Sezai Karakoç Şiirleri

  • Konbuyu başlatan Murat Sâki
  • Başlangıç tarihi

^diyar^

susss gönlüm!!!
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
1,742
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
BATIS

Günestir düsen turuncusunda menekseler sunarim
Gece artik hiç dönülmeyecek yerlerdeki o sevgiliye
Çocuklara kekik topliyan o sevgiliye
Bir kekik uzatan çocuk anne deyince
Deniz dibinden çati çeken
Çocuk üstüne arkadas üstüne

Günestir düsen yesilinde bir yüz döner
Degismiyen o gençligiyle sevgili
Ölümden sonraki kurtulma gibi
Döner döner de gelir karsima
Deniz dibinden cikan ahtapot ölüleri
Eski utanmalari çeker su yüzüne

Günestir kirmizi ve ben en çömezi bir rengin
Altin hatiralar hükümetinin
Bitmeyen sultani o sevgiliye adanmis
Soy utanc soy anis soy sevgi
Gel artmaz azalmaz ey sevgi

Sezai Karakoç
 

AdigeBatur

Profesör
Katılım
19 Eyl 2006
Mesajlar
1,678
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Ayıntab
Web sitesi
www.blogcu.com
KARA YILAN

Güneşin yeni doğduğunu sana haber veriyorum
Yağmurun hafifliğini toprağın ağırlığını
Ve bütün varlığımla kara yılan seni çağırıyorum
Seni çağırıyorum parmaklarımdan süt içmeğe
Pamuğun ağırlığını yapan dağın hafifliğini
Sana haber veriyorum yeni doğduğunu güneşin

Ben güneyli çocuk arkadaşım ben güneyli çocuk
Günahlarım kadar ömrüm vardır
Ağarmayan saçımı güneşe tutuyorum
Saçlarımı acının elınde unutuyorum
Parmaklarımdan süt içmeğe çağırıyorum seni
Ben güneyli çocuk arkadaşım ben güneyli çocuk

Ben çiçek gibi taşımıyorum göğsümde aşkı
Ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum
Gelmiş dayanmışım demir kapısına sevdanın
Ben yaşamıyor gibi yaşamıyor gibi yaşıyorum
Ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum

Seni süt içmeğe çağırıyorum parmaklarımdan
Kara yılan kara yılan kara yılan kara yılan
 

^diyar^

susss gönlüm!!!
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
1,742
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
ILK

Yanlis trenden indin seni sehrin aynasindan geçirdiler
Sana baktim yillarca hep ayni özlem penceresinden
Yürüyen ve kaçan yalin ve çocuksu özlem penceresinden
Denize karsi küçüle küçüle giden evleri
Ince ince karsilardin olagan karsilardin
Sen dünya içinde sen dünya içinde bir avuç sen dünyaydin sen

Bahar bilgisi günes rengi at solugu ve sen
Seni çagiriyorum geç gel aglayan son bakireler içinden
Kadinlar tas heykeller gibi gelip gecer sari kayalardan
Hangisine baksam sen kimildar sen seslenirsin içerlerden
Çekil karsimdan sultani cariyelerde aramak körlügü diyorum
Körlük günese ve gözlerime dogru gelen

Sen bir el uzanisiyla aydinlanan yeni ay misin
Geyik resimleriyle kabarik her kösen
Geyik derisinde akan ilk nehir
Bir el uzanisiyla
Ilk sokagin agzinda kaybolursan aglayacagim
Leylaklarla akrepler gözlerine bakip insan olurlarsa
Çocuk cennetinde günahlarin ilkini sen isliyorsun demektir Suna
Parlayan denizler gürültüsüz siirler kapanan kapilar sana
gök taslarini getiriyorlar
Seni sayikliyor
Denemesi yanlis yapilmis ilk ok

