şimdi “filistin filmleri zamanı”

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Uluslararası Kültür ve Sanat Derneği (UKSD) 09–12 Temmuz 2010 tarihleri arasında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle “Filistin Filmleri Zamanı” etkinliği düzenliyor.

Öyle insanlık durumları vardır ki onları anlatmak için gündelik dilin hacmi yetersiz kaldığında insanlığın ortak dili olan sanat devreye girer. Filistin’de yaşanan insanlık dramı böyle bir örnek.

Yıllardır insanlık gündeminden düşmeyen bu konuda dünyanın değişik köşelerindeki duyarlı yürekler çok sayıda sanat eseri ürettiler.

Ama sinema estetiği bakımından övgü duyulacak seviyede olsalar bile çoğunlukla amatör imkânlarla hazırlanan bu yapımların konuya duyarlı herkese ulaşması mümkün olmadı.

Bu filmler ticari sinemanın tahakkümüne maruz bırakılmış salonlarımızda doğal olarak yer bulamadı.
Türkiye’deki sinema seyircisi Filistin acısını yansıtan filmlere kimi zaman festivallerde kimi zaman da bazı televizyon gösterimlerinde ulaşabildiyse bile bu alandaki eserlerin topluca Türk sinema seyircisiyle buluşturulması önemli bir boşluğu dolduracak.
“FİLİSTİN FİLMLERİ ZAMANI” etkinliği çerçevesinde seyirciye ulaştırılacak 10 film vasıtasıyla Filistin probleminin gerçek boyutuna yerli ve yabancı kamuoyunun dikkatini çekmek temel amacımız.

Diğer yandan bu etkinlik vesilesiyle insanlığın ortak duyarlık alanları söz konusu olduğunda sanatın imkânları ve sanatçı sorumluluğu gibi temel konular üzerinde bir kere daha düşünme fırsatı bulmayı umuyoruz.

Konunun hem vicdan boyutunda hem de zihinsel olarak farklı bakış açıları eşliğinde yeniden değerlendirilmesini sağlamak amacıyla düzenlediğimiz bu etkinliğin aynı zamanda Filistin ve Türk halkları arasında yeni bir yakınlaşma fırsatı olmasını arzu ediyoruz.
09 Temmuz 2010 Cuma akşamı saat 20.30’da İstanbul Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde gerçekleşecek gala programının ardından film gösterimleri 10–12 Temmuz 2010 tarihleri arasında Zeytinburnu Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi ile İBB Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi salonlarında gerçekleştirilecek.

Gala gecesinde gösterilecek film Filistin asıllı Danimarkalı yönetmen Omar Shargawi’nin otobiyografik özellikler de taşıyan "My Father is from Haifa" (Babam Hayfalı) isimli belgesel eseri.

Filistin göçmeni bir baba ile yurtdışında doğup büyüyen oğlunun vatan topraklarına dönüş yolculuğunu anlatan yapım yönetmenin etkileyici ve sıra dışı üslubuyla dikkat çekiyor.

Film 2010 Danimarka Sinema Ödülleri’nde “en iyi belgesel” ödülünü kazandı.
9 Temmuz’daki Gala gösterimine yönetmen Omar Shargawi de katılacak.
10–12 Temmuz 2010 tarihleri arasında Zeytinburnu Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi ile Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi salonlarında ücretsiz izlenebilecek filmler şunlar:
Limon Ağacı (Yönetmen: Eran Riklis)
Düşler ve Korkuların Sınırı (May Masri)
Zeytin’in Hayali (Yönetmen: Omar Kawan Aleni)
Babam Hayfalı (Omar Shargawi)
Vaad edilen Cennet (Yönetmen: Hany Abu Assad)
Kapılar Bazen Açılıyor (Yönetmen: Liana Badr)
Beşir ile Vals (Yönetmen: Ari Folman)
Şatilla’nın Çocukları (Yönetmen: May Masri)
Kutsal Direniş (Yönetmen: Elia Suleiman)
Bu Denizin Tuzu (Yönetmen: Annemarie Jacir)
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
FİLM BİLGİLERİ

