KARAMURAT-3
Kıdemli Üye
- Katılım
- 11 Eki 2007
- Mesajlar
- 4,706
- Tepkime puanı
- 54
- Puanları
- 0
- Konum
- Ankara
- Web sitesi
- mazlumlarvezalimler.blogcu.com
Şeriat düzeninin gelmesini istiyor musunuz?
Şeriat düzeninin gelmesini istiyor musunuz?
- Konbuyu başlatan KARAMURAT-3
- Başlangıç tarihi
MÜTEŞEKKÜR
Kıdemli Üye
- Katılım
- 17 Ağu 2009
- Mesajlar
- 6,938
- Tepkime puanı
- 198
- Puanları
- 0
ALLAH RAZI OLSUNSENDEN .GÜZEL BİR ANKET AÇMIŞSINIZ.
BAKALIM BU MİLLET ŞERİATA HAZIR MI VEYA ONA KARŞI MI ÇIKIYOR GÖRECEĞİZ...
Şeriata bilerek ve isteyerek karşı çıkan, külliyen kafir olur.
BAKALIM BU MİLLET ŞERİATA HAZIR MI VEYA ONA KARŞI MI ÇIKIYOR GÖRECEĞİZ...
Şeriata bilerek ve isteyerek karşı çıkan, külliyen kafir olur.
KARAMURAT-3
Kıdemli Üye
- Katılım
- 11 Eki 2007
- Mesajlar
- 4,706
- Tepkime puanı
- 54
- Puanları
- 0
- Konum
- Ankara
- Web sitesi
- mazlumlarvezalimler.blogcu.com
ihvanistanbul
AkhenAton
Suudda ki yada iranda ki gibi bir şeriat! Anlayışını istemiyorum.
şeriat elbette ki istiyorum ama yakın zamanda gelmeyeceğinden de eminim. Bu toplumun bırakın avamını alimi bile kokmuş... Şeriat gelse nerde kadısı nerde hükmü uygulayıcısı...
şeriat elbette ki istiyorum ama yakın zamanda gelmeyeceğinden de eminim. Bu toplumun bırakın avamını alimi bile kokmuş... Şeriat gelse nerde kadısı nerde hükmü uygulayıcısı...
Tahsin EMİN
Kıdemli Üye
- Katılım
- 7 Şub 2012
- Mesajlar
- 11,757
- Tepkime puanı
- 490
- Puanları
- 83
Tahsin EMİN
Kıdemli Üye
- Katılım
- 7 Şub 2012
- Mesajlar
- 11,757
- Tepkime puanı
- 490
- Puanları
- 83
İstiyorum.
- Katılım
- 30 Eyl 2013
- Mesajlar
- 6,183
- Tepkime puanı
- 473
- Puanları
- 83
Kur'an şeriatini istemeyen adamın imanı güme gider. Bunun lamı çimi yoktur. Ama, fakat, lakin'ide yoktur. Farkındamısınız? Lakin'ide yoktur ama var işte. Lakin nasıl var olabilr ki? Şöyle olur.
Bizi biz eden o amansız sevda ve ol hikayet ve ol davanın tarihsel süreci nedir? Onu biliyormuyuz? Bilmiyoruz. Zira bilsek bu durumlara gelmezdik. Hep kitaplarda ki ütopyadan ibarettir şeriat hayalimiz. Bu kitaplarda yazan ütopyayı sahada ve pratikte en ince detayına kadar işleyecek alim hala yetişmedi. Hala 3 asır öncesinin ütopyası kitaplarda mevcuttur. Onu istiyoruz. Peki kim düşünmüştür o ütopyanın bu asra yemin olacak nitelikte bir işlevliği olacağını? Kimse.. Lütfen bu noktada bana hiç bir eserinde sanayiden, ekonomiden ve teknolojiden bahsetmeyen Seyyit Kutup ve bilmem ne adamların tefsirlerinden bahsetmeyin. Salt siyasal yorumlardır onlar. Geri kalışımızın ve alt edilişimizin niçinini ve nasılını sorgulamaktan aciz eserlerdir bunlar. Edebiyat yapmışlar o kadar.
