“Şeytanın İmanı”

Ezrak Yektâ'

NisyanDireniŞ
Katılım
21 Nis 2008
Mesajlar
629
Tepkime puanı
84
Puanları
0
Şeytan "söz"ün Allah sözü olduğunu biliyordu. Rabb'in, her şeyi bilen olduğundan da şüphesi yoktu!. Söylediği ise; "Bu iş benim gururuma dokunur! Bana göre değil!" anlamına geliyordu.
Melekler; "Yeryüzünde, neden kan dökecek biri?" diye sormuşlar ve "Siz bilmezsiniz, ben bilirim!" cevabından sonra, tereddütsüz secde etmişlerdi.
Akıllarına yatmasa da "yeryüzünde kan dökebilecek bir türün atasına secde etmek! Sırf Rab öyle buyurduğu için! Hem de hiçbir tereddüt göstermeden. İşte meleklerle şeytanın "iman" farkı!
Şeytan, melekler gibi, "Yeri göğü, yer şeyi yaratanın Allah olduğunu, O'nun her şeye kadir bulunduğunu, kimseye zulmetmediğini, işlerinde asla bir çelişki olmayacağını biliyordu elbette!.
Melekler ve şeytan (cinler) "akıllı" varlıklar! İnsan da "akıllı."
Melekler ve cinlerden sonra üçüncü bir akıllı varlık.
Meleklerin aklı var, ama nefsi yok.
Cinlerin ise hem aklı, hem nefsi var; insanlar gibi.!
İnsan da, cinler gibi, yeryüzünde akıllı ve aynı zamanda nefsani bir varlık olarak sahneye çıkıyordu.
"Şeytanın imanı", nefsini yenmeye yetmedi. Gururuna dokundu "emre uymak!"
Halbuki "iman" denen cevher, nefsin tesirinden kurtulup, "meleki bir teslimiyetle" "mutlak itaat" içinde olmakla gerçekleşiyor!.
Aklına yatmasa bile, nefsinin tahrikine kapılmadan, ruhen ve bedenen, tüm varlığı ile secdeye kapanırcasına iman!
İşte "makbul iman!"
Meleklerin imanı yani!.
"Şeytan'ın imanı" değil!

Aklına yatmadığında, sırf "Allah böyle emretti" diye!
Tereddütsüz kabul ve teslimiyet.!
Özellikle de aklına uymadığı ve nefsine ters geldiği durumlarda!
Allah'ın "Siz bilmezsiniz. Ben bilirim!" hitabına kulak vererek!
"İşittik ve uyduk..!" diyerek..
Aklına uyduğu ve nefsine hoş geldiği durumlarda "itaat" ise "iman" ölçüsü değildir.
Bunun için bilmek gerekir ki;
"Çokeşlilik; erkek için 'imkan', kadın için 'iman' meselesidir."


Dr. Hamdi Kalyoncu
 
Üst