Sarikli Vatandasa Cirkin Saldiri

Katılım
25 Ocak 2018
Mesajlar
79
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Dinde zorlama yoktur

çarpıtılmış hali ise
dine girdikten sonra zorlama vardır

istediğin gibi inancını yaşıyorsan sorun yok
peki sen başkalarının istediği gibi yaşamasına tehdit unsuru isen

Dinde amelin içten gelerek ihlasla samimiyetle yapılması gerekir
bir otorite vasıtası ile insanları cennete sokamazsın
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
tehdit ederek yada ölümle korkutarak yazmıyor. Ayrıca ayet ehline diyor

.
Önce dinde zorlama var mı yok mu onu halledelim.

Namaz dinden midir değil midir?

buluğ çağına gelmiş çocuğumuza namazı emretmek onu zorlamak mıdır değil midir?
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
Dinde zorlama yoktur

çarpıtılmış hali ise
dine girdikten sonra zorlama vardır

istediğin gibi inancını yaşıyorsan sorun yok
peki sen başkalarının istediği gibi yaşamasına tehdit unsuru isen

Dinde amelin içten gelerek ihlasla samimiyetle yapılması gerekir
bir otorite vasıtası ile insanları cennete sokamazsın

peygamberimiz döneminde mi zorlama yoktur yoksa bütün peygamberlerde mi zorlama yoktur?
 
Katılım
25 Ocak 2018
Mesajlar
79
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Önce dinde zorlama var mı yok mu onu halledelim.

Namaz dinden midir değil midir?

buluğ çağına gelmiş çocuğumuza namazı emretmek onu zorlamak mıdır değil midir?

meseleye tersinden bakalım
imanı olmayan kişi
baskı ile ibadet ederse münafık vari bir durum çıkmaz mı?

imanlı olsa bile ancak teklif edilebilir
yapmama hakkı var tabi sonuçlarına katlanmak şartı ile
bunun muhatabı beşer değildir
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
meseleye tersinden bakalım
imanı olmayan kişi
baskı ile ibadet ederse münafık vari bir durum çıkmaz mı?

çıkar ki çıkmıştır zaten, Kuranda münafıkları anlatan ayetlerin varlığı bile zaten dinde zorlamanın olduğuna ispattır. Herkese serbestiyet verilseydi niye münafıklık çıksındı ki?
 
Katılım
25 Ocak 2018
Mesajlar
79
Tepkime puanı
0
Puanları
0
çıkar ki çıkmıştır zaten, Kuranda münafıkları anlatan ayetlerin varlığı bile zaten dinde zorlamanın olduğuna ispattır. Herkese serbestiyet verilseydi niye münafıklık çıksındı ki?

çok basit ifade ile yazıyorum, ibadeti yapan yapar
yapmayan ölüm ötesinde sonuçlarına katlanır

Allah isteseydi herkes iman ederdi değil mi
peki neden istemedi
çünkü yaratılışta tek sıfatta kalmak istemedi

şimdi ortada bir ibadet eden var bir de zorlanan
her eylemin sonucundada eyleme göre verdiğimiz isimler
mümin ,munafık ,ateist vss ..
kavramları bu minvalde yerine oturt
 
Katılım
25 Ocak 2018
Mesajlar
79
Tepkime puanı
0
Puanları
0
kuranda münafıkları anlatan ayet ikrah'a(zorlama) değil ancak onların varlığına delil eder
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
kuranda münafıkları anlatan ayet ikrah'a(zorlama) değil ancak onların varlığına delil eder

münafıkların varlığının sebebi yok mu?

canları öyle istemiş ve münafık mı olmuşlar?

o dönem herkes fikrini rahatça söyleyebilseydi ve bu sebeple baskı görmeseydi niye münafık olmaya meyledeceklerdi ki?
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
Yahu Allah kendisine inanmayanları cehenneme atacağını söylemesi bile dinde zorlama olduğunu gösterir. Hele bi beni inkar edin de sizi cehenneme atayım.
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,920
Tepkime puanı
2,066
Puanları
113
Konum
Mars
Önce dinde zorlama var mı yok mu onu halledelim.

Namaz dinden midir değil midir?

buluğ çağına gelmiş çocuğumuza namazı emretmek onu zorlamak mıdır değil midir?

Namaz değil, Salat diyecektin galiba
Sorularıma cevap vermeden sorular ile dönüyorsun.
verdiğin ayette ehline namazı emret diyor ayrıca salat müminlerin üzerine yazılmıştır. Tabi mümin ne demek biliyorsan
buluğ çağındaki çocuk işin ehli değildir ayrıca mümin olması için öğrenmesi gereken çok şey var.
 