Sezai Karakoç
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
YAĞMUR DUASI



BEN geldim geleli açmadı gökler

Ya ben bulutları anlamıyorum

Ya bulutlar benden bir şeyler bekler

Hayat bir ölümdür aşk bir uçurum

Ben geldim geleli açmadı gökler



Bir yağmur bilirim bir de kaldırım

Biri damla damla alnıma düşer

Diğerinde durur göğe bakarım

Ne şehir, ne deniz kokan gemiler

Bir yağmur bilirim bir de kaldırım



Nedense aldanmış ilk gece annem

Efsunlu bir gömlek giydirmiş bana

İişte vuramadı gökler bana gem

Dinmedi içimde kopan fırtına

Nedense ilk gece aldanmış annem



Biri çıkmış gibi boş bir mezardan

Ortalıkta ölüm sessizliği var

Bana ne geldiyse geldi yukardan

Bana ne yaptıysa yaptı bulutlar

Biri çıkmış gibi boş bir mezardan



İyiki bilmiyor kalabalıklar

Yağmura bakmayı cam arkasından

İnsandan insana şükürki fark var

Birine cennetse birine zindan

İyiki bilmiyor kalabalıklar



Yağmur duasına çıksaydık dostlar

Bulutlar yarılır hava açardı

Şimdi ne ihtimal nede imkan ar

Göğe hükmetmkten kolay ne vardı?

Yağmur duasına çıksaydık dostlar



Ben geldim geleli açmadı gökler

Ya ben bulutları anlamıyorum

Ya bulutlar benden bir şeyler bekler

Hayat bir ölümdür aşk bir uçurum

Ben geldim geleli açmadı gökler


Sezai Karakoç
 

AdigeBatur

Profesör
Katılım
19 Eyl 2006
Mesajlar
1,678
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Ayıntab
Web sitesi
www.blogcu.com
Balkon

Film%201.zip-0130%20Kleiner%20Junge%20auf%20Balkon.jpg


Çocuk düşerse ölür çünkü balkon
Ölümün cesur körfezidir evlerde
Yüzünde son gülümseme kaybolurken çocukların
Anneler anneler elleri balkonların demirinde

İçimde ve evlerde balkon
Bir tabut kadar yer tutar
Çamaşırlarınızı asarsınız hazır kefen
Şezlongunuza uzanın ölü

Gelecek zamanlarda
Ölüleri balkonlara gömecekler
İnsan rahat etmeyecek
Öldükten sonra da

Bana sormayın böyle nereye
Koşa koşa gidiyorum
Alnından öpmeye gidiyorum
Evleri balkonsuz yapan mimarların


Sezai Karakoç
 

^diyar^

susss gönlüm!!!
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
1,742
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
Sehrazat

Sen gecenin gündüzün disinda
Sen kalbin atisinda kanin akisinda
Sen Sehrazat bir lamba bir hükümdar bakisinda
Bir ölüm kusunun feryadini duyarsin

Sen bir rüya geceleyin gündüzün
Sen bir yagmur ince hazin
Sen sarkilarca büyük hüzün
Sen yolunu kaybeden yolcularin üstüne
Bir ömür boyu yagan bir ömür boyu karsin

Sen merhamet sen rüzgar sen tiril tiril kadin
Sen bir mahser içinde en aziz yalnizligi yasadin
Sen basini çeviren cellatbasinin güne
Sen öyle ki sen diye diye seni anliyamayiz
Sehrazat ah Sehrazat Sehrazat
Sen sevgili sen can sen yarsin

Sezai Karakoç
 

^diyar^

susss gönlüm!!!
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
1,742
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
TUT

Son kaya iniyor kuyu aydinlaniyor
Ses insanin derinlerde parlayan
Son isyan denemesi oluyor güzel
Içimde yaman tutuk bir sair doguyor
Tut elimden
Dosta düsmana karsi bir iyi konusayim
Tut
Kulede saat kirilmasin
Geyikler sagir
Rüyalar boguk olmasin

Son kiral agliyor, üstünde son kus yoruluyor
Halkin kayip annelere karsi saygisi yok
Tut elimden
Düsen tüyleri toplayalim
Tut
Isimsiz çocuk aglamasin
Kuyuda isik sönmesin
Kirk oda içiçe dönmesin
Halayiklar sagir
Dualar boguk olmasin

