*Seyyid Şenel İlhan:Bu zaman iman kurtarma zamanıdır*

ORHANCAN

Ordinaryus
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
2,536
Tepkime puanı
80
Puanları
0
Konum
-İSPARİT-
S. Şenel İLHAN ---- Nakıs Mürşidler

20. asrın sonlarına geldiğimiz şu yıllarda, dünya her boyutta dayanılmaz bir biçimde adileşti, çirkefleşti... Etraf vıcık vıcık... Kokuşmuşluk, adilik, ahlaksızlık, zulüm, cehalet ve her türlü basitlik inanılmaz boyutlarda iğrenç ve bir o kadar da tiksindirici... Şöyle bir etrafına bakan her ferasetli mü'min, bunun kesinlikle böyle olduğunu yakinen görür ve bilir. Çünkü artık ahir zamandır...

Allah Resulü'nün (s.a.v.) olacak diye haber verdiği alametlerin çoğunun olup bittiği ve artık büyük alametlerin beklenir olduğu çetin ve zor bir zaman... Böyle olunca da, ehli küfrün akla gelebilecek her türlü utanmaz ve usanmaz usullerle, bıkmadan ve bir an dahi durmadan, şamar oğlanı gibi gördükleri müslümanların üzerlerine acımasızca gelmeleri de elbette doğal ve normal...

Veya, İslami kesimde cereyan eden binbir fitne fucur ve müslümanlar arası diyalog kopukluğu, İslam'ın yüzkarası sahte şeyhler, istismarcı alimler, boş beyinli dervişler, hatta peygamberliğini veya mehdiliğini ilan eden ve bu doğrultuda da gece gündüz cihad adına çalışan tımarhanelik zavallıların olması da yine doğal ve normal...

Ne var ki, aslında bunlar kesinlikle bilinen şeyler olmasına rağmen her tarikat şeyhi, her cemaat lideri, her alim, her avam mü'min de bu durumun insanımıza verdiği sancılann farkındadır, bilincindedir...

O halde tüm bu olan bitenin farkında ve bilincinde olmak müslümanları şamar oğlanı olmaktan kurtaramıyor. Ve ehli küfrün ve münafığın her türlü saldırısı, fitneyi ve fücuru, pısırıklık ve acizliği daha da arttırıyorsa eziklik ve cüceliğimizi bilmek neye yarar ve bize ne kazandırır?.. Ve binbir çile ve bunalım altında inim inim inleyen zavallı müslümanlara ne tür bir faydası dokunur... Yani sözün özü biz diyoruz ki, bu zaman zor zamandır. Ve Gavs-ı Azam Seyyid Abdülhakim Hz. gibi, Bediüzzaman Said Nursi Hz. gibi söylüyor "Bu zaman iman kurtarma zamanıdır" diyoruz. Peki bu ne demektir? Gayet açık; yukarıda anlatmaya çalıştığımız sebepler ve ona bağlı sayısız nedenlerden dolayı tüm Ümmet-i Muhammed'in kafası karmakarışık, imanı bulanık, yaşamları da tabi ona göre yamuk yumuk ve her boyutta permeperişan demektir...

Öyle ise "Zaman iman kurtarma zamanıdır" edebiyatı yapmak Ümmet-i Muhammed'in imanını kurtarma yönünde aktif mücadele verilmezse boş laftır... Lakırdıdır. Ya da kendince doğru ama baştan aşağı yetersiz taktik ve usullerle yapılan tebliğ faaliyetleri de bir o kadar lüzumsuz hatta bir o kadar da zararlıdır. Ve yine hakkıyla şefkatli, merhametli ve güzel ahlaklı olmayan, ayrıca zamanın tüm müsbet bilimlerine de alabildiğine vakıf olmayan ve yine küfrün en azından fikri boyutta saldırılarını bertaraf edecek boyutta ilim sahibi olmayan, münafığı susturup pusturamayan, kendini ilim ehli sanan zevatların kürsülerdeki lakırdıları da ne cihaddır ne de tebliğ...

Veya etrafında milyona varan kalabalık müridleriyle irşad eden ya da ettiğini sanan nakıs mürşidlerin, Ümmet-i Muhammed'e hakkıyla acıması ve onların aklıyla, kalbiyle ve her türlü soru ve sorunlarıyla uğraşması ve ilgilenmesi dört dörtlük değilse, o mürşidin veya alimin, bu zamanın müslümanıyla yetersiz olduğu halde haşır neşir olması, ne mürşidliktir ne tebliğdir ne de irşad... Sadece oyalamacadır, sadece avutmak...

