- Katılım
- 30 Eyl 2013
- Mesajlar
- 6,183
- Tepkime puanı
- 473
- Puanları
- 83
Felsefe deyince çok farklı çağrışımlar yapıyor galiba.. Solcu, komünist, laik, atatürkçü gibi çağrışımlar.. Bir şey söyleyim, Türkiye'de, daha doğrusu ümmet coğrafyasında hiçbir ideolojik fikrin felsefesi yoktur. Biz, ateistimizle bile sorgulamaktan çok uzağız.. Ben FELSEFEYLE BARIŞALIM derken bütün kesimleri içine alarak söylüyorum.
Siz galiba modern geçinen, entellektüel geçinen herkesi felsefe biliyor sanıyorsunuz. Hayır, onlar bu işin dedikodusunu yaparlar. Bilmezler.. Bu yüzden islamcı kesim bu dedikodulara bakarak felsefeye karşı cephe alıyor...
Nasıl izah etsek bilmem ki!
Şöyle diyelim: Bak, ilk yüzyıllarda müslümanlar Helen Filozofların felsefî eserlerini tercüme etmekle işe başlamışlar. Buradan çıkarttıkları sorgulama usûlleri ile yeni yeni düşünce metodları geliştirmişler. Bu metodlar sayesinde insanlığın en büyük ESTETİK ve DİYALEKTİĞİNİ ortaya koymayı başarmışlar.. Hemde çok kısa bir zaman diliminde.. Devlet felsefesi, hukuk felsfesi, etik felsefe, metafizik felsefe, kategorik felsefe, dilde gramatik, çalışma usûlleri falan filan diye gider.. Buralardan bir estetik, bir mimari, bir sanat anayışı, bir toplum ruhu... Bu böyle gider..
Bunları düşünün, ve neyi kaybettik, ve niye taklitçi olduk.. Sorgulayın..
Felsefe, akletmenin metodolojisini geliştiren ilimdir.
Ve tekrar edelim inşallah: Akletmeyen toplumların başına pislik yağdırırız diyor Allah.. Anlaşılan o ki pislikten kurtulmanın ölçüsü akletmektir.. Bunun lamı cimi yok, akledeceğiz, bundan kaçış yok.. Sünnetullahı hiç gözlemlemiyor musunuz? Akleden toplumların akletmeyen toplumları sömürdüğünü nasıl göremiyorsunuz? Gözlerin mühürlenmesi budur işte. GÖ-RE-Mİ-YOR... İlişki kuramıyor... Bazen beynini zorluyor ama felsefe bilmediği için dalalete sapıyor. Üç gram beyinle düşüne düşüne ''galiba namazı terk ettik, ondan bu hale geldik'' gibi bir sonuca çıkıyor. Alooo, nerede yaşıyorsun? Başını kaldırda SÜNNETULLAHA bir bak!.. Hayatın gerçekleri farklı, hem de çok farklı... Namazın terki, kompklesin içimize girmesiyle başladı. Önce kompleks gelir, sonra namazı terk gelir. Sorgulayacaksın. Niye komplekse düştük? Kompleks, kara bir zehir gibidir. Toplumun içine bi girdimi söküp çıkarması çok zor.. Rakibin güçlendikçe kompleks oluşur. Özenti başlar. Hayranlık başlar.. Bütün bu sosyolojik vakialardan sonra gelir namazın terki!!!... Bunu anladıktan sonra bir adım gerisin giderek ''niye güçlendi?'' diye soracaksın.. Ben bu sorgulamaların sonunda hep ayn kapıya çıktım. Aklettiler kardeşim, dibine kadar aklettiler.. Bizim yasakladığımız, kerih gördüğümüz işi yaptılar.. Tıpkı bir zamanlar bizim akletmekle taze bir medeniyet kurmamız gibi yaptılar.. Hee, peki biz ne ara unuttuk bu akletmeyi, şimdi onu sorgulayın!!
Siz galiba modern geçinen, entellektüel geçinen herkesi felsefe biliyor sanıyorsunuz. Hayır, onlar bu işin dedikodusunu yaparlar. Bilmezler.. Bu yüzden islamcı kesim bu dedikodulara bakarak felsefeye karşı cephe alıyor...
Nasıl izah etsek bilmem ki!
Şöyle diyelim: Bak, ilk yüzyıllarda müslümanlar Helen Filozofların felsefî eserlerini tercüme etmekle işe başlamışlar. Buradan çıkarttıkları sorgulama usûlleri ile yeni yeni düşünce metodları geliştirmişler. Bu metodlar sayesinde insanlığın en büyük ESTETİK ve DİYALEKTİĞİNİ ortaya koymayı başarmışlar.. Hemde çok kısa bir zaman diliminde.. Devlet felsefesi, hukuk felsfesi, etik felsefe, metafizik felsefe, kategorik felsefe, dilde gramatik, çalışma usûlleri falan filan diye gider.. Buralardan bir estetik, bir mimari, bir sanat anayışı, bir toplum ruhu... Bu böyle gider..
Bunları düşünün, ve neyi kaybettik, ve niye taklitçi olduk.. Sorgulayın..
Felsefe, akletmenin metodolojisini geliştiren ilimdir.
Ve tekrar edelim inşallah: Akletmeyen toplumların başına pislik yağdırırız diyor Allah.. Anlaşılan o ki pislikten kurtulmanın ölçüsü akletmektir.. Bunun lamı cimi yok, akledeceğiz, bundan kaçış yok.. Sünnetullahı hiç gözlemlemiyor musunuz? Akleden toplumların akletmeyen toplumları sömürdüğünü nasıl göremiyorsunuz? Gözlerin mühürlenmesi budur işte. GÖ-RE-Mİ-YOR... İlişki kuramıyor... Bazen beynini zorluyor ama felsefe bilmediği için dalalete sapıyor. Üç gram beyinle düşüne düşüne ''galiba namazı terk ettik, ondan bu hale geldik'' gibi bir sonuca çıkıyor. Alooo, nerede yaşıyorsun? Başını kaldırda SÜNNETULLAHA bir bak!.. Hayatın gerçekleri farklı, hem de çok farklı... Namazın terki, kompklesin içimize girmesiyle başladı. Önce kompleks gelir, sonra namazı terk gelir. Sorgulayacaksın. Niye komplekse düştük? Kompleks, kara bir zehir gibidir. Toplumun içine bi girdimi söküp çıkarması çok zor.. Rakibin güçlendikçe kompleks oluşur. Özenti başlar. Hayranlık başlar.. Bütün bu sosyolojik vakialardan sonra gelir namazın terki!!!... Bunu anladıktan sonra bir adım gerisin giderek ''niye güçlendi?'' diye soracaksın.. Ben bu sorgulamaların sonunda hep ayn kapıya çıktım. Aklettiler kardeşim, dibine kadar aklettiler.. Bizim yasakladığımız, kerih gördüğümüz işi yaptılar.. Tıpkı bir zamanlar bizim akletmekle taze bir medeniyet kurmamız gibi yaptılar.. Hee, peki biz ne ara unuttuk bu akletmeyi, şimdi onu sorgulayın!!