Katılım
25 Ocak 2018
Mesajlar
79
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yahu Allah kendisine inanmayanları cehenneme atacağını söylemesi bile dinde zorlama olduğunu gösterir. Hele bi beni inkar edin de sizi cehenneme atayım.

su 100 derecede kaynar .
Doğa kanunları dediğimiz yaratıcının fizik vs..
oluşumlarına varlık elbette tabiidir ve bundan sonuç olarak kaçamaz


sebeplerin getirdiği sonuçlar başka zorlama başkadır
inkarın sonucu elbette cehennemdir
ama inkarcıyı kendi fıtratından dısarıya çıkarmaya çalışmak bambaşkadır

şeytanı zorla müslüman yapmak
yola getirmek herkesi ip gibi adam etmek
bu savunuluyorsa
yaşama hakkı tanımayana yaşama hakkı tanınmaz prensibinden
ve alemde zulüm var
ezenle ezilenin yer değiştirip
intikam almaya çalışması
eleştirdiği sistemden farkı kalmadığını gösterir
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
su 100 derecede kaynar .
Doğa kanunları dediğimiz yaratıcının fizik vs..
oluşumlarına varlık elbette tabiidir ve bundan sonuç olarak kaçamaz


sebeplerin getirdiği sonuçlar başka zorlama başkadır
inkarın sonucu elbette cehennemdir
ama inkarcıyı kendi fıtratından dısarıya çıkarmaya çalışmak bambaşkadır

şeytanı zorla müslüman yapmak
yola getirmek herkesi ip gibi adam etmek
bu savunuluyorsa
yaşama hakkı tanımayana yaşama hakkı tanınmaz prensibinden
ve alemde zulüm var
ezenle ezilenin yer değiştirip
intikam almaya çalışması
eleştirdiği sistemden farkı kalmadığını gösterir

şimdi bir kavim var ve güneşe tapıyor, bu kavim kendi haline mi bırakılır yoksa üzerine ordu mu gönderilir?
 
Katılım
25 Ocak 2018
Mesajlar
79
Tepkime puanı
0
Puanları
0


islam kelime anlamı teslim olmak demektir

yeryüzünde beşerin hükümranlık sürmesi saltanatı için değildir

derdi dünya olan elbette onunla oyalanacaktır

insan ameli ile cennete gidemezken
kendisi pamuk ipliğine bağlı iken
eşi çocukları en yakınları kendisine düşman ise

topluma ayar vermeye çalışmak

hele ki sınırlı kısıtlı kesitsel algılama araçları ile
kitabı okuyup kendince hüküm çıkarıp
"Allah" adına diye konuşup
bununla meşgul olanlar ne kazanacak

ölüm ötesinde rabbin ,nebin,kitabın soruları ile muhattap olacakken
sopa ile insanları hidayete erdirecek zihniyete ne demeli

ölçü bellidir

Kolaylaştırın
zorlaştırmayın
sevdirin
nefret ettirmeyin
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
sıkışınca havadan sudan mevzularla konu değiştirilir...
 

çelebiler

Kıdemli Üye
Katılım
4 Ocak 2013
Mesajlar
7,457
Tepkime puanı
211
Puanları
0
Lafolsun öyle bir laf etmiş ki tam ibretlik,şimdi kendine yedirip geri de dönemiyor.
Sabrınızı tebrik ederim arkadaşlar.
 

cemaliii

Kıdemli Üye
Katılım
24 Ağu 2009
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
982
Puanları
113
şimdi bir kavim var ve güneşe tapıyor, bu kavim kendi haline mi bırakılır yoksa üzerine ordu mu gönderilir?

Ne demek ordu göndermek. Tabiki adamlar inancını yaşayacak. Sen onlara saygı gostermezsen, onların da senin sakallı sarıklılarına saygı göstermesini bekleyemezsin. Eğer sen ordu gönderiyorsan bu laik teyze az bile yapmış o vakit.
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
Ne demek ordu göndermek. Tabiki adamlar inancını yaşayacak. Sen onlara saygı gostermezsen, onların da senin sakallı sarıklılarına saygı göstermesini bekleyemezsin. Eğer sen ordu gönderiyorsan bu laik teyze az bile yapmış o vakit.


