Savaş Hali

efonaltı

Kısıtlı Erişim
Katılım
13 May 2015
Mesajlar
703
Tepkime puanı
18
Puanları
0
Yaş
44
Konum
almanya
toplum zaten batı tarzı eğitimle satın alınmış..tam bir batı hayranı aydın yetiştiriyor.

mason kulüpleri ,rotaryan lions kulüpleri ,amerikan alman kolejleri ,batı sanat ve filmiler her tarafdan seni sarmış.

senin sosyal dayanışmada neyin var?

öyle beyni yıkanmışlar varki ,Erdoğanını gitmesi için her türlü işgale rıza gösteriyor..


türkiyede siyaset bile belli bir kalıptadır.dışına taşamazsın.ingiliziler dökmüş chp ve türkiyenin çimentosunu..

kesinlikle yok edilmelidir..


anlıyacağınız iş buyuk ..cihad buyuk ......düşmanda belli..her şey ortak yapılanmaya bağlı..


Bazen feto gibi güya cihad yapan tansiyon düşürücüler çıksada, kanmamak lazım..

ben çok dernek ve yapılanma arayışına girdim .şuan isim vermiyorum....böyle derneklerde var..elhamdululillah.
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
dinime soven müslüman olsa tabiri de cuksana oturuyor
Kuran kuran diyen senın gibi zırt müslümanlar kurana iman ediyormu acaba
senın durumun kuranın bir bolumune iman edip bir bölümüne iman etmeyenlerin durumu gibidir
işine geleni al işine gelmeyeni parmağınla gizle yahudi taktiği uygula oldumu şimdi ya hayy efendi
terazi ölçüde nasıl davranıyorsun söyle bakalım kendi elinle nasıl kalem oynatıyorsun onuda açıklayabılırmısın tabıkı hayır acıklayamazssın
senın gibi kurana çağıranların çağrısı yahudilerin hz musaya ya musa Rabbimizden bize savaşmamız cihadetmemiz için musade iste diyerek diretmeleri
cihad farz olduğundada hz musya sen git rabbinle beraber savaşın biz savaşmayız demeleri gibidir
Kuran Kuran deyip kuranın emirlerini kendi hevana göre yorumlarsın istediğini sec yorumla beğen al istemediğini aaa olurmu bu çağ dışı bu vahşet deyip red etmendir
aslında en buyuk vahşiler medeniyet diyen senin gibi zavallılardır hadi şimdi git KDV İle uğraş devleti nasıl söğüşletirim mukelleflerine onlarlailgilen işi ehline bırak olurmu

Savunma maksatlı Cihat Allah'ın namaz gibi, oruç gibi emridir, farzdır.
Allah'ın ın dinine ve müntesiplerine destek olmak, salât etmek, güç yetirebildiği tüm hususlarda desteğini esirgememek farzdır, Allah'ın açık emridir.

Bir ülkeye durup dururken saldırmak, yağmalamak, erkeklerini öldürüp kadınlarından çocuklarından düzinelerce haremler kurup mal gibi alıp satmak mı sizin cihat anlayışınız?

İslâm temiz insan fıtratına ters gelmez, çelişmez, vahşeti emretmez, adı üstünde barış dinidir. Seninle herhangi bir meselesi olmayan bir devlete saldırıp malını, çoluk çocuğunu gaspetmeyi Allah'ın meşru kıldığı bir emrini gösterin. İnsan öldürerek İslâm tebliğ edileceğini, can korkusuyla iman edenin imanının iman olduğunu ( tülekanın bile nelere yol açtığını asrı saadet döneminden görüyoruz ki) size kim söyledi?

Dileyen iman etsin, dileyen inkar etsin, hak ve batıl bu kitapla açıkca ortaya konmuştur diyen Allah serbesti veriyor da size ne oluyor, Allah'tan rol çalmaya çalışan kindarlar?
Allah bunun hesabını sormaz mı size?
Dünyada vermediği rezillik kalmadı, kör müsünüz azıcık akletme yetinizde mi kalmadı?

Yoksa Allah adına alenen yalan uydurmaktan da mı çekinmiyor sunuz?
Bunları söyleyince sanki diğer milletler gelsin istediği gibi saldırsın sen diğer yanağını çevir razı ol demişiz gibi uyduruk bir algı oluşturma basitliğine gidiyorsunuz, üçkağıtçılığın bini bi para.

Bihusben, bilmediğin etmediğin işlerin içine girme, suizandan şişip patlayacaksın. Bırak imam-ı Azam, imam-ı azam diyip imam-ı azamı takmayan adam cevap versin sana ne oluyor.
Kur'andan cımbızla işinize geleni almayı, ne siyaka ne sibaka, ne anlam bütünlüğüne bakmayı, işinize gelmeyen yeri kafanıza uyan bir hadis bulup çorba etmeyi çok iyi bilirsiniz. Cihatçı john'lar, gazcılar sizi...
İşinize geleni alır işinize gelmeyeni almazsınız.
İşinize gelir Osmanlı, işinize gelmez selefi tiplere bakarsınız,
nerede ilkellik, basitlik var bulup çıkarırsınız.

