Hikem
Kıdemli Üye
- Katılım
- 31 Ağu 2009
- Mesajlar
- 6,073
- Tepkime puanı
- 702
- Puanları
- 0
Şevki Yılmaz bir türlü ifrad ve tefrid sarkacından kendini kurtaramıyor.Önceleri ''Erbakan hayranlığı zirvede olan, şimdilerde ise Erbakanı dibe indiren, konuşmaları ilmi olmaktan çok ''demogog'' vari olan bu şahıs nasıl ilahiyat tahsil etmiş, bu zatı nasıl Avrupa Milli Görüş camiasında üst mevkilere getirmişler , hayret etmemek mümkün değil!
Şimdi muhterem, Yeni Akit gazetesinde ne inciler döktürmüş....Allah kimseyi akıl sağlığından etmresin.Amin.Muhterem öyle bir başlık atmış ki evlere şenlik. :'' CUMHURİYETİ HEP BİRLİKTE KURDUK, O’NU HEP BİRLİKTE KORUYACAĞIZ ''
Tamam insanın bir konuda bir şeye aşkı olur, ona bir şey denmez de, tarihi gerçeklere de saygı duymak gerekmez mi? Cumhuriyeti , cumhurun kurmadığını anlamak için illa ''Mete Tuncay''ın ilgili kitablarını okumak gerekmez de, dönemin meşhur askeri üst düzey komutanlarından, Kazım Karabekiri ve eserlerinden de gafil olmak, şu kadar sene siyasetle ilgilenmiş, avrupa görmüş, bir Şevki Yılmaz için yenilir yutulur bir şey değildir. Kazım Karabekir diyorki,
Cumhuriyetin ilanı edleceğinden benim haberim yoktu.İlan edildiği zaman haberim oldu.Kurtuluş savaşının öncüllerinden birisinin haberi olmadığı bir cumhuriyeti, nasıl olduda ''halk kurdu''?? Dün Erbakana yapmadığı etmediği yağcılık bırakmayan bu zat, şimdi de , aynı minval üzerinde ,fakat bu kez atı değiştirerek devam ediyor!!!
Yazısında da bazı havariç , şia, modernist akımlarının mebzul miktar kullandığı 'saltanat düşmanlığını'' da kimseye bırakmıyor.!
Usulu veraseti ihdas eden Hazreti Muaviye de bir sahabi değil mi?
Hazreti Ali ile vaki ihtilaflarda Hazreti Muaviyenin yanında yer alan Hazreti Talha ve Hazreti Zubeyr de sahabe sayılmayacakmı?Usulu Verasetin tamamen maslahatın bir gereği olduğunu bilmek için alim olmaya gerk yok!
İslamda saltanat yok diyenler , bilmelidirlerki, İslami idarede hiyerarşinin teeessüsü için emredilmiş bir şekil mevcut değildir. Bunun manası bu mes'elenin maslahata göre hareket edilmek üzere ictihada havale edilmiş olmasıdır.
Hazreti Ömere ölüm döşeğinde sormuşlardır: ''Yerine oğlun Abdullahı seçelim mi?''
Cevab: '' - Hayır , bir evden bir kurban yeter.''
Peki, Hazreti Ömer bu teklif karşısında acaba niçin
_ ''Hayır, bu iş babadan oğula geçmek suretiyle olmaz!'' demiyor!.. Eğer bu usul iddia edildiği gibi İslamın ruhuna taban tabana zıt olsa idi, Hazreti Ömer'in ademi kabulü evveliyetle bu sebebe istinad etmesi gerekmez miydi?
Ayrıca, Hazreti Ali 'ye ölümü yaklaştığı anda sordular :' Senden sonra oğlun Hasan'a biat edelim mi?!''
Cevab: '' _ Bunu size ne tavsiye ederim, ve nede yapmayınız derim...''
Yine iddia edildiği gibi '' Saltanat Belası '' (Mustafa İslamoğlu, İmamlar ve Sultanlar'a atıf) onbeş asırlık İslam tarihinin en büyük yarası ise (aynı esere ve İhsan Süreyya Sırmaya , Hilafetten saltanata atıf) ,Hazreti Ali bunu niçin şiddetle ve nefretle reddetmemiştir.
Böyle olduğu halde son zamanlarda bir kısım ehli sünnet dışı(alevi çömezleri) kişiler ortalığa ''Hilafet başka, saltanat başka'' yaygarasını yayıyorlar!Bunlara göre Hilafet Hazreti Aliden sonra saltanata dönüşmüş, yani Hilafet olmaktan çıkmış mış!! Demekki Hulefayı raşidinden sonra tatbikat İslami değildir!!
Bunlar ''köpeksiz köy bulmuş, değneksiz gezen ''lerdir.Yoksa koskoca İslam tarihi , en metin usul ve esaslarla '' İslami ilimleri tedvin eden ulema sahipsizmidir!
Saltanat bukadar İslama aykırı bir müessese ise ,Hazreti Peygamber aleyhisselam, '' adaletle hükmeden sultanlar''ı neden medhu sena etmiştir.Bu, adaletle hükmedildiği takdirde, saltanatta bir beis olmadığını ifade etmezmi?
Kütüb-ü Ehadisten ''El Camiu-ssağir'' de mündemiç 7 tane hadisi-şerif'' Essultanu zıllullahi fil ard...'' ibaresiyle başlar.Yani sultan yeryüzünde Allahın gölgesidir.
Gerçek şudurki, şekil değil, ruh emredilmiştir.
Şimdi cumhuriyet varda içi doldurulmuşmu, yani şeri şerife göre mi hükmediyorki, bizim şevki ''Onu biz kurduk, biz koruyacağız..'' diye yağcılık yapabiliyor! Va Esefa!!!