Dedik ya illa ilim, illa merhamet, illa şefkat...

Evet madem zaman iman kurtarma zamanıdır ve madem müslümanların kalbi bulanık, kafaları karmakarışıktır, o halde ne acemi tamirciler gibi yalnız kafa tamir eden alimlerin tebliği yeterli, ne de eksik ve nakıs mürşidlerin 16. asır mantığıyla irşadları ve tasarruf etmeleri yeterlidir... Yani bu zamanın mürşidi yine bu zamanın müslümanının dertlerine deva olamayacaksa bu tür mürşid ve alimler gerçekte bu zamanda yaşayan ama bu zamanın adamı olamayacak kadar ilkel ve cahil müslümanların mürşidi ve imamı olabilirler...

Evet, ancak bu tür cılız ve aciz boyutlarda hizmet edebilen alim ve mürşidler kesinlikle her boyutta yaralı ve her açıdan yardıma muhtaç olan bu asrın ezik müslümanlarına "Gel, ne olursan ol gel" diyebilme cesaretini, kesinlikle gösteremezler, göstermemeliler de...

Neden mi? Gayet açık anlatayım: Bir kısım temiz niyetli ilim sahibi zatların, tekdüze ve klasik ilimlerinin verdiği coşkunun itmesiyle, medrese ismini verdikleri yetersiz okullar da, sadece arapça, fıkıh, kelam gibi ilimleri, tamamen eski usulde ve ilkel yöntemlerle, öğrencilerine öğretmelerinin yeterli olduğuna inanmaları, sizce normal mi? Ayrıca, bu ve buna bağlı bir çok arapça, fıkıh, kelam, nahv, vesaire ilimlerine alabildiğine vakıf, ama yirminci asırda yaşadığının bile farkında olamayacak kadar, duyarsız ve dış dünyadan uzak kişiler, sizce hakkıyla alim ve bu zamanın kurtarıcı mürşidi olabilir mi?..

O halde, bu zamanın psikoloji, sosyoloji, pedagoji, veya biyoloji, astronomi, kozmoloji, fizik ve bunun gibi bilimlerden zerre kadar haberi olmayan olsa bile kısmi bilgi kırıntısı sahibi olabilen üstelik de kabalığı, doğallık ve nezaketi ve inceliği riya sanacak kadar dengesiz alim ve mürşidlere biz nasıl güvenelim ve onlardan ne bekliyelim...

Aslında mümkün olsa da, bu adamları 16. asra gönderebilsek!.. İnanın işte o zaman, ne bu adamlar gittikleri onaltıncı asrı yadırgarlardı ne de o asrın adamları bu nakıs şeyh ve kaba alim bozuntularını, hor ve hakir görürlerdi... Kardeş kardeş geçinir giderlerdi... Her neyse, ama İslam'ın değişemez ve değişmez tüm değerlerinin her asırda geçerli ve uyulması gereken hakiki ölçüleri olduğunu nazarı dikkate aldığımızda bu adamlara bir bakıma şanslı ve kurtulmuş kişiler de diyebiliriz. Gerçi bu biraz zor ama öyle farzetsek bile kesinlikle ama kesinlikle bu adamlara ne mücahit, ne ehli tebliğ ne de bu asra göre yeterli mürşidler diyemeyiz...Kaldı ki, Ümmet-i Muhammed'in dertleri dağları aşmış sıkıntı ve bunalımları ise; had safhada dayanılmaz ve maksimum makamdadır.

Ayrıca gençlik ise; envai çeşit cinsel sorunları ve diğer olabilecek tüm psikolojik sorunları, ekonomik problemler, iman bunalımları ve daha ne dertler, ne çilelerle boğuşmak zorunda kalmışlardır. Ve yine insanımız bir yığın televizyon kanalından ve diğer vıcık vıcık boyalı basından beynine aktarılan küfür, nifak ve ahlaksızlık telkinleri, yukarıda da anlatmaya çalıştığımız gibi zaten komalık hasta müslümanlar! daha da fazla klinik vakalaştırması tabiidir... Doğaldır....

