SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ VE DELİKANLILIK
Derin bir teessürle takip ediyorum olayları. Dünya lideri olma iddiası ile ortaya çıkanların el kadar vatan toprağını savunamaz hale getirmesi insanın kalbine, tırnaklarla çiziliyor hissi uyandırıyor.
Ne ilginç bir ironi değil mi, mecliste "İç güvenlik paketi" tam bir savaş ortamı içinde, muhalefete rağmen zorla geçirilirken Türkiye'nin yurt dışındaki tek toprağı olan Süleyman Şah türbesinin güvenliğini sağlayamayarak "tası torbayı toplayarak" eteklerimiz yanarcasına uzaklaşıyoruz. Gazabından korktuğumuz kim... "Işid", bir vakitler birilerinin "Esed"i yıkması için dualar ettiği bir terör örgütü.
Dün sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan, 'Twitter fenomeni' Fuat Avni'ye hitaben "Delikanlıysan çık ortaya" dedi. Yarın da Işid'e "Delikanlıysanız çıkın toprağımızdan" dese "Işid çıkar mı dersiniz? Kim bilir?
Allah vatanımızı ve milletimizi namertlerin eline düşürmesin.
BU SENEKİ TÜRKÇE OLİMPİYATLARI TARİHLERİ
Izdırap hissi herkeste farklı tezahür eder. Çok iyi hatırlıyorum 1979 senesinde Mekke'nin işgal haberini alan iş başındaki amcam deli gibi olmuş ve elindeki çekici duvara fırlatmış, çok da geçmemiş, kendinden geçerek bayılmıştı.
"Hüzün ve ıztırap karşısında kalbden bir parça kopsaydı, “Dünya üzerinde bir genç dinsiz olmuş” haberi karşısında o kalbin atom zerreleri adedince param parça olması gerekirdi." derken Zübeyir Gündüzalp de bu ızdırap hissinden bahsediyor sanırım.
Fedakar Anadolu insanının varını yoğunu, "helal olsun" diye satarak veya bir kenara ayırdığı paralarla açılmasına vesile olduğu Asya'daki bir okulun başına bir şey geldi diye uyuyamadığını da bilirim. Bazen kaldığı evin çatısı, hafakanlar içinde gezmesine yetmediğinde gece yarısı sokağa da çıktığı çok vaki olmuştu.
Bunlara hakiki manada 'ızdırap' denilebilir mi peki... zannetmiyorum. Belki de her insanın duyduğu sıkıntı ve dert nevinden şeylerdir.
Hakiki manada ızdırabı zehir içer gibi yudumlayan insanları da, nadir de olsa gördüm. Bunlardan bazıları akşam işi bittiğinde evine dönemiyordu, çünkü yolu unutuyordu. Bunu inanılmaz bulduysanız, hanımın ve çocuklarının yüzünü unutanlara ne dersiniz? Sanırım işte tam bu yüzden hakiki dava adamlarına 'deli' diyorlar.
Osmanlı'da, en önde, zırhsız ve silahsız savaşan guruba da 'Deliler' diye hitap ederlermiş.
Keşke imkan olsa da devletimizi ve milletimizi yüceltme düşüncesi adına, insanımızın yaşadığı şu hafakanlı dönemden kurtarma adına evimizin yolunu unutturacak kadar içimize 'ızdırap' eklenseydi. Bu dava uğruna 'deli' olsaydık.
TÜRKÇE OLİMPİYATLARI ÜLKE FİNALLERİ TARİHLERİ
Size de enteresan geliyor mu bilmem fakat yurt içinde "Bunların okullarını çocuklarınızı göndermeyin" ve yurt dışında "Bunlar sizin bilgilerinizi başka ülkelere satıyorlar, kapatın bu okulları" diye bağırıp çağırmalara ve şikayetlere rağmen 160 ülkede bizi tek başlarına temsil eden ve gururumuz olan Türk Okulları dimdik ayaktalar.
"Artık olmayacak" denilen Türkçe Olimpiyatları tam gaz devam ediyor. Hem ülkemizin al sancağını hem de dil bayrağımızı yüzlerce ülkede dalgalandırmaya devam ediyorlar.
İşte size bazı ülkelerin olimpiyat takvimi:
ABD: 28 Nisan
Arnavutluk: 4 Nisan
Avustralya: 25 Nisan
Bosna Hersek: 21 Mart
Endonezya: 11 Nisan
Etiyopya: 15 Mayıs
Fas: 22 Nisan
Filipinler: 3 Mart
Fransa: 12 Nisan
Güney Afrika: 18 Mart
Senegal: 25 Nisan
Tayland: 15 Şubat
...
Ana-baba, Bacı-kardeşi arkalarında bırakarak bin bir türlü fedakarlıkla o ülkelere, gurbete giden "Izdırap" insanlarının sayesinde Sevgi Dili Türkçe'miz, İstiklal Marşımız ve Al bayrağımızı sevenler çoğalmakta.
Izdırap insanlara neleri nasip ediyorsunuz, görüyor musunuz?
NİHAYİ KELAM
Durmak Yok, Eğilmek Yok, Yılma Yok, Usanma Yok.
Allah (CC) Var Gam Yok.