İmam hâlâ cevap verecek,
Osmanlı tam anlamıyla islam anayasası uyguluyormuş,
Halife nasıl seçiliyordu anlatıversin öğrenelim o İslâm anayasasını?
He unutmadan kütüb-ü sitte hadisidir Buhari ve Müslime göre

"Hilafet Kureyşten dışarı çıkamaz, dünya üzerinde iki kişi kalsa diğeri kureyşiye biat etmek zorundadır..."

Bu hadis sahihtir, bakalım işinize geleni mi alacaksınız yine her zamanki gibi, sağıra, dilsize mi yatacaksınız.

Ahh çelişki yumakları, dönüp durun bakalım yevm-i Din'e kadar...




Sent from my iPad using Tapatalk
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
Savunma maksatlı Cihat Allah'ın namaz gibi, oruç gibi emridir, farzdır.

Lafa bak, savunma maksatlı cihadmış, doğan görünümlü şahin gibi...

Cihad müslümanların zayıf olduğu duruma göre savunma, güçlü olduğu duruma göre de saldırı maksatlı yapılır.
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
Lafa bak, savunma maksatlı cihadmış, doğan görünümlü şahin gibi...

Cihad müslümanların zayıf olduğu duruma göre savunma, güçlü olduğu duruma göre de saldırı maksatlı yapılır.
İki yüzlü style yani...
Güçsüzken canım cicim, ağam, paşam güçlüyken ağzından salyarak akarak öldüüürrr, kafiiiir.

Lafonsun iç dünyasının değil, Allah'a ait delili görelim.

Tevbe suresini gösterip bununla Allah'ın barışı emrettiği yüzlerce ayet nesholdu diyeceksen, konuşacak bir şey yok Allah ve kitabı ile dalga geçiyorsunuz.

Tevbe Suresi henüz ilk ayeti ile spesifik olarak saldırgan ve sahtekâr müşrik/ehli kitaba ultimatodur diye açık bir beyanla zihniyetinizi çürütür, şu ayetle de kara zihinlerin alamayacağı bir ufuk açar, bu kadar saldırı ve işkenceye rağmen,

"Eğer bir müşrik/kafir senden aman dilerse ona aman ver, ki Allah'ın sözünü dinlesin, anlasın, sonra onu emin olacağı bir yere kadar sağsalim ulaştır"
Tevbe/6

Nerede sizin zihniyetiniz nerede Allah'ın inceliği. Allah öldürerek yok ederek tebliğ etmeyi değil, yaşatarak anlatarak hakkı göstererek tebliğ etmeyi tavsiye ediyor.

Ama herşeye rağmen öldürme maksadıyla saldıran, haksız yere yurdundan, evinden çıkaracak bir topluluğa misliyle karşılık ver, savaş ortamında gerekirse öldüreceksin de diyor.

Ama savaşta bile haddi aşmamayı ve hukuku gözetmeyi emrediyor.

Bakara /190

"Size karşı savaş açanlarla siz de Allah yolunda savaşın. Sakın aşırı gitmeyin, haddi aşmayın, çünkü Allah aşırılığı sevmez."

Burada zihniyetinizi ifşa ediyor zaten Allah, şu ayetlerden sonra neyi delil getireceksiniz, nerede burda bunlar güçsüzken geçerli diyor? Savaşta bile haddi aşmaktan kaçınmaktan bahsediyor

İslâm fıtrat dinidir, saldırgan olmayan, ülkesinde sizinle barış içinde yaşayan bir topluma, size saldırmadıkça yakıp yıkma, gaspetme hakkı vermez, fıtrata uygun olan da budur, hatta iyi geçinmeyi emreder, ben demiyorum Allah diyor.

Mümtehine /8

"Allah, sizinle din uğrunda savaşmayan, sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlara iyilik yapmanızı ve onlara âdil davranmanızı yasaklamaz. Çünkü Allah, adaletli olanları sever."

Buyrun Allah sizin tam tersinizi söylüyor,
Ne olacak şimdi?
Allah iyilik edeceksiniz, iyi geçineceksiniz diyor, siz saldırıp öldürüp, kadınlarını cariye, çocuklarını köle, mallarını ganimet yapacaksınız diyorsunuz?

Eğer Allah'ı da yalanlayacak değilseniz bütün foyanız meydanda, ayetler ortada kimi kandırıyorsunuz siz?

Sizin bu mentalite ile kendi gibi inanmayanı kılıçtan geçiren, yakan yıkan Haçlı ordusundan, Yahudi'den ne farkınız var? Zihniyet olarak Aynısısınız, onlara neden kızıyosunuz? İnandıklarını yaşadıkları için takdir etmeniz lâzım.

