Hikem
Kıdemli Üye
- Katılım
- 31 Ağu 2009
- Mesajlar
- 6,073
- Tepkime puanı
- 702
- Puanları
- 0
STK'lardan gözaltılarına tepki
Diyarbakır'da bir araya gelen 43 Sivil Toplum Kuruluşu, son zamanlarda Hizbullah adı altında gerçekleştirilen gözaltıları kınayarak, sükûnet çağrısında bulundu.
http://www.addthis.com/bookmark.php?v=250&username=xa-4caf2d9a752ef9b9
29 Ocak 2011 Cumartesi - 14:39
Özgür-Der, Mazlumder, Hür - Der, Mustazaf Der ve Memur-Sen'in de aralarında bulunduğu 43 kurum, son zamanlarda İslami STK'ları hedef alan baskın ve gözaltıları kınadı. Memur-Sen Diyarbakır İl Binası'nda bir araya gelen kurum temsilcileri adına Recep İdikut basın açıklaması okudu.
Baskı/n ve Gözaltıları Kınıyoruz
"Sükûnete Çağrı ve Sivil Toplum Örgütlerine Yönelik Baskı/n ve Gözaltıları Kınıyoruz!" diyen İdikut, "CMK 102. madde gereğince tutuklu yargılanan binlerce kişi tahliye edilmeye başlandı. Bu tutuklular arasında Hizbullah örgütü mensubu olmakla yargılanan kişiler de vardı. Söz konusu tutukluların cezaevi çıkışında yapılan sevinç gösterileri ile PKK lideri Öcalan'ın açıklamalarının medya tarafından provoke edici bir dille gündemleştirilmesi, toplumda eski çatışma sürecine geri dönülebileceği algısı oluşturdu ya da oluşturuldu" dedi.
Kışkırtmalar Sonucu Linçe Varan Baskınlar Gerçekleşti
Kışkırtmalar sonucu farklı derneklere yönelik linçe varan baskınların gerçekleştiği ifade eden İdikut sözlerini şöyle sürdürdü, "Siyasilerin yaşananları istismar etmesi ve medyanın kışkırtmasıyla, son günlerde örgütle bağlantılı olduğu iddiasıyla çeşitli sivil toplum örgütlerine ve mensuplarının evlerine yönelik polis baskınları ve gözaltılar gerçekleştirilmektedir. Bir linç kampanyası havasında adeta neredeyse her gece farklı derneklere çeşitli baskınlar yapılmaktadır. Bu baskınlar sırasında çeşitli mağduriyetler yaşanmakta; gece yarıları evlerin kapıları kırılmakta, yaşlı genç, erkek kadın demeden herkes bu baskınlardan nasibini almaktadır. Medya ve siyasiler ise kışkırtıcı tavırlarını sürdürmekteler."
Örgütlenme Özgürlüğü İhlal Ediliyor
Bölgede yaşanan kirli ve karanlık geçmişin birinci derecede sorumlusunun Derin Devlet olduğuna dikkat çeken İdikut, "Baskınlar aynı zamanda örgütlenme özgürlüğünün ihlalidir. Sivil toplum örgütlerine terör hücreleri muamelesi yapılması doğru değildir. Bu hususta savcının ve kolluğun elinde bir suç unsurunu gösteren deliller varsa bu kamuoyuna açıklanmalıdır. Aksi halde keyfi uygulamalarla hukuk, bir baskı aracına dönüştürülmüş kabul edilecektir. Bu vesileyle çeşitli sivil toplum örgütlerine yönelik baskınlar ve gözaltı furyası ile siyasilerin ve medyanın kışkırtıcı tavrını kabul edilemez buluyor ve kınıyoruz" diye konuştu.
İşte Katılımcı STK'lar
ANADOLU GENÇLİK DER, AY-DER, BAYIMDIR-MEMUR SEN, BİRLİK HABER-SEN, BÜRO MEMUR-SEN, CAMİİ DERNEĞİ, DÜŞÜNCE VE İNŞA HAREKETİ, D.İNSANİ YARDIM DER, DEM DERNEĞİ, DİCLE FIRAT GRUBU, DİN-BİR SEN, DİYANET-SEN, ENERJİ-BİR SEN, HAK-SEN, GÖNÜL KÖPRÜSÜ, HAYAT-DER, HİZMET DERNEĞİ, HÜR-DER, ISLAH HAREKETİ, İHVAN DERNEĞİ, İKRA EĞİTİM DER, İLİM-DER, İMAM HATİP MEZUN DER, İMAM HATİP Y. VE D.DER, İNSAN VE ERDEM, İRŞAD-DER, KÖY-DER, KÜLTÜR MEMUR-SEN, MAZLUM-DER, MUSTAZAF-DER, ÖĞ-DER, ÖZGÜR EĞİTİM SEN, ÖZGÜR-DER, SAĞLIK-SEN, SAHABE-DER, SEK DERNEĞİ, ŞAFAK DERNEĞİ, ŞEFKAT DERNEĞİ, ŞURA-DER, TOÇ BİR-SEN, ULAŞTIRMA-MEMUR SEN, YENİ İHYA DER, YETİM DERNEĞİ.
