SİYASETTE NE ZAMAN İSTİKAMETE ERECEĞİZ?

Darul_Beka

Profesör
Katılım
17 Kas 2013
Mesajlar
2,214
Tepkime puanı
174
Puanları
63
SİYASETTE NE ZAMAN İSTİKAMETE ERECEĞİZ?
Müşriklerin hiçbir türünün; materyalist, kapitalist, sosyalist, pozitivist, ateist, nihilist, deist, seküler vb. inanca sahip kimselerin Müslümanlar üzerinde yöneticilik hakları yoktur. Bu hüküm Müslümanlar tarafından içselleştirilmelidir. Siyasetin olmazsa olmazı hâline getirilmelidir. Neticede Müslümanlarda meydana gelen şuur hâli, ideolojiler dâhil hiçbir şirk grubunu ümmetin tepesine taşımamalıdır. Müslümanlar meşru şekilde bu yanlışlığı veya kötü gidişatı engellemelidirler. En azından siyasal belirleyicilikte imandaki kemâl ve bütünlük tercih sebebi olmalıdır. Zaman zaman ülkemizdeki, “Dinin siyasetten uzak tutulması” veya “Kimseyi inancıyla ötekileştirmeyin” teraneleri Müslümanlığa bağlı bir siyasal tercih sebebiyle sistemin tükenmesi söz konusu olabilir endişesidir. Şunu açıkça belirtelim ki her kâfir; İslâm’ı bir dünya görüşü olarak kabul etmeyen birisi Müslüman için ötekidir. Bunu Allah beyan etmiştir. Müslümanlar onlara zulüm yapmazlar; Allah Teâlâ’nın belirlediği hukuk çerçevesindde muamele ederler. Yukardaki tırnak içi önermeler oyunu kuranların tuzak cümleleridir. Zaten dünya sisteminin oyununu bozacak olan sadece İslâm’ın siyasette belirleyici olma durumudur. Bu anlayış şayet gönüllerde kökleşerek hak ile batılı birbirinden ayıracak seviyeye gelmez ise kâfirlerin Müslümanları aldatma vasıtalarından ve Müslümanların da çabuk kanma yollarından olan İslâmizasyon politikaları devreye sokulacaktır. İslâmizasyon politikaları Müslümanları siyasette kandırabilmek ve dünya sistemine rahat nefes aldırabilmek için kâfirlerin bir oyunudur. Ülkemizde de en çok denenen oyun budur. 1980’den sonra Emperyalizmin ülkemizdeki milli politikası İslamizasyondur. Kanaatimize göre 1940’lardan sonraki kitlesel sağ iktidarlar da İslamizasyon politikalarının oyunudur. Oyunun sonunda verilen karara göre, artık bu ülkede ateist, baskıcı, militarist ve mutlak seküler politika yerine deist politika revaçta olacaktır. Allah’a inandım deyip İslâm’ı tarihe mahkûm edip vahyi hesaba katmayanların politikası, deist politikadır. Milletimizin dine açmış olduğu krediden dolayı da islamizasyon politikaları ülkemizde tutmaktadır. Bu aldatılmışlık nedeniyle rahmetle anmadığımız taşeron işbirlikçi nerdeyse kalmadı. Dünyada bu oyuna gelmeyen Müslüman bireyler vardır ama kolektif bir yaklaşımla bu oyunu bozamadık. Buna bağlı, siyasetin yörüngesini biz tayin edemedik. Oyunu bozamayışımızın nedenlerinden birisi de, tekliften kaçan ve konforu tercih eden sözüm ona Müslümanların, dünya sisteminin güdümündeki bu siyasal organizasyonun işlerine gelmesidir. Gavur gibi yaşayıp Müslümanlık iddiasında bulunmanın sorgulanamayışıdır. Çünkü bu politikaların etkin olduğu yerlerde rahatı tercih eden paramatik adamlar dünya finans sisteminin birer parçalarıdırlar ve işleri de yolundadır. İşleri yolunda ve tuzları kuru olan rahat adamlar kitleleri bir şekilde aldatmaktadırlar. Tuzu kuru adamlar hiçbir zaman risk almazlar. Liberalizmi hayat tarzı kabul edip muhafazakârlıkla soslayan bu zevatı, dinin ritüel alanındaki bazı uygulamalar yerine siyasetteki liberal tercihleriyle itikadi bir değerlendirmeye alıp ondan sonra rotayı belirlemeden Müslümanlar için gerçek anlamda varlık alanları bulmak imkânsızdır.
MEHMET SÜRMELİ
 

ilke

Paylaşımcı
Katılım
6 Kas 2017
Mesajlar
875
Tepkime puanı
188
Puanları
0
SİYASETTE NE ZAMAN İSTİKAMETE ERECEĞİZ?

