Şok iddia:"Edelman benim de kellemi istemişti"

girdap

Ordinaryus
Katılım
8 Şub 2007
Mesajlar
2,541
Tepkime puanı
252
Puanları
0
Edelman benim de kellemi istemişti

Madem Wikileaks'in Türkiye ile ilgili bilgilerinin çoğu ABD'nin o dönem Ankara Büyükelçisi Eric Edelman kaynaklı. Madem Türkiye'nin iç siyasete, medya mensuplarının büyükelçilik çalışanlarına dönüşmesine ilişkin tartışılabilir notlar ortaya çıkıyor...

Madem ABD'nin dağıttığı iddia edilen yüklü miktarda paranın Türkiye'de kimlere gittiği sorgulanıyor.. Ve madem; Edelman'ın talimatlarına pirim vermediği için, işgal politikasını yerden yere vurduğu için, kirli savaşla ilgili şok edici gerçekleri ortaya serdiği için kelleleri istenen gazeteciler var.. O zaman bir not da bize düşüyor. Çünkü kellesi istenenlerin başında biz vardık.. Ben ve Yeni Şafak'tan birkaç kişi daha... Bugünlerde Edelman dönemini sorgulayıp yerden yere vuranlar, Vikileaks belgelerinde Türk medyasının yüz kızartıcı ilişkilerine dair bilgi sızdırılır korkusuna kapılanlar arttıkça, Edelman dönemiyle ilgili bütün detaylar daha bir önemli hale geliyor.

Gazeteciler.com'da yayınlanan Cenk Açık imzalı yazıdaki, "Edelman hangi gazetecilerin kellesini istemişti" sorusunu görünce o günler tekrar belirdi zihnimde..

İşgal bütün şiddetiyle devam ediyordu. Her gün Irak'tan akılalmaz haberler, sarsıcı bilgiler alıyorduk. Canlı tanıklar ağlayarak telefonda bilgi veriyordu. İşkenceler, tecavüzler, katliamlar, yerleşim birimlerini haritadan silmeler, cami bombardımanları ve daha bir çok şey..

Bir gün bunları yayınladık. Irak'taki o meşhur işkence ve insanlık suçlarıyla ilgili en ciddi iddiaydı ve dünyada ilk kez yayınlanıyordu. Kıyamet koptu. ABD Büyükelçiliği, Eric Edelman müthiş bir öfkeyle karşı saldırıya geçti. İddia Amerikan basınında da yankılanmıştı. Bizi arayıp bilgi istediler. Hiç birine cevap vermedik.

Edelman'dan önce medya ayağa kalktı. Köşe yazarları bize çok ağır suçlamalarda bulundu. Hurriyet gazetesi üç gün, bu iddiayı örtbas etmek için Edelman üzerinden haber yayınladı. Bir muhafazakar gazetenin yayın yönetmeni aynı günlerde Edelman'la yaptığı söyleşiyi birkaç gün yayınladı. Tam bir kamuflaj operasyonu yapılıyordu.

Yeni Şafak yönetimine müthiş baskılar yapılıyordu. Günlerce bu baskılarla mücadele ettik. Kendi gazetemizde aleyhimize yazılar yayınlanıyordu. Edelman'la görüşenler soluğu gazetede alıyor, bizzat bana sert tepkiler gösteriyordu. Biz, gazeteyi iki paralık etmiştik, ABD ile ilişkileri bozmak gibi çok büyük bir günah işlemiştik. Gazete yönetimi ve sahipleri değil yazarları bu baskıyı yapıyordu.

Şahsıma karşı acımasız bir itibarsızlaştırma, değersizleştirme, etkisizleştirme, yalnızlaştırma kampanyası yürütüldü. Bu kampanyada kimlerin ne yaptığını hiçbir zaman paylaşmadım. Yaşanan stresi kimseye söylemedim. Sadece şu sözü verdim kendime: Hiç kimseye kızma, kinlenme... Ancak bunu unutma. Sadece günü gelince hatırlat...