Memleketin dört bir yanında vehhabilik, bahailik, tarikat münkirliği, hristiyanlık hatta budizmin aptal öğretileri yayılmaya çalışılıp, insanımız mütemadiyen ve ağır ağır zehirlenmektedir... Artık entel meclislerde yahudi mistisizmi, veya yahudinin kaos dolu kabbalası veya Transantal-Meditasyon ve Reenkarnasyon soytarılığı, deli ekolü ufoculuk, inatçı ve kafasız tiplerin savunduğu evrimcilik ve daha ne manyamışlıklar, ne saçmalıklar konuşulur savunulur olmuştur...

Ve inanın okumuş aydın kesim diye nitelendirilen, müslümanların büyük çoğunluğunun kafaları ve kalpleri maalesef yukarıdaki saydığımız adi telkinlerin çok fazla tesirlerinde ve etkisindedir. Dolayısıyla da aydın kesim iç dünyasında fikri çatışma ve bunalım içindedir.

O halde, dünya müslümanlannın bizce yüzde doksanını oluşturan bu fikri bulanıklık ve arayış içindeki müslümanlara, kim yardım elini uzatacak ve zamanın bilinmesi zaruri ilimlerinden ve sıkıntılarından zerre kadar haberi olmayan, hatta neredeyse yirminci asırda yaşadığının bile farkında olmayan, alim ve mürşid geçinenler, müslüman kesimin büyük çoğunluğunu teşkil eden bu insanlara nasıl yardım edecek, hakkıyla İslami liderliği bu anlamda nasıl başaracaklar?.. Siz takdir edin ve karar verin...

Evet, sanıyorum gayet açık anlattık. Allah'tan korkan her insan için sözlerimiz net... Ve kesinlikle gerçek mürşid ve alimlere de saygımız ve sevgimiz çok büyük... Ve yine biz Allah için o mübareklerin tellalı ve en gür sesli münadisi olduğumuzu da çok iyi biliyoruz...

Ayrıca biz, ne orijinallik manyağı çatlak radikaller gibi düşünüyoruz, ne de yirminci asırda yaşadığının bile hakkıyla farkında olamayan aklı dun kişiler gibi..

Elhamdülillah, doğru düşünüyor, doğru yaşıyor, doğru yazıyoruz...

Yani, düşüncelerimiz ve mantığımız, ifrad ve tefrid girdabından beri, misyonumuz ve gayretimiz ise çoğu kişiden ve gayretinden ileridir...

Çünkü, Allah Dostu tasarrufundayız ve bizim eğitmenimiz de, himmetçimiz de Allah'ın izniyle velilerdir, mürşidlerdir... Biz inanıyoruz ki, onlar her zaman bizimle ve her zaman yardımcımız, her zaman destekçimizdirler. Tabi Allah'ın müsaade ettiği ölçüde ve bağlılığımız böyle sürdüğü müddetçe...

Ve yine biz, İslam'ın tüm emirlerine yenilik ve bid'at katmadan sadık kalmak kaydıyla, tabiri caizse tam bir gelenekçi müslüman olduğumuz gibi, bu zamanın tüm küfür ve nifak kaynağı düşüncelerinin de, alabildiğine farkındayız... Çünkü biz, Elhamdülillah Gönüller Sultanının eserleriyiz ve ona bağlı bir şerefle de şerefliyiz. Ve kendimize güveniyoruz...

Yani, sözün özü biz; tek kişilik ordu gibi yetiştirilmiş velilerin ve mürşidlerin izindeyiz. Bu bağlamda da, hakkıyla ve cesurca, "Gelin ne olursanız olun yine gelin" Bizim yolumuzda şifa var, bizim yolumuzda ilim var, deva var diyoruz... Korkmadan inanarak...

Allah'a emanet olun............Seyyid Şenel İlhan

http://www.feyzdergisi.com/yazi_ayrinti.php?yazi_no=482

http://www.feyzdergisi.com/yazi_ayrinti.php?yazi_no=897
 

ORHANCAN

Ordinaryus
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
2,536
Tepkime puanı
80
Puanları
0
Konum
-İSPARİT-
Ahirzamanda insanların imanlarını ve itikadlarını kaybetmemeleri için çok çaba harcamak gerektiği zaman zaman vurgulanmıştır..

ve hatta imanı korumak elinde kor ateşi tutmak kadar zor olacağı ve akşam evine gittiğinde imanlı, sabah evinden çıktığında imansız olabilecği dehşeti vurgulanmıştır..

