güneşte ısınmış kaptan abdest almayı bile men eden dinimiz , sigarayı niye etmesin ..ikisininde illeti aynı , sağlığımıza zarar
Bismihi Subhanehu...
Bu paragrafta fıkıh ilminin kıyas bölümünde müteala edilebilecek bir kıyas yapılmaya çalışılmış, lakin, batıl bir kıyas ile karşı karşıyayız. Kardeşimizin bunu bilerek yapmadığı üzere hüsn-i zannımız mevcuttur.
Güneşti ısınmış kaptan abdest almayı kim men etmiştir ? Men etme meselesi maslahata binaen mi ? Nass'a binaen mi vuku bulmuştur ?
Burada bir yanlış anlamayı düzeltmek gerekmektedir, evet fıkıh kitablarında "güneşte ısınmış bakır,aluminyum su kablarından abdest alınması men edilmiştir" lakin bu maslahata (nass) binaen vuku bulmuştur ki şöyle; Önceki dönemlerde bakır ve aluminyum kaplar sağlıklı değildi. Kaplama tekniği ve tekniğin fazla ileri olmamasından dolayı kaplardan parçalar kopmakta ve suya karışmaktaydı, suya karışan bu parçalar çeşitli cilt hastalıklarına sebep olmaktaydı, bu yüzden ötürü men edilmişti. Lakin günümüzde böylesi birşey olmadığı için men edilmemektedir.
Eğer ki sigara mevzusu ile kıyas edileceksek, sonuç kap gibi olacaktır.
Hanefi mezhebinin usulüne göre sigaraya her ne kadar haram denmişse de amel-i sahada haram diye tasnif edilen , lakin itikadi manada vacib konumunda bulunan bir mevzu, kat-i bir nass ile haram kılınmış mevzular gibi haram değildir. Mesela, şarap haramdır, bunun haramlığını inkâr edenin küfrüne kail olunur. Lakin, sigaraya dair subut-i kat-i bir nass olmadığı için alimlerin (müteahhirun alimler.Sigara 16 yy.dan sonra ortaya çıkmıştır) amel-i manada haram addedilen, lakin hakkında subut-i kat-i bir nass bulunmayan şeylerin karşılığı tahrimen mekruhtur..Konu hakkında bilgi sahibi olunmak için, ehil kişilere veyahut konuya dair usul-i fıkıh,fıkıh veya kamuslara bakılabilir.
Sigara mevzusunda alimlerin ekserisinin tevakkuf etmesinin sebebi; Nahl Suresi;
وَلاَ تَقُولُواْ لِمَا تَصِفُ أَلْسِنَتُكُمُ الْكَذِبَ هَـذَا حَلاَلٌ وَهَـذَا حَرَامٌ لِّتَفْتَرُواْ عَلَى اللّهِ الْكَذِبَ إِنَّ الَّذِينَ يَفْتَرُونَ عَلَى اللّهِ الْكَذِبَ لاَ يُفْلِحُونَ
116.Dilleriniz yalana alışageldiğinden dolayı, Allah’a karşı yalan uydurmak için, “Şu helâldir”, “Şu haramdır” demeyin. Şüphesiz, Allah’a karşı yalan uyduranlar, kurtuluşa eremezler.
Selam ve dua ile..