Hayal kırıklığı çok şiddetliydi. Susturulmamız isteniyordu. Yazılarımıza son verilmeliydi. Ve bu apaçık yapılıyor, bu yönde talepler iletiliyordu. "bu adam ABD ile ilişkilerimizi bozacak, yazılarına son verilmeli" deniliyordu.

Birileri, Edelman adına linç kampanyası yürütüyordu.

Sadece gazeteciler mi? Adı bizde saklı bazı siyasilerin bu konuda neler yaptığını biliyorduk. ABD'ye giden, etkili çevrelerle görüşen bir siyasetçi (adı bizde mahfuz) eline tutuşturulan bir mektuplar soluğu gazete binasında alıyor, kelle avcılığı yapıyordu. Bu operasyonda kimlerin ne yaptığı bilgisine elbette sahibiz.. Ama isimler üzerinden hiçbir zaman konuşmadık, konuşmayacağız...

Bütün bunlar 2005 yılında oluyordu. Vikileaks notlarının yazıldığı günlerde.

Edelman, bazı gazetecilere talimatlar yağdırıyor o gazeteciler de aynı öfkeyi bize yöneltiyordu. Nasıl olurdu da, ABD'ye, ABD ordusuna böyle şeyler yakıştırabilirdik. Sadece Türkiye'nin ABD ile ilişkilerini değil, gazetemizin ilişkilerini de riske atıyorduk. Yıllar sonra, o günlerde bizi haşlayanlardan birinin, Edelman'la ilgili bir yazıda, o haberi ilk bizim gazete verdi diye övünmesi ne ibretlik bir durumdu.

Yıllar geçti, o haber doğrulandı. Çok daha beter şeylerin olduğunu öğrendi dünya. Ama o zamanlar Edelman'ın talimatıyla terör estirenler, bu kötülükleri gizlemeye çalışanlar her şeyi unutmuş gibi yaptı ve Edelman'ın kötülüklerinden söz eder oldu.

Medya, adeta ABD Büyükelçiliği'nden yönetiliyordu. Çok az sayıda insan, savaşa, işgali ve dehşet verici gelişmelere karşı sesini yükseltiyordu. Onların da kelleleri isteniyordu. Yeni Şafak'ta kellesi istenenlerin başındaydım.. Çünkü o haber ilk kez bizde yayınlandı ve dünyayı karıştırdı.

Herkes kendi vicdanıyla hesaplaşmalı şimdi. O günlerde, haftalarda, aylarda yaşananları, yaşatılanları unutmam mümkün değil. Gazeteden istifa kararımı vermiştim. Ama bugünleri görebilenler beni korudu. O günün öfkesiyle, telaşıyla kıyameti koparanlar bugün hiçbir şey olmamış gibi davranıyor. Elbette bu beceri işi. Böyle yapanlar her devirde haklıdır, biliyorduk bunu. Ama yine de öyle olmamaya karar verdik.

Ne oldu? Kellelerimiz alınamadı. Bütün pislikler bizlerin dediği gibi ortaya çıktı. Herkes yalanlarıyla baş başa kaldı. Şimdi Edelman'ın palavra notlarıyla yüzleşiyor Türkiye. Bu kişiler de Edelman'ı kötüleme yarışına girdiler.

Gerçekten de, o günlerde ABD'nin yüklü miktarda para dağıttığı tartışılıyordu. Umarız bir sonraki Wikileaks belgelerinde bu isimler de sızar. Daha bitmedi. Asıl şok edici gerçeği o zaman göreceğiz.. Bizim kellelerimiz hâlâ yerinde duruyor. Başımız öne eğilmedi, eğilmeyecek de...

İbrahim Karagül
Yenişafak
 

girdap

Ordinaryus
Katılım
8 Şub 2007
Mesajlar
2,541
Tepkime puanı
252
Puanları
0
Yenişafak'ta ortalık karışacak... İslamcı yazarların gazetede kalmaması gerektiğini düşünen Yenişafak yazarları kimler?

Cenk Açık'tan müthiş iddialarla dolu bir yazı:

Sahi, Edelman Yenişafak'tan ne istemişti?

Wikileaks sızıntısından sonra Fehmi Koru’nun kaleme aldığı yazıları okuyunca şaştım kaldım. İnsanoğlu hakikaten tuhaf mahluk. Olup biteni ne çabuk unutuyor. İlginç.