BABAM HAYFALI
2009, Danimarka, 52 dakika, belgesel, renkli
Senaryo-Yönetmen: Omar Şakravi
Kameraman: Aske A. Foss
"Babam Hayfalı", Omar Şakravi’nin 1948 yılında henüz bir çocukken ülkesi Filistin’den Danimarka’ya göç etmek zorunda kalan babasının hayatını ele aldığı belgeseli...
Evrensel bir aile hikâyesini anlatan filmde bir insanın hayatının, tüm ailesini nasıl etkilediği çarpıcı bir biçimde gözler önüne seriliyor. Babasının ve ailesinin geçmişini arayan yönetmen, psikolojik ve fiziksel olarak hikâyenin başladığı yere gelir. Seyircinin merak duygusunu kamçılayan bir arayışla, olayların başladığı Şam ve Hayfa’ya gider. Böylece babasının ve gitgide olayların şahidi olan Filistinliler’in geçmişine döner.
BU DENİZİN TUZU
Senaryo-Yönetmen: Annemarie Jacir
Görüntü Yönetmeni: Benoit Chamaillard
Yapım Yılı: 2008
Oyuncular: Suheir Hammad, Saleh Bakri, Riyad Ideis, Walid Abdul Salam, Jaber Abu Kaoud, Um Hussein Al Malhi, Iman Aoun, Yahya Barakat, Diana Buttu
Filistin filmi “Bu Denizin Tuzu”, FIBRESCI ve Özel Jüri Ödülü almış çarpıcı bir yapım. Hâlâ Filistin’e giriş izni olmayan yönetmen Annemarie Jacir’in senaryosunu yazıp yönettiği “Bu Denizin Tuzu”, inanılması zor bir yumuşaklıkla Filistinlilerin 1948 Nakba felâketinden beri yaşadıkları dramı çarpıcı bir şekilde beyazperdeye yansıtıyor.

Brooklyn’de Filistinli göçmenlerin oluşturduğu işçi sınıfı bir toplulukta dünyaya gelen Soraya, büyükbabasının 1948 yılında sürgüne gönderildiği sırada dondurulmuş bir banka hesabı olduğunu keşfeder.
İnatçı, tutkulu ve kendisinin olanın iadesini isteyen Soraya uzun zamandır kurduğu hayalini -Filistin’e dönmek- gerçekleştirir.

Oraya vardığında, yavaş yavaş etrafındaki gerçeklikten ayrılır ve kendi öfkesi ile yüzleşmek zorunda kalır. Filistin’deki duvarların her zaman görünür olmadığını fark eder.
Kendisinin aksine, en büyük tutkusu orayı tamamen terk etmek olan Emad isimli genç bir Filistinli ile tanışır.
Hayatlarını kontrol eden kısıtlamalardan yorgun düşen ikili, özgür olabilmek için olayları kendi ellerine almalarının şart olduğunu anlarlar, yasadışı işler yapmaları gerekse bile.

BEŞİR’LE VALS

Yönetmen: Ari Folman
İsrail-Almanya-Fransa, 2008
Renkli / 87 dakika

Uzun metrajlı, canlandırma bir belgesel. O dönemde İsrail ordusunda görev yapan yirmili yaşlarında bir piyade olan yönetmen Ari Folman, 1982 Sabra-Şatila katliâmını kendi bakış açısıyla anlatıyor.

Folman, 2006’da bir askerlik arkadaşıyla karşılaşır. Arkadaşı ona 1982 Lübnan Savaşı’yla ilgili sürekli kâbus gördüğünü anlatınca Folman o döneme dair hiçbir şey hatırlamadığını fark eder.

Aynı gece kendisi de birkaç görüntü hatırlar ama ayrıntılar yoktur. Cannes Festivali’nde büyük ödül için yarışan film, İsrailli yönetmen Ari Folman’ın arkadaşlarıyla konuşmalarını, aynı dönemde Beyrut’ta olan gazeteci Ron Ben Yishai ve bir psikologla görüşmelerini anlatırken zihninde olayları canlandırmaya çalışmasını da gösteriyor.
LİMON AĞACI

2008, İsrail- Almanya-Fransa, 106 dk. renkli
Yönetmen: Eran Riklis
Senaryo: Suha Arraf, Eran Riklis
Görüntü Yönetmeni: Rainer Klausmann
Oyuncular: Hiam Abbas, Doron Tavory, Ali Suliman, Rona-Lipaz Michael
İsrail ve Filistin arasındaki duvarın İsrail tarafına, İsrail Savunma Bakanı için bir villa inşa ettirilir. Bu inşaatın sonucunda Filistinli dul bir kadın olan Selma'nın limon bahçesi, ulusal güvenliği tehdit edici unsur olarak tanımlanıp bahçenin ortadan kaldırılması kararına varılır.

Bunun üzerine Selma hakkını aramak için bir avukat tutar. Limon bahçesini kaybetmemek için savaş verirken Selma, avukatına âşık olur. Bu sırada dâvâsı da uluslararası bir boyut kazanır ve Selma'nın hayatı her geçen gün daha da karışır.

