Hepsi böyle yaptığına göre birileri bunlara bunu telkin ediyor. Belki önemsiz gibi görünebilir ama bu kadar ufak tefek şeylere neden zaman harcarlar bir de neden değişik görünmek isterler ki?

Giriş serbest mi ? Bizim burda caminin bahçesinde yurtları var. Camide değil yurtta kılıyorlar. Koca camiyi bırakıp küçücük yurtta cuma kılmanın mantığını çözemiyorum. O yüzden hiç gitmeyi düşünmedim. Ben protest bir tavır vardır diye düşünmüştüm. Yanılmışım o zaman :)
 

ilke

Paylaşımcı
Katılım
6 Kas 2017
Mesajlar
875
Tepkime puanı
188
Puanları
0
Benim bir çok arkadaşa sorduğum ve duruma göre cevap aldığım bir soru var.

Eğer fetö 15 temmuz vs. Olayları olduğu sırada iktidarda akp ve rte olmasaydı mesela CHP ve kılıçdaroğlu olsaydı fetö ye karşı gelen inançlı insanlar yine karşı gelecekler miydi?
FETÖ'ye karşı olmanın AKP ile ne ilgisi olduğunu bir anlatır mısın? FETÖ'nün İslâmla bir ilgisi olmadığını dikkatli bakan bir göz ve iyi tefekkür eden her beyin kolaylıkla çıkarabilir !
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
FETÖ gitti ama
SÜTÖ( Süleymancılar),
METÖ(Menzilciler) pusuda bekliyorlar.
 

Sofuoglu

Ordinaryus
Katılım
29 Tem 2006
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
254
Puanları
83
Ne zamanki siyasi fikirler (menfaatler) zıtlaşıyor o vakit bazı aklı eveller (sözümüz meclisten dışarı) bunlarda şöyleymiş bunlarda böyleymiş demeye başlıyor,

şimdi mesepsiz hadis münkirleri rabıtadan, himmeten tutunup bakın görün demeye başlayacaklar, yahu bunlar dini islamdan yeni kaymış değillerki!, kutup gördükleri Kemal kaçar 1989 yılında nazlı ılıcakla tercüman gazetesinde yaptığı röportajda




Tıkladığınızda(süleymancıların kendi resmi sitelerindede bu röportaj linki var), (humeyninin resminin olduğu 4. Sayfa küpürünün sağ alt kısmında) "Türkiyenin darul harp olduğunu, bankanın müslüman bir müessese olmadığını kredi çekilebileceğini, faiz alıp vermenin dinen bir sakıncası olmadığını anlatıyor"! Ve bu fetvasına bugünkü süleymancıların hemen hemen hepsi uyuyor ve uyguluyor..!! ve dahi bunları ehli sünnet zanneden Müslümanların çoğuda buna tevessül edip imanlarını kaybetme noktasına geliyor..!

Bakın AKP li belediye 3-4 gün önce bunların kağıthanedeki hazine arazisine yaptıkları yurtlarını yıktı, şimdi topyekun erkeği kadını(daha düne kadar kadınları namahrem diye hacca götürmüyorlarken) seferber ilan edilmiş gibi sosyal medyada AKP linç kampanyası başlattılar!,

Yasin 21 de para toplamak yasak olduğu halde, zekat fakirin hakkı olduğu halde kendilerini sanki islam devleti varmış gibi zekat memuru yerine koyarak yanlarınada talebe okutuyoruz bunlara harcıyoruz yalanını uydurarak(okuttukları talebelerden ücretlerini aldıkları halde!!) talebeleri alıp kapı kapı dolaşıp dilencilik yaparlarken neredeydi Aceba bu hoca, o vakit maaşlarını cemaatin topladığı zekatlardan alan bu hoca, faize helal deniliken neredeydi acaba!!!

Feto Nasılki bir Amerikan projesi ise bunlarda Yahudiye benzerlikleri dolayısı ile bir İsrail projesi gibi, faize bakış açıları, ticari hayatları, mal mülk edinme şekilleri, (yurtlarının bir çoğunu gasp ile elde ettiklerine dair mahkemeleri dahi var!) lüks süs içinde yaşamaları!! aynen birebir Yahudi ile aynı, 1980 ihtilalinde yurtları kapanmış abileri Kemal kaçar tutuklanarak ceza evine konulmuş, ne hikmetse neler karşılığında serbest bırakıldıysa birden yurtları çoğalmış ve şuan mal varlığı olarak (okul, yurt, hastane, turizm vb.) Türkiye'nin en zengin cemaati haline gelmiş, Aceba kimlere ne tavizler verildi,ne anlaşmalar yapıldı!, devletin içerisine sızarak Aceba bunlar neler yapacaklar bakalım yakında görelim..!

Velhasıl kelam bu ve türevi bölücü guruhlara tevessül etmemek için ayağınıza basmasını beklemek yerine istikamet üzerinde olup olmamlarına bakmanızı şiddetle tavsiye ederiz...
 

furkanoz

İhvan Forum Üye
Katılım
9 Eyl 2019
Mesajlar
48
Tepkime puanı
17
Puanları
0
Süleyman Efendi son derece gayretli, alim bir zat idi. Müthiş hizmetler etti ama mürşidi kamil değildi. Nihayetinde süleymanlıların geldikleri nokta ortada.
 

mehmety05

Üye
Katılım
13 Ocak 2017
Mesajlar
51
Tepkime puanı
5
Puanları
0
FETÖ'ye karşı olmanın AKP ile ne ilgisi olduğunu bir anlatır mısın? FETÖ'nün İslâmla bir ilgisi olmadığını dikkatli bakan bir göz ve iyi tefekkür eden her beyin kolaylıkla çıkarabilir !

Hiç bir bağlantısı yok mu sizce? 28 şubat sürecini tekrar hatırlatayım. Eğer yaşımız müsaitse bir daha hatırlayıp gözden geçirin derim.
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
Süleymancılar hiçbir zaman adam gibi hizmet ehli olmadı ve İslam'ı yaşamadı da... Okudukları Kur'an üzerinden para devşirmekten başka ne işleri oldu ne de düşünceleri...
 
Üst