Fehmi Koru’da bir unutkanlık baş göstermiş olabilir. Fakat gazetecilik, yazarlık, önemli ölçüde ‘hafıza’ işidir. Hafızan kuvvetli olacak ki okuruna doğru bilgi verirken gerekli hatırlatmalarda da bulunabilesin. Fehmi Koru gibi unutkanlar, doğal olarak, herkesin onlarla birlikte unuttuğunu sanırlar. Yazık.

Wikileaks belgelerinden sonra ortalığı bir telaş kapladı. Birileri, sızması muhtemel belgelerden kendi üzerine sıçrayacak bir şeyler bekliyor sanki ve peşinen bunları etkisiz hale getirme çabasındalar. Bu yetmiyormuş gibi bir de “Edelman sen ne dedikoducu bir diplomatmışsın!” naraları atıyorlar. Gülünç.

ABD Büyükelçisi Eric Edelman, 1 Mart tezkeresinden sonra Türkiye’ye tayin edildiğinde, ABD-Türkiye ilişkileri ciddi anlamda gergindi. “Şimdi ne olacak? ABD kiminle iş tutacak?” gibi sorular havadaydı. Irak İşgalinin de en dehşetengiz sürecinin başındaydık.

İşte tam o günlerde Yeni Şafak gazetesi Irak işgali ile alakalı bir haber patlattı. Bu haber ABD’lilerin Irak’ta insanlık dışı işkenceler yaptıkları Ebu Gureyb Cezaevinin varlığını, fotoğraflarla ortaya koyuyordu.

ABD Büyükelçiliği haberin içeriğinden ciddi anlamda rahatsız olmuştu. Elçilik, bu haberlere imza atan, açık ve sert şekilde ABD’yi hedefe koyan gazetenin ‘İslamcı’ kökenli yazarlarını susturmak üzere harekete geçti.

Önce Ankara’da Başbakanlık koridorlarında bu rahatsızlık dile getirildi. Sonra bu yazılardan duydukları rahatsızlıkları, sıkı fıkı oldukları başbakanlık danışmanlarına ilettiler.

Zaten her şeyden nem kapan danışman ordusu, konu ABD olunca hemen bu yazarlar hakkında psikolojik yıpratma kampanyası başlattı.

Bu yoğun çabayla sonuç alınmayınca ABD büyükelçiliği’nden bir yetkili Yeni Şafak’a gönderildi.

Gazeteye giden elçilik üst düzey görevlisi, bu yayınlardan ve gazetenin ‘İslamcı’ kökenli yazarlarından duydukları rahatsızlıkları anlatıp üstü kapalı “Bu arkadaşların susturulması” mesajını gazetenin yöneticilerine iletti.

Mesaj kapalıydı ama birileri mesajın üzerini açmayı bir görev aşkıyla üstlendiler.

Başbakanlık danışmanlarından, Edelman’ın sofra müdavimi bazı arkadaşlar Yeni Şafak’ın patronu Ahmet Albayrak’a “Bu işe bir dur demesi gerektiği, aksi durumda hem Yeni Şafak’ın hem de hükümetin zorda kalacağı” fikrini empoze etmeye başladılar.

Tabii bu çabalara bir de Eric Edelman’ın kendisi katıldı. Gazetenin başyazarı Fehmi Koru ile buluştuğu yemekte, Yeni Şafak’ın yayınlarından özellikle bazı yazarların yazılarından duydukları rahatsızlığı ‘bütün açıklığıyla’ dile getirdi.

Fehmi Koru bir hayli tedirgin olmuştu. “Yeni Şafak gibi bir gazete ‘marjinal’ damgası yememeli, sorun biran önce çözülmeli”ydi. Fehmi Koru bu cümleyi gazetede mesai arkadaşlarına söyleyerek durumun ‘ciddiyetini’ anlatmaya çalışıyordu.

Gazetenin patronu Ahmet Albayrak, ABD’lilerin en çok rahatsız olduğu yazarı çağırdı ve ona ‘kendi kişisel koruması altında olduğunu’ söyleyip “Gerçekleri yazmaya devam et” dedi.

