soğuk melodi

galiba, galiba sonları yaşıyoruz seninle….yaşadığımız anlar ayrılık öncesi baharlara benziyor….hikaye bitti bitiyor……...yüklü bir geçmiş kalacak bizden geriye,
Sokaklar…Sinemalar….Çay bahçeleri
hepsi, hepsi birer anı olarak yer edecek yüreklerde…..uykuları bölüp sabahları geciktiren tarifi olmayan bir boşluğa düşeceğiz, birileri gelip çıkartacak o yerden……aklıma gelecek o ayrılık öncesi zamanlar….

Ama bunlara aldırmadan YENİ İNSANLAR SEVECEĞİZ…..Sen, sen yinede gecenin hüznüne koyma kendini……

Bak gündüzler uzamaya başladı…aşk yeniden gülümser sana…..

Sabah olduğunda bu şehrin nüfusundan çıkar beni..son kez okuduktan sonra çöp tenekesinde bir yer ayarla bu yazıma……uyandırmak istemezdim,

Sana, sana nasılsın diye sormayacağım
Ne olur sende sorma,

Nasılda can yakar bu soru
Geçen onca zamandan ve sensiz uyuduğum yüzlerce geceden sonra…..Sana nasılsın diye sormayacağım, ne olur sende sorma

Odamdayım bu gece canım sıkkın biraz kursağımda bir şiir takıldı durdu…gelmiyor kaleme bir elim yokluğuna uzanıyor diğer elim kuytulara…
Güzel bir dizeyi tasarlarken kafam da,
güzel bir noktaya dalıyorum

İşte, işte oradaki sensin….gülüşün duruyor….

Bu şehre kış gelmedi henüz seni yazdan kalma yağmurlar ile anıyorum….karlara, çığlara gerek yok sewgili
Dönmeyeceğini bildiğim için ben şimdi konuşuyorum….

Adının anıldığı ortamlarda sana ait sitemler yüzüme yerleşiyor

Durma dön,

Dönüşünden umudumu kestiğim caddeler…kırgınlığımızı giderebilir

NeDeN
DoĞRu iNSaNLaR
YaNLıŞ KaLPLeRe
PaRK eDeR
HeP
?

zardanadam' Alıntı:

NeDeN
DoĞRu iNSaNLaR
YaNLıŞ KaLPLeRe
PaRK eDeR
HeP
?

Genişletmek için tıkla ...

bilmem neden acaba hep öyle oluyo yaa . . . Rabbim doğrularla karşılaştırsın inşallah

Nedir ki buse? Biraz daha yan yana yapılan bir vaattir.
Yemindir kanmayana. Sevişmek mastarının gülpembe noktasıdır.
Bir sırdır ki söylenir ağza kulak yerine, bir gönül hazzıdır ki hep derinden derine..
Yayılır buluşmadır karanfil lezzetinde. Dudakların ucunda ruhu tatmaktır biraz

Bu Sana Yazdım Son…

Bu…… bu sana gönderdiğim son çiçekler
Gönül bahçemdeki tüm çiçeklerin hasatını yaptım.
Papatya, menekşe, sardunya, nilüfer, gelincik…
Sevdiğin tüm dikensiz çiçeklerden bir demet yaptım

İster…… ister göz yaşlarınla kurt çiçeklerimi, hatıralarının arasında sakla
İstersen yeşer yüreğinin henüz taş bağlamamış bi köşesinde.
Yada……yada koklamadan at gitsin…

Bu…… bu sana yazdığım son mektup…

Kelimeler tükendi mürekkebim bitmek üzere…ister oku satır satır ve har satırda kendini bul
İsterhiç açmadan zarfı yırtıp at çöpe

Sen mahsumiyeti yakmayı seversin…Mektubumuda yakabilirsin.
Haa korkama ateş bulmakta zorlanmazsın…her harf bir kibrit çöpüdür…kağıdım benzin kokar. Nasırlaşmış sevgilerin küle dönmesi sadece bir elvedaya bakar. Yak gitsin…

Bu…. bu sana yazdığım son şiir
Ortadan kırdım attım yazdığım kalemi,
Adı yok şiirin,
Kafiyesi yok,
Çünkü sen yoksun bu şiirde,
Sensizlik var.

Her mısranın sonu soru işareti ile bitiyor….ve her soru seni bitiyor…..sende bitiyorsun….bulamadığım cevaplar arsında….çöl ortasında avuçlarıma yağan kar tanesi gibisin ….eriyip gidiyorsun….serinliğini bırakarak bulutlarıma.