Bu ikiyüzlülükten dolayı İslâm alemi bu durumda, Allah'ın misliyle cezalandırılması aynıyla yaşanıyor şuan.
Bu âyetleri kanıksayıp emredildiği gibi yaşasaydık, İslâm aleminin binde biri kadar nüfûsu olan bit kadar İsrail 'in ancak binde biri kadar patent alacak kadar, ilimde, teknolojide rezil rüsva olmazdık.

Herşey iki yüzlülük üzerine kurulu, bugün güçsüzüm saldırmıyorum, yarın güçlenirsem ülkeni talan edeceğim diye mesaj verdiğiniz bir ülkenin kendini savunmasından neden gocunuyorsunuz o zaman.

Çelişki yumakları....

C6603 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
"Eğer bir müşrik/kafirlerden biri senden aman dilerse ona aman ver, ki Allah'ın sözünü dinlesin, anlasın, sonra onu emin olacağı bir yere kadar sağsalim ulaştır"
Tevbe/6

Nerede sizin zihniyetiniz nerede Allah'ın inceliği. Allah öldürerek yok ederek tebliğ etmeyi değil, yaşatarak anlatarak hakkı göstererek tebliğ etmeyi tavsiye ediyor.

Şeriatta cihâd: "Hak dinine davet etmek ve daveti kabul etmeyenlerle savaşmak" tan ibarettir. Cihâda ilk önce müslümanların başlaması -düşman başlamasa bile- farz-ı kifâyedir.
Müslümanların bir kısmı tarafından düşmanın şerri defedilirse cihâd farz-ı kifaye, defedilemezse farz-ı ayn olur.


İslâm dinine davet, kendilerine erişmemiş olan kimselerle davet etmeden önce cihâd etmemiz helâl, ve meşru değildir.

Cihâd edeceğimiz kâfirleri önce İslâmiyete davet ederiz, kabul ederlerse ne a'lâ. Etmezlerse, cizye ehlinden iseler cizyeye davet ederiz. Cizyeyi kabul ederlerse cihâd etmeyiz. Cizyeyi de kabul etmezlerse Allah-ü Teâlâ'dan yardım dileyerek onlarla cihâd ederiz. Cihâd sırasında düşmanın kendileri, meyvalı olsa bile ağaçları, ekinleri mancınıkla, yakıcı maddeler ile, su ile ve diğer vasıtalarla tahrib ve imha edilebilir. Ancak böyle yakıcı, yıkıcı aletleri kullanmadan zafer elde edileceği bilinirse bunları kullanmak mekrûhdur. Köle ve kadın bile olsalar müslümanların bir kısmı tarafından bu cihâd yapılırsa, diğer bütün müslümanlardan düşer. Şayet hiç bir vakitte hiç bir kimse tarafından cihâd vazifesi yapılmazsa, terk etmeleri sebebiyle mükellef kimselerin hepsi günahkâr olur.

"Farz-ı kifâyedir ilh..." Eddürü'l-Müntekâ'da zikredilmiştir ki, hükümdarın her sene bir veya iki defa dar-ı harbe seriyye göndermesi vâcibtir. Halkın da hükümdara bu hususta yardımcı olmaları lâzımdır. Hükümdar seriyye göndermezse kendisi günahkâr olur.

Hükümdar üzerine seriyye göndermenin vâcib olması, gönderdiği seriyyenin düşmana üstün geleceği kanaatında bulunduğu takdirdedir. Yoksa cihâd yapılması mubah olmaz.

Cihâdı emreden âyet-i kerimeler şu tertip üzere indirilmiştir: Peygamber Efendimizin ilk vazifesi tebliğden ve Cenab-ı Hakk'a eş koşanlardan yüz çevirmekten ibaretti. Nitekim Allah-ü Teâlâ: "Şimdi sen ne ile emrolunuyorsan apaçık bildir." (Hicr Sûresi, âyet: 94) buyurmuştur. Sonra İslâm dinine güzellikle ve tatlılıkla davet emredilmiştir. Nitekim Allah-ü Teâlâ : "(İnsanları) Rabbinin yoluna hikmetle güzel öğütle davet et! Onlarla mücadelenin en güzelini yap." (Nahl Sûresi, âyet: 125) buyurmuştur. Bundan sonra savaşa izin verilmiştir. Nitekim Allah-ü Teâlâ; "Kendilerine karşı harb açılan Müslümanlara zulme uğradıkları için cihâda izin verilmiştir." (Hac Sûresi, âyet: 39) buyurmuştur. Daha sonra düşman harb açtığında onlara karşı koymakla emrolundu. Nitekim Allah-ü Teâlâ : "Düşmanlar sizi öldürürlerse siz de onları öldürün." (Tevbe Sûresi, âyet: 5) buyurmuştur. Bundan sonra haram olan aylar geçmek suretiyle cihâd emredildi. Nitekim Allah-ü Teâlâ: "(Dokunulması) haram olan aylar çıktığı zaman, artık o müşrikleri nerede bulursanız öldürün." buyurmuştur. En sonra bütün zamanlarda ve bütün mekânlarda cihâd farz kılındı. Nitekim Allah-ü Teâlâ: "Size harb açanlarla Allah yolunda siz de muharebe edin. Fakat aşırı gitmeyin. Şübhesiz ki Allah aşırı gidenleri sevmez." (Bakara Sûresi, âyet: 190) buyurmuştur.

