Kaptan
Mecra Yazarı
Lutfen dikkatli okuyun, lazim olabilir
*
Seçenekleri birileri sizin önünüze getiriyorsa dikkatli olun!!!
Gazete ve dergilerin dönemlik abonelik ücretlerini görmüşsünüzdür. Size karar vermeniz için seçenekler sunarlar. Siz de bu seçeneklerden birini seçersiniz. Sosyal araştırmacı Dan Ariely de böyle bir durumla karşılaşır. The Economist dergisinin abonelik ücretlerini arasında tuhaf bir durum sezer. The Economist’in bir yıllık ücret tarifesi şöyledir:
-İnternet aboneliği, 50 dolar
-Dergi aboneliği, 100 dolar
-İnternet ve dergi aboneliği, 100 dolar
Karar vermeden önce seçenekleri birlikte irdeleyelim.
İlk seçenek makul görünürken, ikinci seçenek biraz pahalı görünmektedir. Üçüncü seçenek ise hem dergi, hem internet aboneliğini sadece dergi aboneliği fiyatına sunduğu için en cazip seçenek olarak görünmektedir. Öyleyse herkesin tercihi üçüncü seçenek olacaktır. Fakat eğer herkesin tercihi üçüncü seçenek olacaksa neden böyle tuhaf bir fiyatlama yapmışlardır?
Bu durumdan şüphelenen Dan Ariely soluğu MIT’nin Sloan işletmecilik okulunda alır ve bu seçenekleri master öğrencilerine sorar:
“Siz olsaydınız hangi seçeneği seçerdiniz?”
Öğrencilerin %16’sı birinci seçeneği seçerken, %84’ü üçüncü seçeneği seçmiştir. İkinci seçeneği ise seçen olmamıştır. Sonuçlar beklendiği gibi ama biraz tuhaftır. İkinci seçeneği hiç kimse seçmemiştir. Öyleyse ikinci seçenek gereksiz bir seçenek gibi durmaktadır. Dan Ariely’nin aklına o anda şeytanca bir fikir gelir. İkinci seçeneği çıkararak testi yeniden yapmak.
Bu kez farklı bir öğrenci grubu bulunarak sadece birinci ve üçüncü seçenekler verilir ve “Siz olsaydınız hangi seçeneği seçerdiniz?” diye sorulur. Gelen cevaplar bu kez oldukça şaşırtıcıdır. Katılanların %68’i birinci seçeneği seçerken, sadece %32’si üçüncü seçeneği seçmiştir. İkinci seçeneği çıkarınca üçüncü seçeneği seçenler %52 azalmıştır. Peki bu nasıl gerçekleşmiştir? İnsanoğlunun irrasyonel düşünce sistemi nasıl bir hata yapmıştır?
Aslında tüm illüzyon ikinci seçenekteydi. Bu seçenek okuyucu için bir tuzaktı ve okuyucuyu direk olarak üçüncü seçeneği seçmeye itiyordu. Bu karar verme sistemimizin genel bir hatasıdır. Kişilerin karar verme sistemleri çoğu zaman seçenekleri birbiriyle karşılaştırma şeklinde değil de, kolayca karşılaştırılabilir şeyleri birbiriyle karşılaştırma şeklinde çalışır. Kolayca karşılaştıramayacağımız şeyleri genellikle karşılaştırmayız. İşte yapılan düşünce hatası buydu.
Unutmayın bir devletin davranış şeklinin insanlarınkinden farklı olacağını düşünmek hata olacaktır. Devletleri yönetenler de insanlar olduğuna göre kişisel düşünce sisteminin devletler açısından da geçerli olabileceğini söylemek yanlış bir çıkarım olmayacaktır.
i9703 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
*
Seçenekleri birileri sizin önünüze getiriyorsa dikkatli olun!!!
Gazete ve dergilerin dönemlik abonelik ücretlerini görmüşsünüzdür. Size karar vermeniz için seçenekler sunarlar. Siz de bu seçeneklerden birini seçersiniz. Sosyal araştırmacı Dan Ariely de böyle bir durumla karşılaşır. The Economist dergisinin abonelik ücretlerini arasında tuhaf bir durum sezer. The Economist’in bir yıllık ücret tarifesi şöyledir:
-İnternet aboneliği, 50 dolar
-Dergi aboneliği, 100 dolar
-İnternet ve dergi aboneliği, 100 dolar
Karar vermeden önce seçenekleri birlikte irdeleyelim.
İlk seçenek makul görünürken, ikinci seçenek biraz pahalı görünmektedir. Üçüncü seçenek ise hem dergi, hem internet aboneliğini sadece dergi aboneliği fiyatına sunduğu için en cazip seçenek olarak görünmektedir. Öyleyse herkesin tercihi üçüncü seçenek olacaktır. Fakat eğer herkesin tercihi üçüncü seçenek olacaksa neden böyle tuhaf bir fiyatlama yapmışlardır?
Bu durumdan şüphelenen Dan Ariely soluğu MIT’nin Sloan işletmecilik okulunda alır ve bu seçenekleri master öğrencilerine sorar:
“Siz olsaydınız hangi seçeneği seçerdiniz?”
Öğrencilerin %16’sı birinci seçeneği seçerken, %84’ü üçüncü seçeneği seçmiştir. İkinci seçeneği ise seçen olmamıştır. Sonuçlar beklendiği gibi ama biraz tuhaftır. İkinci seçeneği hiç kimse seçmemiştir. Öyleyse ikinci seçenek gereksiz bir seçenek gibi durmaktadır. Dan Ariely’nin aklına o anda şeytanca bir fikir gelir. İkinci seçeneği çıkararak testi yeniden yapmak.
Bu kez farklı bir öğrenci grubu bulunarak sadece birinci ve üçüncü seçenekler verilir ve “Siz olsaydınız hangi seçeneği seçerdiniz?” diye sorulur. Gelen cevaplar bu kez oldukça şaşırtıcıdır. Katılanların %68’i birinci seçeneği seçerken, sadece %32’si üçüncü seçeneği seçmiştir. İkinci seçeneği çıkarınca üçüncü seçeneği seçenler %52 azalmıştır. Peki bu nasıl gerçekleşmiştir? İnsanoğlunun irrasyonel düşünce sistemi nasıl bir hata yapmıştır?
Aslında tüm illüzyon ikinci seçenekteydi. Bu seçenek okuyucu için bir tuzaktı ve okuyucuyu direk olarak üçüncü seçeneği seçmeye itiyordu. Bu karar verme sistemimizin genel bir hatasıdır. Kişilerin karar verme sistemleri çoğu zaman seçenekleri birbiriyle karşılaştırma şeklinde değil de, kolayca karşılaştırılabilir şeyleri birbiriyle karşılaştırma şeklinde çalışır. Kolayca karşılaştıramayacağımız şeyleri genellikle karşılaştırmayız. İşte yapılan düşünce hatası buydu.
Unutmayın bir devletin davranış şeklinin insanlarınkinden farklı olacağını düşünmek hata olacaktır. Devletleri yönetenler de insanlar olduğuna göre kişisel düşünce sisteminin devletler açısından da geçerli olabileceğini söylemek yanlış bir çıkarım olmayacaktır.
i9703 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi