Şeyhim Kâinata Alışamadım

Verda

Gales
Katılım
9 Nis 2010
Mesajlar
10,917
Tepkime puanı
1,010
Puanları
0
https://www.youtube.com/watch?v=tkABhOWSeak&app=desktop

Bugün dinlediğim bi müziktir. Murat Menteş'e ait bi şiirmiş ve Kaan Boşnak tarafından yorumlanmış ve bence gayet güzel ve başarılı bi çalışma olmuş. Youtube'da dinlerken paylaşan kişinin not olarak düştüğü sözler daha da güzeldi bana göre, öyle ki şiir, beste ve manayı tamamlamış diyebilirim, sizinle de paylaşmak istedim, aşağıya ekliyorum sözleri.



"tek korkum; yarın ölebilirim, kendimi tanıyamadan..."

der sadık hidayet ,

bu hayatta kimseye hiçbir şeyi tam olarak anlatamayacağını anlamıştı
biri için ölüm kalım meselesi olan,
diğerinin gözünde toz kadardı.
çevresindeki mezarlara baktı ve iyi ki ölüyorlar, dedi içinden.
İnsanoğlunun, hak ettiği için öldüğüne o gün inandı.
Ölene kadar da başka bir şeye inanmadı
....
dinlediğimiz şiir "Murat Menteş" in kaleminden çıkmıştır.
zannımca içinde farklı ifadeler barındıran bu şiir kesinlikle dini ritüellere bir saygısızlık değil bilakis
insanın kendini tanıma yolunda ulaşabildiği en doğal noktadır.
kainata uyum sağlamak için var gücüyle çalışan biz insanoğlunun hikayesidir...

"Şeyhim 14 milyar yıl ne çabuk geçti
Yaş kırk oldu kırklara karışamadım
Ben defterden sildim ölümsüzlüğü
Şeyhim kainata alışamadım."

sadece bu dizeleri bile insanoğlunu serüvenini bir şaiirin gözünden görmeye yeter ...

İnsan da dâhil gelmiş ve gelecek, olmuş, olan ve olacak her şey tek bir bütünün parçasıdır ve beşer
ancak bu kâinatın ulvî ahengi ile bir olduğunda insanlığını bulur.
değilse biz bu kainata alışamadık, alışamayacağızda çünkü insan ebediyyet için varedilmiştir
iyiki ölüm hakk...
yoksa dünya çekilecek yer değil ...

 
Son düzenleme:

ilke

Paylaşımcı
Katılım
6 Kas 2017
Mesajlar
875
Tepkime puanı
188
Puanları
0
Verda;1719490 [SIZE=3' Alıntı:
...yoksa dünya çekilecek yer değil ...[/SIZE]


Ölüm elbetteki "hak" ve "muhakkaku'l-vuku" da insan ruhunun dünyada ne yaptığı ve öldükten sonra da nereye gittiği çok önemli ! Alem-i Emirden gelen ruh, kendisine giydirilen "nefs" kalıbı ile dünyada hakikaten mahpus bir durumdadır.
Eğer, ubudiyet ile beslenmezse kendisini hem dünyada hem de ahirette büyük bir husran beklemektedir.
 
Üst