İster oku şiirimi mani tadında, istersen ben okuyayım sana. Ama önce sustur n’olur şu içindeki sürekli gürültü yapan yaramaz çocuğu. Firarmı edecek ? bırak gitsin.

Bu seni telefonda son arayışım. Bilirsin aklımda tutabildiğim tek telefon numarası seninkisi, bide 118 unutmam. Sesim kısık çıkarsa…….. sana duyduğum heyecanımdandır. İstersen açma! çalar… çalar susarım. Belki…. belki meraklanırda kısa bi mesaj çekerim gecenin bi vaktinde…. cep telefonumdan;
-mrb
-nbr ?
-cvp göndermesen de olur.

Ay’a en yakın yıldıza el salla pencerenden yeter. Mesajın telefondan önce ulaşır bana. Önce telefon numarandan başlıyacağım seni unutmaya. Kararlıyım…. Unutsam da 118’e sormayacağım numaranı. Sende benimkini unut gitsin.

Bu sana son doğum günü hediyesi. Aceleye geldi paket yaptıramadım kusura bakma… çam sakızı çoban armağanı işte… n’olur hediyemi kabul et. Çok seveceğin … elinden hiç düşürmeyeceğin bişey aldım. Ne mi?

Sapı sedef kakmalı, ağaçtan yapılma eski bi el aynası. Baktıkça beni sana hatırlatır. Üstelik yalnızlığını da paylaşırsın. Kıskanç olur aynalar… yıllar sonra güzelliğini yansıtamadığını görürsen, hatırasını hiç düşünmeden kır gitsin !


BU SANA ŞARKILARSAN SON FAL TUTUŞUM,
son gelişim,
Zilinde ayrılık melodisi çalan kapını ilk ve son kez çalışım,
Bu hüzün kadrajlı fotoğrafına son bakışım,
Son gülüşüm gözlerine
Ve bu senin için aldığım son nefesim…
İster tut
İster bırak.

fotograflarım ve şiirlerim sende kalsın...
yıllar sonra seni gormek istedigimde mazeretim olsunlar..

ve ben simdi ..hala..kiminle sevişsem seni aldatıyorum...
yıllar sonra...


simdi sen kalbimin közunde kıvılcım kıvamında ağrıyan..küçük kıs çocuğu..
sen ne zaman alevlenip beni yaktın ki
küllerimi rüzgarında savuruyorsun...

beni duyabiliyormusun
beni hissedebiliyormusun
zaman nasıl da akıyor değilmi
sanki şeytanla zaman yarıştalar
bir o geçiyor öne bir zaman
bir seni çalıyor şeytan
bir beni
bitecek ama birgün eminim
bu kabustan uyanıp
gözlerimi açtığımda
sen parlayacaksın güneşin yerine
biliyorum

Alnımı cama yaslayıp barkodumu okutuyorum; seni sevmeme izin vermiyor kalbinin morötesi. Cama vurup yüzümü kesiyorum; bugün sevmiyorum seni; sadece korkuyorum...

varmısın şimdi bi delilik yapalım !

vapurda simit keyfine varmısın ? vursun soğuk yüzümüze...? inceden soğuk melodi kulaklarımızda ...bilmediğimiz geçmediğimiz sokaklarda varmısın ??

hadi lavinia hadi bekleme

hadi bi delilik yapalım

hadi,

Şehrin ilk ışıklarının
Karanlığı kovmasını beklersin
Sonra açarsın pencereni
Yıldızlara bakarsın
Onların çokluğuna bakıp
Kendi yokluğuna ağlarsın

"Çevrenizdeki Insanlarin Ne Hissettigi Ya Da Ne DÜsÜndÜgÜnden
O Kadar Emin Olmayin,bazen Bir Kalbin, IÇinde Neler Sakladigini Ögrendiginizde Hersey IÇin Çok GeÇ Olabilir..."

İnadına...
iki dakikalığına kaçırdığım otobüs, tek kişiye kesilmeyen bilet sonucu seanslara alınmadığım filimler, bayat ekmekler bugün hep inadına dirseğinin en sert yerinden sardı beni... adı her neyse

Çaresizliğime yakıştırdın sensizliği
Tutuşturdun ellerime bir avuç yanlızlığı
Kıyamadığım sevdamı aldın umarsızca
Vicdansızlığına kilit vuramadın
Koyamadın bir köşeye insafını
Çekip gittin dünümden, yarınımdan
Paylaşılmaz ölümü gönül yolcum bildim
Ben bir ölümü, bir de seni sevdim
Sen gittin, ben bin adım geldim
Sen, tutarsızca benliğimi yedin
Sen bilirdin ya her şeyi
Bir, seni ne çok sevdiğimi bilemedin