"Subhâneke" kavramının yorumu

kadem

Profesör
Katılım
19 Ağu 2006
Mesajlar
1,622
Tepkime puanı
2
Puanları
0
"Subhâneke" kavramının yorumu


Duada geçen: " سُبْحَانَكَ Subhâneke" (yani senin şanın yücedir), kavramı, Rabbi yüceltme ve O'nu kutsamayı içeren bir kavramdır.

Bu makam O'nu zulümden ve günahsız ceza vermekten tenzih etmeyi gerekli kılan makamdır.

Bu ifadeyi söyleyen şunu demek istiyor:

"Sen bana zulmetmekten ve günahsız yere beni cezalandırmaktan münezzeh (uzak) ve mukaddessin. Ancak kendi nefsine zulmeden asıl zâlim benim."

Çünkü şanı yüce olan Allah şöyle buyurmaktadır:

" Biz onlara zulmetmedik ancak onlar kendilerine zulmettiler." (Nahl, 16/118)

" Biz onlara zulmetmedik fakat onlar kendilerine zulmettiler." (Hûd, 11/110)

" Biz onlara zulmetmedik fakat gerçek zalim onlar idi." (Zûhruf, ,43/76)

Nitekim Hz. Âdem (a.s.) şöyle duâ etmişti:

" Rabbimiz biz kendimize zulmettik." (A'râf, 7/23)

Öte yandan Müslim'in Namaza Başlama babında sahih olarak naklettiği hadiste Rasûlullah şöyle duâ etmişti:

"Allah'ım, gerçek Melik sensin, senden başka ibadete layık ilâh yoktur; Sen Rabb'imsin, bense senin kulunum. Ben kendime zulmettim ve günahımı itiraf ediyorum. Günahlarımın hepsini mağfiret eyle; çünkü günahları mağfiret eden yalnızca sensin."

(Müslim, Salâtül-Müsafirin (yolcuların namazı) babı, c. 1, s. 534-535 H. No 771. Hz. Ali b. Ebû Tâlib, Allah Resulü (s.a.v.) namaza kalktığı zaman şöyle duâ ettiğini rivayet etmiş:

“Yüzümü hanif olarak (şirkten arınmış olarak) yeri göğü örneksiz olarak yaratana çevirdim ve ben müşriklerden değilim. Şüphesiz ki namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah içindir. O’nun hiç bir ortağı yoktur. ben bununla emrolundum ve ben müslümanlardanım.

Allah’ım! Sen, Meliksin. Sen’den başka ibadete layık ilah yoktur. Sen benim Rabbimsin, ben ise senin kulunum. Nefsime zulmettim, günahımı itiraf ettim. Benim bütün günahlarımı affet. Muhakkak ki günahları senden başka affedecek yoktur. Allah’ım! Beni en iyi ahlaka yönelt. Sen’den başka beni en iyi ahlaka yöneltecek yoktur. Kötü ahlakı benden uzaklaştır. Senden başka kötü ahlakı benden uzaklaştıracak yoktur. Buyur, Senin emrindeyim. Hayırların hepsi senin elindedir. Şer sana nisbet edilmez. Ben seninim ve sana döneceğim. Sen Mübareksin, yücesin. Sana tevbe eder ve günahımın bağışlanmasını senden dilerim.”

Ayrıca bkz. Ebû Dâvud, c. 1, s. 481, H. No 760; Tirmizî, c. 5, s. 485 H. No 3421; Nesâî, c. 2, s. 130; Dârimî, s. 282, Ahmed, c. 1, s. 94-102;Ebû Ya'la, Müsned, c. 1, s. 245, H. No 285, 433; H. No 574)

Öte yandan Buhârî'nin Sahih'inde şu hadis yer almaktadır:

"İstiğfarların en yücesi kulun şöyle duâ etmesidir:

"Allah'ım! Sen benim Rabbimsin; Senden başka ibadete layık ilâh yoktur. Beni Sen yarattın, ben Senin kulunum; gücüm ölçüsünde Sana verdiğim söz üzereyim. Yaptıklarımın şerrinden Sana sığınırım. Üzerime olan nimetini Sana itiraf ediyorum ve günahımı da itiraf ediyorum. Beni mağfiret eyle, çünkü günahları mağfiret eden yalnızca Sensin."

Her kim sabahladığında inanarak bu duayı okur ve o gün ölürse cennete girer. Kim de akşamladığında yine inanarak bu duayı okur ve o gece ölürse cennete girer."

(Buhari, Da'avat babı, c. 7, s. 145-150; Beyhâkî Şuab-ül-İman, H. No 658)

Kula gereken, Allah'ın adalet ve ihsan sahibi olduğunu itiraf etmektir. Çünkü O, insanlara kesinlikle zulmetmez ve hiç kimseyi günahsız yere cezalandırmaz. Allah insanlara hep ihsanda bulunur. Zira ondan kaynaklanan her sıkıntı adalet, her nimet de lütûftur.
 
Üst