"Cizye ehlinden iseler..." Yani mürted ve arap müşriklerinden değillerse kendilerinden cizye kabul edilir. Nehir'de zikredilmiştir ki, çember içine aldığımız düşman cizye ehlinden olup cizyeyi kabul ettiklerinde hükümdar onlara cizyenin mikdarını ve ne zaman üzerlerine vâcib olacağını zengin olanlarla fakir olanların verecekleri cizye mikdarını açıklar. "Cizyeyi kabul ederlerse bizim lehimize olan ilh..." Yani biz onların canlarına, mallarına dokunursak bizim birbirimize dokunduğumuzdaki vâcib olan ceza ne ise o ceza tatbik olunur. Onlar bizim malımıza, canımıza dokunduklarında bize tatbik edilen ceza onlara da tatbik edilir.


Düşman, esir aldıkları müslümanları siper edinmiş olsa, siper edinilen müslümanları değil bilâkis onların arkasında saklanan düşman kasdedilerek harbe devam edilir. Bunun neticesinde siper edinilen müslümanlar şehid edilseler, şehid eden müslümanlara diyet ve keffâret lâzım gelmez. Çünkü farzların yerine getirilmesi ödemeyle beraber olmaz.

İçinde müslüman veya zimmî bulunan bir beldeyi hükümdar fethettiğinde o belde halkından hiç birinin öldürülmesi asla helâl değildir.

Savaşta kadınlar, çocuklar, deliler, harbde bağırıp çağıramayacak ve çocuğu olmayacak derecede yaşlı olanlar - bunlar mürted olsa bile- körler, topallar, kötürümler, bunamışlar, insanlara karışmayan rahipler ve kilise hademesi öldürülmez. Ancak bunlardan biri kral yahut savaşabilir yahut harbde rey sahibi olur yahut mal sahibi olup malıyla savaşa yardım ederse öldürülür.


Düşmanın öfkesini artırmak için, içlerinden öldürülmüş olan ileri gelenlerin başlarını kesip, müslümanlar tarafına getirerek teşhir etmekte bir beis yoktur. Bununla o öldürülen kâfirlerin şerlerinden kurtulmuş olduğuna dair müslümanların kalblerinde bir kanaat hâsıl olarak gönüllerinin hoş olmasına sebeb olur. Nitekim Abdullah b. Mes'ûd (R.A.) Bedir Muharebesinde Ebû Cehil'in başını Resûlullah'ın huzuruna getirerek: "Yâ Resûlallah! Bu, senin düşmanın Ebû Cehil'in başıdır." demiş, bunun üzerine Resûl-i Ekrem Efendimiz: "Allahüekber! İşte bu, hem benim hem de Ümmetimin firavunudur. Bunun benim ve ümmetim üzerine fer ve zararı, Firavun'un Hz. Musa (A.S.) ve ümmeti üzerine şer ve zararından daha şiddetli idi." buyurdular. Ebû Cehil'in başının kesilip huzuruna getirilmesini men ve inkâr etmediler.
Hâniyye'de zikredilmiştir ki, oniki bin kişilik bir İslâm ordusunun her ne kadar düşman ordusu daha fazla olsa bile kaçması lâyık değildir. Velhasıl mağlup olacağını bilirse kaçmada bir beis yoktur. Silâhı bulunmayan bir müslümanın silâhlı olan iki düşmandan kaçmasında bir beis yoktur. İmam Muhammed'in bir kavline göre kuvvetli olan bir müslümanın iki kâfirden, yüz müslümanın iki yüz kâfirden kaçması mekrûhdur. Fakat bir müslümanın üç kâfirden, yüz müslümanın üç yüz kâfirden kaçmasında bir beis yoktur.

Bir müslüman, harb devam ederken bir kâfiri yakaladığında onun azalarını kesmeyip doğrudan doğruya öldürür. TENBİH: Sahih-i Buharı ile Sahih-i Müslim'de ve diğer mu'teber hadîs kitablarında harb halinde kâfirlerin âzalarının kesilmesi yasaklanmıştır.

savaş meydanında oğlun, kâfir olan babasını öldürmesi caiz değildir. Çünkü yaşaması için babasına bakması oğlu üzerine vâcibtir. öldürmek ise buna zıddır. Aynı zamanda oğlun dünyaya gelmesine babası sebeb olmuştur. Müslüman olan babanın kâfir olan oğlunu öldürmesi caizdir. Keza müslüman olan bir kimsenin kâfir olan kardeşi, amcası ve dayısı gibi akrabalarını öldürmesi caizdir.

müslümanların menfaati bulunursa, düşmandan alınan mal karşılığında savaş yapmamak üzere düşmanla barış yapmak caizdir. Bu barış düşman sahasına varmadan önce yapılırsa onlardan alınan mal haracın ve cizyenin sarf edildiği yere sarf edilir. Ama onların sahasına vardıktan sonra yapılırsa, alınan mal ganimet olup beşte biri beytülmâl için ayrıldıktan sonra geriye kalan mal askerler arasında taksim edilir.


müslümanlar güçsüz durumda bulunurlarsa, bu takdirde mal vererek barış yapmak caizdir.