Patronun bu yazarlara sahip çıkması bazılarının canını bir hayli sıkmıştı. Özellikle de Fehmi Koru’nun. “Fehmi Abi” belki gerçekten unutmuştur ama Edelman yemeğinden döndükten sonra gazete koridorlarında bu yazarlar ve yayın politikasıyla alakalı neler söylediğini hiç kimse unutmadı.

ABD ve Edelman’ın gazabını Yeni Şafak’a çekmemek gerektiğinin altını çizdiğini, görünüşe bakılırsa bir tek Fehmi Koru hatırlayamıyor.

Dahası, Fehmi Koru’nun 1 Mart tezkeresinin geçmemesi için nasıl canla başla çabaladığını da hatırlıyorlar.

Peki, ABD’nin ‘hiddetinden’ yalnızca Fehmi Koru’mu endişe duyuyordu? Elbette hayır. Başbakan’ın bazı danışmanlarının da, ilgili yazarları susturmak için ne tür bir çaba içerisine girdiklerini bilmeyen yoktu.

Bakmayın bugün herkesin Eric Edelman karşıtlığı yaptığına. O günlerde kimlerin o sofradan kalkmadığını herkes biliyor.

Şimdi size bir soru: Yeni Şafak’ın ‘İslamcı’ yazarlarına yönelik baskı politikalarında sizce Başbakan Erdoğan kimin safındaydı? Erdoğan bu yazarların susturulmasına nasıl bakıyordu?

www.gazeteciler.com
 

girdap

Ordinaryus
Katılım
8 Şub 2007
Mesajlar
2,541
Tepkime puanı
252
Puanları
0
ALKIŞLAR; İbrahim Karagül için çünkü...

1291708540-3.jpg


Az sonra okuyacaklarınızı, Yeni Şafak yazarı İbrahim Karagül'ün "Edelman benim de kellemi istemişti" başlığıyla yayımlanan bugünkü makalesinden alıntıladık...
Buyurun:

"Kendi gazetemizde aleyhimize yazılar yayınlanıyordu. Edelman'la görüşenler soluğu gazetede alıyor, bizzat bana sert tepkiler gösteriyordu. Biz, gazeteyi iki paralık etmiştik, ABD ile ilişkileri bozmak gibi çok büyük bir günah işlemiştik. Gazete yönetimi ve sahipleri değil yazarları bu baskıyı yapıyordu. ....
....... Edelman, bazı gazetecilere talimatlar yağdırıyor o gazeteciler de aynı öfkeyi bize yöneltiyordu.....
....... Yıllar sonra, o günlerde bizi haşlayanlardan birinin, Edelman'la ilgili bir yazıda, o haberi ilk bizim gazete verdi diye övünmesi ne ibretlik bir durumdu.....
...... o günlerde ABD'nin yüklü miktarda para dağıttığı tartışılıyordu. Umarız bir sonraki Wikileaks belgelerinde bu isimler de sızar. Daha bitmedi. Asıl şok edici gerçeği o zaman göreceğiz.. Bizim kellelerimiz hâlâ yerinde duruyor. Başımız öne eğilmedi, eğilmeyecek de..."

Peki kim istiyordu Karagül'ün kellesini?..
Söyleyelim:
Bugün WikiLeaks sızıntılarında, Ak Parti Hükümeti ve Başbakan aleyhinde çıkarılan dedikoduların altında "ABD Ankara Büyükelçisi" olarak imzası bulunan Edelman'a öfkelenip hakarete varan ifadelerle eski büyükelçiyi aşağılayanlar var ya...
Hem de İbrahim Karagül'ün gazetesinde...
Hem de çok etkili olan yazarlar...
İşte onlar?..
Çünkü ABD Ankara Büyükelçisi Edelman, ünlü yönetmen Sam Peckinpah gibi "bana Karagül'ün kellesini getirin" diye emir buyuruyordu:
Ve...
Karagül'ün kellesini isteyenlerden biri: "patron bu adamı kovmazsan, ABD ile ilişkilerimiz bozulacak" diye ağlanan...
Ve hem de...
1 Mart Tezkeresinin çıkarılmaması için ciddi efor sarfedenlerden biriydi meselâ...
O gün arkadaşı Karagül'ü hiç Koru'mamıştı...
Ama bugün, Edelman düşmanı(!) görünüyor...
Karagül'ün hâmisi...
Ve Karagül'ün başını yemeye ramak kalan ABD barbarlığı haberinin "övünücübaşısı"...
İşte o "övünücübaşı" ve benzerleri o günlerde meğer sıkı bir "Edelman dostu"ymuşlar...
Edelman'ın yağdırdığı talimatlarla İbrahim Karagül'ün kellesini istiyorlarmış...
Türkiye'mizin ABD ile arasının bozulacağından ödleri kopuyormuş...