Akif bile buna dahildir. İnmemiştir Kur'an mezarda ölüye okunmak için derken kapımıza gelen ingiliz zırhlılarının karşısına birşey koyamayışımızın sebebi, uyumamız ve ıskaladıklarımız hiç sorgulanmamıştır. Akif'in Berlin seyahatini araştırırsanız sokaklardan, kaldırımlardan, sıra sıra evlerden, düzen ve konfordan dem vurur. Onların dini bizim yaşayışımız, yaşayışları ise dinimiz olmuş der geçer. Anlaşılıyor ki hiç bir fabrikaya girip gezmemiş. Görmemiş. İncelememiş. Perdenin arkasını merak etmemiş. Belkide gösterilmemiş. Fakat dahi bir zeka bunlar gösterilmese bile ortada gördüğünün arkasını düşünebilmelidir. Ne yazık ki oda olmamış.
Demir nasıl elde edilir? Ocak nasıl kızıştırılır? Döküm nasıl yapılır? Perçin nasıl vurulur? Motor nasıl işler? Yakıt nasıl rafine edilir? Yok yok yok... Sadece kuru bir hayret o kadar...
19. yüzyılın ünlü alman roman yazarı Karl May Winnetou adlı eserini bir kızılderili ile bir kovboyun dostluğu üzerine kurgulamıştır. Bu romanın ilk mısraları beni çok etkilemiştir. Der ki; İnsanlık tarihi medeniyet sürecinde üç evre geçirmiştir. Bu evreler yukarı çıkan basamaklar gibidir. İlk medeniyet basamağı avcı toplum yapısıdır. İkinci basamak tarım toplumuna geçişle başlamıştır. Üçüncü basamak ise sanayi toplumudur. Bu üç evrenin ikisini eski dünyada yaşayan ve üçüncü evreye geçen beyaz adam yeni dünyaya ayak bastığında hala avcı toplumu olan bir medeniyetle karşılaştı. Beyaz adam, hala bu ilk basamakta olan kızılderililerden orta basamağa ayak basmadan üçüncü basamağa atlamasını bekledi. Oysa bu toplum doğasına aykırı bir durumdu. Arada ki uçurum çok büyüktü. Beyaz adamın binlerce yılda geçtiği basamağı birkaç on yılda geçmesini kızılderiliden bekledi. Kızılderili cesurdu ve orta basamağa basmadan atladı. Malesef düştü ve yok oldu gitti. Çünki onu arkasından çeken ve ilk basamağa bağlayan kültürü, töresi ve geleneği vardı.
Bütün meseleyi bir cümlede izah etmiş Karl May...
Gelelim bize. Burada şu soruyu sormak lazım. Hangi şeriat? Elbette Muhammed-i Şeriat. Fakat insanlık tarihinin geçirdiği medeniyet evrelerine bu şeriati bir adım önünde götürecek olan kim? Müctehidler. Dikkat ederseni bir adım önünde dedim. Çünki bizde müctehid uyarlayacak olan manasında algılanıyor. Başkaları medeniyet bayrağını öne sürecek, bizimkiler de arkadan uyarlayacak! Bu değil, fakat bu oldu işte. Hala beklentide budur. Bu işi bir adım önde götüren müctehid malesef o ilkerde kaldı. O altın çağımızın temelini atanlarda kaldı bu nitelik. Şimdi o beklentiden bile aciziz. Yani rüyasını bile göremiyoruz. Tasavvur bile edemiyoruz.
İşte bu şeriat gelirse bizi geri bırakır ve olduğumuz yere bağlar. Peki kim yapacak bu işi? Zannedersem bu iş Mehdi aleyhisselama kaldı. Çünki yok yok yok. Bir ışık bile yok arkadaş.. Onun içindir ki o geldiği zaman çoğu alimler ''bu bizim dinimizi değiştiriyor'' diye ağlayacaktır. O ağlak tavır kahrolsun. Bize lazım olan bizi tekrar dünyanın efendisi yapacak olan İslam anlayışıdır. Muhtacız. Onu bekliyor ve gözlüyoruz. Hasretini çektiğimiz şeriat işte o şeriattir.