Mehmet Göktaş da Gözaltında
İstanbul'da sabah saatlerinde yapılan polis operasyonuyla bağlantılı olarak Kayseri'de ikamet eden Doğruhaber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Göktaş'ın da gözaltına alındığı öğrenildi.
Özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Hakan Karaali tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında İstanbul'da sabah saatlerinde polis, aralarında haftalık yayın yapan Doğruhaber Gazetesinin İstanbul Esenler'deki binası, gazete yazarlarından Fikret Gültekin'in evi olmak üzere bazı adreslere eş zamanlı baskın düzenledi.
Ayrıca soruşturma kapsamında Doğruhaber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Göktaş'ın ikamet ettiği Kayseri'deki evinde gözaltına alındığı kendisine ait kitap evinde arama yapıldığı öğrenildi.
Doğruhaber Gazetesi binasındaki aramalarda binada bulunan bilgisayarların hardisklerinin kopyalandığı bildirildi.
Dua Yayıncılık Genel Yayın Yönetmeni M. Ali Gönül'ün evine de baskın düzenlenirken evde yapılan aramaların ardından Gönül gözaltına alındı.
Sabah saatlerinde ise Dua Yayıncılığın kapısı kırılarak yapılan baskında bilgisayarların hardisklerinin kopyalandığı ve Dua Yayıncılık tarafından çıkarılan "Hizbullah Ana Davası Savunmalar" ile "Cemalim" adlı kitaplar hakkında toplatılma kararı verildiği belirtilerek adı geçen kitaplara el konuldu. Yayınevindeki aramaların sürdüğü belirtiliyor.
İstanbul'da sabah saatlerinde başlatılan eş za
manlı operasyonda aralarında Mustazaf-Der İstanbul Şubesi'nin de aralarında bulunduğu ona yakın İslami STK'ya da baskın düzenlendiği bildirildi.
Hizbullah tahliyeleri bahane edilerek, Gaziantep, Mersin, Osmaniye, Adana'da Sivil Toplum Kuruluşlarına yönelik gerçekleştirilen operasyonlarda gözaltına alınanların tamamına yakını serbest bırakılırken, bir sindirme operasyonu da İstanbul'da yapılıyor. Özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Hakan Karaali tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında İstanbul'da sabah saatlerinde polis, tarafından yapılan eş zamanlı operasyonlarda ona yakın İslami STK'ya da baskın düzenlediği bildirildi.
[FONT=Verdana, Geneva, Arial, Sans-serif]Basın Açıklamasının Tam metni:[/FONT]
Diyarbakır'da bir araya gelen 43 Sivil Toplum Kuruluşu, son zamanlarda Hizbullah adı altında gerçekleştirilen gözaltıları kınayarak, sükûnet çağrısında bulundu.
http://www.addthis.com/bookmark.php?v=250&username=xa-4caf2d9a752ef9b9
29 Ocak 2011 Cumartesi - 14:39
Özgür-Der, Mazlumder, Hür - Der, Mustazaf Der ve Memur-Sen'in de aralarında bulunduğu 43 kurum, son zamanlarda İslami STK'ları hedef alan baskın ve gözaltıları kınadı. Memur-Sen Diyarbakır İl Binası'nda bir araya gelen kurum temsilcileri adına Recep İdikut basın açıklaması okudu.
Baskı/n ve Gözaltıları Kınıyoruz
"Sükûnete Çağrı ve Sivil Toplum Örgütlerine Yönelik Baskı/n ve Gözaltıları Kınıyoruz!" diyen İdikut, "CMK 102. madde gereğince tutuklu yargılanan binlerce kişi tahliye edilmeye başlandı. Bu tutuklular arasında Hizbullah örgütü mensubu olmakla yargılanan kişiler de vardı. Söz konusu tutukluların cezaevi çıkışında yapılan sevinç gösterileri ile PKK lideri Öcalan'ın açıklamalarının medya tarafından provoke edici bir dille gündemleştirilmesi, toplumda eski çatışma sürecine geri dönülebileceği algısı oluşturdu ya da oluşturuldu" dedi.
