Senai Demirci / Kırk Kapının Kırk Duası

piddikkk

Üye
Katılım
12 Ocak 2007
Mesajlar
30
Tepkime puanı
0
Puanları
0
birincisöz senaidemirci 'den
sonuna kadar okumanızı tavsiye ederim
eger birinci sozu anlamak ıstıyorsanız
sakın su yanılgıya dusmeyın ''bildigim birinci söz'' degil oyle daha bilmediginiz cok sey varmıs
...okuyun lutfen daha bırcok sey ogrenın risaleler hakkında!



BİRİNCİSÖZ


Besmele bahsi, bir esmâ bahsidir. Çünkü Allah’ın adıyla başlamak, her işte, her şeyde Allah’ın ismini okumayı gerektirir. Risale-i Nur’un kronolojik olarak değilse de, metodolojik olarak başı olan Birinci Söz, her şeyin başı olan Besmele’ye başlar.

“Biz dahi başta ona başlarız” derken, bu derse sadece başlanacağını ama hiç bitirilemeyeceğini ima eder. Ömrümüz, esmâ-i hüsnânın talimine harcansa da talimimiz bitmese, boş bir ömür geçirmiş olmaz aksine sadece ölümümüzü değil, yaşayışımızı da Rabbimize şehit, yani tanık olarak geçirmiş oluruz.



Besmele’nin ‘be’si, tıpkı iki dudağımızı birbirine bitiştirdiği gibi, bizi hayrı ve vücudu elinde tutan Saniimize nisbet eder. O’nun için şerleri hayra kalbetmenin, yokluğu vücuda çevirmenin ne kadar kolay olduğunu hissettirir. Yani Besmele ve onun başındaki ‘be’ bizim kendimizi Rahman ve Rahîm olan Allah’a bağlamamıza, O’na dayanmamıza denk gelir. ‘Be’ bizim kendi niyetimizle, kendi tercihimizle, kendimizi o gerçeğin gölgesi altına dahil ettiğimizin işaretidir.



Risale-i Nur’da esmâ-i hüsnâ didaktik bir üslupla anlatılmaz. Esmâ-i hüsnâ hayatın ana dokusu içinde, tefekkürün doğal akışı içinde, yeri geldikçe, ihtiyaç duyuldukça zikredilir. Hangi bahis olursa olsun, ilgili bahsin gerektirdiği ve b/aktığı esmâlarla Rabbe muhatap olunur; bir bakıma, kendi fıtratımızdan ve yaşayışımızdan ipler örülerek, esmâ-i hüsnânın miracına erişilir. Bu açıdan bakınca, Risale sanki esmâyı zikretmek için yazılmış gibidir. Yani aslolan esmâdır, diğerleri esmâya bahanedir.



“birincisöz”, besmele ve esmâ ile irtibatımızın daima diri kalmasına vesile olmak düşüncesinden doğdu. Senai Demirci, “birincisöz” ile okurları “Birinci Söz”ün, Besmele’nin sırrını yeniden düşünmeye ve hakikatle yeniden tanışmaya davet etmek istedi. Okumalarıyla bizlere yeni kapılar açan yazar, “zaten biliyoruz” doygunluğunun okuma iştahımızı kesmesinin önüne geçecek yorumlar taşıdı kitaba.



“birincisöz”, Risale’yle zaten irtibatlı olanları ilk defa okuyormuşçasına coşkulu bir okuma serüvenine çağırırken, okumaya yeni başlayanlara ise yeni tanışmış olmanın heyecanına layık bir bakış sunuyor.
 

erdemceerdem

Profesör
Katılım
29 Eyl 2006
Mesajlar
2,700
Tepkime puanı
394
Puanları
83
Yaş
41
Konum
Garb'ın Âfâk
Senai DEMİRCİ Kitapları

getimageV3.asp
getimageV3.asp
tanri-sana-kusmedi-senai-demirci-yusuf-ozkan-ozburun-r15521-sz380.jpg