Bizi biz eden o amansız sevda ve ol hikayet ve ol davanın tarihsel süreci nedir? Onu biliyormuyuz? Bilmiyoruz. Zira bilsek bu durumlara gelmezdik. Hep kitaplarda ki ütopyadan ibarettir şeriat hayalimiz. Bu kitaplarda yazan ütopyayı sahada ve pratikte en ince detayına kadar işleyecek alim hala yetişmedi. Hala 3 asır öncesinin ütopyası kitaplarda mevcuttur. Onu istiyoruz. Peki kim düşünmüştür o ütopyanın bu asra yemin olacak nitelikte bir işlevliği olacağını? Kimse.. Lütfen bu noktada bana hiç bir eserinde sanayiden, ekonomiden ve teknolojiden bahsetmeyen Seyyit Kutup ve bilmem ne adamların tefsirlerinden bahsetmeyin. Salt siyasal yorumlardır onlar. Geri kalışımızın ve alt edilişimizin niçinini ve nasılını sorgulamaktan aciz eserlerdir bunlar. Edebiyat yapmışlar o kadar.
Akif bile buna dahildir. İnmemiştir Kur'an mezarda ölüye okunmak için derken kapımıza gelen ingiliz zırhlılarının karşısına birşey koyamayışımızın sebebi, uyumamız ve ıskaladıklarımız hiç sorgulanmamıştır. Akif'in Berlin seyahatini araştırırsanız sokaklardan, kaldırımlardan, sıra sıra evlerden, düzen ve konfordan dem vurur. Onların dini bizim yaşayışımız, yaşayışları ise dinimiz olmuş der geçer. Anlaşılıyor ki hiç bir fabrikaya girip gezmemiş. Görmemiş. İncelememiş. Perdenin arkasını merak etmemiş. Belkide gösterilmemiş. Fakat dahi bir zeka bunlar gösterilmese bile ortada gördüğünün arkasını düşünebilmelidir. Ne yazık ki oda olmamış.
Demir nasıl elde edilir? Ocak nasıl kızıştırılır? Döküm nasıl yapılır? Perçin nasıl vurulur? Motor nasıl işler? Yakıt nasıl rafine edilir? Yok yok yok... Sadece kuru bir hayret o kadar...
19. yüzyılın ünlü alman roman yazarı Karl May Winnetou adlı eserini bir kızılderili ile bir kovboyun dostluğu üzerine kurgulamıştır. Bu romanın ilk mısraları beni çok etkilemiştir. Der ki; İnsanlık tarihi medeniyet sürecinde üç evre geçirmiştir. Bu evreler yukarı çıkan basamaklar gibidir. İlk medeniyet basamağı avcı toplum yapısıdır. İkinci basamak tarım toplumuna geçişle başlamıştır. Üçüncü basamak ise sanayi toplumudur. Bu üç evrenin ikisini eski dünyada yaşayan ve üçüncü evreye geçen beyaz adam yeni dünyaya ayak bastığında hala avcı toplumu olan bir medeniyetle karşılaştı. Beyaz adam, hala bu ilk basamakta olan kızılderililerden orta basamağa ayak basmadan üçüncü basamağa atlamasını bekledi. Oysa bu toplum doğasına aykırı bir durumdu. Arada ki uçurum çok büyüktü. Beyaz adamın binlerce yılda geçtiği basamağı birkaç on yılda geçmesini kızılderiliden bekledi. Kızılderili cesurdu ve orta basamağa basmadan atladı. Malesef düştü ve yok oldu gitti. Çünki onu arkasından çeken ve ilk basamağa bağlayan kültürü, töresi ve geleneği vardı.
Bütün meseleyi bir cümlede izah etmiş Karl May...
Gelelim bize. Burada şu soruyu sormak lazım. Hangi şeriat? Elbette Muhammed-i Şeriat. Fakat insanlık tarihinin geçirdiği medeniyet evrelerine bu şeriati bir adım önünde götürecek olan kim? Müctehidler. Dikkat ederseni bir adım önünde dedim. Çünki bizde müctehid uyarlayacak olan manasında algılanıyor. Başkaları medeniyet bayrağını öne sürecek, bizimkiler de arkadan uyarlayacak! Bu değil, fakat bu oldu işte. Hala beklentide budur. Bu işi bir adım önde götüren müctehid malesef o ilkerde kaldı. O altın çağımızın temelini atanlarda kaldı bu nitelik. Şimdi o beklentiden bile aciziz. Yani rüyasını bile göremiyoruz. Tasavvur bile edemiyoruz.