Kışkırtmalar Sonucu Linçe Varan Baskınlar Gerçekleşti
Kışkırtmalar sonucu farklı derneklere yönelik linçe varan baskınların gerçekleştiği ifade eden İdikut sözlerini şöyle sürdürdü, "Siyasilerin yaşananları istismar etmesi ve medyanın kışkırtmasıyla, son günlerde örgütle bağlantılı olduğu iddiasıyla çeşitli sivil toplum örgütlerine ve mensuplarının evlerine yönelik polis baskınları ve gözaltılar gerçekleştirilmektedir. Bir linç kampanyası havasında adeta neredeyse her gece farklı derneklere çeşitli baskınlar yapılmaktadır. Bu baskınlar sırasında çeşitli mağduriyetler yaşanmakta; gece yarıları evlerin kapıları kırılmakta, yaşlı genç, erkek kadın demeden herkes bu baskınlardan nasibini almaktadır. Medya ve siyasiler ise kışkırtıcı tavırlarını sürdürmekteler."
Örgütlenme Özgürlüğü İhlal Ediliyor
Bölgede yaşanan kirli ve karanlık geçmişin birinci derecede sorumlusunun Derin Devlet olduğuna dikkat çeken İdikut, "Baskınlar aynı zamanda örgütlenme özgürlüğünün ihlalidir. Sivil toplum örgütlerine terör hücreleri muamelesi yapılması doğru değildir. Bu hususta savcının ve kolluğun elinde bir suç unsurunu gösteren deliller varsa bu kamuoyuna açıklanmalıdır. Aksi halde keyfi uygulamalarla hukuk, bir baskı aracına dönüştürülmüş kabul edilecektir. Bu vesileyle çeşitli sivil toplum örgütlerine yönelik baskınlar ve gözaltı furyası ile siyasilerin ve medyanın kışkırtıcı tavrını kabul edilemez buluyor ve kınıyoruz" diye konuştu.
İşte Katılımcı STK'lar
ANADOLU GENÇLİK DER, AY-DER, BAYIMDIR-MEMUR SEN, BİRLİK HABER-SEN, BÜRO MEMUR-SEN, CAMİİ DERNEĞİ, DÜŞÜNCE VE İNŞA HAREKETİ, D.İNSANİ YARDIM DER, DEM DERNEĞİ, DİCLE FIRAT GRUBU, DİN-BİR SEN, DİYANET-SEN, ENERJİ-BİR SEN, HAK-SEN, GÖNÜL KÖPRÜSÜ, HAYAT-DER, HİZMET DERNEĞİ, HÜR-DER, ISLAH HAREKETİ, İHVAN DERNEĞİ, İKRA EĞİTİM DER, İLİM-DER, İMAM HATİP MEZUN DER, İMAM HATİP Y. VE D.DER, İNSAN VE ERDEM, İRŞAD-DER, KÖY-DER, KÜLTÜR MEMUR-SEN, MAZLUM-DER, MUSTAZAF-DER, ÖĞ-DER, ÖZGÜR EĞİTİM SEN, ÖZGÜR-DER, SAĞLIK-SEN, SAHABE-DER, SEK DERNEĞİ, ŞAFAK DERNEĞİ, ŞEFKAT DERNEĞİ, ŞURA-DER, TOÇ BİR-SEN, ULAŞTIRMA-MEMUR SEN, YENİ İHYA DER, YETİM DERNEĞİ.
Mehmet Göktaş da Gözaltında
İstanbul'da sabah saatlerinde yapılan polis operasyonuyla bağlantılı olarak Kayseri'de ikamet eden Doğruhaber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Göktaş'ın da gözaltına alındığı öğrenildi.
Özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Hakan Karaali tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında İstanbul'da sabah saatlerinde polis, aralarında haftalık yayın yapan Doğruhaber Gazetesinin İstanbul Esenler'deki binası, gazete yazarlarından Fikret Gültekin'in evi olmak üzere bazı adreslere eş zamanlı baskın düzenledi.
Ayrıca soruşturma kapsamında Doğruhaber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Göktaş'ın ikamet ettiği Kayseri'deki evinde gözaltına alındığı kendisine ait kitap evinde arama yapıldığı öğrenildi.
Doğruhaber Gazetesi binasındaki aramalarda binada bulunan bilgisayarların hardisklerinin kopyalandığı bildirildi.
Dua Yayıncılık Genel Yayın Yönetmeni M. Ali Gönül'ün evine de baskın düzenlenirken evde yapılan aramaların ardından Gönül gözaltına alındı.
