Silahlara Veda Çağrısının Yankıları

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın HDP grup başkanvekilleri Pervin Buldan, İdris Baluken ve HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile yaptığı görüşme Diyarbakır'da olumlu karşılandı.

Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde çözüm sürecine ilişkin yapılan görüşmeyi televizyondan takip eden vatandaşlar "Görüşmenin ardından yapılan açıklamaların çözüm sürecine katkı sağlayacağı" değerlendirmesinde bulundu.
Vatandaşlardan İbrahim Ertek, AA muhabirine, görüşmeyi sürecin devamı konusunda çok önemli bulduğunu belirterek, "Çözüm sürecini candan istiyoruz. Çözüme doğru gidiyoruz. Bu konuda çok eminim" dedi.

Rıdvan Dursun ise çözüm sürecinde somut gelişmelerin olmasını olumlu bulduğunu kaydetti.
"Böyle samimi aşamaların olması gerçekten çok güzel" diyen Dursun, "HDP'nin PKK'nın silahsızlanması yönündeki açıklamaları samimiyetini gösteriyor. Bu gelişmelerin olması sevindiricidir. Kürt vatandaşı olarak çözüm sürecini destekliyorum" ifadelerini kullandı.
Abdulgaffur Bülbül de görüşmenin iki tarafın da çözüm sürecine sağduyulu yaklaştığını gösterdiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Hükümet ile HDP'nin aynı karede bulunması çözüm sürecine ilişkin somut açıklamaların geleceğinin bir kanıtıdır. Başlangıç olarak böyle somut açıklamaların yapılması önemlidir. Çözüm süreci çok hassas bir süreç olduğu için bazen önemli kırılmalar oldu. Sürece herkes sağduyulu bir şekilde yaklaşması lazım. Bu konuda herkesin fikri alınarak, alınan fikirlere saygılı bir şekilde yaklaşmak lazım. Ancak çözüm süreci bu şekilde sonuçlanır. Zaten kimse silahı istemez. Bu aşamada hiçbir vatandaşın silah alarak dağa çıkmak isteyeceğini sanmıyorum."

Esnaf Serdar Akmaz ise PKK'nın silah bırakmasının bölgeye olumlu yansımalarının olacağını dile getirerek, "Huzur ortamı olursa turist de gelir insanların işleri daha da artar. Silah bırakılırsa siyasi anlamda da insanlar düşüncelerini daha iyi bir şekilde dile getirebilirler. Herkes fikirlerini rahat bir şekilde söyleyebilir bu şekilde diyalog kanallarının açılacağını düşünüyorum" diye konuştu.
Öğrenci Tuba Şimşekoğlu da verilen mesajların bölgenin huzuruna katkı sunacağını aktararak, bu şekilde sosyal olarak rahatlama olacağını, bölgeye karşı olumsuz algıların da değişeceğini kaydetti.

Banka görevlisi Yusuf Umut ise açıklamanın Türk ve Kürt halkı adına olumlu olduğunu vurgulayarak, "Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin beklediği bir mesajdı. Bizim için önemli olan 30 yıldır akan kanın durmasıdır. Sürecin taraflarını kutluyorum. Gençler için de olumlu olacak, çünkü siyasette daha rahat fikir yürütülebilecek" dedi.

Esnaf Ali Sait Özkan, silahların bırakılmasıyla kentte ekonominin canlanacağını ve turist sayısının artacağını ifade ederek, "Köylere dönüş de artar, huzur, barış gelir. Birlik ve beraberliğimiz daha da artar" şeklinde konuştu.
Emekli işçi Hacı Turay ise "Örgütün silahları bırakmasını hepimiz isteriz. Bu hem halk için hem de Ortadoğu için iyi bir fırsat olur. Böyle bir anlaşma olursa bölgemiz ve barış için iyi olur. Gençler ölmez, ekonomi de düzelir" dedi.