Son insan yürüyor
Tut elimden kaçalim
Kaçalim kaçalim
Bizi kimseler görmesin
Ariyanlar bulmasin
Tren duvarlari sarsmasin
Yürek bu kadar hizli çarpmasin
Kan böylesine hizli akmasin
Askin kulaklari sagir
Sesi boguk olmasin

Sezai Karakoç
 

AdigeBatur

Profesör
Katılım
19 Eyl 2006
Mesajlar
1,678
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Ayıntab
Web sitesi
www.blogcu.com
BATIŞ

Güneştir düşen turuncusunda menekşeler sunarım
Gece artık hiç dönülmeyecek yerlerdeki o sevgiliye
Çocuklara kekik toplıyan o sevgiliye
Bir kekik uzatan çocuk anne deyince
Deniz dibinden çatı çeken
Çocuk üstüne arkadaş üstüne

Güneştir düşen yeşilinde bir yüz döner
Değişmiyen o gençliğiyle sevgili
Ölümden sonraki kurtulma gibi
Döner döner de gelir karşıma
Deniz dibinden cıkan ahtapot ölüleri
Eski utanmaları çeker su yüzüne

Güneştir kırmızı ve ben en çömezi bir rengin
Altın hatıralar hükümetinin
Bitmeyen sultanı o sevgiliye adanmış
Soy utanc soy anış soy sevgi
Gel artmaz azalmaz ey sevgi
 

AdigeBatur

Profesör
Katılım
19 Eyl 2006
Mesajlar
1,678
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Ayıntab
Web sitesi
www.blogcu.com
Tahta At

Tahta At

Dostlarımız geldi hafif danslar geldi
Şeker verdik aslan yeleleri aldık kırk kapı açtık
Kırk kapı açtık Mavi Sakal öldü
Kırk odanın içinde güzel aslanlar güldü
Sen güldün Asya güldü hafif danslar geldi

Gel kalbini saat yap odamıza
Saatin içine kutsal sözler yaz
Güneş yap aşka güzel ölümleri uslu ölümleri
Gel mesut odalar içinde çözül güzel bulmaca
Güzel ve mağrur ve katil

İç dünyamı ikili susmalarla bölme
Şiir günlük konuşma dilimiz
Kıskançlığımdan örülme bir perde
Perdeye çarpan beş deniz
Kuvveti yok bende itham etmek hakkından önce

II
Dostlarımız geldi sağlam izleri var karda
Yapacaklarının yapılabileceği iyi öğretildi onlara
Ve sağlam kutular içine koydular gölgelerini
Karışık bir ses teller üzerinde Londra
Gel bu gece görülmemiş bir şey olacak

Yanlış bir dağın altından yanlış bir su çıkarsa
Kaybolursa taşlar içinde taşlar getiren taş bir bulut
Eşkiya heybesinde çizgili kayığa asıl
Merhametin bildik kaynağı eşkiyalar
Kıldan ince çarpık bilgileri unut
Sessiz derin sonsuz yaslı duvarlar önünde
Türküler içinde en şen en senin olanı söyle

III
Aşk kadar nazlı saat kadar gerçek
Bir bülbül bakıyor bana doğru
Boş oda kadar tedirgin tehlike kadar güzel
Bir bülbül içimde sedefle kaplanıyor
Payıma korkarım eşsiz bir azap düşecek

Dostlarımız geldi öldü büyücüler
İnsanla peygamber arası basık bir gürültü içinde
Korkunç ilgiler döner dolaplar
Sedef gurur ve inat içinde

Seni bana getirsin ölüm yatağımdayken
Kırık ayaklı tahta at.

Sezai Karakoç


.
 

^diyar^

susss gönlüm!!!
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
1,742
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
DENIZIN KENTINI YAKTIM

Denizin kentini yaktim
Vizildayip duran kafamin ortasinda
Denizin kentini yaktim
Hurma siriltilariyla

Denizin kentini yaktim
Beni çocuklugumdan koparan
Denizin kentini yaktim
Bir kent kadin kabuklarindan

Denizin kentini yaktim
Miras kalmis bir alevle
Denizin kentini yaktim
Veli agaçlarla kalbi atan mermerle

Tanriyi anarak kalbi atan
Cami sütunlari bogdu
Sararmis gözyaslariyla
Kararmis denizin kentini

