Sevgi kampanyası başlatalım.

durmuş göktekin

Paylaşımcı
Katılım
16 Ağu 2009
Mesajlar
185
Tepkime puanı
7
Puanları
0
Yaş
88
Sevgi kampanyası başlatalım!

İnsan aklıyla güçlü, fiziğiyle zayıftır. Aklını kullanabildiği nispette dağları deviren, gerektiğinde fırıldak üstüne fırıldak çeviren, fakat ihtiyaçlarının binde birini bile temin edemeyen aciz bir varlıktır. Eli dili doysa da, gözü gönlü doymayan, vadiler dolusu serveti olsa da gökyüzüne bakıp; şu güneş, şu ay, şu yıldızlar neden benim değildir, diyecek kadar doymazlığı olandır insan. Böylece bize yeryüzü dar gelmektedir. Hayatın sahibi, her şeyi emrimize vermiş. Biz yine göz doymazlığı ile gözümüzü gökyüzüne dikmişiz. Ne varsa bizim olsun istiyoruz. Hasret duyduğumuz tek şey vardır. O da huzurdur! Huzur, insanlığın ortak malıdır. Hepimiz huzuru istiyoruz. Lakin bencilliğimiz buna engel oluyor. Verdiklerini adil paylaşalım diye Allah, kitap ve Peygamber (sav) göndermiştir. Bencilliğimiz yüzünden adil paylaşım yapamıyoruz. İnsandan başka anlaşılmaz bir varlık yoktur. Her şeyin sahibi Allah’tır. Kavgası insana düşmüştür. Elbette, bunları düşünüp yaşayanla, yaşamayan aynı muameleye tabi tutulmayacaktır. Huzur, şu üç eksende aranmalıdır. Birincisi Allah, ikincisi Evren, üçüncüsü insandır. Huzur, bu üçgen içindedir. Allah, yaratandır. Evrende ne varsa, insanla birlikte yaratılandır. İnsan, bunlar arasındaki münasebeti kurabildiği nispette huzurludur. Allah’ın emredip, istedikleri vardır. Yasak edip istemedikleri vardır. Allah’ın istediklerini yaptığımızda içimiz huzur dolar, rahatlarız. Bir muhtaca yardım ettiğimizde, düşen birinin elinden tutup kaldırdığımızda, birine sevdiğimizi söylediğimizde, hatta gösterdiğimiz bir tebessümde rahatlar, huzur buluruz. Çünkü bunlar Rabbimizin sevdiği şeylerdir. Her şey O’nun elindedir. O’nun kumandasındadır. Kalbimizin atışları, kanımızın damarlarımızda dolaşması, aldığımız havanın ciğerlerimizde bayram havası estirmesi bize huzur verir.

Müslüman camide neden huzurludur da, yanlış bir iş yaptığında huzursuzdur? Demek ki yaşayış tarzımızla birlikte ya huzur içindeyizdir veya değilizdir. Allah’ın koyduğu kanun gereği, toplu halde yaşıyoruz. Bunun hikmetlerini düşünmeliyiz! Yaratılışta zayıf olduğumuz için tek başımıza ihtiyaçlarımızı karşılayamayız. Allah, her birimizi bir diğerine, hatta kâinatı bize hizmet ettiriyor, ihtiyaçlarımızı karşılattırıyor. Böylece birbirimize sevgimiz artırıyor, huzur ortamına giriyoruz. Allah, dünyamızı cennet etmemizi istiyor. Denebilir ki insanlardan kötülük yapanlar var. Doğrudur! Elbette olacaktır. Cennet ve cehennem neden var? Dünyada hapishaneler niçin yapılmış? Hayatın rotası iyilik üzerinedir. Trafikte, direksiyon hâkimiyetini kaybeden sürücü, toparlayıp rotasını düzeltmezse cezasını hendekte çeker! Bunları iyi anlayan pek çok Hıristiyan toplumları huzurlu bir hayat yaşarken biz neden huzursuz bir hayat yaşayalım? Müslümanların dini, Hıristiyanlara, Hıristiyanların dini Müslümanlara geçmiş gibi bir hal var ortada. Adeta değerler yer değiştirmiş. Değerlerimizi küstürmüşüz, bize dönüp gelmiyor. Ne olur biz değerlerimize gidip alalım!!

Meselenin özeti; huzurlu bir hayat yaşamak için kendi değerlerimize dönmeliyiz. Bu gün en büyük meselemiz sevgisizliktir. Sevme ve sevilme uğruna harcamayacağımız hiçbir meta yoktur. Herkes sevdiğinde ve sevildiğinde huzurlu olacağını biliyor. Şartlı sevgiyi hayatımızdan çıkarmalıyız. Şartlı sevgi huzur getirmez, beklentilerimizi karşılamaz. Hırs yapıp istediklerimizi elde edemediğimiz için beklentilerimize ulaşamıyoruz. Hırsımızı meşru beklentilerimiz yönünde kullanmalıyız. Güne başlarken nefis muhasebesiyle başlamalıyız. Çünkü nefis muhasebesi, dünya ve ahret saadetinin anahtarıdır. Öyleyse gelin, milletçe bir sevgi kampanyası başlatalım. Memleketimizin suyuna, toprağına, havasına yeni bir bahar havası gelsin!. Matem havasından çıkıp, bayram yapalım!
12. 04. 2016
 
Üst