STK temsilcileri olumlu karşıladı

Sivil toplum kuruluşu temsilcileri, PKK'ya silah bırakma çağrısının yapıldığı Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde görüşmenin çözüm sürecinin barışla nihayete ermesi konusunda umutları artırdığı görüşünde.
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, AA muhabirine, 21 Mart 2013'te gerçekleştirilen Nevruz etkinliğinde Abdullah Öcalan'ın çağrısının Kürt sorununun çözümünde silahların tümüyle devreden çıkarılması ve demokratik siyasetin esas alınması olduğunu hatırlattı.
"Bugün açıklanan çağrı ile artık barış ve çözüm sürecinin en stratejik hedefi olan silahların devreden çıkarılması hedefine yaklaşıldı. Bu çağrı üzerine PKK'nın yetkili organlarını, kongresini toplayarak Türkiye'de Kürt sorununun çözümünde silahların devreden çıkarılacağına dair bir iradeyi ortaya koyduğunu açıklaması önemli bir aşamayı ifade eder" diyen Elçi, böylece sorunun demokratik yollarla çözümü umudunun da ete kemiğe bürünmüş olacağını dile getirdi.

Elçi, şöyle dedi:
"Çözüm sürecinin nihai olarak barışla sonuçlanmasının en önemli unsurlarından ve aşamalarından biri silahların tümüyle devreden çıkarılması. Bu çalışmanın temel hedefi de süreci hızlandırmak. Öcalan'ın bu çağrısı üzerine PKK'nın silah bırakması meselenin barışla sonuçlanması hedefini yüzde 90'ın üzerine çıkarır. Bu son derece umut verici ve önemli bir aşama."

"Hükümetin elini daha güçlü kılacaktır"

Mazlum-Der Diyarbakır Şube Başkanı Abdurrahim Ay da Kürt sorununun çözümünde silahların miadını doldurduğuna inandıklarını, bunu her fırsatta dile getirdiklerini belirtti.
Sorunun diyalogla çözülmesi gerektiğini, sivil adımlar atılarak barışın mümkün olacağına inandıklarını vurgulayan Ay, "Nihai noktada PKK'nın silahlı mücadeleyi bırakması olumlu bir gelişme. Bu, hükümetin elini Kürt meselesinin çözümü konusunda daha güçlü kılacaktır. Ancak çözüm sürecinde sorumluluklar daha da artıyor" dedi.

Ay, sorunun çözümü konusunda yapılması gerekenlerin hızla gerçekleştirilmesi gerektiğini düşündüklerini aktararak, en önemli aşama olarak görülen silahlar bırakıldıktan sonra çözüme dair mekanizmaların hızla işletilmesinden yana olduklarını kaydetti.

"Gelinen aşama önemli"

Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi Başkanı Mehmet Kaya ise Türkiye'nin önemli bir dönemece geldiğini dile getirdi.
Silahların bırakılmasının önemli olduğuna işaret eden Kaya, ancak bundan sonra daha yapılacak çok şeyin olduğunun bilinmesi gerektiğini anlattı.
"Silahsızlanma Kürt sorununda bir sonuçtur. Şimdi bunun ortadan kaldırılması yaşanan ölümler, travmalar, ekonomik ve sosyal kayıplar açısından çok önemli" ifadelerini kullanan Kaya, şöyle konuştu:
"Bundan sonra hızla gerek demokratikleşme gerekse de sosyal, kültürel ve temsiliyet anlamında engellerin ortadan kaldırılmasıyla ilgili adımların atılması çok önemli. Gelinen aşama önemli ancak sorumlulukları artırıyor."

"Bu hayırlı ve tarihi bir gelişmedir"

Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Murat Koç da yapılan açıklamaların çözüm süreci için tarihi bir gelişme olarak görülmesi gerektiğini belirtti.
Koç, çözüm sürecinin daha sağlıklı yürümesi için böyle bir kararın alınmasının beklendiğini ifade ederek, çözüm sürecinin PKK'nın silah bırakarak, şiddetin, çatışmanın son bulması ve bununla Kürt sorununu doğuran haklar çerçevesinde bir takım yasal düzenlemelerin yapılması olduğunu kaydetti.

Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu hayırlı ve tarihi bir gelişmedir. Bu çağrının PKK tarafından da karşılık bulmasını ümit ediyoruz. Bu noktada siyasiler üzerlerine düşeni yapmışlardır. Böyle bir zemini hazırlamışlardır. Şu anda sivil siyasi alan sivil siyasi zemin PKK'nın silah bırakması açısından uygun durumda. PKK da bu çağrıya inşallah karşılık verir. Burada asıl belirleyici olan PKK'nın bundan sonraki tutumudur. Çünkü çözümün muhatapları tarafından müzakere aşamasına geçildiği ve müzakere koşulları sağlandığı için PKK'nın silah bırakması gerekiyor. Zira PKK müzakerelere geçildiği taktirde silaha son vereceğini ifade etmişti. Bu kapsamda bundan sonra top PKK'da yani Kandil'de. Kandil'in tavrı çözüm sürecinin kaderini belirleyecektir."