Istanbul ey sevgili sehir
Dön dön karadan gelen sesime
Son veren zaman yatirinda
Denizden getirilen biçimine


Sezai Karakoç (Zamana Adanmis Sözler)
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
DONUK AŞK


Yine akşam oldu,

Yalnızlık omuzlarıma çivisini çaktı yine,

Uzaklık aynı gerçi,

Heryerdeyken olan uzaklığın pek değişmedi,

Yine akşam oldu orda olduğu gibi,

Görebiliyorum seni burdan da,

Aynısıydı ordayken de,

Uzaklıktan korkmuyorum belki de,

Orada da aynıydı uzaklık gerçi

Donuklaşmış oldu artık bu,

Bir o kadar da hüzünlü romanlar gibi,

Galiba ben baştan kaybetmişim,

Belki de ben baştan kazanmışım, insanlık kaybetmiş...


Sezai Karakoç
 

ArZu

GülenAy
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
30,610
Tepkime puanı
2,100
Puanları
0
Konum
Kayıp Şehir...
Web sitesi
www.arzuzum.blogcu.com
İLK

Yanlış trenden indin seni şehrin aynasından geçirdiler

Sana baktım yıllarca hep aynı özlem penceresinden

Yürüyen ve kaçan yalın ve çocuksu özlem penceresinden

Denize karsı küçüle küçüle giden evleri

İnce ince karşılardın olağan karşılardın

Şen dünya içinde sen dünya içinde bir avuç şen dünyaydın sen



Bahar bilgisi güneş rengi at soluğu ve sen

Seni çağırıyorum geç gel ağlayan son bakireler içinden

Kadınlar taş heykeller gibi gelip gecer sarı kayalardan

Hangisine baksam sen kımıldar sen seslenirsin içerlerden

Çekil karşımdan sultanı cariyelerde aramak körlügü diyorum

Körlük güneşe ve gözlerime doğru gelen



Sen bir el uzanışıyla aydınlanan yeni ay mısın

Geyik resimleriyle kabarık her köşen

Geyik derisinde akan ilk nehir

Bir el uzanışıyla

İlk sokağın ağzında kaybolursan ağlayacağım

Leylaklarla akrepler gözlerine bakıp insan olurlarsa

Çocuk cennetinde günahların ilkini sen işliyorsun demektir Suna

Parlayan denizler gürültüsüz şiirler kapanan kapılar sana

gök taşlarını getiriyorlar

Seni sayıklıyor

Denemesi yanlış yapılmış ilk ok


Sezai Karakoç
 

^diyar^

susss gönlüm!!!
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
1,742
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
YOKTUR GÖLGESI TÜRKIYEMDE

Sabahlari gün dogmadan uyanir
Dilini yutacak olur içi kanlanir
Gün boyu çalisir aydinlanir
Kederini anlarsaniz size ne mutlu
Acir fakir çalisan kadinlara
Titrer bir gönül kiracak diye hanim dizi

Incedir billurdandir yoktur gölgesi Türkiye'de
Bir meçhul Meryem mermerden degil ama kutlu
Gözlerine baksaniz erirsiniz kar gibi
Elinizi sallasaniz rüzgarindan sallanir
Bir geyik olur sizi arar melul ve bakir
Görür gibi uyur konusur gibi susar güler aglar gibi

Sezai Karakoç
 

NİHAN

Üye
Katılım
7 Ara 2006
Mesajlar
12
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
adigebatur_header-bg_copy.jpg

ADİGE BATUR

null Bloguma Hoşgeldin
74114_8940.jpg

ADİGE BATUR... Karşılıksız ve hesapsız bir kardeşliğin, malub edilemez bir inancın medeniyeti... Sözün hüküm sayıldığı, sabrın yaşamakla eş olduğu bir ülke... Kapıları gelene de gidene de ardına kadar açık... Sözün "Selam" olduğu ülkeye hoşgeldiniz...