Durumun bu vahamiyeti içinde iman hakikatlerini ulaşmak, taklidi imandan tahkikiye varmak için say ve gayretlerimizi artırmalıyız.... müsadelerinizle bir alıntı daha yapıyorum..

Bakın bir büyük veli Seyyid Abdülhakim Hüseyni Hz.leri ne diyor:

"Biz tarikatın içinde bu ümmete şeriatı öğretiyoruz.

Zaman iman kurtarma zamanıdır" diyor.

Zaten nerde bulacaksın ilmi belli bir seviyeye kadar gelmiş ve kendini tasavvufa ihtiyaçlı görecek kadar basiretli insanları.

Hazırlayan; Feyz Araştırma Grubu (Sayı:2, Ağustos 1991

Bediüzzamanın olduğu kadar ehl-i tasavvuf kardeş ve hoca ve Efendilerin de üzerinde vurguladığı imansızlık hastalığına karşı gelin kendimizin olduğu kadar çevremizdeki kardeşlerimizin de imanını kurtarmaya ve/veya takviye etmeye çalışalım..

haftalık en az bir kere bir araya gelerek, **ey iman edenler iman ediniz** emrine muvafık olarak iman hakikatlerini okuyup anlamalı ve hayatımızı aksettirmeliyiz...


Sahabey-i kiram Efendilerimiz (RA) gibi **gel bir iman edelim** diye düşünelim..

tarikatlere bir sözümüz olmadığı açıkken bazı hiddetli ve şiddetli kardeşlerimizin (yaşına ve bilgisine bakmadan) yanlış anlamaları nedeniyle yorumlarını da üzülerek okuyoruz.. eğer kızgınlığınız varsa şahsıma değil alıntı yaptığım zat-ı muhteremlere kızınız lütfen..
 

ORHANCAN

Ordinaryus
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
2,536
Tepkime puanı
80
Puanları
0
Konum
-İSPARİT-
Bir Hocaefendiden daha alıntı yapayım müsadelerinizle:

Fatih Nurulllah Şağban Hoca efendi:

Fatih Nurullah efendi hazretleri vazifeyi aldık tan sonra hiç durmamış ve cemaatinin ve ihvanlarının en iyi yerlerde en güzel hallerde olmaları için koşturmuş ve hala
koşturmaktadır (Allah kendisinden razı olsun).


Üstadın kendisi artık bir köşeye oturup ihvan bekleyerek şeyhlik yapma dönemi geçti zaman imanı kurtarma zamanı bir kişinin bile olsa imanını kurtarmak için
koşturmak ve hizmet etmek gereklidir
düsturu ile çalışmakta ve
ihvanlarına da bu hali aşılamaktadır.

 

ORHANCAN

Ordinaryus
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
2,536
Tepkime puanı
80
Puanları
0
Konum
-İSPARİT-
Bakın bir büyük veli Seyyid Abdülhakim Hüseyni Hz.leri ne diyor:

"Biz tarikatın içinde bu ümmete şeriatı öğretiyoruz.

Zaman iman kurtarma zamanıdır" diyor.

Zaten nerde bulacaksın ilmi belli bir seviyeye kadar gelmiş ve kendini tasavvufa ihtiyaçlı görecek kadar basiretli insanları.

bu sözün videosu için kardeşlerimiz aşağıdaki linki kullanabilirler..

Zaman İman Kurtarma zamanı

http://www.islamvetasavvuf.org/medya/?q=node/1368
 

furkan

Asistan
Katılım
7 Haz 2010
Mesajlar
486
Tepkime puanı
21
Puanları
0
Biz de bunu diyoruz zaten. İman kurtarmak zamanıdır diyen tek Saidi Nursi hz.leri değildir. Ondan daha önce diyenler vardır. O da genç iken Es'ad Erbili hz.leri keşfen buyurmuşlar, bu genç imana hizmet edecek diye. Tüm bu sözlerden sonra, hal böyle iken diyoruz ki;

Zaman imanı kurtarmak zamanıdır söylemini tasavvufa karşı olarak dile getirmek şeytani bir iştir. Es'ad Coşan hz.lerinini sözü.

