eylül
Veled-i kalbî
Es-selamü Aleyküm
Misafir yönetici statüsüyle aramıza aldığımız |Seyyah|'la gelenekselleşecek olan ücüncü söyleşimizi gerçekleştirdik. Değerli ve içten istek ve önerileriyle hafızalarımızda önce misafir devamınıda da Stajer Yönetici olarak yerini aldı sayın|Seyyah|
Pek sözü uzatmadan, söyleşimize geçelim inşaAllah efendim
Misafir yönetici statüsüyle aramıza aldığımız |Seyyah|'la gelenekselleşecek olan ücüncü söyleşimizi gerçekleştirdik. Değerli ve içten istek ve önerileriyle hafızalarımızda önce misafir devamınıda da Stajer Yönetici olarak yerini aldı sayın|Seyyah|
Pek sözü uzatmadan, söyleşimize geçelim inşaAllah efendim
forumla tanışmam, sevgili erdem'in de üyesi olduğu başka bir forumda bir hanım kardeşimize sormuş olduğu bir sualle başladı. ona ihvan forumdan niye ayrıldığını sormuştu. ismini ilk kez duyduğum ihvan foruma o gün giriverdim ve hala buradayım. Rabbim ömür bahşettikçe ve sizler kovmadıkça da burada olmağa devam edeceğiz bi iznillah.
tanışma mesajı yazmıştık tabii ki... hatta buraya giriş hikayemi orada daha mufassal olarak anlatmıştım.
kayıt olmamdaki etken sanırım epeyce fazla... burada biraz kafanızı ütülemekten kendimi sarf-ı nazar edemiyecem anlaşılan
bir siteye kayıt olmadan önce yapılan yorumları kontrol ederim önce... mesajlara yapılan yorumlarda bir derinlik, dil zenginliği, analiz yeteneği vs. bulabilirsem bu beni ziyadesiyle celbeder. tamam derim, burası tam benim istediğim, aradığım yer... bunu ihvanda ziyadesiyle buldum, zaten bu yeterli bir nedendi. diğer sitelerin kahir ekserisinde yapılan yorumlarsa tam bir fecaat... insanlar orada kuru bir teşekkürü bile yazmayı üşeniyorda ikon kullanarak bunu ifade etmeye çalışıyor. en fazla yarım yamalak internet türkçesiyle yazılmış bi kaç kelimelik lak laktan başka bişey bulamıyorsunuz. haliyle bu gibi yerlerde bulunmak -özür dileyerek- midemin kaldıracağı bir husus değil.
başka bir nedense, sanırım burası şenol kardeşle ilgili. sitenin görselliği, estetize edilmiş görünümü, teknik altyapısı vs. işin bu tarafı da çok hoştu, müthiş hoşuma gitmişti.
interaktif etkileşim... ki bu hususta önemli benim için...
bir husus daha, cidden konularında mütehassıs bilen insanların bayağı çok olması. bu benim hem öğrenme arzumu kamçılıyor... bizim oralarda bir darb-ı mesel kullanılır: "su göl yerinde yığılır" derler. sanırım bu durum ihvan için de geçerli. çünki bilen kişiler birbirini çekiyor, ve hepsi gelip bir yerde yığılıyor. fakiri cezbeden en önemli hususlardan biri de buydu sanırım...
bu sualinize sanırım yukarıda yeteri kadar cevap verebildiğimi sanıyorum. sevgi ve bağımlılık deyince... şayet burada da, benzer yerlerde de duruşunuz ve gayretiniz rıza-i ilahiye matufsa, herkes kardeşiniz ve dostunuz olur... aynı değerleri paylaştığınız bütün kardeşleriniz!
forumu insan hayatının neresine koymalı sorusu zor bir soru aslında ya, kişiden kişiye değişir. maksat rıza-i ilahi ise kişinin bulabildiği zaman ölçüsünde forumlarda olması, öğrenmek, öğretmek üzerine kurulu bir niyet üzerinden gayret sarfetmesi beklenir.
internet, sanal dünya... keskin bir bıçak gibi... kaatil elinde ölüm aracı, doktor elinde hayata bağlayan bir rahmet aracı... nasıl kullandığınıza bağlı...
şahsımla alakalı kısmına gelince... ben hayatımı reel, sanal diye hiç ayırmadım. sanaldaki dostum, kardeşim dediklerimle reeldeki dostum kardeşim arasında samimiyet ve sevgi yönüyle hiç fark görmedim ben... aski olsaydı bu iki yüzlülük olurdu bence... sanalda tanıdığım ve dost olduğum bazı kardeşlerim var... bilahare bu dostluğumuz reelde de aynen devam etmektedir.
sanırım bi kez bir uyarı almıştım. ziruh kardeşimizdi yanılmıyorsam. doğrusu alınmıştım biraz, çünki az çok tarzımı bilirsiniz, edebe mugayir, bir şahsı, hizbi, grubu, cemaati vs. karalayan, küçük düşüren yorumlar yapmam ben. lakin bunu yapanlara karşı bazen dozu yüksek yorumlar yaptığım olmuştur. bunu genellikle hangi müslüman olursa olsun, kendisine haksızlık yapıldığını gördüğümde yazdığım olmuştur. bunu bazen ironik tarzda yazdığım da oldu. herhal böyle bir durum olmuştu ki bu uyarıyı aldım. hatta kırgınlığımı da aynı kardeşimize özel bir mesaj yoluyla ilettiğimi hatırlıyorum.