İşte bu şeriat gelirse bizi geri bırakır ve olduğumuz yere bağlar. Peki kim yapacak bu işi? Zannedersem bu iş Mehdi aleyhisselama kaldı. Çünki yok yok yok. Bir ışık bile yok arkadaş.. Onun içindir ki o geldiği zaman çoğu alimler ''bu bizim dinimizi değiştiriyor'' diye ağlayacaktır. O ağlak tavır kahrolsun. Bize lazım olan bizi tekrar dünyanın efendisi yapacak olan İslam anlayışıdır. Muhtacız. Onu bekliyor ve gözlüyoruz. Hasretini çektiğimiz şeriat işte o şeriattir.
MÜTEŞEKKÜR
Kıdemli Üye
- Katılım
- 17 Ağu 2009
- Mesajlar
- 6,938
- Tepkime puanı
- 198
- Puanları
- 0
Şeriatın gelmesine hazır olmayanlar şeriatı istemeye hakları olsa bile sonradan şeriata düşman olabilirler.Şeriatın bu ülkeye gelmesi için önce ekonomimiz düzgün ve refah seviyesinde olursa ancak şeriata geçilir.Yoksa millet aç- arık dolaşıp da hemen şeriatı getirmek çok ağır olur.Önce bu millete asıl Kur'an şeriatının nasıl olduğunu ehil kişiler tarafından, yani müctehid ve müceddid alimlerimiz tarafından yurdumuzun dört tarafında tebliğ ederek, gazetelerde, tv.lerde sürekli bir şekilde, açık oturumlarda anlatmalıdır ki millet iyice bu şeriatı anlasın.Yoksa kuru laflarla şeriat gelmez.Şeriatın bu ülkeye gelmesi ancak hilafet devletini kurmakla olur.
Daha önceden de dediğim gibi, ingiltere'de kısmı şeriat mahkemeleri bile vardır.Bu şeriat mahkemeleri orada ki müslümanlar için kurulmuştur.O mahkemelerde sadece müslümanlar yargılanmaktadır.Bizim şu an da, bu ülkede kısmi de olsa şeriat mahkemeleri kurulsa ateist, laik,kemalist, aleviler hemen ayaklanırlar.İşte cehalet budur.Eğitimsiz şeriat olmaz.Şeriat eğitimle ancak getirilir.Ben müslüman diyen asla şeriata karşı çıkmaz.Ona karşı çıkan kafir olur.
Şu anda ankette 2 kişi olarak şeriat düzeninin gelmesini istemeyenler kimlerdir?..Hele de onların boyunlarının ölçüsünü bir alalım bakalım kimlermiş?Dertleri nedir, neden şeriatın gelmesini istemezler?.Bunlar nasıl müslümanlardır acaba?..
Daha önceden de dediğim gibi, ingiltere'de kısmı şeriat mahkemeleri bile vardır.Bu şeriat mahkemeleri orada ki müslümanlar için kurulmuştur.O mahkemelerde sadece müslümanlar yargılanmaktadır.Bizim şu an da, bu ülkede kısmi de olsa şeriat mahkemeleri kurulsa ateist, laik,kemalist, aleviler hemen ayaklanırlar.İşte cehalet budur.Eğitimsiz şeriat olmaz.Şeriat eğitimle ancak getirilir.Ben müslüman diyen asla şeriata karşı çıkmaz.Ona karşı çıkan kafir olur.
Şu anda ankette 2 kişi olarak şeriat düzeninin gelmesini istemeyenler kimlerdir?..Hele de onların boyunlarının ölçüsünü bir alalım bakalım kimlermiş?Dertleri nedir, neden şeriatın gelmesini istemezler?.Bunlar nasıl müslümanlardır acaba?..
karadamlalar
Asistan
- Katılım
- 28 Eki 2013
- Mesajlar
- 267
- Tepkime puanı
- 1
- Puanları
- 0
Allahın yasalarına kulların zorbalıkları bahane edilmemeli, Allahın koyduğu kuralları onaylama adına maide suresi 44 ten 50. ayete kadar düzgünce anlaşılmalı bu konularda.
MÜTEŞEKKÜR
Kıdemli Üye
- Katılım
- 17 Ağu 2009
- Mesajlar
- 6,938
- Tepkime puanı
- 198
- Puanları
- 0
Aynen..
