Tahsin EMİN
Kıdemli Üye
- Katılım
- 7 Şub 2012
- Mesajlar
- 11,757
- Tepkime puanı
- 490
- Puanları
- 83
Kıyamete kadar insanlar arasında barış tesis edilemez dolayısıyla kıyamete kadar insanlar arasında savaş kaçınılmazdır. Bazen bu savaşlar müslümanlar arasında da olur, görüş farklılıkları olarak, bazen de kafirlerin, yahudilerin ve hıristiyanların kendi aralarında da olur, ki ifade ettiklerimizi tarih kitaplarında görmek mümkündür.
İnsanların en akıllıları, en zekileri, gönderilen vahiyle en iyi bütünlük sağlayanlar Peygamberler değil midir..? Hz Adem'den Peygamberimiz'e bütün Peygamberler'in hayatı savaş ortamında geçmiştir. Cephelerde geçmiştir. Gerek dış güçler noktasında olsun gerekse de iç de olsun, Peygamberler bir anlamda hayatlarının her anında savaşı ikame eden olmuşlardır.
Allah'ın Rasülü, camiye namaza (cemeate) çıkamaz bir durumda olduğu halde, o kadar ağır hasta iken, bir yere savaşmak için gönderilen orduyu dizayn etmekle meşguldü. Allahü Ekber..!!!
Dolayısıyla, savaşlar bir anlamda "barış"ın da ifadesidir lakin, fethettiğiniz yerlerde barış tesis edilmekle birlikte, kurduğunuz devleti yıkma adına dış saldırılar da an be an devam edecektir gene dünya ekseninde asla barış olmayacaktır ki, zayıf düştüğünüzde içtede devletinize karşı ayaklanmalar çıkacaktır.
Bu hali de düşündüğünüzde an be an savaş ortamından kaçmanın mümkün olmadığı ortaya çıkacaktır.
Zaten şu an dünyaya bakınız savaş büyük bir hızıyla devam ediyor. Ama asıl savaşması gereken müslümanlar ise "UYSAL KOYUN"dan farklı değildir. Ağızlarında "BARIŞ BARIŞ" hurafeleri başka da afedersiniz bir şeyleri yoktur.
Dediler de ne oldu, Irak topraklarında Hıristiyan askerlerince tecavüz edilmedik tertemiz kadınlar kalmadı.. Ve diğer bölgelerde...
Ama halan müslümanlar utanmadan "BARIŞ BARIŞ" hurafelerini sakız gibi çiğnemekteler... İsterim ki, Anadolu topraklarına doğru da bir savaş rüzgarı esse de, uzaktan dinlediğiniz ve kulağınıza hoş gelen şarkıların ne menem iğrenç bir şey olduğunu anlasanız.
İslam Devleti kurduğunuzda da barış olmayacaktır, asla..!!!
Çünkü İslam Devleti,
Yahudileri ve Hıristiyanları cizye ile kendisine itaat ettirecektir. Diğer devletlere de şu ültimatomu verecektir İslam Devleti:
"Ya İslam ya canınız..!!!"
İslam olurlarsa orada barış tesis edilecek olmazsa savaşa devam, ne zamana kadar dünyayı müslüman yapamana kadar...
Tabi şunu da söyliyeyim, cizye ile de olsa Yahudilere ve Hıristiyanlara karşı ve de Mümafıklara karşı ya da haraç veren kafirlere karşı İslam Devleti ihtiyatlıdır, çünkü zayıf kaldığınızda sizi içten vuracak olanlar bunlardır.
Cizye ya da haraç verselerde İslam Devleti içerisinde Yahudiler, Hıristiyanlar ve kafirler istedikleri gibi at oynatamazlar, zina edemezler, faiz alamazlar yerine göre diğer bazı fiilleri icra edemezler, İslam Devleti onlara her şeyin hürriyetini tanımaz, bir anlamda onlar kalben zoraki bir itaatte bulunmuşlardır.
Yani içte de dışta da kıyamete kadar savaş kaçınılmazdır...