Siyasette istikamete ermek için en önce siyaset yapmak için politika sahnesine kadem basanların bizatihi
kendileri İSTİKAMETTE olmaları gerekir diye düşünüyorum. Onlar istikamette olmayınca -ki bugüne kadar gelmiş geçmiş bütün siyasetçiler arzu edilen doğrulukta istikamette olmamışlardır.- müslümanları da siyasette istikamete çağırmanın bir anlamı ve kıymet-i harbiyesi olmayacaktır ! Mehmet Sürmeli Efendi acaba hiç siyasete soyunmuş politikacılarımızın istikamette olmalarını bugüne kadar sorgulamış mı? Bizce önce bu dorgulamayı yapmalıydı ve ondan sonra da müslümanlara yazı başlığındaki soruyu sormalıydı !
 

Darul_Beka

Profesör
Katılım
17 Kas 2013
Mesajlar
2,214
Tepkime puanı
174
Puanları
63
Siyasette istikamete ermek için en önce siyaset yapmak için politika sahnesine kadem basanların bizatihi
kendileri İSTİKAMETTE olmaları gerekir diye düşünüyorum. Onlar istikamette olmayınca -ki bugüne kadar gelmiş geçmiş bütün siyasetçiler arzu edilen doğrulukta istikamette olmamışlardır.- müslümanları da siyasette istikamete çağırmanın bir anlamı ve kıymet-i harbiyesi olmayacaktır ! Mehmet Sürmeli Efendi acaba hiç siyasete soyunmuş politikacılarımızın istikamette olmalarını bugüne kadar sorgulamış mı? Bizce önce bu dorgulamayı yapmalıydı ve ondan sonra da müslümanlara yazı başlığındaki soruyu sormalıydı !
sadece başlığı okudun galiba
çünkü içerik çok farklı
tüm Müslümanları ilgilendiren bir yazı
 

ilke

Paylaşımcı
Katılım
6 Kas 2017
Mesajlar
875
Tepkime puanı
188
Puanları
0
sadece başlığı okudun galiba
çünkü içerik çok farklı
tüm Müslümanları ilgilendiren bir yazı

Başlıkla birlikte içeriği de okudum. Biz müslümanlar her devirde nasılsak öyle idare ediliriz...Bu sebeple hiç kimsenin kimseye serzenişte bulunması doğru değildir ! "Balık baştan kokar." diye güzel bir özdeyişimiz vardır. Mehmet Sürmeli Bey herhalde bu sözü bugüne kadar hiç duymamış diye düşünüyorum !
 

Darul_Beka

Profesör
Katılım
17 Kas 2013
Mesajlar
2,214
Tepkime puanı
174
Puanları
63
o atasözlerinden ziyade ayet ve hadisleri ölçü alır
 

ilke

Paylaşımcı
Katılım
6 Kas 2017
Mesajlar
875
Tepkime puanı
188
Puanları
0
o atasözlerinden ziyade ayet ve hadisleri ölçü alır

Peki biz neden bahsediyoruz acaba hiç merak dahi etmediğin anlaşılıyor !..
“Kemâ tekûnû yuvella aleyküm” (Siz nasıl olursanız yöneticileriniz de öyle olurlar).
“A’malüküm ummalükum” (amelleriniz yönetcilerinizdir, onlar sizlerin eseridir) (bk. Acluni, I / 146, II / 127)
Alın size tefekkür ve temmül etmeniz için bir de ayet meali :
Bir ülkeyi helâk etmek istediğimizde oranın şımarmış yöneticilerine (iyiye yönlendirici) emirler veririz; onlar ise orada günah işlemeye devam ederler, sonuçta o ülke helâke müstahak olur, biz de oranın altını üstüne getiririz. (Isra Sûresi: 16 )

Yetti mi arkadaşım ?.. Daha başka beyyine ister misin ?
 

Darul_Beka

Profesör
Katılım
17 Kas 2013
Mesajlar
2,214
Tepkime puanı
174
Puanları
63
hatalı yorum yapıyorsun
ohh ne rahat nasılsa öyle yönetilirsiniz ayeti var yan gelip yatalım öylemi
yazının sadece şu cümlesini oku anla bari çok mu zor

Müşriklerin hiçbir türünün; materyalist, kapitalist, sosyalist, pozitivist, ateist, nihilist, deist, seküler vb. inanca sahip kimselerin Müslümanlar üzerinde yöneticilik hakları yoktur. Bu hüküm Müslümanlar tarafından içselleştirilmelidir. Siyasetin olmazsa olmazı hâline getirilmelidir. Neticede Müslümanlarda meydana gelen şuur hâli, ideolojiler dâhil hiçbir şirk grubunu ümmetin tepesine taşımamalıdır. Müslümanlar meşru şekilde bu yanlışlığı veya kötü gidişatı engellemelidirler. En azından siyasal belirleyicilikte imandaki kemâl ve bütünlük tercih sebebi olmalıdır.
 

ilke

Paylaşımcı
Katılım
6 Kas 2017
Mesajlar
875
Tepkime puanı
188
Puanları
0
Siz belli ki, sevdiğiniz kişilerin görüşleri doğru-yanlış nasıl olursa olsun onları peşinen kabullenmiş görünüyorsunuz!
Kusura bakma ama, biz bu konuda sizinle asla uyuşamayız !
Selâm !
 
Üst