Nihayet kelimeyi tevhid başlıcak ortam oluştu.
Hoca efendi dediki ! Bir nefeste ne kadar çok
kelimeyi tevhidi söylersek o kadar çok sevabı var.
Şöyle derin bir nefes çekti Lailahe illallah,Laiealh
layilalah,layiala. Gididiyor hoca fireni patlamış
kamyonun bayır aşağı gittiği gibi.Dışarı çıkan
arkadaş tekrar içeri girdi.
Sus be densiz.Allahımı zikrediyosun,lay lay gidiyorsun.
Yahu Allah deyince tüm azalarımız allah demeli.
Yine ortalık karıştı.Hocalar kalktılar.Biz devam
etmiyoruz ne haliniz varsa görün dediler,gittiler.
Sonr bizim efendiye dediler.
Buyur efendim ,siz başlayın.
Efendim çok tevazulu insan olduğu için
Niyazi efendi varken ,bize düşmez bu iş dedi.
Niyazi efendi yarinden kalkarak ,efendime
öyle bir sarıldıki, görmeğe değer.Sonra efendimle
birlikte el ele geçtiler başa.İsmi celal başladı.
LA İLAHE İLLALLAH, LA İLAHE İLLALLAH,
LA İLAHE İLLALLAH. Orda bulunanların
hepsi huşu içinde,hepsi ayrı bir alemde
zikretmeye başladı.Şahsen ben ilk defa katılmıştım
böyle bir zikre ,Baştan çok garibime gitti.
Hem La ilahe illallah diyorum,hem etrafımı
seyrediyordum.Ama öyle birşey olduki.
Bir anda etrafta kimse kalmadı. Bir tarafatan
içimden ağlıyor. Bir taraftanda ,başka bir
alemde zikrediyordum. HUUU Dendiği an
40.000.000 kelimeyi tevhit hitam bulmuştu.
Hemde bir nefeste .Yoks nefes bile almamıştım belki.
İşte sevgili kardeşlerim. Bir nefeste tam 40.000.000
Kelimeyi tevhidin nasıl olduğunu orda anlamıştım.
Bana aynen o günü yaşattığınız için ayrıca teşekkür ederim.