Düşman hükümdarı barışı bozduğumuzu memleketinin her tarafına duyuracak kadar bir zaman geçmedikçe onlarla cihâd etmemiz caiz olmaz. Hatta barış yapıldığı için kalelerini yıkıp beldelerine dağılmışlar ise zulümde kaçınmak için kalelerine dönüp onları tamir edinceye kadar savaşmamız caiz değildir. Bu tâyin edilen barış zamanı geçmediği takdirdedir. Tâyin edilen barış zamanı geçtikten sonra dahi bozduğumuzu kendilerine bildirmek lâzım değildir. Muayyen bir zaman cihâd etmemek özere mal karşılığında düşmanla barış yapıp o müddet bitmeden önce barışı bozsak, kalan müddetin hissesi düşmana geri verilir. Çünkü alınan mal harb etmemenin karşılığı olarak alınmıştır.

mürted olan kavmin ileride tekrar müslüman olmaları ümid edilirse kendilerinden mal almaksızın barış yapılması caizdir. Çünkü alınan mal cizye mânâsında olacağı için mürtedlerden kabul edilmez. Zaruret zamanında mürtedlere mal vermek suretiyle barış yapılması caizdir. Nitekim yukarıda geçtiği üzere zaruret zamanında kâfirlere bile mal vermek suretiyle barış yapılması caizdir. Şu kadar var ki, mürtedlerle barış yapıldığında müddet tamam olmadan ahdi bozduğumuzu kendilerine bildirmemiz lâzım değildir. Çünkü bunlar tekrar müslüman olmaları için cebrolunur, ama kâfirler cebrolunmazlar.


iğne gibi küçük olsa bile harb için silâh olarak kullanılacak maddelerin düşmana satılması haramdır. Keza ipek gibi demir hükmünde olan şeylerin de satılması mekruhtur. Çünkü ipekten sancak yapılır.

yenilecek ve giyilecek maddelerin düşmana satılmasının caiz olması müslümanların bunlara ihtiyacı olmadığı takdirdedir, Bunlara müslümanlar muhtaç olurlarsa satılmaları caiz değildir.

hür olan erkek veya hür olan kadın bir kâfire yahut bir kâfir topluluğuna yahut kâfir bir kale ehline yahut kâfir bir şehir ehline eman verse sahih olur ve emandan sonra onların öldürülmesi müslümanlardan hiç bir kimseye caiz olmaz. Fâsık olsa bile bir müslümanın Kâfirlere verdiği ahit ve emanın bütün müslümanların üzerine geçerli olmasının delili, Peygamberimizin: "Müslümanların kanları, kısas ve diyette müsavidir. Bütün müslümanlar düşmana karşı bir el gibidir. Yani birbirine yardımcı olmaları vâcibdir. zimmetlerine ednâları da çalışır ve çalışması geçerlidir." hadîs-i şerifidir. Bu hadîs-i şerifdeki "zimmet" ile murad geçici veya devamlı olan ahiddir. Eman ve zimmet akdi de budur.

 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
وَاِذَا ق۪يلَ*لَهُمُ*اتَّبِعُوا*مَٓا اَنْزَلَ*اللّٰهُ*قَالُوا*بَلْ*نَـتَّبِـعُ*مَٓا اَلْفَيْنَا*عَلَيْهِاٰبَٓاءَنَاۜ*اَوَلَوْ كَانَ*اٰبَٓاؤُ۬هُمْ*لَا
يَعْقِلُونَ*شَيْـٔاً*وَلَا يَهْتَدُونَ

Ve-iżâ*kîle lehumu-ttebi’û mâ enzela(A)llâhu*kâlû bel nettebi’u mâ elfeynâ ‘aleyhi âbâenâ(k)*eve lev kâne âbâuhum lâ ya’kilûne şey-en velâ yehtedûn(e)

Ne olacaktı ki başka, Allah ne dediyse dedi, benim için ahbarlar ne yazdı ben ona bakarım.

Artık Allah'ın sözünden sonra hangi söze inanacaklar?

Peygamber Allah'a şöyle şikayet eder, Rabbim bu benim milletim Kur'anı terkedilmiş bir şekilde mehcur bıraktılar.

Edille-i şerriye sayarken yalandan önce Kuran sonra sünnet, icma kıyas falan diye sıralamayın o zaman,

Önce benim alimim, alimciklerim ne dediyse o, sonra o konuya bulup buluşturabilirsem hadis rivayeti, Kur'ana bakmasan da olur diyin, biraz mert olun.