27:20 - (Süleyman) Kuşları gözden geçirdikten sonra şöyle dedi: "Hüd-hüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?"
newreply.php
27:21 - "Ya bana (mazeretini gösteren) apaçık bir delil getirecek, ya da onu şiddetli bir azaba uğratacağım, yahut boğazlıyacağım!"
newreply.php
27:22 - Çok geçmeden (Hüdhüd) gelip: "Ben, dedi, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sebe'den sana çok doğru (ve önemli) bir haber getirdim.
newreply.php
27:23 - "Gerçekten, onlara (Sebelilere) hükümdarlık eden, kendisine her türlü imkan verilmiş ve büyük bir tahta sahip olan bir kadınla karşılaştım."
newreply.php
27:24 - "Onun ve kavminin, Allah'ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Şeytan, kendilerine yaptıklarını süslü göstermiş de onları doğru yoldan alıkoymuş. Bunun için hidayete giremiyorlar."
newreply.php
27:25 - "Göklerde ve yerde gizleneni açığa çıkaran, gizlediğinizi ve açıkladığınızı bilen Allah'a secde etmezler."
newreply.php
27:26 - "(Halbuki) O büyük Arş'ın sahibi olan Allah'tan başka tapılacak yoktur."
newreply.php
27:27 - (Süleyman Hüdhüd'e) dedi ki: "Doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız."
newreply.php
27:28 - "Şu mektubumu götür, onu kendilerine ver, sonra onlardan biraz çekil de, ne sonuca varacaklarına bak."
newreply.php
27:29 - (Süleyman'ın mektubunu alan Sebe melikesi): "Beyler, ulular! Bana çok önemli bir mektup bırakıldı" dedi.
newreply.php
27:30 - "Mektup Süleyman'dandır, Rahmân ve Rahîm Allah'ın adıyla (başlamakta)dır. "
newreply.php
27:31 - "Bana karşı baş kaldırmayın, teslimiyet göstererek bana gelin diye (yazmaktadır)."
newreply.php
27:32 - (Sonra Melike) dedi ki: "Beyler, ulular! Bu işimde bana bir fikir verin. (Bilirsiniz) siz yanımda olmadan hiçbir işi kestirip atmam."
newreply.php
27:33 - Onlar, şöyle cevap verdiler: "Biz güçlü kuvvetli kimseleriz, zorlu savaş erbabıyız, buyruk ise senindir; artık ne emredeceğini düşün taşın."
newreply.php
27:34 - Melike, "Hükümdarlar bir memlekete girdiler mi orayı perişan ederler ve halkının ulularını hakir hâle getirirler. (Herhalde) Onlar da böyle yapacaklardır" dedi.
newreply.php
27:35 - "Ben (şimdi) onlara bir hediye göndereyim de, bakayım elçiler ne (gibi bir sonuç) ile dönecekler."
newreply.php
27:36 - (Elçiler, hediyelerle) gelince Süleyman şöyle dedi: "Siz bana mal ile yardım mı etmek istiyorsunuz? Allah'ın bana verdiği, size verdiğinden daha iyidir. Ama siz, hediyenizle böbürlenirsiniz."
newreply.php
27:37 - "(Ey elçi) Onlara var (söyle); iyi bilsinler ki, kendilerine asla karşı koyamayacakları ordularla gelir, onları, muhakkak surette hor ve hakir halde oradan çıkarırız!"
newreply.php
 
Katılım
25 Ocak 2018
Mesajlar
79
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Biraz daha açarmısınız?



Biz nasıl ki etrafımızda gördüğümüz nesnelere birer isim veriyorsak
ağaç, insan, yeryüzü vs..
ve bu tanımlar zihnimizde birer anlam ifade ediyorsa

Esmaul-husna diye tarif edilen normalde sayısı 99 bildirilen
oysa tafsilatta sınırsız olan isimlerin
birbirleri ile belli oranda karışarak bir bileşim oluşturması
sonucunda varlık aşikare çıkar

bunuda yaratıcı kudret sıfatı ile güçten(enerji) formunu
fiile çıkararak yani nur'unu inşaa ederek ortaya koyar
meleklerde enerji kökenli yani nurani varlıklardır

insan karnını doyurduğunda ne hissediyorsa
birisini sevdiğinde canı yandığında
mutlu olduğunda her bir hissedişin nasıl bir tanımı varsa
ve bunları ifade etmek için nasıl bir isim veriyorsak
işte varlıkta her birisi ilahi isimlerin sonucu olarak
yaratılanda takdiri gereği fiilleri ortaya koyar


ama beş duyu ile algılaması sınırlı olan insan
esası itibari ile varlığını oluşturan bu isimlerden perdelidir

bu perdelerin kalkması için

tabiat denilen
bize ait
bedensel fonksiyonları
yemek, içmek, uyumak , bedeni zevkler vs..

tabiatta ilahi isimlerden oluşmuştur

bunlarla mucadele ederek tam karşıtı olan manaları ortaya çıkarmalıyız
yani az uyumak , yemek vs..