"Sürecin daha hızlı ilerleyeceği yönünde umut oluştu"

Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi da çözüm süreci için toplantının sonunda yapılan açıklamanın çok önemli olduğunu söyledi.
Bundan sonra demokratikleşme için adımların atılmasının beklendiğine işaret eden Elçi, "Bu çözüm sürecinde ciddi bir aşama. Dileriz ki; yol kazasına uğramadan bu müzakereler devam eder ve süreç barışla sonuçlanır. Bu açıklama ile sürecin daha hızlı ilerleyeceği yönünde umut oluştu" şeklinde konuştu.
Elçi, anayasanın değiştirilmemesi halinde sorunun tamamen çözülmesinin mümkün olmayacağını savunarak, yeni bir anayasanın hazırlanmasının gerektiğini dile getirdi.

"Sorunun çözümünü demokratik siyaset belirleyecektir"

Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vahap Coşkun, çözüm sürecinin en önemli eşiklerinden birinin silah bırakma olduğunu, çözüm sürecinin temel amacının PKK'nın silahsızlanması, sorunların demokratik siyasetle çözülmesinin imkanlarının yaratılması olduğunu belirtti.
"Silah bırakılması çağrısı ile çözüm sürecinde temel amacın gerçekleştirilmesi konusunda son derece önemli bir adım atıldı. Bundan sonraki süreçte 21 Mart'ta kutlanacak nevruza kadar PKK'nın Türkiye'ye karşı silahlı mücadeleyi terk ettiklerine dair bir deklarasyonu yapması bekleniyor" diyen Coşkun, Kandil'in Öcalan'ın yaptığı çağrının dışında herhangi farklı bir girişimi olacağını düşünmediğini aktardı.

Böylece Türkiye'de müzakere denilen aşamaya geçilmiş olacağına dikkati çeken Coşkun, "Bundan sonra sorunun çözümünü demokratik siyaset belirleyecektir. Bu son derece önemli ve değerlidir, çözüm sürecinde bugüne kadar gelinen en önemli aşamadır" diye konuştu.
Coşkun, silahlı mücadeleden vazgeçildiğinin ilan edilmesinden sonra yeni anayasanın gerçekleştirilmesinin çok daha olumlu bir atmosfer oluşturacağını vurguladı.

http://www.haber10.com/haber/593304/#.VPH0z7ccRPM
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Türkiye Gazetesi yazarı Yıldıray Oğur:

Bu açıklama geldiğine göre bunun anlaşılarak yapılmış bir açıklama olduğunu düşünüyorum. Öcalan'ın tek başına yaptığı bir açıklama değil. Ortak açıklama ilk defa oluyor ve bu çok önemli. ben artık burada geri dönüş olabileceğini düşünmüyorum.

Star Gazetesi yazarı Orhan Miroğlu

Ortadoğu'da muazzam sonuçlara yol açacaktır. PKK'nın silahlı gücü sadece Türkiye için rol oynamıyordu. Kandil'in silahlı gücü bütün ülkelerin bölge politikalarını etkiliyordu.
İstanbul'dan Diyarbakır'a kadar büyük bir sevinç dalgası yaşayacağız.
Ancak bu fikir de bütün Kürt grupları içinde kolayca kabul edilebilecek bir konu değildir. Aslında Kürt kamuoyunda tartışılması gerekir.
Öcalan tarafından atılan bu adamın Kürt siyasetinde alternatifi olacağı kanaatinde değilim. Bir adımı ileri iki adım geri şeklindeki bir tavrın toplum tarafından kabul edilebilecek bir tavır olacağı kanaatinde değlilim.