Sabah saatlerinde ise Dua Yayıncılığın kapısı kırılarak yapılan baskında bilgisayarların hardisklerinin kopyalandığı ve Dua Yayıncılık tarafından çıkarılan "Hizbullah Ana Davası Savunmalar" ile "Cemalim" adlı kitaplar hakkında toplatılma kararı verildiği belirtilerek adı geçen kitaplara el konuldu. Yayınevindeki aramaların sürdüğü belirtiliyor.
İstanbul'da sabah saatlerinde başlatılan eş za
manlı operasyonda aralarında Mustazaf-Der İstanbul Şubesi'nin de aralarında bulunduğu ona yakın İslami STK'ya da baskın düzenlendiği bildirildi.
Hizbullah tahliyeleri bahane edilerek, Gaziantep, Mersin, Osmaniye, Adana'da Sivil Toplum Kuruluşlarına yönelik gerçekleştirilen operasyonlarda gözaltına alınanların tamamına yakını serbest bırakılırken, bir sindirme operasyonu da İstanbul'da yapılıyor. Özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Hakan Karaali tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında İstanbul'da sabah saatlerinde polis, tarafından yapılan eş zamanlı operasyonlarda ona yakın İslami STK'ya da baskın düzenlediği bildirildi.
[FONT=Verdana, Geneva, Arial, Sans-serif]Basın Açıklamasının Tam metni:[/FONT]
Doğru Haber Gazetesine Yönelik Polis Operasyonunu ve Mehmet Göktaş'ın Gözaltına Alınmasını Kınıyoruz!
28 Ocak 2011
"Hizbullah operasyonu" tanımlaması giderek hukuksuzluk ve keyfiliğin yeni adı haline geliyor. Yasal derneklerden sonra yayın organları da hedefte!
Bir süredir muhtelif şehirlerde Hizbullah örgütü adına faaliyet yürütmek suçlamasıyla gerçekleştirilen operasyon ve gözaltı kampanyası İstanbul'a da taşındı. Bugün sabah erken saatlerde haftalık yayın yapan Doğru Haber Gazetesinin ve Dua Yayıncılığın hücre evi baskınını andıran operasyonlara sahne olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz.
Bu operasyonlar kapsamında gazetenin koordinatörü Fikret Gültekin'in ve yazarlarından Mehmet Ali Gönül'ün evleri de aranmış ve Fikret Gültekin ve Mehmet Ali Gönül gözaltına alınmışlardır. Aynı kapsamda Kayseri'de ikamet etmekte olan gazetenin genel yayın yönetmeni Mehmet Göktaş'ın evinin ve kitapevinin de basıldığı ve kendisinin gözaltına alındığı öğrenilmiştir. Yine aynı kapsamda İstanbul'da Mustezaf-Der ve Hayıreli derneğinin de basılarak burada da bazı kişilerin gözaltına alındığı gelen haberler arasında.
Bilindiği üzere medyada Hizbullah tahliyeleri adıyla yaftalanan 102. Madde tahliyeleri ve ardından yoğunlaşan tehdit ve linç kampanyası devlet eliyle gerçekleşen hukuksuzlukların da kapısını aralamıştı.
Farklı şehirlerde yasal çerçevede faaliyet yürüten derneklerin basılması ve dernek yönetici ve çalışanlarının gözaltına alınmaları, bu kişilerin bazılarının çıkarıldıkları mahkemelerce tutuklanmaları gibi gelişmeler yaşanmıştı. Ana muhalefet partisi CHP'nin AK Parti hükümetine yönelik tutarsız ve temelsiz eleştirileriyle devam eden bu süreç adeta AK Parti hükümetini konuya duyarlılığını ispatlama adına akıl almaz bir hukuksuzluk tavrına sevk etmiş görünüyor. Hiçbir mesnedi olmayan suçlamalarla insanlar mağdur ediliyor, halka açık, kitlesel faaliyetler kamuoyuna illegal faaliyetler olarak lanse ediliyor.
Yasal kuruluşlarla başlayan bu hukuksuzluk ve keyfiliğin şimdi yayın organlarıyla devam ettirildiğini ibretle gözlemliyoruz. Israrla legal faaliyet yürütme çabası içinde olan insanları devlet inatla illegalite etiketiyle yaftalamaya ve sanki zorla yasadışına itmeye çalışmaktadır. Bu tutumun ne hukuki, ne de siyasi bir mantığı olamayacağı gibi, ortada büyük bir ahlaki çelişki de bulunduğu açıktır.