Son yazılarım
Menü
Saat
var clocksize='100';
Get your own Flash MP3 Player




Türkçe-Osmanlıca Sözlük





geri | ileri </DIV>

Kırmızıyı sevdiğini bilseydim
hayallerim kıpkırmızı olurdu

İstanbul hala güneşin ardında
ufuklarında birkaç kara leke
birkaç kan pıhtısı dudaklarında
İstanbul hala sevimli mi sevimli
ve hala bir tomucuk tadında
yürüyelim seninle İstanbul´da

korkusuz bir rüyadır
bekler bizi Beykoz´da, Üsküdar´da
birkaç kuğu, birkaç mahzun kuştüyü
yenilgisiz bir muamma gibidir
arar buluşmayan ellerimizi
deli rüzgar yine sarhoş, hovarda

tam orada, Çamlıca yokuşunda
birkaç bulut çekelim gökyüzünden
damarlarımızdan geçirelim ve birden
bırakalım suların üzerine
sen bir defa konuş, sen bir defa gül
kumlu ebrular yapalım seninle
serpmeli ebrular, bülbülyuvası
hercaimenekşe, gonca ve sümbül

yüzün bir ay gibi parlarken gecenin ortasında
yürüyelim seninle İstanbul´da
boğaziçi mağrur türkülerini
gözlerine baka baka söyleyin
martılar üşüyünce
denizin sıcağında bulsunlar kalbimizi

anlayabilir misin
neden çıban gibi büyür bağrımda
büyür de kelebek olur bu sızı
kırmızıyı sevdiğini söyledin
bu yüzden mi günlerdir
İstanbul´da gül kokusu yayılan
tepeler kırmızı, sular kırmızı

İstanbul bilmeli ki, sahillerine
mehtabı taşıyan senin bakışlarındır
İstanbul bilmeli ki, limanlardan gemiler
önce senin yüreğine açılır
uzaklarda bir yerde
toprağı öpmek için eğilen bahçıvanın
parmaklarında hüzün
sana doğru akan nehrin
ağlayan suretidir

bir elimizde umut
bir elimizde sevda
yürüyelim seninle İstanbul´da
musiki kesilsin, tükensin yazı
çaresiz kalınca mızrap ve şiir
ozan bir kenara bıraksın sazı
ressam fırçasına neden mi kızgın
tuvalde çizgiler, renkler kırmızı
kırmızıyı sevdiğini bilince
çekilir mi artık güllerin nazı
 

NİHAN

Üye
Katılım
7 Ara 2006
Mesajlar
12
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
Senİn Yazilarini Takİp Edİyorum
Bİlgİsayarim DonduĞu İÇİn Bİraz KÖtÜ Oldu Ama Bİdahakİ Sefere Daha GÜzel Yazicam Çok TŞkler Şİİrve Şarkilar İÇİn
 

AdigeBatur

Profesör
Katılım
19 Eyl 2006
Mesajlar
1,678
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Ayıntab
Web sitesi
www.blogcu.com
Teşekkür ederim, Allah razı olsun...

böyle bir ekleme inşallah forum kurallarına aykırı değildir :)
Adminlerimizi kızdırmış olmayalım :)
.
 

^diyar^

susss gönlüm!!!
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
1,742
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
LEYLA'NIN BİR IŞIĞA DÖNÜŞMESİ



Mecnun'la aynı anda mı

Biraz önce mi biraz sonra mı

En yeşil vahalar bereketinde

Bir ışığa dönüştü Leyla Ece

Evden yükselen bir ışık sütunu

Yükselip tuttu ışık olan Mecnun'u

Gördü herkes gökte yarıştı iki ışık

Birbirine kavuştu iki ışık


(SEZAİ KARAKOÇ)
 

^diyar^

susss gönlüm!!!
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
1,742
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
Sezai karakoç'un en sevdiğim şiirlerinden biri :)

SİLA AŞKTIR



Ülkedeki kuşlardan ne haber vardır

Mezarlıklardan yükselen bir bahar vardır

Aşk celladından ne çıkar madem ki Yar vardır

Yoktan da vardan da Öte bir var vardır

Hep suç bende değil

Beni yakıp yakan bir nazar vardır

O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır

Sakın kader deme

Kaderin üstünde bir kader vardır

Ne yapsalar boş

Göklerden gelen bir karar vardır
 
Üst