İstanbul`un Çamlıca Tepesi`nde bazen asude, bazen dar vakitlerde yazıldı bu kitap. İki yazar, yaklaşık on beş yıldır devam eden, birbirlerini tüketen değil çoğaltıp meyvelendiren dostluklarının mahsulünden bir demet sunmayı deniyor size… Kitapta, tam kırk başlık seçtik ki bu kırk başlık, tek tek bir araya gelinerek, teknolojik uzaklıklar araya girmeden, yüzleşilerek yazıldı. Biz bu kırk başlığı kendimiz için bir "kırk çıkarmak" (erbain) saydık. Kitabın içinde bazı konuların ve cümlelerin tekrar ediliyor gibi görünmesi, o cümlelerin önemi dolayısıyladır. Üstelik bir şeye çok ihtiyaç varsa bunun tekrar tekrar vurgulanması bir inceliktir diye düşündük. Hem, tuğlaların üst üste konulmasının bir tekrar olduğunu kim iddia edebilir? Tekrar ile kurulur bütün sağlam binalar… Bazı başlıklarda yakın anlamlılık varsa, bu da nüansları, farklı pencerelerden bakışları dikkate sunmak içindir. Kitabın ilk başlığından itibaren kimi özel ifadeler hariç bütün cümlelere küçük harfle başladık ki bunun derindeki sebebini anlamak size düşüyor…

Biz, bir "gönül dağı"nı tırmanan iki yolcuyuz ki yolda düşündüklerimizi sizinle paylaşmak istedik, yolcunun azığını bölüşmesi gibi.

Sözün özü, yaratıcı diye bildiğiniz ama bir türlü tanışamadığınız Rabbimizle sizi yormadan, kırmadan, usandırmadan, yanıltmadan tanıştırmak istiyoruz.


TANRI SENİ ŞARTLI SEVMEZ

Seni sevenler,
Seni, sen varolduktan sonra sevdi.
Seni sevnler için önce varolman gerekliydi.
Yoksa nasıl severlerdi seni?
Yok olanı kim severki?
Hatırlamaya çalış;
bir zamanlar yoktun.
sen yoktun,

seni sevenler yoktu.
sen kendi yokluğunun farkında değildin.
Rabbin seni yoklukta buldu.
Seni yoktan var etti.
Seni hiç yokken sevdi.
Seni sevdiği için var etti.
Başkaları seni var olduğun için sevdi.
Rabbin seni şartsız sevdi.
Seni sevmesi için var olman bile gerekmedi
Sevenler seni sendeki kimi özellikler için sevdi çoğu kere...
kaşın gözün,boyun posun,zekan,aklın,yeteneklerin....
en gösterişli,en sağlıklı,en güzel vs. gibi 'en' lerinle sevdi.
Onlar seni en düşkün,en hasta,en anlayışsız,yani en insan hallerinle sevmediler.

Kimi şartlara bağlı çoğu kere onların sevgileri.
Sanki aranızda bolca şartlı olan gizli bir kontrat imzalanmış
ve o kontratın maddeleri her an senin aleyhine işletilebilirmiş gibi.
Bir kere düşün seni en çıplak, en gösterişsiz halinle, bütün sıfatlardan azade seven kim?
O seni hayalle hakikat arasındayken sevdi, O seni toprakla su arasındayken sevdi.
O seni sevdi, yokluğunu değil varolmanı istedi.

Sen başının dara düştüğü zamanlar hariç ondan yüz çevirsen de, sık sık O'nu unutsan da, geçmişte verdiğin söze ihanet etsen de, en ufak yönelişinde sana dağlarca koşan kim?

Öyleyse varolmak, büyük ve kutsal bir muhabbetin, karşılıksız bir sevginin muhatabı olmak değilde nedir?
Varolmak, seni senden öte sensizde seven bir Rabbi tanımaktan, O'nun yoluna adanmaktan başka nedir.



SENAİ DEMİRCİ
 

erdemceerdem

Profesör
Katılım
29 Eyl 2006
Mesajlar
2,700
Tepkime puanı
394
Puanları
83
Yaş
41
Konum
Garb'ın Âfâk
Çok ilgi ile okuduğum bu kitabın içinden bir kaç örnek yazıyı yayımlayarak hem özelliğine değinmek istedim...

hemde bu kitabı tavsiye etmek istedim arkadaşlar...

