Mihenk
Asistan
- Katılım
- 7 Ara 2006
- Mesajlar
- 338
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
Doğan Grubu'nun medya organlarını "satıyorum... satıyorum... satıyorum... sattt... vazgeçtim..." pazarlamasından.
PKK'dan... PKK'yı hala Kürtler için savaşıyormuş zanneden saflardan
Kılıçdaroğlu'ndan... Ondan hala bir Gandhi çıkarmaya çalışanlardan
Gata-Kullicilerden
Demirel'in hala ve yine ortaya atılıp çürütücülüğüne devam etmesinden... Bu ürünün pazarda hala alıcılarının olması garabetinden...
Mahsun Kırmızgül'ün Ahmet Kaya'yı “Kürtçe şarkı söylemek istiyorum” dediği zaman linç eden eyyamcı takım arasında alkış tutmasına rağmen bugün Kürtçülük yapmasının nasıl bir ikiyüzlülük olduğunu göremeden Kırmızgül’e alkış tutan hafızasız dantellerden…
ODTÜ’nün dünyada hiçbir sıralamaya girememiş olmasına rağmen bütün bilimsel çalışmaları kendileri yapıyor edasından…
Ahmet Hakan’ın tekrar tekrar “neydim ne oldum ama aslında nasıl oldum ve bakın oldum” diye kendisini anlatmasından, bunu medya sitelerinin yeni bir keşifmiş gibi vermelerinden…
Atatürk seviciliğinden, Türklük kutsayıcılığından, “değerli” olabilmek için insan olmanın bir türlü yetmemesinden.
M.Ali Erbil, Seda Sayan, Okan Bayülgen gibi kendilerine yapışık tiplerin bir türlü yok olmamalarından… Her zaman ve her yerde karşımıza karşımıza çıkmalarından...
Demirel ve Çiller’in tekrar ısıtılıp piyasaya sürülmesi çabalarından.
Namuslu toplum görüntüsünün altında, kızlarımızın ekranlardaki bazı yarışmalar için birbirini yemesinden, Manukyan’ın kötü kadın olarak kabul edilmesine karşılık aynı işi daha çağdaş bir şekilde yapan Ebru Akel’in “ailemizin kızı” olarak kabul edilmesinden…
Kendilerini ulusalcılar diye lanse eden işe yaramaz takımının “kuvvacı” saçmalıklarıyla “ülkeyi kurtarma” havalarına girmelerinden…
Bazı insanların dünyadaki tüm kötülükleri İsrail’e bağlayıp , zavallılık içinde herşeyi Allah’a ve Peygambere havale edip “Gün gelecek Peygamberimizin sözü çıkacak ve İsrail yerle bir olacak” şeklinde rezil bir şarklılıkla oturup beklemelerinden...
Haberola
PKK'dan... PKK'yı hala Kürtler için savaşıyormuş zanneden saflardan
Kılıçdaroğlu'ndan... Ondan hala bir Gandhi çıkarmaya çalışanlardan
Gata-Kullicilerden
Demirel'in hala ve yine ortaya atılıp çürütücülüğüne devam etmesinden... Bu ürünün pazarda hala alıcılarının olması garabetinden...
Mahsun Kırmızgül'ün Ahmet Kaya'yı “Kürtçe şarkı söylemek istiyorum” dediği zaman linç eden eyyamcı takım arasında alkış tutmasına rağmen bugün Kürtçülük yapmasının nasıl bir ikiyüzlülük olduğunu göremeden Kırmızgül’e alkış tutan hafızasız dantellerden…
ODTÜ’nün dünyada hiçbir sıralamaya girememiş olmasına rağmen bütün bilimsel çalışmaları kendileri yapıyor edasından…
Ahmet Hakan’ın tekrar tekrar “neydim ne oldum ama aslında nasıl oldum ve bakın oldum” diye kendisini anlatmasından, bunu medya sitelerinin yeni bir keşifmiş gibi vermelerinden…
Atatürk seviciliğinden, Türklük kutsayıcılığından, “değerli” olabilmek için insan olmanın bir türlü yetmemesinden.
M.Ali Erbil, Seda Sayan, Okan Bayülgen gibi kendilerine yapışık tiplerin bir türlü yok olmamalarından… Her zaman ve her yerde karşımıza karşımıza çıkmalarından...
Demirel ve Çiller’in tekrar ısıtılıp piyasaya sürülmesi çabalarından.
Namuslu toplum görüntüsünün altında, kızlarımızın ekranlardaki bazı yarışmalar için birbirini yemesinden, Manukyan’ın kötü kadın olarak kabul edilmesine karşılık aynı işi daha çağdaş bir şekilde yapan Ebru Akel’in “ailemizin kızı” olarak kabul edilmesinden…
Kendilerini ulusalcılar diye lanse eden işe yaramaz takımının “kuvvacı” saçmalıklarıyla “ülkeyi kurtarma” havalarına girmelerinden…
Bazı insanların dünyadaki tüm kötülükleri İsrail’e bağlayıp , zavallılık içinde herşeyi Allah’a ve Peygambere havale edip “Gün gelecek Peygamberimizin sözü çıkacak ve İsrail yerle bir olacak” şeklinde rezil bir şarklılıkla oturup beklemelerinden...
Haberola