forumdan ayrılmayı değil de, bir süreliğine ayrı kalmayı yeğledim. çünki bir ara yoğun tartışmalar vardı. siyasi liderlerden cemaat liderlerine varana dek adeta insanların diline pelesenk olmuş, acımasızca eleştiriler, gıybetler, yoğun tartışmalar ve sonucu olmayan malayani hükmünde kırıp dökmeler yaşanıyordu. herkes bir safta yekdiğerine habire kılıç sallayıp duruyordu. aralara girip her ne kadar ikaz etmeye, insanları itidale çağırmaya çalıştımsa da kimsenin bununla değil ilgilenmeye, okuma zahmetine bile katlanmaya tahammülü yoktu. pes dedim artık ve muayyen bir süre için uzaklaştım. çünki yeteri kadar içim kararmıştı bu tartışmalardan... özellikle de ehl-i tarik kardeşlerin meşreplerine yakışmayan bir üslup ile kalemlerini sivriltmiş olmaları çok yormuş, küstürmüştü beni adeta. bunun elbette, siteyle, site yönetimiyle bir ilgisi yok.
ihvanforum benim için gerçekten çok farklı ve özel bir yeri vardır... görünüm ve estetik, kullanılırlık ve teknik vb. yönleriyle üst düzey bir yapısı var herşeyden önce. lakin daha önemlisi interaktif ve canlı bir görünümde olmasıdır. ve bunların hepsinden de daha önemlisi kullanıcı ve yorumcularının kahir ekserisinin üst düzey kalem erbabı olmalarıdır. türkçeye gerek, gerek kullanım yönüyle hakim olan kişilere sahip olmasıdır. bunu diğer sitelerde çok az, belki hiç denecek kadar az görebilirsiniz. haliyle böylesi yorum zenginliği olan bi yerde yazmak insana daha ziyade sorumluluk, düzen ve tertip getiriyor, geliştiriyor insanı. ve bu insanların birbiriyle kavga etmesine rağmen hemen hepsinin itikadı düzgün insanlar oluşu da ayrı bir güzellik diyebilirim.
hoşlanmadığım tarafları ise, daha evvel müteaddit defalar yazdığım gibi aşırı tartışmalar, yoğun polemikler ve bıktırıcı özellikteki kavga gürültülerdir. bu kadar büyük ve interaktif bir sitede bunu normal karşılasak, tolore etmeye çalışsak bile olmaması en büyük dileğimiz tabii ki...
evet, daha evvel birçok sitelerde yönetici olmam ve bu tür istişari mahiyette odalar açtığım için acemisi değilim. lakin ihvanda daha gelişmiş, daha detaylı ve ciddi ölçülerde ele alınmış bir uygulama diyebilirim.
daha evvel ki tecrübem sebebiyle "ben nereye düşmüşüm" gibi bir aculluk içine girmedim elbet... ilk yaptığım şey, açılmış konu adlarını incelemek oldu. akabinde de merak duyduğum birçok konuyu baştan sona incelemek oldu... samimi atmosfer, takılmalar, latifeler... hoşuma gitti, tebessüm ettirdi beni. yönetici arkadaşlardaki sorumluluk bilinci, ciddiyet idraki memnun kıldı beni...
evet, farklı ve daha ciddi uygulamaları sebebiyle bakış açım değişti diyebilirim. bu uygulama elbet bize de yardımcı oldu, daha tecrübi bir noktaya taşıdığını itiraf etmeliyim.
yönetici arkadaşların birbiriyle olan bağlarının bu kadar güçlü olabileceğini ilk kez burada şahit oldum desem sanırım abartmış olmam. bu konu cidden her tür takdirin üstündedir.
ilk günlerde belki...
yönetici arkadaşların hepsi bu işe ziyadesiyle liyakat sahibi, gayretli insanlar olarak gördüm. sevgili erdemin işine olan sadakati, daha neler yapabiliriz diyerek sürekli kafa patlatırcasına olan samimi ve yoğun gayretleri doğrusu unutulacak gibi değildi. ve tabii şenol kardeşin işin teknik kısmındaki "tık, tık"larını da öyle kolay unutulası değil elbet! hani insan böyle hissediyor... ve sevgili eylül, yağmur kardeşlerimin de adeta sanki bir gözlerinin sürekli forum vitrininde olduğunu hissetmek, birinin yapması muhtemel bir yaramazlığa anında müdahale etmek gibi duruşları da elbet! hepsi güzel duygular, güzel hatıralardı diyebilirim... ve tanışmak elbette isterim, hepsiyle... zaten sevgili erdem söz de vermişti, bizim mekanlara bir ziyaret yapabileceğine...
üyelere iletmek istediğim tek mesaj, daima empati duygusuyla hareket etmektir. bu bize "kendine nasıl davranılmasını istiyorsan karşıdakine öyle davran" peygamberani ahlakını verir ve kazandırır. bu duygu bizi daha ziyade saygı, sevgi ve muhabbete ulaştırır. yüreklerimizin Rabb-i Teala'nın bârigâhı olduğu gerçeğinden hareketle kalemlerimizi sivriltirken bu hususu göz önünde bulundurmamız gereğini asla gözardı etmemeliyiz diye düşünmekteyim.
sevgiyle, hürmetle, muhabbetle...