Selam ve Dua ile...
 

erdemceerdem

Profesör
Katılım
29 Eyl 2006
Mesajlar
2,700
Tepkime puanı
394
Puanları
83
Yaş
41
Konum
Garb'ın Âfâk
TANRI SENİ KÜÇÜMSEMEZ

Varlığın boş yere ve rasgele değildir.
Burada çaresiz, amaçsız ve sahipsiz değilsin.
Öylesine var değilsin; sen var edildin...
Varlığın yokluğuna bilerek ve isteyerek tercih edildi.
sen kendi yokluğundan bile haberli değilken, yaradan seni var etti.
Sen kendi varlığının da farkında değilken,
yaradan seni insan etti.

Hiç var olmayabilirdin.

Var olabilirdin ama herhangi bir taş olabilirdin.

Önemsiz ve kimsenin adını bilmediği bir taş.

Ayaklar altında kalmış ve herkesin tekmelediği bir taş.

Öyle olmadın işte !

Yokluktan kalmadın, cansız kalmadın ;

İnsan oldun. Düşünen ve konuşan bir insan.

Onun için teşekkür et.

Ona ne kadar teşekkür etsen azdır.

O’na teşekkür et.

Minnettar ol.

Bir taraftan küçüğün küçüğüsün sen, hakir mi hakir, basit mi basit.
Diğer yandan büyüğün büyüğüsün sen, bütün kainat kıvrılmış, dürülmüş ve senin içine konulmuştur. Cismin itibarıyla küçücüksün ama ruhunda taşıdığın bir mücevher var ki bu seni göklerin hamilesi kılıyor. Rabbin sana hitap ederken konuşuyor. Sen bu mücevheri yerlere, çamurlara atmadığın, yani kendi kendini küçültmediğin sürece küçümsenesi değilsin. Dudakların kıvrımında beliren küçümseyici bakışları iyi bilirsin, insanların dünyasında buna her an şahit olmak mümkün.

Bir maskeli baloya maskesiz gittiğinde alaycı gülüşlerin yüzüne gözüne yapıştığını hissedersin. Rabbinse herkesin önünde eğilip küçük düşmektense sadece kendisine yönelmeni, en büyük özgürlük yolunun bu olduğunu sana hatırlatır. Allah’a boyun eğmeyerek özgür olacağını sanan zavallının nelerin önünde zillet içinde eğildiğine bir bak...

Bir olana eğilmeyen, herşeye eğilmek zorunda kalır...



SENAİ DEMİRCİ
 

Bîdâr

Aktifleşmemiş
Katılım
31 Tem 2007
Mesajlar
5,222
Tepkime puanı
207
Puanları
0
guseL yazar bu abimiz..
 

Sükût_

Asistan
Katılım
26 Tem 2007
Mesajlar
346
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Eyvallah...zevkle okudugum ve taktir ettigim bir kalem...
Üstad'in yüregine seninde emegine saglik kardesim...

Dua ile...
 

n.c

Üye
Katılım
17 Şub 2007
Mesajlar
59
Tepkime puanı
0
Puanları
0
eyvallah...
Yusuf Özkan ÖZBURUN ve Senai DEMİRCİ beyefendilerin ortak kitapları... Çok güzel bir çalışma , bizde tavsiye ederiz... Az sayfalı bir kitap ama öyle hemen bitmiyor, bitiremiyorsunuz. Çünkü içinde siz varsınız...
 

Ahver

Âsî İşgâl Kuvvetleri
Katılım
24 Tem 2007
Mesajlar
2,871
Tepkime puanı
701
Puanları
0
Teşekkürler.Senaî Demirci gerçekten usta bir kalem.Önce sözün kalbine dokunuyor,sonra sözle kalplerimize dokunuyor.
 

Berke

Kıdemli Üye
Katılım
12 Ocak 2007
Mesajlar
3,878
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Konum
Masal Aleminde
Senai Demirci ''küp içindekine dışa sızdırır'' misali,içinin güzelliği dışınavuran mütavazi bir şahsiyet.Konuşurken diliyle kalbini birleştirebiliyor.Allah selamet versin.Allah nasip ederse kitabı alır okuruz inşallah.
 