O kadar ayete karşılık verdiğin cevap bu ilmihal copy pastesi ise durum bu...





C6603 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
وَاِذَا ق۪يلَ*لَهُمُ*اتَّبِعُوا*مَٓا اَنْزَلَ*اللّٰهُ*قَالُوا*بَلْ*نَـتَّبِـعُ*مَٓا اَلْفَيْنَا*عَلَيْهِاٰبَٓاءَنَاۜ*اَوَلَوْ كَانَ*اٰبَٓاؤُ۬هُمْ*لَا
يَعْقِلُونَ*شَيْـٔاً*وَلَا يَهْتَدُونَ

Ve-iżâ*kîle lehumu-ttebi’û mâ enzela(A)llâhu*kâlû bel nettebi’u mâ elfeynâ ‘aleyhi âbâenâ(k)*eve lev kâne âbâuhum lâ ya’kilûne şey-en velâ yehtedûn(e)

Ne olacaktı ki başka, Allah ne dediyse dedi, benim için ahbarlar ne yazdı ben ona bakarım.

Artık Allah'ın sözünden sonra hangi söze inanacaklar?

Peygamber Allah'a şöyle şikayet eder, Rabbim bu benim milletim Kur'anı terkedilmiş bir şekilde mehcur bıraktılar.

Edille-i şerriye sayarken yalandan önce Kuran sonra sünnet, icma kıyas falan diye sıralamayın o zaman,

Önce benim alimim, alimciklerim ne dediyse o, sonra o konuya bulup buluşturabilirsem hadis rivayeti, Kur'ana bakmasan da olur diyin, biraz mert olun.

O kadar ayete karşılık verdiğin cevap bu ilmihal copy pastesi ise durum bu...





C6603 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Sen akıllı adamsın, şunu bir düşün, eğer İslam'da sadece senin düşündüğün gibi "Bana dokunmayan kafir bin yıl yaşasın." olayı var ise niçin cizye al emri var?
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
Sen akıllı adamsın, şunu bir düşün, eğer İslam'da sadece senin düşündüğün gibi "Bana dokunmayan kafir bin yıl yaşasın." olayı var ise niçin cizye al emri var?
Cizye çok basit biraz düşünürsen ortada problem kalmaz.

İslam toplumunda huzur içerisinde yaşayacak gayri.müslim.bir vatandaşın kamuya nasıl.bir faydası olacak, vergi vermeden mi yaşayacak bu vatandaş

C6603 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
Cizye çok basit biraz düşünürsen ortada problem kalmaz.

İslam toplumunda huzur içerisinde yaşayacak gayri.müslim.bir vatandaşın kamuya nasıl.bir faydası olacak, vergi vermeden mi yaşayacak bu vatandaş

C6603 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Hoooop orda dur bakalım. Sen Kuran'da ayet olmamasına rağmen cizyeyi sadece İslam ülkesinde yaşayan gayri müslimlerle niye sınırladın?

Ayette bir sınır var mı?

:29 - Kendilerine kitap verilenlerden oldukları halde ne Allah'a, ne ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resulünün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini din edinmeyen kimselere alçalmış oldukları halde elden cizye verecekleri hale gelinceye kadar savaş yapın.

Ayrıca cizyeyi senin yumuşattığın şekilde vergi diye telif edilecek ise niçin vergi veren alçalmış olsun ki?
 

bi husben

Kıdemli Üye
Katılım
7 Mar 2007
Mesajlar
5,664
Tepkime puanı
322
Puanları
83
İki yüzlü style yani...

Bakara /190

"Size karşı savaş açanlarla siz de Allah yolunda savaşın. Sakın aşırı gitmeyin, haddi aşmayın, çünkü Allah aşırılığı sevmez."

Peki sen nıye savaşmıyorsun bu senin iki yüzlülüğünün göstergesi değil mi
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
Hoooop orda dur bakalım. Sen Kuran'da ayet olmamasına rağmen cizyeyi sadece İslam ülkesinde yaşayan gayri müslimlerle niye sınırladın?

Ayette bir sınır var mı?

:29 - Kendilerine kitap verilenlerden oldukları halde ne Allah'a, ne ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resulünün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini din edinmeyen kimselere alçalmış oldukları halde elden cizye verecekleri hale gelinceye kadar savaş yapın.

Ayrıca cizyeyi senin yumuşattığın şekilde vergi diye telif edilecek ise niçin vergi veren alçalmış olsun ki?
Oradaki alçaltılmış ifadesini erke boyun eğmiş, istese de istemese de verecek, onların insiyatifine bırakılmamış şeklinde anladığımız zaman ne sakıncası oluyor anlamadım.

Tevbe suresinde hususi olarak müşriklerle işbirliği yapan ehli kitap anıldığı için bu kümseler açısından İslâm erkine boyun eğmek başlı başına alçalma sebebi zaten kendi açılarından, ne var burda zıt olan.

