Şianın böyle bir iddiası yoktur. Ancak hadis kitaplarında geçen şeyler mütevatir mi uydurma mı diye araştırmayan, kalpleri mezhepçilik marazıyla dolu pislikler "bakın falancaların kaynaklarında şu geçiyor" gibisinden laflarla Müslümanları birbirine yanlış tanıtıyor ve düşmanlık fitnesi oluşturuluyor.
Şimdi bu elemana sormalı. Sünni kaynaklarda "Kur'an'da recme dair bir ayetin olduğu ama bu ayeti bir keçinin yediği ve Allah'ın buna engel olamadığı ve o ayetin böylece haşa unutulduğu" ve "Yine Kur'an'da, Berae (Tevbe) Suresi kadar bir surenin eksik olduğu" gibi iddialar geçiyor diye, "Sünniler elimizdeki Kur'an'ın eksik olduğuna inanıyor" gibisinden şeyler söylemek uygun mudur? Tabi ki değil. Aynısı şii kardeşler için de geçerlidir. Kaynaklarında birkaç yanlış yorumlanmış veya uydurma hadis var diye böyle inanıyorlar anlamına gelmez.
Yani, bu mezhepçilerin mantığı yoktur. Amaçları olan diğer kardeş mezhebi aşağılama için her türlü oyunu yaparlar. Ancak aynı sözümona mantığı kendileri için kullanmazlar. Kullanırlarsa, kabul ettiklerini iddia ettikleri kendi kaynaklarında bulunan uydurma hadislere dayanarak, kendilerini sapık ilan etmek zorunda kalacaklardır. Ama hayır. Başkasının kaynaklarındaki hadisleri yanlış yorumlamak ve hatta uydurma hadislere onlar inanmak zorundaymış ve inanıyormuş gibi göstermek, ve böylece başkasını sapık, kendisini kusursuz göstermek. Allah akıl versin bunlara ne diyim.
ve havas kardeş, farzedelim sünnilerden ve şiilerden bu tür inancı gerçekten biri kabul etmiş olsun. Bu küfür ve katil fermanını nereden çıkardın? Kitaplara iman, imanın şartlarındandır, fakat kitapların korunmasına iman, imanın şartlarından değildir. Tüm Müslümanlar önceki kitapların tahrifine inanır. Farz edelim birisi kalkıp Kur'an'ın tahrifine de inanmış olsun. Bu iş hata olsa da küfür değildir. Hele çoğu Müslümanlar Kur'an'ın toplanıp bir araya getirilmesini, Hz Osman dönemine ait bir olay biliyorken? (Dolayısıyla Peygamber döneminde cem olunmamış bir mushafın korunduğuna inanmayan birini tekfir etmek bid'attir. Çünkü Hz Peygamber'den buna dair hadis yoktur ve olamaz da. Çünkü mushaf Hz Peygamber döneminde cem edilmemiştir.) Ayrıca sapıklık diye yorumladığın şeyler, ve çıkardığın sonuçlar, mesela hadisin haşa gereksizliği, hatadır. ve her birini açıklayacak zaman yoktur. İnşallah umarım kendin araştırır, bulursun. Herneyse.
Hasıl-ı kelam. Dünya emperyalizmi, hususen Amerika ve Siyonist Rejim, Müslümanların topraklarını işgal edip, onları katliam ederken, ümmetin kanını içerken, bazı sözümona dindarlar -mesela vidyodaki şahıs- kalkıp, başka görüşten dindar kardeşlerini arkadan vuruyor, onların inançlarını yanlış anlıyor-anlatıyor, ve bununla emperyalizmi ve laik uşaklarını değil, emperyalizme karşı koyan diğer din kardeşlerini hedef gösteriyorsa. Böyle bir zamanda, bu kişilerin Nato ve uşak ülkelerinin ajanı olduklarından şüphe etmiyorum. Ajan değillerse dahi aptal dostlardır ki, zeki düşman aptal dosta tercih edilir. ves-selam