Müslümanların büyük bir kısmı o ayetleri hiç bilmiyor.Camii imamları bu ayetlerden hiç bahsetmeye cesaret edemiyor.Niye?. Çünkü bahsedecek olsalar devlet tarafından ya açığa alınacak ya da ülkenin ücra köşelerine sürgün edilecek.Şimdi ki imamlar zaten namaz kıldırma memurluğundan başka bir iş yapmıyorlar.Varsa, yoksa rahatlıkları bozulmasın yeter.Onlar bu düzenden de memnunlar.Değmeyin keyiflerine...Gelsin maaş, gitsin maaş!...Bu devlet onlara 1-2 ay maaşlarInı vermesin bakalım onlar nasılda görevinden istifa edeceklerdir.
karadamlalar
Asistan
- Katılım
- 28 Eki 2013
- Mesajlar
- 267
- Tepkime puanı
- 1
- Puanları
- 0
oysa imanın ilk şartı tağutları yani Allaha isyan etmiş her şeyin otoritesini reddir.
KARAMURAT-3
Kıdemli Üye
- Katılım
- 11 Eki 2007
- Mesajlar
- 4,706
- Tepkime puanı
- 54
- Puanları
- 0
- Konum
- Ankara
- Web sitesi
- mazlumlarvezalimler.blogcu.com
Neyin reklamı? Şeriatınmı reklamı? Yecüz ne? Yecüc mü demek istiyorsun?
Eğer Yecüc diyoran,senin gibi şeriatı istemeyenler Yecüc dür.
KARAMURAT-3
Kıdemli Üye
- Katılım
- 11 Eki 2007
- Mesajlar
- 4,706
- Tepkime puanı
- 54
- Puanları
- 0
- Konum
- Ankara
- Web sitesi
- mazlumlarvezalimler.blogcu.com
ihvanistanbul
AkhenAton
Bugün şeriat gelse kadılık yapacak ilme ve adalete sahip şaibesiz kaç hoca var acaba? Koskoca 15.000.000 luk istanbulun kaç ilçesine kaç mahallesine kadı gönderilebilir?
Şeriatın sadece zina yapana ceza veren, içkiyi yasaklayan kurallardan ibaret mi sanıyorsunuz?
beni yanlış anlamayın da yatıp kalkıp dua edin şeriat bugün gelmiyor diye. Eğer bugünden yarına gelse Vallahi de Billahi de Tallahi de ümmete rezil olurduk. Millet dinden diyanetten soğurdu. Şeriatın şuuruna, özüne ve entellektüel birikime sahip çok değil 5 tane adam var mı acaba bu memlekette? Onu da geçtim şeriat adına hükümler verebilecek vaaz edebilecek kaç kişi var???
“-Ne istiyorsunuz ?
-Şeriat istiyoruz!
-Şeriattan ne anlıyorsunuz ?
-Şeriat istiyoruz!
-Şeriati kimler ve nasıl bozdu ki, şeriat istiyorsunuz ?
-Şeriat istiyoruz!
-Şeriati tam yerine getirecek ve bütün dünyada örnekleştirecek insanlar olarak kimleri görüyorsunuz ki, şeriat istiyorsunuz ?
-Şeriat istiyoruz!
-Şeriatı geliştirmenin ilmine, irfanına, zekasına, siyasetine, iç murakabesine, dış muhasebesine malik misiniz ki şeriat istiyorsunuz ?
-Şeriat istiyoruz!”
Şeriatın sadece zina yapana ceza veren, içkiyi yasaklayan kurallardan ibaret mi sanıyorsunuz?
beni yanlış anlamayın da yatıp kalkıp dua edin şeriat bugün gelmiyor diye. Eğer bugünden yarına gelse Vallahi de Billahi de Tallahi de ümmete rezil olurduk. Millet dinden diyanetten soğurdu. Şeriatın şuuruna, özüne ve entellektüel birikime sahip çok değil 5 tane adam var mı acaba bu memlekette? Onu da geçtim şeriat adına hükümler verebilecek vaaz edebilecek kaç kişi var???
“-Ne istiyorsunuz ?
-Şeriat istiyoruz!
-Şeriattan ne anlıyorsunuz ?
-Şeriat istiyoruz!
-Şeriati kimler ve nasıl bozdu ki, şeriat istiyorsunuz ?
-Şeriat istiyoruz!
-Şeriati tam yerine getirecek ve bütün dünyada örnekleştirecek insanlar olarak kimleri görüyorsunuz ki, şeriat istiyorsunuz ?
-Şeriat istiyoruz!
-Şeriatı geliştirmenin ilmine, irfanına, zekasına, siyasetine, iç murakabesine, dış muhasebesine malik misiniz ki şeriat istiyorsunuz ?