Her zaman imanı kurtarmak zamanıdır. Geçen yüzyıl pozitivizm rüzgarlarının sert estiği bir yüzyıldı. Bu yüzyılda ise son onlarca yıldan beridir maneviyata kuvvetli ve çok hızlı bir dönüş vardır. Bunu da görmek lazımdır. Sair memleketlerde insanlar doğu dinlerine ve inanışlarına ilgi salmışlar, ruhlarını doyurmaya çalışmaktadır. Artık tasavvuf ile imana hizmet etmek zamanıdır. Tasavvufun önemi çok daha fazla artmıştır. Eminim nurcu cemaatlerden Fethullah Gülen cemaati de Mevlana'nın ismini Avrupa, ABD gibi yerlerde kullanmaktadır. Mevlana, İbni Arabi gibi isimlerin bu yüzyılda imana en çok hizmet eden iki isim olması calibi dikkattir.

Bazı saçma nurcuların zannettiği gibi, ehli tarike gelindiği zaman, Allah var mıdır diye sorulduğu zaman, sorana vahdet vücudu anlatmazlar, gel seninle rabıta yapalım demezler. Herhalde bir insan tarikata girdiğ zaman konuşamaz olmuyor. Aksine buradaki hirahos, cahid gibi ağabeyleri okuyunca, pek daha akıllıca ve güzel konuştuklarına şahit olabiliyoruz.

E risale okuyucuları da aşkla, şevkle hizmet ediyorlar. Bunu inkar eden yok. İnkarımız ve katılmadığımız yönleri açıkca yazalım da belki bu sefer anlarlar:

1. Gel sen imana hizmet et, tasavvufa girme demek, şeytani bir iştir. İmana hizmeti şuanda ki tekkeler çok güzel yerine getirmektedir. Menzil, Kıbrisi iki örnek sadece.

2. Nurcuların kemalat davaları gütmeleri.. Tasavvufa alternatif yol olarak kendini ortaya koymaları ve iman hizmeti söyleminden ziyade biz üstünüz diye ortaya çıkmaları. Meşayih hz.lerini kendileri kadar düşünemez zannetmeleri. Ya Hu şuradaki konuşmalara da şahit olmasak inanalım ama muhakemeden dahi yoksunlar..

vs. makale yazacak değiliz bu kadarı kafi olsun şimdi. Laf lafı açacaktır.
 

furkan

Asistan
Katılım
7 Haz 2010
Mesajlar
486
Tepkime puanı
21
Puanları
0
"Zaten nerde bulacaksın ilmi belli bir seviyeye kadar gelmiş ve kendini tasavvufa ihtiyaçlı görecek kadar basiretli insanları. "

Şeytan bir yerlerden fısıldıyor olsa gerek. Yer yüzünden veli eksik olmaz, kamil insanlar eksik olmaz. Tasavvufta ilerlemek için ulemadan olmak şartı yoktur. Allah kalbi selim istiyor. Kalp temizliği istiyor. Biz ilmimizle Allah'a varacak değiliz. Kalben dünyadan bir adım uzaklaşmak ve Allah'a yaklaşmak, çokca bedeni amelden üstündür.

Kişi tasavvufa girer ve inşaallah imanını kurtarır. Burada risalecilerle ortaktır. Sonra yolda buldukları ile gidebildiği kadar ve bir seviye kazanır. İmanımı kurtarayım derdimiz olacak ama orada da kalmayacağız. Bizden kalbi selim isteniyor. Hz. Ebubekir'den istendiği gibi. Nefsi mutmainneye gelmemiz beklenir. Bu da zikir, fikir, murakabe ile hizmet ile olur ve bir mürşidin yol göstermesiyle..
 

ORHANCAN

Ordinaryus
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
2,536
Tepkime puanı
80
Puanları
0
Konum
-İSPARİT-
evet hem Üstad (RA) ve hem de Hocaefendi imansızlık hastalığına karşı eserleriyle hizmet etmekteler... kur-an ve iman adına çalışan herkezden Allah (CC) razı olsun...

Hocaefendinin kalbin zümrüt tepelerinde adlı 4 ciltlik eseri okunduğunda imandan sonraki merhaleler anlaşılmakta ve hedef gösterilmektedir.. bunlar da tasavvufda yaşanan merhalelerdir..