çünkü beden yarın ölüp toprakta çürüyecek
ben ise yaşamıma devam edeceğim ölüm ötesinde
beden kaydından kurtulmak
insanın ben bu beden değilim algısı için
bu mücadele şarttır

o yüzden "mücahade olmadan müşahade olmaz denmiştir"

sonrasında ise örfler adetler denilen toplumsal koşullandırmalar ile
mucadele etmek gerekir

insanı doğum anından itibaren
çevresi ,komşusu , tv, basın ,arkadaşları ,çevresi belli değerleri aşılar

buna örnek olarak
büyüklerin yanında ayak üst üste atmamak sigara içmemek gibi iken
avrupa toplumunda bunlar serbest olabilir

plajda takım elbise ile gezersen deli derler
şehrin göbeginde de mayo ile olamazsın

türkiyede değerler farklı
kızılderilerin arasında doğsan bunlar farklı

işte bu değerlerde yöresel ve görecelidir
ve bunlarda perdedir

ermişlere meczub deli derler

çünkü delinin yediği yemek kabından yer

abdesti üstü başı kirli iken alır


orjinali itibari ile tarikatlar insanı tabiat ve toplumsal kurallardan arındırmak için var olmuşlardır

en sonunda ise benlik kavramı ile mucadele vardır
kişi bu çalışmaları sonucu nefs mertebeleri arasında
nefsi emmare ile başladığı yolculuğa
nasibinde ve kaderinde varsa


velayetin başlangıç noktası nefsin
4 .kademesi olan mutmainne nefs
durumunda insan görür ki
varlık dediği hep onun isimleriymiş

şeriat-tarikat- marifet- hakikat

bunlar esasen 4 kapıdır
yolunun maksadı da budur

bunun açıklamasınıda mevlanadan bir alıntı ile yapalım :


Öğrencilerinden biri Mevlana'ya sormuş;
"Efendim, bu 4 kapı meselesini ben pek anlayamıyorum.
Bana anlayabileceğim bir lisanla anlatırmısınız?
Mevlana:
"Şimdi bak, karşı medresede dersini çalışanan dört kişi var ve hepsi rahlelerine eğilmiş.Sen git bunların hepsinin ensesine bir şamar at, sonra gel sana anlatayım."

Öğrenci gitmiş, birincinin ensesine bir tokat akşetmiş.
Tokadı yiyen derhal ayağa kalkıp arkasına dönmüş ve daha kuvvetli bir
tokatla Mevlana'nın öğrencisini yere yıkmış. Öğrenci dayağı yemiş, geri
dönecek ama hocasına itaat var.

Yaradana güvenip ikinciye de bir tokat akşetmiş. O da derhal ayağa
kalkıp elini kaldırmış.Tam tokadı vuracakken vazgeçip yerine oturmuş.
Öğrenci devam etmiş, üçüncüye de bir tokat atmış.

Üçüncü şöyle bir kafasını çevirip baktıktan sonra çalşÃ¾masına devam etmiş.

Dördüncü, tokadı yemesine rağmen hiç oralı bile olmadan çalışmasına
devam etmiş.



Öğrenci Mevlana'ya dönmüş, olanları anlatmış.

Mevlana;

"işte sana istediin örnekler....
- Birinci, şeriat kapısını geçememiş biri idi. şeriatta ksasa ksas olduğu için, tokadı yiyince kalktı, aynısını sana iade etti.
- İkinci, tarikat kapısındadır. Tokadı yiyince o da kalktı, tam
tokadı iade edecekti ki, tarikat öğretisinde verdiği söz aklına geldi.
"Sana kötülük yapana bile iyilik yap".Onun için döndü, oturdu.
- Üçüncü, marifet kapısına kadar gelmiştir.
İyinin ve kötünün tek Yaradandan geldiğini bilir, inanır.
Yaradan bu kötülüğe hangi iblisi alet etti diye merakından şöyle bir dönüp baktı.
- Dördüncü, hakikat kapısını da geçmiştir.
İyinin ve kötünün tek sahibi olduğunu ve aynı olduğunu bilir.
Onun için dönüp bakmadı bile...
 
Üst