Ahmet Alp HAN
Twitter: @ahze22
Derin bir teessürle takip ediyorum olayları. Dünya lideri olma iddiası ile ortaya çıkanların el kadar vatan toprağını savunamaz hale getirmesi insanın kalbine, tırnaklarla çiziliyor hissi uyandırıyor.
Ne ilginç bir ironi değil mi, mecliste "İç güvenlik paketi" tam bir savaş ortamı içinde, muhalefete rağmen zorla geçirilirken Türkiye'nin yurt dışındaki tek toprağı olan Süleyman Şah türbesinin güvenliğini sağlayamayarak "tası torbayı toplayarak" eteklerimiz yanarcasına uzaklaşıyoruz. Gazabından korktuğumuz kim... "Işid", bir vakitler birilerinin "Esed"i yıkması için dualar ettiği bir terör örgütü.
Dün sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan, 'Twitter fenomeni' Fuat Avni'ye hitaben "Delikanlıysan çık ortaya" dedi. Yarın da Işid'e "Delikanlıysanız çıkın toprağımızdan" dese "Işid çıkar mı dersiniz? Kim bilir?
Allah vatanımızı ve milletimizi namertlerin eline düşürmesin.
BU SENEKİ TÜRKÇE OLİMPİYATLARI TARİHLERİ
Izdırap hissi herkeste farklı tezahür eder. Çok iyi hatırlıyorum 1979 senesinde Mekke'nin işgal haberini alan iş başındaki amcam deli gibi olmuş ve elindeki çekici duvara fırlatmış, çok da geçmemiş, kendinden geçerek bayılmıştı.
"Hüzün ve ıztırap karşısında kalbden bir parça kopsaydı, “Dünya üzerinde bir genç dinsiz olmuş” haberi karşısında o kalbin atom zerreleri adedince param parça olması gerekirdi." derken Zübeyir Gündüzalp de bu ızdırap hissinden bahsediyor sanırım.
Fedakar Anadolu insanının varını yoğunu, "helal olsun" diye satarak veya bir kenara ayırdığı paralarla açılmasına vesile olduğu Asya'daki bir okulun başına bir şey geldi diye uyuyamadığını da bilirim. Bazen kaldığı evin çatısı, hafakanlar içinde gezmesine yetmediğinde gece yarısı sokağa da çıktığı çok vaki olmuştu.
Bunlara hakiki manada 'ızdırap' denilebilir mi peki... zannetmiyorum. Belki de her insanın duyduğu sıkıntı ve dert nevinden şeylerdir.
Hakiki manada ızdırabı zehir içer gibi yudumlayan insanları da, nadir de olsa gördüm. Bunlardan bazıları akşam işi bittiğinde evine dönemiyordu, çünkü yolu unutuyordu. Bunu inanılmaz bulduysanız, hanımın ve çocuklarının yüzünü unutanlara ne dersiniz? Sanırım işte tam bu yüzden hakiki dava adamlarına 'deli' diyorlar.
Osmanlı'da, en önde, zırhsız ve silahsız savaşan guruba da 'Deliler' diye hitap ederlermiş.
Keşke imkan olsa da devletimizi ve milletimizi yüceltme düşüncesi adına, insanımızın yaşadığı şu hafakanlı dönemden kurtarma adına evimizin yolunu unutturacak kadar içimize 'ızdırap' eklenseydi. Bu dava uğruna 'deli' olsaydık.
TÜRKÇE OLİMPİYATLARI ÜLKE FİNALLERİ TARİHLERİ
Size de enteresan geliyor mu bilmem fakat yurt içinde "Bunların okullarını çocuklarınızı göndermeyin" ve yurt dışında "Bunlar sizin bilgilerinizi başka ülkelere satıyorlar, kapatın bu okulları" diye bağırıp çağırmalara ve şikayetlere rağmen 160 ülkede bizi tek başlarına temsil eden ve gururumuz olan Türk Okulları dimdik ayaktalar.
"Artık olmayacak" denilen Türkçe Olimpiyatları tam gaz devam ediyor. Hem ülkemizin al sancağını hem de dil bayrağımızı yüzlerce ülkede dalgalandırmaya devam ediyorlar.
İşte size bazı ülkelerin olimpiyat takvimi:
ABD: 28 Nisan
Arnavutluk: 4 Nisan
Avustralya: 25 Nisan
Bosna Hersek: 21 Mart
Endonezya: 11 Nisan
Etiyopya: 15 Mayıs
Fas: 22 Nisan
Filipinler: 3 Mart
Fransa: 12 Nisan
Güney Afrika: 18 Mart
Senegal: 25 Nisan
Tayland: 15 Şubat
...
Ana-baba, Bacı-kardeşi arkalarında bırakarak bin bir türlü fedakarlıkla o ülkelere, gurbete giden "Izdırap" insanlarının sayesinde Sevgi Dili Türkçe'miz, İstiklal Marşımız ve Al bayrağımızı sevenler çoğalmakta.
Izdırap insanlara neleri nasip ediyorsunuz, görüyor musunuz?
NİHAYİ KELAM
Durmak Yok, Eğilmek Yok, Yılma Yok, Usanma Yok.
Allah (CC) Var Gam Yok.
Ahmet Alp HAN
Twitter: @ahze22