Senaryosu İsrailli yönetmen Eran Riklis ve Filistinli gazeteci Suha Araf tarafından yazılan “Limon Ağacı”, Panorama İzleyici Ödülü 'nün de sahibi olmuş ironik ve iyimser bir dramdır.
ZEYTİNİN HAYALİ

2007, Türkiye, Animasyon, 85 dk.
Yönetmen: Omar Kawan Alani
Senaryo: Amed Abdulhafız
Görüntü Yönetmeni: Luma Abbas
Sanat Yönetimi: Amer Jazie Leaybe
Karakter Tasarımları: Amer Jazie Leaybe, Yasir Rasan
Yapımcı: Usame Ahmed Halife
Müzik: İlyas Rahbani
Yapımcı Firma: Ella Çizgi Film San. Tic. Ltd. Şti.
“Zeytinin Hayali”, Ella Çizgi Film tarafından Türkiye’de sinema formatında ve yüksek standartlarda gerçekleştirilmiş ve yapımı iki yılda tamamlanmıştır.

Filmin senaryosu 1940'lı yıllarda Kudüs'ün “Ayn Kerim” köyünde doğan bir kızın gerçek hayat hikâyesinden uyarlanmıştır… Film, 2002 yılında Filistin'in Cenin kentinde sokakta bilye oynayan Faris ve arkadaşlarının aralarında geçen olaylarla başlar. Faris'in ninesi Meryem, yeri geldikçe küçükken başından geçen olayları hatırlayıp torununa anlatır…

Filmin sonunda Filistin halkı evlerini yeniden yapmaya koyulurken, koparıldığı toprağa dönmeyi hayal eden zeytin fidanının dönüş şarkısı söylenir...
KAPILAR BAZEN AÇILIYOR!

2006, Filistin, 42 dakika, belgesel, renkli
Senaryo-Yönetmen: Liana Bedr

Filistin'de, yollar ve kapıların dünyanın herhangi bir yerinde taşıdıkları anlamdan farklı bir anlamı vardır. Bu film, işgal altındaki Batı Şeria'da yaşayan sıradan insanların gündelik hayatının gerçeküstü doğasını gözler önüne serer.

Filistinliler okullarına, üniversitelerine, tarlalarına, evlerine ya da zeytinliklerine ulaşabilmek için hangi yollar ve geçitleri aşmak zorunda kalır?

Çocuklar, kadınlar, öğrenciler ve çiftçiler, pek çok garip olayla karşılaştıkları bu yollar ve geçitlerden her gün geçmek zorundadır. Bu film, bu karşılaşmaların bazılarını çekmiştir.

Gidilecek yere bir mucizeye ihtiyaç duymaksızın varabilmek hiçbir şekilde mümkün değil midir?
VAAT EDİLEN CENNET

2005, Hollanda-Almanya-Fransa-Filistin, renkli, 90 dk. Arapça
Yönetmen: Hany Abu-Assad
Oyuncular: Kais Nashef, Ali Suliman, Lubna Azabal
2002 yılında büyük ilgi gören “Râna’nın Düğünü” filminin yönetmeni Hany Abu-Assad’dan Ortadoğu sorununun trajik ve çözümü zor sonuçlarına farklı bir bakış.
Gösterildiği her yerde tartışmalar yaratan, Londra bombalamalarından sonra Cambridge Film Festivali’nin programından çıkarılan bu film, ümitsizlik içindekilerin birdenbire alt üst olan sıradan hayatlarına ışık tutuyor.

Çocukluk arkadaşı olan Gazzeli Halid ve Sait, Tel Aviv’de bir intihar saldırısı gerçekleştirmek üzere seçilirler. Vedalaşmalarına izin verilmeden, aileleriyle son bir gece geçirdikten sonra sınıra götürülürler ve vücutlarına bombalar bağlanır.
Ne var ki, operasyon planlandığı gibi ilerlemez ve birbirlerinden ayrı düşerler. Artık kendi kaderlerini, kendi inançları doğrultusunda, kendi başlarına çizeceklerdir…

”Vaat Edilen Cennet”, işgale karşı çıkmanın gerekçelerini incelerken “insan bombaları” bu yola iten nedenleri ve bu kişilerin iç hesaplaşmalarını da biraz olsun açığa çıkartıyor; ancak bunu yaparken ne adam öldürmenin kötü bir şey olduğunu ilan ediyor ne de karakterlerini birer kahramana dönüştürüyor.
Tamamı Nablus’ta çekilen ve Berlin Film Festivali'nde Mavi Melek ödülü alan film, bir intihar bombacısının bakış açısını daha önce görülmemiş bir şekilde ve tarafsız olmaya çalışan bir gözle aktarıyor.`
KUTSAL DİRENİŞ

2002, Fransa-Filistin-Fas-Almanya, 92 dk, renkli
Senaryo-Yönetmen: Elya Suleiman
Görüntü yönetmeni: Marc-André Batigne
Oyuncular: Elya Suleiman, Emma Boltanski, Jamel Daher,
Nayef Fahoum Daher, Manal Khader
Dil: Arapça-İbranice
2002 Cannes Jüri Büyük Ödülü, FIPRESCI Ödülü
2002 Şikago Jüri Özel Ödülü

Kara komedi kıvamındaki bu gerçeküstü eser, Jacques Tati ve Otar Iosseliani gibi yönetmenleri anımsatan Elya Suleiman'a uluslararası ün getirdi.