-Şeriat istiyoruz!”
Tahsin EMİN
Kıdemli Üye
- Katılım
- 7 Şub 2012
- Mesajlar
- 11,757
- Tepkime puanı
- 490
- Puanları
- 83
Tahsin EMİN
Kıdemli Üye
- Katılım
- 7 Şub 2012
- Mesajlar
- 11,757
- Tepkime puanı
- 490
- Puanları
- 83
Çok kolay, bir problemin olacağını düşünmüyorum.
Verda
Gales
- Katılım
- 9 Nis 2010
- Mesajlar
- 10,917
- Tepkime puanı
- 1,010
- Puanları
- 0
Bu ahir ve fetret zamanında şeriatı istemek neyi değiştirir-değiştirecek ki ?.. Olmayacak duaya amin demek gibi bir şey !
Rabbimiz, kıyametten önce bu fetret ve kaos devrinin yaşanacağını ve savaşalrın, azgınlığın ve isyanların olacağını bizlere bildirmiş...Böyle bir zamanda Şeriat İstiyorum" diye ortaya çıkmanın ne manâsını olabilir ki ? Örneğin 31 Mart Vakasında da sokaklara "Şeriat İsterüz" diye dökülenler haklı mıydılar ve doğru mu yapmışları ? Şeyh Said ; "Şeriatın tatbik edilmediği bir yerde, kıyam etmek vaciptir" dedi ve silâha sarıldı. Ama, doğru yapıp-yapmadığı şüphesiz ki tartışılır. Bugün, hem şeriatı ve hem de İslâm Dinini kendi mülevves menfaat, koltuk ve saltanat emelleri uğruna istismar eden bir sürü politikacı var ortalıkta !.. İçlerinde öyleleri var ki, adam daha Kuran okumasını ve namaz kılmasını bilmiyor, "Şeriat İsteriz!" diye çene çalıyor ! CemalettinKaplan adlı eski müftü, senlerce baş kaldırdığı bu ülkeden maaş aldı, sonra Almanyaya iderek İslâm-Halife Devleti Kurdu ! Şimdi burada Şeriat isteyenler neden bu adamın kıyamına-hareketine katılmadı da gelmişler burada lakırdı ediyorlar ? Bu devirde Müslümanların başında bir İmam-halife yoktur. Bu sebeple kimsenin kendi başına karar verip hareket etmesi ve dolduruşa gelmesi hiç ama hiç doğru değildir. Vesselâm.
Rabbimiz, kıyametten önce bu fetret ve kaos devrinin yaşanacağını ve savaşalrın, azgınlığın ve isyanların olacağını bizlere bildirmiş...Böyle bir zamanda Şeriat İstiyorum" diye ortaya çıkmanın ne manâsını olabilir ki ? Örneğin 31 Mart Vakasında da sokaklara "Şeriat İsterüz" diye dökülenler haklı mıydılar ve doğru mu yapmışları ? Şeyh Said ; "Şeriatın tatbik edilmediği bir yerde, kıyam etmek vaciptir" dedi ve silâha sarıldı. Ama, doğru yapıp-yapmadığı şüphesiz ki tartışılır. Bugün, hem şeriatı ve hem de İslâm Dinini kendi mülevves menfaat, koltuk ve saltanat emelleri uğruna istismar eden bir sürü politikacı var ortalıkta !.. İçlerinde öyleleri var ki, adam daha Kuran okumasını ve namaz kılmasını bilmiyor, "Şeriat İsteriz!" diye çene çalıyor ! CemalettinKaplan adlı eski müftü, senlerce baş kaldırdığı bu ülkeden maaş aldı, sonra Almanyaya iderek İslâm-Halife Devleti Kurdu ! Şimdi burada Şeriat isteyenler neden bu adamın kıyamına-hareketine katılmadı da gelmişler burada lakırdı ediyorlar ? Bu devirde Müslümanların başında bir İmam-halife yoktur. Bu sebeple kimsenin kendi başına karar verip hareket etmesi ve dolduruşa gelmesi hiç ama hiç doğru değildir. Vesselâm.
Tahsin EMİN
Kıdemli Üye
- Katılım
- 7 Şub 2012
- Mesajlar
- 11,757
- Tepkime puanı
- 490
- Puanları
- 83
Biz de cevabını verdik! Kafan basıp anlayamadığın için bozuk plâk gibi dönmeye başladın !