Avni Özgürel-Yazar

Hiç şüphesiz ki bu tarihi bir açıklama... Yıllardır beklediğimiz kah hayal kırıklığı ile döndüğümüz, kah ümitlendiğimiz tarihi bir dönemeç noktası.
Nisan ayına yetişebilir mi PKK'nın kongresi ancak seçimden önce PKK'nın kongresinin toplancağı anlaşılıyor. Ve PKK'nın silah bırakacağını açıklayacağı, tahkim edilmiş çatışmasızlık değil, silah bırakma çağrısıdır bu.
Türkiye'nin güvenlik yetkililerinin de bulunduğu bir ortamda bir kaç silahın teslim edileceğidir, budur. Ortadoğu silahın en kolay bulunduğu yerdir, sembolik bir anlamı olacaktır. Güney Amerika'da da böyle sembolik anlamlı adımlar atıldı.
Mayıs ayına kadar PKK söz konusu kararı açıklarsa HDP'nin eli güçleneceği ve baraj endişesinin ortadan kalakacağı anlamına gelir.

Markar Esayan-Yazar

"Çözüm Süreci'nde tarihi çağrı yapıldı. Vesayet ittifakı bir darbe daha aldı. 28 Şubat'ın yıl dönümünde dindarlar ve Kürtler devrim yaptı"

Mehmet Metiner-AK Parti Adıyaman Milletvekili

"Çözüm sürecini barışa ulaştırmak için çalıştı Cumburbaşkanımız... Bu açıklamayı çözüm süreci taçlandıracak bir açıklama olarak selamlıyorum. Demokratik siyasette çözüm yöntemleri bellidir. Demokratik diyoloji dediğimiz bir yöntemdir. HDP seçime gireceğini ilan etti. Barajı aşabilir, aşmayabilir. AK Parti'yi de çözüm partneri olarak da görüyorsa Pensilvanya'nın yanında durarak bunu yapması güveni zayıflatır. Kendi başına seçime girip kazanamazsam sokaklar karışır mesajı benimsememesi gerek bir dil olmalıdır... Barajın altında kalırsa tekrar ben parlomentoya giremedim, çözüm süreci yürümez anlayışına yaslanması kabul edilemez. Yeni bir siyasal tarzda karar kılmalı."

Bülent Turan- AK Parti Milletvekili

"Şehit haberleri geldiğinde yüreğimiz sızlar, evden dışarı çıkmak istemezdik. Talep eylemsizlik değil, "silah bırakma" Umarım başarılı olunur."

Kurtuluş Tayiz- Akşam Gazetesi Yazarı

"40 bin insanımızı teröre kurban verdik. Artık bunda sona geldik. Tahkim edilmiş bir ateşkesin anlamı eylemlere son verildiği anlamına geliyor... Bu süreç başladı. Silah bırakma süreci başlamış durumdadır, büyük başarıdır. Sürecin mimarı Cumhurbaşkanımızın kararı, azmi olmasaydı bugün burada olamazdık. O kadar engellerle karşılaştık ki, hükümet barışı sağlamakta çok kararlı davrandı. Türkiye için hayal edilmesi çok zor bir gün, tarihi bir gün. Türkiye için büyük bir başarı hikayesi. "

HÜSEYİN YAYMAN - Yazar

HDP'nin bu çağrısı şartlı bir çağrı. Kandil'le görüşülmemiş olsaydı, olumlu yanıt alınmamış olsaydı böyle bir çağrı yapılmazdı. Bundan sonra örgütün Kandil’de bir kongre toplayıp Öcalan ve HDP'nin çağrısına uyarak silahı bırakacağını ilan edeceğini söyleyebiliriz.
Silah bırakılırsa Türkiye tarihinde yeni bir açılımdır. Seçimlere de etkisi büyük olacaktır. Süreçte sona gelindiği görülüyor. Provakasyonlar olabilir, süreç şeffaf bir şekilde ilerlediği için bu saatten sonra çok büyük bir provakasyon olmadığı sürece Türkiye’de yeni bir kapının aralandığını düşünüyorum.

CHP: ÇÖZÜMÜN ADRESİ TBMM

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "Silah bırakma çağrısı keşke daha önce olsaydı. Silahların gölgesinde barış olmaz. Barışın birinci koşulu PKK nın silah bırakmasıdır.Ne olacaksa TBMM çatısı altında ve iradesinde olmalıdır çözümün adresi TBMM'dir." dedi.
Altay, öne sürülen 10 maddelik şartın tamamının kabul edilmesi diye bir şey olmadığını belirterek, "Bu talepler oturulup konuşulur elbette Türkiye'de Kürt sorunu vardır ve çözülmelidir. 30 yıldır akan kan durmalıdır."