Ahver

Âsî İşgâl Kuvvetleri
Katılım
24 Tem 2007
Mesajlar
2,871
Tepkime puanı
701
Puanları
0
İfade güzelliği üstâda ait kardeşim,anlayabildiğimiz kadar anlatamaya çalışıyoruz belki.Kahve Bahane isimli programını hergün dakika geçirmeden dinlerdik.Bakalım ne ince inciler dökülecek diyerek.Allah selamet versin.(Hocam, hemşehrim olur aynı zamanda:))
 

Sükût_

Asistan
Katılım
26 Tem 2007
Mesajlar
346
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Hac günlüğü- Sevgilinin evine doğru...




Bir ömür boyu bu yolculuğu beklemiştin. Belki kalbini gidenlerle oralara gönderdin, belki ruhunla hayali tavaflar ettin. Şimdi ayaklarınla basa basa yola düştün bile. Belki daha önce uzun yolculuklara çıkmıştın, belki daha önce de hacca gitmiştin. Bilmelisin ki, hac yolculuğu diğer yolculuklardan farklıdır ve ayrı bir yöndedir. Şimdi hergün beş vakit yöneldiğin kıblene doğru yöneldin. Şimdi çokluktan birliğe uçuyorsun. Şimdi kendini keşfe gidiyorsun. Vardığın yerde kendini yeniden tanıyacak ve tamamlayacaksın. Daha önce hacca gitmiş olsan da , yine, yeniden yeni heyecanlar yüklenmelisin. Her hac yeganedir, bir tanedir. Kaç kez gidersen git hacı olma heyecanı hep tazedir ve hep ilk kez hacı olmanın heyecanını taşıyor olmalısın. Yoksa tekrar gitme ihtiyacını niye hissediyor olasın? Bu ilk heyecan olmayabilir ama ya son haccınsa!…


senai demirci
timaş yayınları



Her nekadar gec kalinmis bir tanitim(tavsiye) olsada her mukaddes yolun yolcusunda bulunmasi gereken bir rehber...

 

SessizGemi

Üye
Katılım
12 Eyl 2006
Mesajlar
156
Tepkime puanı
13
Puanları
0
Yaş
35
Konum
tekirdağ
Canla Ba(ğı)şla/senaidemirci

canlakapak.jpg


Timaş Yayınları tarafından basıldı. Bir kaç gün içinde kitapçılardan sorabilirsiniz.. Arka kapak yazısı aşağıda:
Her birimizi sessizce kül eden Söz Yangını'nı haber veren Senai Demirci, şimdi de bu yangını söndürmek için Canla Bağışlamaya çağırıyor bizi. Her birimizi gül edecek bir fırsat olarak anlatıyor "verme"yi. "İnsan insanın kurdudur" diyerek krizler üreten küresel vurdumduymazlığa inat, ?İnsan insanın yurdudur? gerçeğini hatırlatıyor. Zekat, en yapışkan kirimiz bencillikten aklıyor bizi. Sadaka, en büyük belâmız kibirlenmekten kurtarıyor bizi. Seve seve vererek, ebedî sevinçler kazanıyoruz. Canla Bağışlayıp kendimizden eksilterek, canımızı sonsuzluğa taşıyoruz, başımıza 'ebed kuşu' konduruyoruz. Canla Bağışla, tebessümümüze muhtaç, tesellimize aç çaresizleri; yardımımızı bekleyen, ikramımızı uman yetim, öksüz ve yoksulları ?cennet?imiz olarak yeniden tanıştırıyor.
 

Mektûm

Doçent
Katılım
4 Şub 2007
Mesajlar
557
Tepkime puanı
248
Puanları
0
Canla Ba(ğı)şla,Senai Demirci/Timaş Yayınları

