Subaylarının Çöplerini Karıştıran Ordu Olurmu?

real.ist

Doçent
Katılım
13 Ara 2006
Mesajlar
500
Tepkime puanı
4
Puanları
0
ABD Ankara Büyükelçiliğinden ele geçirilen belgelere göre- tabii eğer doğruysa- Türkiye'de darbeyi bekleyen ABD'li bir üst düzey yetkili, İslami duyarlılığın artmasından da şikayetçiymiş.. Raporunda TSK Fethullah Gülen’in fikirlerini hayatına rehber etmiş veya bir şekilde etkilenmiş kişileri fişliyormuş.

Gene iddiaya göre nasıl fişliyormuş bir bakalım;
TSK, ‘irticacı’ olduğu iddia edilen subayların çöplerini karıştırarak belge arıyormuş. Çöp kovalarında ‘uzun süre’ içki şişesi bulunmayan subaylar fişleniyormuş.

Demek ki boş içki şişeleri sık sık çöp kovalarında arz-ı endam etmesi gerekiyormuş. İçmeye ara verince fişlendin gitti.

İrticacı subaylar- bu irticacılık ne demekse- kurnazlık yapıp boş içki şişelerini çöplüklerine koyarlar diye de başka yöntemler de geliştirilmiş.
TSK mayolu partiler de düzenlemeye başlamış. Nasıl yapılıyormuş bu partiler bakalım.

Ordu tesislerinde havuz başında düzenlenen partilere subaylar eşleri ile birlikte davet ediliyorlarmış. Bu partilerde herkes soyunup mayolarını ve bikinilerini giyiyorlarmış. Dindar oldukları için gitmeyi reddeden kadınlar, kocalarının kariyerini tehlikeye atıyor ve fişleniyorlarmış. Bir önceki içki şişesi hassasiyeti de havuz başında muhtemelen devam ediyor olmalı.

Demek partiye katılan subayların bikinili eşlerine dikkatlice bakılıyor yeterince laik olup olmadığı kontrol edilmiş oluyormuş. Sakın yanlış alamayın ve kalbinizi bozmayın, her şey vatan için.

Ortaya çıkan fotoğrafı düşünebiliyor musunuz? Genel Kurmayın emri ile çöp karıştıran, eşlerin bikinilerini takip eden bir ordu.

Benzer bir uygulamayı bilmem kaçıncı cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in de yaptığı gazetelerde yer almıştı. Üst düzey bir bürokratın ataması yapılmadan önce apartman kapıcısı Kazım’a atanacak kişinin eşinin başı açık mı değil mi diye sorulmuştu.

Basına yansıyan ABD Dışişleri Bakanlığının belgelerinde çok ilginç bir de ayrıntı var. Bu bilgileri kendilerine bir Türk gazeteci tarafından verdiği iddia ediliyor. İstihbarat çok sağlam demek ki. Devletimiz bir dönem irtica ile mücadelede istihbaratı kapıcı Kazım’dan alırken ABD’li yetkililer ise bir Türk gazeteciden alıyormuş. Fikir eksersizleri yapıp bu ‘vatansever’ Türk gazetecinin kim olduğuna şimdilik girmeyelim.

Konu ile ilgili bir başka iddia da şu; e-muhtıra sonrası ABD’li yetkililer askeri aramış, Org. Saygun’da ABD'ye şöyle demiş: "Ordu siyasete karışmıyor, istesek tankları sokaklarda yürütürdük." TSK'da Gülen için "cadı avı" yürütülüyor.

Gene belgelere göre Mossad’ın başkanı Meir Dagan Amerikalılara Türkiye'de İslamcıların güçlendiğini söylemiş ve "asıl soru ordunun daha ne kadar sessiz kalacağı" imiş.

Demek bu esnada İsrail ile birlikte aynı duyguları paylaşan TSK içinde birileri irticaya sessiz kalmamak adına yukarıda bahsi geçen temizlik operasyonlarını yapıyorlarmış. Nerede? Havuzbaşında ve çöplüklerde.

Şimdi gelelim Wikileaks internet sitesinin sızdırdığı bu belgelerin güvenilirliğine. Bunların hepsi iddia olduğunu aklımızdan çıkarmayalım.

Ancak belgelerdeki iddialar çok ciddi. Ben şahsen bu sızdırılan belgelere kuşku ile bakıyorum.

Gülen için "cadı avı" yürüten, çöplüklerde dolaşıp çöp karıştıran, emri altındaki subayların eşlerinin bikinili hali ile bizzat görmek için havuzbaşı partiler düzenleyen bir TSK’nın olabileceğine ihtimal verebiliyor musunuz?

Ne dediğinizi duyar gibi oluyorum.
İyisi mi TSK’nın bu çirkin iddialara bir an önce cevap vermesi.
ERKAM TUFAN
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
Cevap her gün veriliyor zaten çeşit çeşit ve iğrenç eylemler ile.... başka söze ne hacet...
 
Üst