Son Dönemde Yaşanan "HUKUK CİNAYETLERİ"ne bakış

SON DÖNEMLERDE YAŞANAN "HUKUK CİNAYETLERİ"

367 Faciası

- Meclis'in Cumhurbaşkanı'nı seçmesi sırasında son turda aranan ve daha öncede defalarca uygulanagelen salt çoğunluk(oylamaya katılanların yarısının bir fazlası) arama şartı AYM tarafından kaldırılarak 550 olan Milletvekli sayısının 2/3 si olan 367 Milletvekilin oylamaya katılmış olması şartı getirildi. Üstelik AYM bunu sadece şekil itibariyle inceleme yetkisi varken Anayasayı çiğneyerek esastan incelemiştir.

411 Faciası

- Ak Parti ve MHP'nin birlikte çıkardıkları 411'le geçen Başörtüsü yasası yine AYM'nin atanmış 9 üyesi tarafından iptal edildi. AYM konuyu sadece şekil itibariyle incelemekle yükümlü olduğu halde konuyu esastan inceleyerek Anayasayı çiğnemiştir.

Katsayı Faciası
(İmam-Hatiplilerin ve Meslek Liselilerin Üniversiteye girişleriyle ilgili)

- Danıştay daha önce katsayı ile ilgili olarak önüne gelen 11 davada; "katsayı konusunda tek yetkili YÖK'tür" şeklinde karar vermesine rağmen, yeni YÖK'ün yapmış olduğu katsayı düzenlemesini bu defa iptal etmiş ve daha önce 11 kez verdiği kendi kararlarını yok saymıştır.

Konu reis tarafından derlenmektedir, Devam edebilir...

Başta ANKARA olmak üzere Ak Partili Belediyelerin mahkemelerce iş yapamaz durumda olmaları.

Bir Örnek:
Ankara'nın bir bölgesine kavşak yapılacaktır. Belediye ihaleyi yaptırır ama CHP hemen mahkemeye gider ve ihaleyi iptal ettirir.

Gerekçe; "Bölgede yeteri kadar yeşil alan yoktur, kavşak yapılamaz"

Bu karardan sonra Melih Gökçek Belediye Meclisi'ni toplar ve kavşağın yapılacağı yerde yeni yeşil alanlar oluşturmak için karar çıkartır. CHP yine aynı mahkemeye koşar ve mahkeme bu kararıda iptal eder.

Gerekçe; "Bölgede yeteri kadar yeşil alan vardır, yeni alanlar açmaya gerek yoktur."

Ve bunun gibi onlarca çelişkili ve bir önceki kararına ters taraflı mahkeme kararları ile Belediyeler iş yapamaz durumdadırlar.

Güzel olmuş bu konu reis...

Esselamü aleyküm...


reis abi, nasilsin insallah iyisindir?

Bu güne kadar actigin konularin bir cogu gercekten takdire sayan olmustur...

Bu da onlardan bir tanesi!


Bu arada birsey itiraf edecegim:

Her zaman oldugu gibi meselelerin "tam üstüne bastin"...

Devamini diliyorum...

Kolay gelsin...


Selam ve dua ile insallah....

Teşekkür ederim, Allah razı olsun, soranlara duacıyız..

Konuya devam edeceğiz İnşaAllah..

"Başörtülüysen her türlü eleştiri, iftira ve saldırıya katlanmak zorundasın"

Konya'da Uğur DÜNDAR'ın "Testis Faciası" haberiyle yalan haber ve
iftiraya maruz kalan Başörtülü iki doktorun Dündar ve Hürriyet Gazetesi aleyhinde açtığı davada verilen skandal karar.

“Davacı kamu görevi gören doktor olarak okuduğu müsbet ilmin ve akılcı bilimin aksine başına taktığı ‘türban'ın altındaki zihniyetin nedeniyle eleştirilmesine, bu eleştiriler ağır da olsa katlanmak zorunda olduğundan, ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir”...

Sağlıkta Tam Gün Yasası

Malum doktorlar daha önceden görev yaptıkları hastaneye sabah saat 10:00'da gelip 14:00 çıkıyor ve kendi muayenehanelerinde çalışıyorlardı. Üstelik kendi muayenehanelerine gelen hastaların film, tahlil vb. gibi işlemlerinide çalıştıkları hastaneye yaptırıyorlardı.
Sağlık bakanlığı bu saçmalığa son vermek için doktorlara "ya gidin muayenehanelerinizde çalışın ya da hastanede tam gün(sabah 08:00 akşam 17:00) çalışın, ikisinden birini seçin" diye bir çalışma yapmıştı.