Doğru Haber gazetesine yönelik operasyon tam da bu tür bir keyfiliğin somut tezahürünü oluşturmaktadır. Yasadışı örgüt operasyonu kapsamında gözaltına alınan Mehmet Göktaş İslami camianın tümünün tanıdığı, sevdiği bir şahsiyettir. On yıllardır sürdürdüğü çalışmalarıyla kamuoyunda bilinen, izlenen bir kişinin yasadışı faaliyet suçlamasıyla bu tarz bir muameleye maruz kalması Mehmet Göktaş'ın yanlış bir ilişki içinde olduğunu değil, olsa olsa TC sisteminin hukuksuzluğunu ve keyfiliğini gösterir.
Doğru Haber gazetesine ve yazarlarına yönelik keyfi operasyonları kınıyor, tüm ilgililere bu hukuksuzluk sürecinin bir an önce sona erdirilmesi gerektiğini bir kere daha hatırlatıyoruz
28 Ocak 2011
"Hizbullah operasyonu" tanımlaması giderek hukuksuzluk ve keyfiliğin yeni adı haline geliyor. Yasal derneklerden sonra yayın organları da hedefte!
Bir süredir muhtelif şehirlerde Hizbullah örgütü adına faaliyet yürütmek suçlamasıyla gerçekleştirilen operasyon ve gözaltı kampanyası İstanbul'a da taşındı. Bugün sabah erken saatlerde haftalık yayın yapan Doğru Haber Gazetesinin ve Dua Yayıncılığın hücre evi baskınını andıran operasyonlara sahne olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz.
Bu operasyonlar kapsamında gazetenin koordinatörü Fikret Gültekin'in ve yazarlarından Mehmet Ali Gönül'ün evleri de aranmış ve Fikret Gültekin ve Mehmet Ali Gönül gözaltına alınmışlardır. Aynı kapsamda Kayseri'de ikamet etmekte olan gazetenin genel yayın yönetmeni Mehmet Göktaş'ın evinin ve kitapevinin de basıldığı ve kendisinin gözaltına alındığı öğrenilmiştir. Yine aynı kapsamda İstanbul'da Mustezaf-Der ve Hayıreli derneğinin de basılarak burada da bazı kişilerin gözaltına alındığı gelen haberler arasında.
Bilindiği üzere medyada Hizbullah tahliyeleri adıyla yaftalanan 102. Madde tahliyeleri ve ardından yoğunlaşan tehdit ve linç kampanyası devlet eliyle gerçekleşen hukuksuzlukların da kapısını aralamıştı.
Farklı şehirlerde yasal çerçevede faaliyet yürüten derneklerin basılması ve dernek yönetici ve çalışanlarının gözaltına alınmaları, bu kişilerin bazılarının çıkarıldıkları mahkemelerce tutuklanmaları gibi gelişmeler yaşanmıştı. Ana muhalefet partisi CHP'nin AK Parti hükümetine yönelik tutarsız ve temelsiz eleştirileriyle devam eden bu süreç adeta AK Parti hükümetini konuya duyarlılığını ispatlama adına akıl almaz bir hukuksuzluk tavrına sevk etmiş görünüyor. Hiçbir mesnedi olmayan suçlamalarla insanlar mağdur ediliyor, halka açık, kitlesel faaliyetler kamuoyuna illegal faaliyetler olarak lanse ediliyor.
Yasal kuruluşlarla başlayan bu hukuksuzluk ve keyfiliğin şimdi yayın organlarıyla devam ettirildiğini ibretle gözlemliyoruz. Israrla legal faaliyet yürütme çabası içinde olan insanları devlet inatla illegalite etiketiyle yaftalamaya ve sanki zorla yasadışına itmeye çalışmaktadır. Bu tutumun ne hukuki, ne de siyasi bir mantığı olamayacağı gibi, ortada büyük bir ahlaki çelişki de bulunduğu açıktır.
Doğru Haber gazetesine yönelik operasyon tam da bu tür bir keyfiliğin somut tezahürünü oluşturmaktadır. Yasadışı örgüt operasyonu kapsamında gözaltına alınan Mehmet Göktaş İslami camianın tümünün tanıdığı, sevdiği bir şahsiyettir. On yıllardır sürdürdüğü çalışmalarıyla kamuoyunda bilinen, izlenen bir kişinin yasadışı faaliyet suçlamasıyla bu tarz bir muameleye maruz kalması Mehmet Göktaş'ın yanlış bir ilişki içinde olduğunu değil, olsa olsa TC sisteminin hukuksuzluğunu ve keyfiliğini gösterir.
Doğru Haber gazetesine ve yazarlarına yönelik keyfi operasyonları kınıyor, tüm ilgililere bu hukuksuzluk sürecinin bir an önce sona erdirilmesi gerektiğini bir kere daha hatırlatıyoruz