Ve inşaallah zamanı geldiğinde İbn-i Erkam (RA) evinde tamamlanan iman ve itikadi tedristen sonra sufi bir yaşam gelecektir... ve cemaatı da bu yönde eserleriyle hazırlamaktadır..

Bu aşamaları göremeyen bahsettiğiniz zat-ı muhteremler, şimdiki güncel meselelerde hem Üstadımızı (RA) ve hem de Hocaefediyi anlayamıyorlar ve anlayamazlar..

Ellerindeki bazı bilgilere göre eleştirir ve tenkid ve tekfire yakın cümlelerle saldırmaya görev bilirler...

Bu açıdan zaman şu anda iman kurtarma zamanıdır, yapabilen bu aşamadan sonraki merhalelere ulaşsın.. ama halkla bereber halkın içinde yaşayarak bir kişinin imanını kurtarma, takviye etme tebliğ görevini de yapması gerekliliğini de vurguluyoruz..

Bunu Bediüzzaman dediğinde şimşekler üzerine çekmekteyse.. bugün onun dediğinin aynısını birçok meşayıh ve sa'datlarda söylemektedir..

BU konuda bir bilgi birikimi olması için açılmıştır.... selamlarımla...
 

furkan

Asistan
Katılım
7 Haz 2010
Mesajlar
486
Tepkime puanı
21
Puanları
0
1. evet hem Üstad (RA) ve hem de Hocaefendi imansızlık hastalığına karşı eserleriyle hizmet etmekteler... kur-an ve iman adına çalışan herkezden Allah (CC) razı olsun...

2. Hocaefendinin kalbin zümrüt tepelerinde adlı 4 ciltlik eseri okunduğunda imandan sonraki merhaleler anlaşılmakta ve hedef gösterilmektedir.. bunlar da tasavvufda yaşanan merhalelerdir..

Ve inşaallah zamanı geldiğinde İbn-i Erkam (RA) evinde tamamlanan iman ve itikadi tedristen sonra sufi bir yaşam gelecektir... ve cemaatı da bu yönde eserleriyle hazırlamaktadır..

3. Bu aşamaları göremeyen bahsettiğiniz zat-ı muhteremler, şimdiki güncel meselelerde hem Üstadımızı (RA) ve hem de Hocaefediyi anlayamıyorlar ve anlayamazlar..

Ellerindeki bazı bilgilere göre eleştirir ve tenkid ve tekfire yakın cümlelerle saldırmaya görev bilirler...

4. Bu açıdan zaman şu anda iman kurtarma zamanıdır, yapabilen bu aşamadan sonraki merhalelere ulaşsın.. ama halkla bereber halkın içinde yaşayarak bir kişinin imanını kurtarma, takviye etme tebliğ görevini de yapması gerekliliğini de vurguluyoruz..

5. Bunu Bediüzzaman dediğinde şimşekler üzerine çekmekteyse.. bugün onun dediğinin aynısını birçok meşayıh ve sa'datlarda söylemektedir..

BU konuda bir bilgi birikimi olması için açılmıştır.... selamlarımla...

1. Amin!

2. Bu sizin Fetullah Gülen cemaatinin durumu ile alakalıdır. Hoca'nın kendi takdiridir. Nasıl yöneteceğini kendi bilir. Diğer yerleri bağlamaz. Kimse size karışamaz da, siz bu işten üstünlük mülahazaıyla saçmalamadığınız sürece.

3. Kimsenin aklı yetmez diyorsun yani. Kutupluk tacını Sami Efendi'ye giydiren Hz. Peygamber'e bir nurcu abiniz risale dersi yapsın o zaman! Sami Efedni hz.lerine evlatlarına Kadiri dersi ver ve yolumu ihya et diyen Geylani hz.lerine de risale dersini sen yaparsın. Eminim çok istifade eder. Bugün silsilenin başındaki zata git Orhancan'ın ders halkasına katıl der belki!

4. İmanı kurtarmak zamanıdır demek, yaşayışında İslam güzelliğini sergilemek demektir. Sorulara cevaplara her yerde çokca mevcuttur. Herkes bunları okur, öğrenir, ezberler, anlatır. Ama iş yaşayarak göstermektedir. Yoksa papağan misal zatlar çok çıkar. Siz bunun en iyi şahidi olmalısınız.