OKTAY VURAL - MHP Grup Başkanvekili

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, bunun silah bırakma çağrısı değil; AK Parti’nin cumhuriyeti, vatanı, milleti PKK’ya peşkeş çekme anlaşması olduğunu söyledi. “Bu vatana ihanet belgesidir” dedi. Vural şöyle konuştu:
“Silah bırakma değil PKK’ya teslimiyet anlaşmasıdır. Yapılan açıklamada utanmadan vatan, millet, cumhuriyet tanımlarının yeniden yapılacağı söyleniyor. Bu ihanetin belgesidir. Bunun arkasında yatan PKK’nin silahla yapamadığını AKP silah bırakma kılıfıyla millete hazmettirmeye çalışmaktadır. Kiminle imzalanmıştır? İmzayı atan Erdoğan ile Öcalan mıdır
PKK’ya paralel KCK devleti oluşturmak, Öcalan’a, PKK’ya af , özerklik sözü verildiği anlaşılmaktadır. Milletin adını,kimliğini, vatan, cumhuriyet, millet kavramlarını değiştirme vardır. AKP, PKK’nın, Öcalan’ın çözüm modelini kabul etmiştir. Bu ihanetin belgesidir.”

http://www.haber10.com/haber/593309/#.VPH3j7ccRPM
 

Kaçak

Yeni
Katılım
21 Ara 2012
Mesajlar
8,416
Tepkime puanı
896
Puanları
0
Şu mevzuyu kaçırdım ...
Duanurdan başka konuyu götürecek yiğitler aranıyor ...
 

Kaçak

Yeni
Katılım
21 Ara 2012
Mesajlar
8,416
Tepkime puanı
896
Puanları
0
ulen muhim şeyler oluyor ...
Duanur sen bu konuda kal ... @Ebu Computer ağa başka bir konuda şu Sırrı Süreyyanın videosunu koyabilirmisin ?
Konu ordan devam etsin burası telef olmuş olacağı kadar

Not : denedim da yapamadım ..
 

Darul_Beka

Profesör
Katılım
17 Kas 2013
Mesajlar
2,214
Tepkime puanı
174
Puanları
63
bu bir devrim
inşallah her hangi bir provakasyonla
karşılaşılmadan başarıya ulaşır
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Kenan Çamurcu @kenanCamurcu · 8 sa. 8 saat önce

AK Parti'nin terörü bitirmesinin 30 sene boyunca yapılamaması, Türkiye'nin bir dakika değil, hep karanlıkta kalmasını isteyenler yüzündendi.

PKK'ya "ortak vatan" temelinde demokratik çözüme razı edilip silah bıraktırılması AK Parti'nin vesayet rejimiyle mücadelesinin mükafatıdır.

Profan cumhuriyetin muhafızlarının Türkiye'nin başına açtığı terör belasından ülkeyi AK Parti'nin kurtardığını seçmen Haziran'da takdir eder
 

Ebu Computer

Kıdemli Üye
Katılım
11 Haz 2013
Mesajlar
24,988
Tepkime puanı
1,501
Puanları
113
Sayın @kaçak

Günün anlam ve önemine binaen:

 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Erol Göka, PKK’nın silahsızlanma çağrısına uymakta zorluk yaşayabileceğini belirterek “Demokratik bir geleneğin içine birden bire dâhil olmalarını bekleyemeyiz. Orada çok sarsıntılar olacaktır"DEDİ
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Yasin ياسن @saglam_irade_ · 19 sa. 19 saat önce

Emin olun CHP, Cemaat, İsrail, İngiltere ve Almanya hemen Kandil'i arayıp sakın silah bırakmayın demişlerdir !!

Bu ülkede Kürtlere en çok zulm eden Kemalistlerdi. PKK'nın silah bırakmasını istemeyen de Kemalistler. Şimdi anladınız mı PKK neden kuruldu?

Beyaz Türkler Nişantaşı'nda rahat rahat otursun diye gencecik Türk ve Kürt çocukları artık ölmeyecek !!
 
Üst