Zamanın icabına göre , İslamın gayesini gerçekleştirmeye yarayan HER ŞEKİL(SALTANATTA DAHİL) MEŞRUDUR! ZİRA İCTİHADLA İCTİHAD NAKZOLUNAMAZ.
Veselamun aleykum.
Şimdi muhterem, Yeni Akit gazetesinde ne inciler döktürmüş....Allah kimseyi akıl sağlığından etmresin.Amin.Muhterem öyle bir başlık atmış ki evlere şenlik. :'' CUMHURİYETİ HEP BİRLİKTE KURDUK, O’NU HEP BİRLİKTE KORUYACAĞIZ ''
Tamam insanın bir konuda bir şeye aşkı olur, ona bir şey denmez de, tarihi gerçeklere de saygı duymak gerekmez mi? Cumhuriyeti , cumhurun kurmadığını anlamak için illa ''Mete Tuncay''ın ilgili kitablarını okumak gerekmez de, dönemin meşhur askeri üst düzey komutanlarından, Kazım Karabekiri ve eserlerinden de gafil olmak, şu kadar sene siyasetle ilgilenmiş, avrupa görmüş, bir Şevki Yılmaz için yenilir yutulur bir şey değildir. Kazım Karabekir diyorki,
Cumhuriyetin ilanı edleceğinden benim haberim yoktu.İlan edildiği zaman haberim oldu.Kurtuluş savaşının öncüllerinden birisinin haberi olmadığı bir cumhuriyeti, nasıl olduda ''halk kurdu''?? Dün Erbakana yapmadığı etmediği yağcılık bırakmayan bu zat, şimdi de , aynı minval üzerinde ,fakat bu kez atı değiştirerek devam ediyor!!!
Yazısında da bazı havariç , şia, modernist akımlarının mebzul miktar kullandığı 'saltanat düşmanlığını'' da kimseye bırakmıyor.!
Usulu veraseti ihdas eden Hazreti Muaviye de bir sahabi değil mi?
Hazreti Ali ile vaki ihtilaflarda Hazreti Muaviyenin yanında yer alan Hazreti Talha ve Hazreti Zubeyr de sahabe sayılmayacakmı?Usulu Verasetin tamamen maslahatın bir gereği olduğunu bilmek için alim olmaya gerk yok!
İslamda saltanat yok diyenler , bilmelidirlerki, İslami idarede hiyerarşinin teeessüsü için emredilmiş bir şekil mevcut değildir. Bunun manası bu mes'elenin maslahata göre hareket edilmek üzere ictihada havale edilmiş olmasıdır.
Hazreti Ömere ölüm döşeğinde sormuşlardır: ''Yerine oğlun Abdullahı seçelim mi?''
Cevab: '' - Hayır , bir evden bir kurban yeter.''
Peki, Hazreti Ömer bu teklif karşısında acaba niçin
_ ''Hayır, bu iş babadan oğula geçmek suretiyle olmaz!'' demiyor!.. Eğer bu usul iddia edildiği gibi İslamın ruhuna taban tabana zıt olsa idi, Hazreti Ömer'in ademi kabulü evveliyetle bu sebebe istinad etmesi gerekmez miydi?
Ayrıca, Hazreti Ali 'ye ölümü yaklaştığı anda sordular :' Senden sonra oğlun Hasan'a biat edelim mi?!''
Cevab: '' _ Bunu size ne tavsiye ederim, ve nede yapmayınız derim...''
Yine iddia edildiği gibi '' Saltanat Belası '' (Mustafa İslamoğlu, İmamlar ve Sultanlar'a atıf) onbeş asırlık İslam tarihinin en büyük yarası ise (aynı esere ve İhsan Süreyya Sırmaya , Hilafetten saltanata atıf) ,Hazreti Ali bunu niçin şiddetle ve nefretle reddetmemiştir.
Böyle olduğu halde son zamanlarda bir kısım ehli sünnet dışı(alevi çömezleri) kişiler ortalığa ''Hilafet başka, saltanat başka'' yaygarasını yayıyorlar!Bunlara göre Hilafet Hazreti Aliden sonra saltanata dönüşmüş, yani Hilafet olmaktan çıkmış mış!! Demekki Hulefayı raşidinden sonra tatbikat İslami değildir!!
Bunlar ''köpeksiz köy bulmuş, değneksiz gezen ''lerdir.Yoksa koskoca İslam tarihi , en metin usul ve esaslarla '' İslami ilimleri tedvin eden ulema sahipsizmidir!
Saltanat bukadar İslama aykırı bir müessese ise ,Hazreti Peygamber aleyhisselam, '' adaletle hükmeden sultanlar''ı neden medhu sena etmiştir.Bu, adaletle hükmedildiği takdirde, saltanatta bir beis olmadığını ifade etmezmi?
Kütüb-ü Ehadisten ''El Camiu-ssağir'' de mündemiç 7 tane hadisi-şerif'' Essultanu zıllullahi fil ard...'' ibaresiyle başlar.Yani sultan yeryüzünde Allahın gölgesidir.
Gerçek şudurki, şekil değil, ruh emredilmiştir.
Şimdi cumhuriyet varda içi doldurulmuşmu, yani şeri şerife göre mi hükmediyorki, bizim şevki ''Onu biz kurduk, biz koruyacağız..'' diye yağcılık yapabiliyor! Va Esefa!!!
Zamanın icabına göre , İslamın gayesini gerçekleştirmeye yarayan HER ŞEKİL(SALTANATTA DAHİL) MEŞRUDUR! ZİRA İCTİHADLA İCTİHAD NAKZOLUNAMAZ.
Veselamun aleykum.