5. Siz bir tek o zatı bildiğinizden herşeyi o söylemiş zannedersiniz. Yoksa daha evvel bunu dile getirenler olmuştur. Ama bu o işte, risaleleri yazarak büyük bir adım atmıştır. Fakat bunu tasavvufa karşı olarak kullanmak şeytanların sevineceği bir iştir.
 

ORHANCAN

Ordinaryus
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
2,536
Tepkime puanı
80
Puanları
0
Konum
-İSPARİT-
1. Amin!

2. Bu sizin Fetullah Gülen cemaatinin durumu ile alakalıdır. Hoca'nın kendi takdiridir. Nasıl yöneteceğini kendi bilir. Diğer yerleri bağlamaz. Kimse size karışamaz da, siz bu işten üstünlük mülahazaıyla saçmalamadığınız sürece.

3. Kimsenin aklı yetmez diyorsun yani. Kutupluk tacını Sami Efendi'ye giydiren Hz. Peygamber'e bir nurcu abiniz risale dersi yapsın o zaman! Sami Efedni hz.lerine evlatlarına Kadiri dersi ver ve yolumu ihya et diyen Geylani hz.lerine de risale dersini sen yaparsın. Eminim çok istifade eder. Bugün silsilenin başındaki zata git Orhancan'ın ders halkasına katıl der belki!

4. İmanı kurtarmak zamanıdır demek, yaşayışında İslam güzelliğini sergilemek demektir. Sorulara cevaplara her yerde çokca mevcuttur. Herkes bunları okur, öğrenir, ezberler, anlatır. Ama iş yaşayarak göstermektedir. Yoksa papağan misal zatlar çok çıkar. Siz bunun en iyi şahidi olmalısınız.

5. Siz bir tek o zatı bildiğinizden herşeyi o söylemiş zannedersiniz. Yoksa daha evvel bunu dile getirenler olmuştur. Ama bu o işte, risaleleri yazarak büyük bir adım atmıştır. Fakat bunu tasavvufa karşı olarak kullanmak şeytanların sevineceği bir iştir.

2- üstünlük iddeasında bulunmak enaniyettir.. nefsini yenilme emmaresidir.. ve dediğiniz gibi saçmalamaktır...

3-kimsenin aklı yetmez demiyorum yani.. söylemediğim sözü benden miş gibi gösterme kardeş.. bahsi geçen kardeşlerin tavrı meydandadır.. Peygamberlerin bile zelle leri varken ve uyarılırken, bizde görülen küçük bir hata veya eksiklik veya anlama gıtlıklarından dolayı meseleleri büyütüp dağ gibi göstermelerine vurguluyorum..

Kutupluk tacı ve Sami Efendiye (RA) bir sözüm olmadan lafı buraya getirmeniz veya tuzak soru sormanız veya içinizdeki duygu ve düşüncelerinizi yazmanız da hoş değildir.. söylemediğim ve yazmadığım konuyu atıfda bulunarak -sen de böylesin- imasında bulunmanızın ne anlamı var ve ne de yararı var..

bu arada menzil il ders hocasından teklif almadım değil.. bazı rüya (sitede de anlattım Hz. İsa (as) ile yemek yemeyle ilgili) ve rüyadaki ahvallerle ilgili bir mürşide sormamı istedi

5-biz (BEN) tek şahsı bildiğimi söylemedim.. mesleğim icabı araştırıcıyımdır... herkezden bilgi - bal yapmak için esinlenirim.. ama esas kaynağımız risale-i nurdur.. risaleleri ise tasavvufa karşı kullandığımı ispat ederseniz memnun olurum..

gerçekleri sadece bediüzzaman söylememiş onlarca alıntı yaptığım sa'datta dile getirmiştir.. rahatsız olunacak bir durum yoktur.. rahatsız olanlar sadece bize ve bediüzzamana değil bu kişilerden de rahatsız olmalılar..
 