Kur'andan ehli kitabın öyleleri hakkında ayetler okursun ki, İsa'yı, Uzeyri Allah oğul edindi demeyen, din adamlarını rabler edinip Allah'ın önüne geçirmeyen, geceleri kalkıp rabbini ananlarını Allah müjdelemiş ve övmüş, eee...

Sana saldırmadıkça iyilik et, insanda bulun, savaşsan bile haddi aşma demiş...

Daha ne diyecekti Lafons acaba Allah? Kitap Rabbimiz tarafından anlaşılsın diye gayet kolaylaştırılmış, anlamamak için ısrar eden insan güruhu mevcut sadece, anlaşılmayan kitap değil, anlamamak için direnen insan mevcut.

C6603 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
Cizye çok basit biraz düşünürsen ortada problem kalmaz.

İslam toplumunda huzur içerisinde yaşayacak gayri.müslim.bir vatandaşın kamuya nasıl.bir faydası olacak, vergi vermeden mi yaşayacak bu vatandaş

C6603 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Alçalmış bir insan huzur içinde nasıl yaşayacak?
 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,655
Tepkime puanı
2,337
Puanları
113
Konum
istanbul
İslam memleketleri güçlü olmak zorundadır. Güçlü kalmak zorundadır. Gücünü de Allah yolunda sarfetmek zorundadır. Bunu yapmazsa illa ki yıkılır, illa ki yerini yeni bir devlete bırakır. Gücü eline geçirenin önüne geleni kesmesi ( Yahudi veya hristiyan veya putperest diye ) amaç değildir. Cihad islamı yaymak için yapılır. Ganimet yada kadın için değil. Kimse savaş istemez. İsteyenin bir zoru vardır ama savaşta genel manada kaçınılmazdır. Sırf din bazlı bakmayın. 1. ve 2. dünya savaşları dini sebeplerle çıkmadı. Irak dini sebeplerle işgal edilmedi. hiç payı yok değil ama asıl sebepte değil.

"Ey insanlar! Düşmanla karşılaşmayı istemeyin. Allah'tan afiyet dileyin. Onlarla karşılaştığınızda ise, sabredin. Bilin ki Cennet kılıçların gölgesi altındadır." (Buhari, Cihad, 22)
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
@yahayy , sen Kuran'da ayet olmamasına rağmen cizyeyi sadece İslam ülkesinde yaşayan gayri müslimlerle niye sınırladın?

Ayette bir sınır var mı?

:29 -Kendilerine kitap verilenlerden oldukları halde ne Allah'a, ne ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resulünün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini din edinmeyen kimselere alçalmış oldukları halde elden cizye verecekleri hale gelinceye kadar savaş yapın.

sorumun cevabı nerde? Niçin Kuranda olmayan şeyleri dinmiş gibi gösteriyorsun?
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
sorumun cevabı nerde? Niçin Kuranda olmayan şeyleri dinmiş gibi gösteriyorsun?
Eee bu ayet sana tüm gayri müslimlerle cizye verene kadar savaşma emri mi veriyor :)

Peki peygamber böyle mi yapmış Medinede? Tüm kayıtlar Medineli yahudilerin müslümanlar hilafına işbirliğe girip arkadan hançerlemeleri olmasa site devleti şeklinde herkesin kendi şeriati ve sistemine göre hareket ettiğini, ortak hükümlerde Peygamberin hakem kabul edildiğini, onun bile kendileri hakkında kitaplarıyla hükmettiğini gösteriyor. Tam bir site eyalet sistemi...

Yahudiler pislik yapıp arkadan hançerliyince meşru.müdafa ortamı doğdu ve peygamber tehlikenin kökü kazınana kadar.tüm tedbirleri uyguladı.

Burada kritik soru şu:
Eğer Yahudi kabileleri arkadan iş çevirip müşriklerle bir olmasa idiler peygamber yaptığı ahdi bozup onlara karşı kuvvet kullanacmıydı, yoksa ahdine vefa gösterip sözleşmeye uyacak, barış içinde yaşamaya devam mı edeceklerdi?

Tabi ki sözleşmeye bağlı kalacak, ahdine vefalı olacaktı.
İşte burası sizi eleveriyor, Peygamber güçlendim diye onlara saldırıp gasp etmezdi.

Siz hâlâ Allah'ı saldırganlığınıza alet etme peşindesiniz...

C6603 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
Eee bu ayet sana tüm gayri müslimlerle cizye verene kadar savaşma emri mi veriyor :)

i

Madem hadisleri tınlamıyorsun o vakit ayet aynen o emri veriyor. Bir kısıtlama yapmıyor. Eğer PEygamberin uygulamalarına bakacakasan sadece işine gelenlere değil tümüne bakacaksın. İşine gelenler sahih de işine gelmeyenler uydurma demeyeceksin.