Ve gelelim sadede...
Bugün, geçmişte yaşadığı arkadan bıçaklanma sahnelerini hatırlamak istemeyen ama unutmak ihtimaliniyse düşünmekten bile çekinen İbrahim Karagül'e...
"Bizim kellelerimiz hâlâ yerinde duruyor. Başımız öne eğilmedi, eğilmeyecek de..." diyor...
Önünde başı eğik gezmesi gerektiği halde pişkin pişkin o günkü haberiyle övünen mesai arkadaşlarının yüzsüzlüklerinden tiksiniyor mu acaba?..
Hâsılı...
ALKIŞLAR; başı öne eğilmeyen, eğmeyeceğine and için İbrahim Karagül için...

www.gazeteciler.com
 

girdap

Ordinaryus
Katılım
8 Şub 2007
Mesajlar
2,541
Tepkime puanı
252
Puanları
0
[video=dailymotion;xg1n5i]http://www.dailymotion.com/video/xg1n5i_merge-00_news#from=embed[/video]
 

girdap

Ordinaryus
Katılım
8 Şub 2007
Mesajlar
2,541
Tepkime puanı
252
Puanları
0
KARAGÜL'Ü KORU MU İSTEMEDİ?

Programda GAZETECİLER.COM'UN gündeme taşıdığı ABD eski Büyükelçisi Edelman'ın, Yeni Şafak köşe yazarı İbrahim Karagül'ü kovdurtmak istediği tartışması da yaşandı. Doğan Satmış Karagül'e şu soruyu yöneltti:

"Bir internet sitesi, sizin yazınızdan yola çıkarak, Fehmi Koru'yu ve Zaman Gazetesi'ni, sizin aleyhinize yazı yazmakla suçladığınızı yazmış. Doğru mu, sizi attırmak için Fehmi Koru da devreye mi girdi?" diye sordu.

Karagül, "İsim vermek istemiyorum" diyerek ısrarla isim vermekten kaçınan Karagül, Gazeteciler.com'da Cenk Açık'ın dile getirdiği iddialar ile ilgili olarak yalanlama yapmadı.

Böylece Karagül, kendisine karşı Edelman'ın yanında yer alan gazetecinin Fehmi Koru olduğunu kerhen doğrulamış oldu.

[video=dailymotion;xg2f7x]http://www.dailymotion.com/video/xg2f7x_haberturk-studyosunda-cin-mi-var_news#from=embed[/video]
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Wikileaks dan sızan belgelerden bizim için faydalı olacak olanı, İslamcı! gazetelerde çalışan islamcı! bilinen yazarların,bazı bakanların, cemaat önderlerinin, ABD ile nasıl işbirliği yaptıklarının ortaya çıkması olacaktır.İbrahim Karagül sayesinde bir miktar bilgi sahibi olduk.Bu belgeler sayesinde , bazılarının yüzleri kızaracak! Bir takım büyük bilinen şahsiyetlerin nasıl cüceleştikleri görülecek.
 

girdap

Ordinaryus
Katılım
8 Şub 2007
Mesajlar
2,541
Tepkime puanı
252
Puanları
0
ŞOK! Fehmi Koru neden yazmadı?

Yeni Şafak'ta fırtına öncesi sessizlik var. Bugün gazeteyi ellerine alanlar şaşkına döndü. Çünkü...