Aile dramıyla karışık aşk hikâyesinin kahramanı (yönetmenin canlandırdığı ve kendisinden esinlenen) ES, hasta bir baba, gecikmiş bir senaryo ve Filistinli bir güzele duyduğu karşılıksız aşkın yükü altında ezilmektedir.
Nâsıra-Ramallah yolunda İsrail kontrol kapısı olduğu için, bu güzel kadınla civardaki ıssız bir park yerinde buluşmak zorunda kalır...
İlk bakışta sıradan bir kasaba gibi gözüken Nâsıra, içten içe akıl almaz olaylarla kaynamaktadır. İş hayatındaki başarısızlığının üzerinde yarattığı baskıya dayanamayan bir adam, hayatının dizginlerini eline almaya ve çevresindeki insanlara duyduğu küçük öfkeleri birleştirerek zincirleme bir tepki yaratmaya çalışır; ancak sonunda kendini mahvedecektir.

Bu garip adamın oğlu ES, Kudüs'te yaşamakta, Ramallah'ta oturan Filistinli sevgilisiyle hasta babası arasında gidip gelmektedir. Bölgenin içinde bulunduğu karmaşık siyasî yapıdan dolayı, sevgilisinin hareket özgürlüğü İsrail ordusunun belirlediği iki kent arasındaki kontrol noktalarında son bulmaktadır.
Birbirlerinin yaşadıkları kentlere giremeyen âşıklar, kontrol noktasının yakınındaki kuytu bir alanda buluşurlar. Bastırılmış arzularından kaynaklanan gerilim, şiddetli tepkilere dönüşecek ve kuşatmayla yüz yüze olan sevgililer, tüm imkânsızlıklara karşı yaralı ve öfkeli aşklarının onları sürükleyeceği fanteziye kendilerini bırakacaklardır...

Elya Suleiman'ın ikinci uzun metrajlı filmi olan "Kutsal Direniş", fantezi ve mizahı karıştırarak, bölgedeki soruna orijinal bir bakış getiriyor.

Şiirsel bir anlatıma sahip olan film, İsrail 'işgali' altındaki sıkıntılı hayatı, her iki taraftan örneklerle acı verici bir içerlemeyle anlatmayı başarıyor.
DÜŞLER VE KORKULARIN SINIRI

2001, Filistin, belgesel, 55 dk.
Yönetmen: May Masri

Film iki genç Filistinlinin, Şatila mülteci kampındaki Mona ile Beytüllahim’deki El-Dayşa kampındaki Manar’ın yaşamlarındaki birkaç ayı yansıtıyor.
Biri Lübnan’ın aşırı marjinalizasyonuyla yönetilen, öteki İsrailliler’in askerî ve ekonomik baskısı altında iki farklı kampta yaşayan bu iki genç kız bir yoksunluk teması üzerine çeşitlemeler sergilemekte.
Ancak trajik bir yönleri bulunmasına rağmen, öyküleri ıstırap portrelerinden ibaret değil…
ŞATİLLA’NIN ÇOCUKLARI
Lübnan, 1998, belgesel, 50 dk.
Yön: May Masri
Yapımcı: Jean Khalil Chamoun
Film, 1982'de İsrail'in saldırıda bulunduğu Sabra ve Şatilla kampındaki çocukların, oyun ve düşlerle örülen günlük hayatlarını anlatıyor.

Şatila kampı ilk kez, 1982 yılında Sabra-Şatila’da meydana gelen ve dünyayı sarsan korkunç katliamla tanınmıştır. Beyrut’ta,“sefaletin göbeği”nde sayılabilecek olan kamp, evlerini terk etmek zorunda kalmış, işsiz ve yoksul 15.000 Filistinli ve Lübnanlı’nın barınağıydı.
Büyükanne ve büyükbabalarının Filistin’den sürülmelerinin üzerinden elli yıl geçtikten sonra, Şatila kampında yaşayan çocuklar, katliam, kuşatma ve açlığa rağmen ayakta kalan bu mülteci kampında büyümenin ruhlarda iz bırakan gerçekleriyle karşı karşıyadır.
Belgesel film yapımcısı May Masri, iki Filistinli çocuğun, 11 yaşındaki Ferah ile 12 yaşındaki İsa’nın hayatlarına odaklanır. Bu iki çocuk, yönetmenin kendilerine verdiği iki kamerayla, günlük hayatlarının ve öykülerinin gerçeklerini kaydederler. Kamp hayatı onların gözlerinden aktarılırken, Ferah ile İsa kendi kuşaklarının duygularını ve umutlarını dile getirirler…
Haber7
 
Üst