furkan

Asistan
Katılım
7 Haz 2010
Mesajlar
486
Tepkime puanı
21
Puanları
0
Rahatsızlık duyulan mesele ortadadır. Bir enaniyetten ve daha ötesi menfaatten kaynaklı üstünlük mülahazaları. İkincisi de tarikatı inkar etmek. Hiç etmeyen ise tahfife meraklı.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
"Bu zaman iman kurtarma zamanıdır" diyorlarmış ! Ha Demek ki, bundan evvelki zamanlarda iman kurtarılmasa da olur gibi bir manâ çıkıyor ! Peki ya, biz şöyle bir soru soralım : Adem Aleyhisseelâmdan bu yana bütün ümmetler için iman kurtarmak lüzumsuz bir şey miydi de, sadece iman kurtarmayı bu zamana hasrediyorsunuz ! Siz ne tuhaf insanlarsınız ! İman kurtarmak ne zamandan beri bu zamanla sınırlı hâle getirildi ? Siz dünyayı ve dünyalıları hiç görmemiş bir galakside mi yaşıyorsunuz ? Hey şaşkınlar! Biz Ümmet-i Muhammediz ...
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
& Hey şaşkınlar! ...
Şaşkınlar demekle, Seyyid Şenel İlhan'ı mı yoksa sözün sahibi Nakşi Şeyhi Seyyid Abdülhakim Hüseyni yi mi kastediyorsunuz ?
Bugün müslüman anne babadan doğan binlerce genç "ben ateistim" diyebiliyor ve bu konuda rahatça tartışabiliyorlarsa ve internette forumlar oluşturup kendi ateist düşüncelerini rahatça her kişiye ulaştırabiliyorlarsa evet bu zamanda iman kurtarma daha da önemli bir boyut kazanmıştır..
Acaba bu zamanın gerçeklerini görmemek daha büyük bir şaşkınlık değil mi? Asıl şaşkın kim oluyor..?
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Şaşkınlar demekle, Seyyid Şenel İlhan'ı mı yoksa sözün sahibi Nakşi Şeyhi Seyyid Abdülhakim Hüseyni yi mi kastediyorsunuz ?
Bugün müslüman anne babadan doğan binlerce genç "ben ateistim" diyebiliyor ve bu konuda rahatça tartışabiliyorlarsa ve internette forumlar oluşturup kendi ateist düşüncelerini rahatça her kişiye ulaştırabiliyorlarsa evet bu zamanda iman kurtarma daha da önemli bir boyut kazanmıştır..
Acaba bu zamanın gerçeklerini görmemek daha büyük bir şaşkınlık değil mi? Asıl şaşkın kim oluyor..?

Ya biz Türkçe konulmuyoruz ya da ifadelerimiz anlaşılmak istenmiyor ! Kaçıncı baskı yaptık ki, iman kurtarmak her devirde aynı öneme haizdir. Herhangi bir dönemi öne öıakramazsınz! Böyle br hak ve yetki kimseye verlmemiştir. Şu müasebetsizliğe bir bakın ki ; adamlar --devir ima kurtarma devridir!-- diyor kendi yollarının sütten çıkmış ak kaşık gibi propogandalarını yapıyorlar. Böyle bir yamukluık bugüne kadar yeryüzünde görülmemiştir !
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
risalede bu devir önemli de
geçmiş ve gelecek devirler önemsiz mi demiş

söylemleriniz
anti nurculuk faaliyetinden başka birşey değil.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
risalede bu devir önemli de
geçmiş ve gelecek devirler önemsiz mi demiş

söylemleriniz
anti nurculuk faaliyetinden başka birşey değil.

İman, madem geçmiş ve gelecek devirler de önemli ne diye sadece bu devir iman kurtarma devri diyorsunuz ? Böyle bir ifadede bulunulunca geçmiş ve gelecek devirler iman kurtarma devri olmaktan çıkmış oluyor! İfade çok eksantirik bir ifade !
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
şu an bu devirdeyiz

risaledeki ilgili bölümler hakkında pek çok konu açtım daha da açabilirim.
onları değerlendirirseniz sevinirim.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
şu an bu devirdeyiz

risaledeki ilgili bölümler hakkında pek çok konu açtım daha da açabilirim.
onları değerlendirirseniz sevinirim.

Şu an böyle bir devirse, geçtiğimiz ve gelecek zamanlar hangi devir ? Zamanları ve devirleri ne zamanı ve devri olduğunu belirlemek vazifesini size kim verdi ? Siz kafayı mı yediniz ?
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
demek yolumuz ayrı
Allah hayırlısını nasip etsin.

doğru yola iletip orda sabit kılsın bizi.
 
Üst