Seyyah Dergisi

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
seyyah-kis.jpg


Geri Kalmamış Müslümanlar



Seyyah ailesi olarak sizlerle tekrar buluşabilmenin heyecan ve mutluluğunu yaşıyoruz. 2010 yılının baharında filizlenen bu genç topluluk, heyecanından hiçbir şey kaybetmeden daha güzel, daha doğru ve “geçici bir heves” ile değil, sağlam adımlarla yeni bir genç nesil yetiştirebilme arzusunda yoluna devam ediyor. Köklerimizi beslenebileceğimiz Kur’an’a, sünnete, tarihin en derinlerine uzatıp, kollarımızı gökyüzüne en geniş şekilde açıyoruz. Bu heyecanı gönüllü kardeşlerimizle, nehrimizin akışını besleyecek yeni kollar olan sizlerin katılımlarıyla arttırmak istiyoruz.
Belirlediğimiz konu başlığı altında, geleceğimize ışık tutan âlimlerimizden Birûni’yi, Ahmed Nâim’i ve Fuat Sezgin’i sizlere daha iyi tanıtabilmek gayreti içinde olduk. Fuat Sezgin, Müslümanların son beş asırda Avrupa’dan bilim, teknik ve ilimde geri kalmasının en büyük sebebini “karamsarlık” olarak nitelendiriyor. O dönemden bu yana Müslümanlar üzerinde bir aşağılık kompleksi oluştu. Hâlbuki bizlere rehberlik yapan, birçok eserinden yararlandığımız, hayatıyla bizlere örnek olan âlimler de bizim gibi birer “insan”dı. Onlar çok çalıştılar, kendi hayatlarından fedakârlık yaptılar, tek amaçları islamiyete ve insanlığa hizmet etmekti. Bizler ise bugün nasıl olsa bir Buhâri, bir Taberî, bir Gazâli olamayacağımızı düşünerek çareyi tembellikte buluyoruz. Âlimlerimizin hayatına baktığımızda aslında bizler de onlar gibi olabiliriz ki bunun günümüzde canlı örneği “Fuat Sezgin”dir. Kendini ilme adayan bu zat yazdığı “İslam Bilim Tarihi” ile bu konuda araştırma yapan Avrupalıları bile hayrete düşürmüştür. Ayrıca yirmi yedi dil bilmesi de bizlere apaçık bir örnektir. Müslüman gençler olarak bu canlı örneklerden hareket ederek, İslamî bir çerçeveden çıkmadan tüm insanlığın biliminden, sanatından, kültüründen yararlanarak kendimizi en güzel şekilde yetiştirmemiz gerekiyor. Aliya İzzetbegoviç’in dediği gibi “ Hiçbir din yok ki bilimden müteessir olmasın, hiçbir ilim yok ki dinin muayyen umutlarını muhafaza etmesin”…
Bu sayımızda okurlarımıza, Türkiye’nin Ortadoğu’da ki sesi TRT Arapça kanalını yakından tanıyabilme fırsatını sunduk. Tefsir alanında kendini yetiştirmek isteyenlere bir yol çizdik. Kur’an’da “İhsan” kavramını açıklamaya çalıştık. Ömer Karaoğlu abimizle hoş bir sohbet yaptık. Divan edebiyatımızın gönül erlerinden Hayati İnanç hocamız unutulmaya yüz tutmuş beyitleri tozlu raflardan indirerek ”Can Veren Pervaneler” adlı yazısıyla gönül duygularımıza tercüman oldu. Ve daha birçok güzel çalışmayı sizlerle paylaştık. Dolu dolu bir dergiyle sizleri baş başa bırakırken emeği geçen tüm arkadaşlara teşekkür ediyor, sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum… Allah’ın selamı üzerinize olsun…
 
Üst