Bu çalışma aleyhine açılan davayı Danıştay bir günde karara bağladı ve sağlık bakanlığının bu yöndeki girişimini iptal etti. Sağlık Bakanlığı aleyhinde bir günde karar veren Danıştay, Sağlık Bakanlığı'nın açtığı davayı bir ay geçmesine rağmen henüz görüşmedi bile...

Danıştay Ana Muhalefet Partisi

Danıştay Ak Parti Hükümetiyle ilgili olarak açılan 57 davanın 54'ünde Hükümet aleyhinde karar vererek bir ana muhalefet partisi gibi çalışmıştır.

Ak Parti Hakkında açılan kapatma davası

Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya adına "google davası" denilen bir kapatma davası açmıştı Ak Parti hakkında.

Başsavcı Ak Parti'nin kapatılması için Anayasa Mahkemesi'ne tam 450 tane delil(!) sunmuş. Anayasa Mahkemesi toplanmış ve bu delilleri incelemiş.

450 delilden(!) delil sayılabilecek eli ayağı düzgün en fazla 25 delil(!) çıkarabilmiş AYM.
Bu 25 delilinde(!) 17 tanesi başörtüsü ile ilgili yapılan konuşmalardan ibaretmiş. Geriye kalan 8 delilde(!) ıvır-zıvır, eften püften şeylermiş.

İşte sunulan 450 delilden(!) geriye kalan manzara bu. Yani davayı açan Başsavcı o kadar kötü niyetliymişki Google'den aramakla ancak bu kadarını yapabilmiş.

Anayasa Mahkemesi'nin 9 üyesi Ak Parti'yi kapatacaktı ama sanırım Güneydoğu'da PKK'nın alternatifsiz kalacağı korkusuyla birileri bu üyelerin kulağını çekti ve karar Ak Parti aleyhine 6 ya 5 çıktı.
Kapansın diyenler 6 değilde 7 olsaydı kapanacaktı Ak Parti.

Ak Parti'ye açılan kapatma davası neticesinde ülkenin 2 yılı heba edildi ve ülke 20 milyar dolar zarar etti.
Başsavcıya ülke 20 dolar zarar etti diye sorduklarında Başsavcı; "Ben onu hesap etmem işime bakarım" mealinde bir karşılık vermişti.

---

İşte böyle...
Bu Yargıya müdahale edilmediğinde nasıl önümüze taş koyduklarını görüyoruz.
Refarandum'da "EVET" diyerek eğrilerin nasıl doğrultulacağına şahit olacağız İnşaAllah...

Dün 23:21
reis

Osman CAN'dan ŞOK iddialar... Osman CAN "hayırcı" cepheyi silkeledi!
Osman CAN doğruları böyle haykırdı!

"Ankarada bir yargı yok"

"Yüksek yargı operasyon merkezi olarak çalışıyor"

"Danıştay ve Yargıtay Başkanları sistem sayesinde başkan olmuşlardır"

"Yargıtay ve Danıştay'ın performansı seri hukuki cinayetler performansıdır"

"Ak Parti için hazırlanan iddianame anayasal bir suçtur"

Tamamı >>

Unuttuğumuz bir Hukuk(!) faciası daha

Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL'ün yargılanma teşebbüsü

Kanunlarımızda Cumhurbaşkanı ile ilgili olarak şüphe götürmeyecek bir madde vardır.

"Cumhurbaşkanı görevde bulunduğu süre içerisinde kendisine hiçbir suç isnad edilemez, hakkında hiçbir dava açılamaz ve hiçbir şekilde yargılanamaz"

İşte kanun böyle..

Hal böyle iken "Laikçi Despotizm"in bir militanı gibi davranan Sincan Hakimi Osman KAÇMAZ, Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL'ü yargılama terbiyesizliğine yeltenmiştir.

Birde diyorlarki Ak Parti Milletvekili dokunulmazlıklarını neden kaldırmıyor.
Bu yargıç ve hakimler olduğu sürece Milletvekili dokunulmazlıklarını NAH kaldırır Ak Parti.

( Hey gidi Tayyip Bey, ne olur şu meydanlarda bir kerede bizim gibi konuşsan he, n'olur.. )