GAZETECİLER.COM - (ÖZEL) - Yeni Şafak'ta neler oluyor? Fehmi Koru bugün neden yazmadı? Yarınki köşesi de 'BOŞ' mu kalacak?

Ahmet Hakan'ın dünkü Fehmi Koru yazısının ardından Yeni Şafak yazarı Taha Kıvanç ne cevap verecek diye merakla bekliyorduk.
Ama Yeni Şafak'ı eline alan şaşırdı.
Çünkü bırakın müstear isimle yazan Taha Kıvanç'ı, orjinali Fehmi Koru'nun köşesi de boştu.

Peki ne oldu?
Fehmi Koru her iki köşesini de neden boş bıraktı?
Bu soruların yanıtı henüz bilinmiyor.

Yeni Şafak'ta tam bir fırtına öncesi sessizlik hakim.
Gazeteciler.com'un öğrendiğine göre Fehmi Koru'nun yarınki köşesinin akibeti de belli değil.
 

girdap

Ordinaryus
Katılım
8 Şub 2007
Mesajlar
2,541
Tepkime puanı
252
Puanları
0
Fehmi Koru ile Yeni Şafak arasında ciddi bir kriz yaşanıyor. Koru 2 gündür yazı yazmayarak krizi daha da büyüteceğinin sinyalini verdi. Krizin perde arkasında Edelman meselesi var.

Gazeteciler.com dün Fehmi Koru'nun yazı yazmadığını duyurmuş, bugünde köşesini boş bırakabileceğini haber vermişti. Söylendiği gibi de oldu. Fehmi Koru bugün yine yazı yazmadı.

KRİZİN PERDE ARKASINDA NE VAR?

Neler olmuştu?
Irak'ta Ebu Gureyb skandalını ilk ortaya çıkaran Yeni Şafak yazarı İbrahim Karagül'ün haberlerinden rahatsız olan Edelman'ın Koru ile irtibata geçerek gazeteye baskı kurmak istediği ortaya çıkmıştı. Wikileaks belgeleriyle ilgili Edelman, tartışmaların odak noktasına oturunca, bu olay da gündeme gelmişti. Ayrıntılar için tıklayın
İddiaya göre krizin temel nedeni Edelman meselesi. Hatırlayacağınız gibi gazeteciler.com yazarı Cenk Açık, Fehmi Koru ile ABD'nin eski Ankara büyükelçisi Edelman arasındaki "yazar kellesi pazarlığını" yazmıştı. Fehmi Koru bu olayla ilgili tek "sessizliğe" bürünürken, olayın muhatabı olan Yeni Şafak yazarı Edelman döneminde yaşananları doğrulamıştı.

BENİ AKLAYIN İSTEĞİ

Yeni Şafak'ta Fehmi Koru'nun çıkarttığı krizin nedeni işte bu Edelman meselesi. Gazeteciler.com'a gelen bilgileri göre Koru, gazete yönetiminden "kendisine sahip çıkılmasını ve bu konuda onu aklayacak bir tavır konulmasını" istemiş.

GAZETE YÖNETİMİ YANIT VERMEMİŞ

Yeni Şafak'ta 2 köşesi birden olan ve dilediğini yazma hakkına sahip bulunan Fehmi Koru'nun bu isteğine gazete yönetimi yanıt vermemiş. Koru'da bunun üzerine yönetime tavır koyarak yazı yazmayı bırakmış.



Kaynak : http://www.internethaber.com/yeni-safakta-fehmi-koru-krizi-315611h.htm#ixzz18UafDTlv
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
Wikileaks dan sızan belgelerden bizim için faydalı olacak olanı, İslamcı! gazetelerde çalışan islamcı! bilinen yazarların,bazı bakanların, cemaat önderlerinin, ABD ile nasıl işbirliği yaptıklarının ortaya çıkması olacaktır.İbrahim Karagül sayesinde bir miktar bilgi sahibi olduk.Bu belgeler sayesinde , bazılarının yüzleri kızaracak! Bir takım büyük bilinen şahsiyetlerin nasıl cüceleştikleri görülecek.

müslümanlara saldırmak için kafirlerin yalanlarından ümitlenenler küçülür
iftiraya uğrayabilecekler değil.
ittiba gittikçe irtifa kaybediyorsun
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Gerçeklerin , uzun süre saklanılmama gibi özellikleri olduğu söylenir....Asıl küçülenler, Deccaliyyun akımının temsilcisi ABD ile işbirliği yapanlardır...