Zaten bizim söylememize gerek yoktur,
Allah en iyi bilendir ve en güzeliyle...
O zaten bunu mübarek ayetlerinde ifade etmiştir...
An be an savaşanlara selam olsun... Savaşanlar kazanacaktır, "barış barış" hurafelerini dillendirenler ise zelil olacaklardır..!!!
İnsanların en akıllıları, en zekileri, gönderilen vahiyle en iyi bütünlük sağlayanlar Peygamberler değil midir..? Hz Adem'den Peygamberimiz'e bütün Peygamberler'in hayatı savaş ortamında geçmiştir. Cephelerde geçmiştir. Gerek dış güçler noktasında olsun gerekse de iç de olsun, Peygamberler bir anlamda hayatlarının her anında savaşı ikame eden olmuşlardır.
Allah'ın Rasülü, camiye namaza (cemeate) çıkamaz bir durumda olduğu halde, o kadar ağır hasta iken, bir yere savaşmak için gönderilen orduyu dizayn etmekle meşguldü. Allahü Ekber..!!!
Dolayısıyla, savaşlar bir anlamda "barış"ın da ifadesidir lakin, fethettiğiniz yerlerde barış tesis edilmekle birlikte, kurduğunuz devleti yıkma adına dış saldırılar da an be an devam edecektir gene dünya ekseninde asla barış olmayacaktır ki, zayıf düştüğünüzde içtede devletinize karşı ayaklanmalar çıkacaktır.
Bu hali de düşündüğünüzde an be an savaş ortamından kaçmanın mümkün olmadığı ortaya çıkacaktır.
Zaten şu an dünyaya bakınız savaş büyük bir hızıyla devam ediyor. Ama asıl savaşması gereken müslümanlar ise "UYSAL KOYUN"dan farklı değildir. Ağızlarında "BARIŞ BARIŞ" hurafeleri başka da afedersiniz bir şeyleri yoktur.
Dediler de ne oldu, Irak topraklarında Hıristiyan askerlerince tecavüz edilmedik tertemiz kadınlar kalmadı.. Ve diğer bölgelerde...
Ama halan müslümanlar utanmadan "BARIŞ BARIŞ" hurafelerini sakız gibi çiğnemekteler... İsterim ki, Anadolu topraklarına doğru da bir savaş rüzgarı esse de, uzaktan dinlediğiniz ve kulağınıza hoş gelen şarkıların ne menem iğrenç bir şey olduğunu anlasanız.
İslam Devleti kurduğunuzda da barış olmayacaktır, asla..!!!
Çünkü İslam Devleti,
Yahudileri ve Hıristiyanları cizye ile kendisine itaat ettirecektir. Diğer devletlere de şu ültimatomu verecektir İslam Devleti:
"Ya İslam ya canınız..!!!"
İslam olurlarsa orada barış tesis edilecek olmazsa savaşa devam, ne zamana kadar dünyayı müslüman yapamana kadar...
Tabi şunu da söyliyeyim, cizye ile de olsa Yahudilere ve Hıristiyanlara karşı ve de Mümafıklara karşı ya da haraç veren kafirlere karşı İslam Devleti ihtiyatlıdır, çünkü zayıf kaldığınızda sizi içten vuracak olanlar bunlardır.
Cizye ya da haraç verselerde İslam Devleti içerisinde Yahudiler, Hıristiyanlar ve kafirler istedikleri gibi at oynatamazlar, zina edemezler, faiz alamazlar yerine göre diğer bazı fiilleri icra edemezler, İslam Devleti onlara her şeyin hürriyetini tanımaz, bir anlamda onlar kalben zoraki bir itaatte bulunmuşlardır.
Yani içte de dışta da kıyamete kadar savaş kaçınılmazdır...
Zaten bizim söylememize gerek yoktur,
Allah en iyi bilendir ve en güzeliyle...
O zaten bunu mübarek ayetlerinde ifade etmiştir...
An be an savaşanlara selam olsun... Savaşanlar kazanacaktır, "barış barış" hurafelerini dillendirenler ise zelil olacaklardır..!!!