Ayrıca Mekke'yi 10.000 kişiyle fethetmek savunma cihadı mıdır?
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
Madem hadisleri tınlamıyorsun o vakit ayet aynen o emri veriyor. Bir kısıtlama yapmıyor. Eğer PEygamberin uygulamalarına bakacakasan sadece işine gelenlere değil tümüne bakacaksın. İşine gelenler sahih de işine gelmeyenler uydurma demeyeceksin.

Ayrıca Mekke'yi 10.000 kişiyle fethetmek savunma cihadı mıdır?

Evet haksız yere çıkarıldıkları yurtlarına geri dönmek için verdikleri meşru savunmanın bir parçasıdır, boşuna tırmalıyorsun.

O sureyi anlamak için okusan henüz başında belirli bir topluluğu hedef aldığını açıkca görebilirsin. Bu açık gerçeği bile kabullenemiyorsunuz. Toplulukları ifade eden zamirler "el" artikeli ile işaretli, yani Allah "o" müşrikler, "o" ehli kitap derken, o saldırgan, ahdi bozan, ikili oynayanların özelini işaret ediyor. Bunlar kendi dinleri uğruna müminlere savaş açmış, yurtlarından çıkarmış, mallarını gasp etmiş, türlü işkenceler yapmış adamlar.

Buradan bir ayeti alıp tüm insanlara uygulayamayacağını yine Allah söylüyor, onlarca ayet var, sen Kur'anın bir kısmını alıp bir kısmını ahbarların tastik etmediği için yok sayıyorsun, bu nasıl bir iman, senin daha Kur'an ile sorunların var ne hadisi?

Peygamber asla Kur'ana muhalif hareket etmez, tabi ki peygamberi mi tastiklerim ben.Muhalif hareket ederse Allah tarafından bir Ãmã yı sohbette ihmal ettiğinde bile uyarıldığını biliyoruz.

Size göre peygamber komple Kur'ana muhalif yaşamış. Önümüzde Allah'ın vahyi var ondan tastik almayan hiçbir olguyu doğrulayamayız. Bunu bize
"Bu Kur'andan sonra hangi Hadise/söze inanacaklar " diye bildiren yine Allah'tır.

Mürselat/50, A'raf/185

Sen kendini icad edilmiş bir dine inanmak için tırmalayabilir, zorlayabilirsin, ben Allah'ın orjinal Kuran/Fıtrat dinine tabiiyim.

C6603 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
Savaş, insanlar arasında olan fiili mücadelenin tezahürüdür.

Allah'a inanan ve Allah'ı inkar edenlerin bulunduğu yeryüzü coğrafyasında "savaş"ı sonlandırıp "barış"ı tesis etmek imkansızdır.

Mesela, Allah'ın Rasülü kadar gönderilen İslam'ı en iyi yaşayan var mıdır? Bu dini muhataplarına gayet olması gerektiği şekliyle tebliğ eden var mıdır O'ndan daha iyi ve güzel bir şekilde? O'nun kadar mülayim, O'nun kadar şefkatli, O'nun kadar naif ve O'nun kadar etrafı kırıp dökmeden incitmeyen,

Yerine göre kafirle ve müşriklerle olması gerektiği şekliyle diyalog kurabilen var mıdır,

Ve Peygamberimiz'den hariç bütün Peygamberler için de geçerlidir bu söylediklerimiz.

Ama maalesef, hiçbir Peygamber muarızlarına karşı barış içerisinde olamadı.

Yani demem o ki,

İster "Batıl" taraftan gelsin ve isterse "HAK" tarafından gelsin,

Hz Adem'den Sevgili Peygamberimiz'e kadar bütün peygamberler ve O'nlara tabi olanlar dahil kendilerini hep savaş ortamı içerisinde bulmuşlardır,

Tabi, Allah'a ve O'nun Dini'ne düşman olan müşrikler, kafirler, Yahudi'ler ve Hıristiyan'lar ve de münafıklar kendilerini barış içerisinde mi bulmuşlardır,

Asla..!!!!

Onlar da var güçleriyle dişe diş iman eden tertemiz Müslümanlarla ve onların tabi oldukları Peygamberlerle mücadele etmişler ve kendilerini hiçbir şekilde savaş ortamının ötesinde tutmamışlardır.

Yani, nereden bakarsanız bakınız "savaş hali" insanların bulunduğu ortamdan hiç uzaklaşmamıştır.

İşte Allahü Teala da tam da burada Müslümanlara "Savaşın ve Allah'ın adaletini tesis edin ve Dini sadece O'na has kılın" anlamında savaşı Müslümanlara "Allah'ın adaletini" tesisi bağlamında emrediyor.

Çünkü, savaş ortamının tam ortasında olan kafirlere, müşriklere karşı direnilmeyecek olunursa, yeryüzünde fesat yayılır, bozgunculuk yayılır, Allah'ın helalleri haram; haramları da helal kılınır..! Allah korusun.

Allahü Teala'nın rızasına nail olanlara selam olsun...
 
Üst