Belgeler geldiğinde , kimin küçüldüğü anlaşılır....
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Wikileaks dan sızan belgelerden bizim için faydalı olacak olanı, İslamcı! gazetelerde çalışan islamcı! bilinen yazarların,bazı bakanların, cemaat önderlerinin, ABD ile nasıl işbirliği yaptıklarının ortaya çıkması olacaktır.İbrahim Karagül sayesinde bir miktar bilgi sahibi olduk.Bu belgeler sayesinde , bazılarının yüzleri kızaracak! Bir takım büyük bilinen şahsiyetlerin nasıl cüceleştikleri görülecek.

Şimdi agbi den belge ler BELGE kaynağı İHVAN Forum

Konu : İTTİBA

İhvan Forum da İTTİBA avatar isimli üye İSLAM var oldukça İslam düşmanı olan SİYONİZM konularında gözükmüyor.

İhvan Forum da İTTİBA avatar isimli üye
Türkiyedeki SİYONİZM in kolları konularında gözükmüyor.

İhvan Forum da İTTİBA avatar isimli üye İslam karşıtı görüşteki talebeleri yetiştiren Ünüversite konularındada gözükmüyor.

İhvan Forum da İTTİBA avatar isimli üye 28 şubat ı var eden etkenlerin irdelendiği konulardada gözükmüyor.

İhvan Forum da İTTİBA avatar isimli üye CHP ve zihniyetinin işlendiği konulardada gözükmüyor.

İhvan Forum da İTTİBA avatar isimli üye DEMİREL ve siyasal ilişkilerindede gözükmüyor.

ŞİMDİLİK BU KADAR daha sonra sızdırılan belgeler burada sizlerin görüşlerinize getirilecektir.
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
Gerçeklerin , uzun süre saklanılmama gibi özellikleri olduğu söylenir....Asıl küçülenler, Deccaliyyun akımının temsilcisi ABD ile işbirliği yapanlardır...

Belgeler geldiğinde , kimin küçüldüğü anlaşılır....

söz konusu belgelere itibar eden irtifakaybeden arkadaşım
kafirlerin yalan dolanını doğru kabul edip müslümanlara saldıran kiminle işbirliği yaptığının farkına varır umarım.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir


Şimdi agbi den belge ler BELGE kaynağı İHVAN Forum

Konu : İTTİBA

İhvan Forum da İTTİBA avatar isimli üye İSLAM var oldukça İslam düşmanı olan SİYONİZM konularında gözükmüyor.

İhvan Forum da İTTİBA avatar isimli üye
Türkiyedeki SİYONİZM in kolları konularında gözükmüyor.

İhvan Forum da İTTİBA avatar isimli üye İslam karşıtı görüşteki talebeleri yetiştiren Ünüversite konularındada gözükmüyor.

İhvan Forum da İTTİBA avatar isimli üye 28 şubat ı var eden etkenlerin irdelendiği konulardada gözükmüyor.

İhvan Forum da İTTİBA avatar isimli üye CHP ve zihniyetinin işlendiği konulardada gözükmüyor.

İhvan Forum da İTTİBA avatar isimli üye DEMİREL ve siyasal ilişkilerindede gözükmüyor.

ŞİMDİLİK BU KADAR daha sonra sızdırılan belgeler burada sizlerin görüşlerinize getirilecektir.

Bu iddialarım

Ercan TEKİN içinde

Geçerlidir.


Belgeler bu Forumdadır.

ERCAN TEKİN yalnızca siyasi konularda yazmaktadır MAHMUD EFENDİ cemeatinde yim diyor ama ERZİNCAN , ERZURUM ,Vatan gazetesinin senaryolarında vede İki ŞEHİD konularında yoktur NEDENDİR ?[/B]
 
Üst