adszebk.png


Her birimizi sessizce kül eden Söz Yangını'nı haber veren Senai Demirci
virguli.gif
virguli.gif
en yapışkan kirimiz bencillikten aklıyor bizi. Sadaka
virguli.gif
en büyük belâmız kibirlenmekten kurtarıyor bizi. Seve seve vererek
virguli.gif
ebedî sevinçler kazanıyoruz. Canla Bağışlayıp kendimizden eksilterek
virguli.gif
canımızı sonsuzluğa taşıyoruz
virguli.gif
başımıza 'ebed kuşu' konduruyoruz. Canla Bağışla
virguli.gif
tebessümümüze muhtaç
virguli.gif
tesellimize aç çaresizleri; yardımımızı bekleyen
virguli.gif
ikramımızı uman yetim
virguli.gif
öksüz ve yoksulları cennetimiz olarak yeniden tanıştırıyor. şimdi de bu yangını söndürmek için Canla Bağışlamaya çağırıyor bizi. Her birimizi gül edecek bir fırsat olarak anlatıyor "verme"yi. "İnsan insanın kurdudur" diyerek krizler üreten küresel vurdumduymazlığa inat, İnsan insanın yurdudur gerçeğini hatırlatıyor. Zekat
 

efruz

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ağu 2009
Mesajlar
5,170
Tepkime puanı
735
Puanları
0
Konum
İstanbuL
“Allah kuluna kâfi değil mi?” yoksa??

giybet.jpg



“Allah (ben) kuluna kâfi değil mi?” yoksa??
(zümer-36)


Allah bana kafi değil mi ki??
Ben,gıybet etmekten vazgeçmek için Allah’ın kulunun yanımda olmasını bekliyorum.
Oysa kulu yanımda olmasa da Rabbi benim yanımda.
Kulu duymasa da Allah beni duymaya yeter.
Kulu bilmese de Allah ne söylediğimi,ne sakladığımı,neye niyetlendiğimi bilmeye yeter.
Çekinmek için Allah bana yetmiyor mu yoksa???

Kulu ortalıkta yokken de ,kulu duymazken de,kulu bilmezken de,kulu karşı çıkamazken de,kulu itiraz edemezken de kulun hatırını sayan RABBimin her yanımda olması,beni duyması,beni bilmesi,beni görmesi,bana karşı çıkması,benden hoşnutsuz olması bana yetmez mi?

Çekindiğim kim???

Kime karşı sorumlu biliyorum kendimi???

“Sorumluluk bilinci”min yanında yani “takva”mın ekseni yaratılmışlar mı,Yaratan mı???

Kendimi halka göre mi çekidüzene sokuyorum,HAKKa göre mi???
!!!

Senai Demirci-Söz yangını'ndan alıntıdır..

 

Mektûm

Doçent
Katılım
4 Şub 2007
Mesajlar
557
Tepkime puanı
248
Puanları
0
Gidecek olursak inşâallah bu değerli kitapta alacaklarımız arasında. Teşekkür edeyoruz Sükût. : )
 

efruz

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ağu 2009
Mesajlar
5,170
Tepkime puanı
735
Puanları
0
Konum
İstanbuL
Senai Demirci - Ve Aşk Evliliğin Ellerinden Tuttu / E-Kitap

ve_ask_evliligin_ellerinden_tuttu.jpg

Evliliklerin aşksız kaldığı, aşkların evliliğe erişemediği çağımızda Senai Demirci
bizlere yeni bir kapı aralıyor, “Gelin ideal yuvayı eşimizle birlikte kuralım” diyor.
Ve asla unutmamamız gereken bir gerçeği hatırlatıyor:
“Evliliğimize anlam ve aşk kazandırmak bizim elimizde”
Önemli olan sahip olduklarımızın kıymetini bilip, fırsatları değerlendirebilmek…


Kitabı buradan indirebilirsiniz.
 

sword

flawless Victory
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
4,998
Tepkime puanı
577
Puanları
0
Konum
symrna( izmir)
Senai DEMİRCİ - 99 Esma 99 Dua 2

194005_2.jpg


Yayınevi: Timaş Yayınları

Yazar: Senai Demirci

Açıklama:
İnsan nefsi, doğrudan Allah'ı inkar, açıkça Rabbi reddetmek gibi düz birtavra sürüklenmez. Daha sinsi yolları vardır imanı yitirmenin: İntisabı kaybetmek, intisabın izlerini bile bile yok etmek, silmek. Söz gelimi, bir de bakarsınız, ekmeğe "nimet" demeyi çoktan unutturmuşlardır size; yağmur "rahmet" diye zikredilmez olmuştur dilinizde...
(Arka Kapak'tan)


alıntı​
 
Üst