Sarık Hakkında

ikabey

Üye
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
36
Tepkime puanı
1
Puanları
0
S.a.
Arkadaşlar öncelikle belirteyim ki bu soru aklıma "ÇArşaf Giymek Utanç Vericimidir?" (Konu Başlığı Böyle Birşeydi) bu konunun devamında geldi!

Sizce Sarık takmak ve o şekilde gezmek ne kadar YANLIŞtır? Bazı devlet büyükleri bunun gerçekten yanlış bir davranış oldugunu DİNSEL değil de SiMGESEL olduğunu kabul ederek YASAKlanmasını sağladı..
Ben birde sizin DüŞüNCElerinizi merak ediyorum Sizde bu BüYüK! devlet adamlarına Katılıyor musunuz acaba?? Katılıyorsanız NEDEN? Katıl mıyorsanız NEDEN?

Öncelikle kendi düşüncelerimi dile getireyim!. Ben bu davranışın yasaklanması gerektiğini düşün müyorum NEDEN mi ÇÜNKÜ Bunu Üstadım üslubuyla açıklamış;

"Sarık sarmamızı inatlaşmak olarak anlayanlar var. Ali İmran Suresi'nde Bedir Muharebesi'nde yardıma gelen meleklerin sarıklı olduğu bildiriliyor. Eğer bu örf olsaydı melekler sarık takarlar mıydı? Resulüllah (SAV) namazda, seferde hep sarıklıydı. Miğferinin üzerinde bile sarık vardı. Ben sarık sarıyorsam kimsenin inadına sarmıyorum ki. Allah'ımın emri, Efendimiz'in sünneti olduğu için sarıyorum. Biz inatlaşmaya değil, husumetleri ortadan kaldırmaya, bilmeyenler için dua etmeye memuruz."

Cevaplarınızı Bekliyorum Kardeşlerim ALLAH'ın Selamı Üzerimize Olsun inş.
 

islamveinsan

Doçent
Katılım
28 Eyl 2006
Mesajlar
1,360
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Suvas
Fazla söze ne hacet;

O söylemişse; doğrudur,
O takmışsa; en güzelini takmıştır,
O yapmışsa; şüphesiz en iyisin yapmıştır...

Selametle..
 

sümeyye

Üye
Katılım
20 Eyl 2006
Mesajlar
114
Tepkime puanı
5
Puanları
0
bizim görevimiz efendimizin yolunda sünneti seniyyleri yasayamak.. kardesmn de dediği gibi o yapmışsaa doğrudur...

Biz Rabbimize şükür onun yolundayız inş..

vesselam
 

BADUH

Asistan
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
506
Tepkime puanı
1
Puanları
0
SA,

Üstad öyle söylemiş ancak meşhur şimendifere sarıklı-sakallı binip akabinde sinek kaydı tıraşlı ve kafasında fötür şapka ile inen veya şimendiferin yol almasına yardımcı olmak zorunda kalıp inmek nasib olmayan (r.a.) İslam alim (veya zalim)leri gibi manevi korumasız değilmiş.

Şu an dışarıda sarık takmak kanunen yasak.

Ayıkla pirincin taşını.

İyi çalışmalar.
 
M

Murat Sâki

Guest
SA,

Üstad öyle söylemiş ancak meşhur şimendifere sarıklı-sakallı binip akabinde sinek kaydı tıraşlı ve kafasında fötür şapka ile inen veya şimendiferin yol almasına yardımcı olmak zorunda kalıp inmek nasib olmayan (r.a.) İslam alim (veya zalim)leri gibi manevi korumasız değilmiş.

Şu an dışarıda sarık takmak kanunen yasak.

Ayıkla pirincin taşını.

İyi çalışmalar.

Merhaba kanunlarda böyle bir yasak yok(ben öyle biliyorum)

Ancak şöyle bir düşünce şpka devrimi ahirinde ülkemizdeki müslümanların beyinlerindede bir devrim oldu hatta devrim demesek dejenerasyon oldu desek yerindedir. Her neyse.

Sonuç itibari ile sarık giyen yine her zamanki gibi gerici, şapka giyen ise modern medeni olarak görülmüştür.

Hatta bediüzaman'ın şua'lar eserinden 5. şua'dan bir yer aktarmak istiyorum.

İKİNCİ MES'ELE: Rivayette var ki: "Âhirzamanın dehşetli bir şahsı, sabah kalkar; alnında "Hâzâ kâfir" yazılmış bulunur."

Allahu a'lem bissavab.. bunun tevili şudur ki: O Süfyan, kendi başına firenklerin serpuşunu koyup herkese de giydirir. Fakat cebir ve kanun ile tamim ettiğinden, o serpuş dahi secdeye gittiği için inşâallah ihtida eder, daha herkes -yalnız istemeyerek- onu giymekle kâfir olmaz.

burda serpuşu denilen şapkadır.

Muhabbetle kalın.
 

Bedrin_Aslanı

Profesör
Katılım
20 Haz 2006
Mesajlar
1,792
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Hatta üstad bunu yazdıktan belli bir zaman sonra bir kişi yanına gelir ve der ki: Ya şuradaki yazınızla paşama resmen kafir diyorsunuz....

Üstat da ben o yazıyı yazdığımda o piyasada yoktu. Gelipde benim yazdıklarımı birebir uyguladıysa benim suçum ne ;)

Tevratta Efendimiz S.A.V taç sahibi olarak geçmektedir. Taçtan kasıt sarıktır. Meleklerin kıyafetidir. Zamane alimlerin ve insnalarının dışında da sarığa sünnet değildir diyen bir kişi tanımıyorum.
 

Nevfal

Üye
Katılım
28 Eyl 2006
Mesajlar
102
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Sarık ne güzeldir.

O büyük güne kavuşmak duasıyla...
 

mavivera

Üye
Katılım
24 Eki 2006
Mesajlar
6
Tepkime puanı
0
Puanları
0
öncelikle sarık nedir? ne mana ifade eder?
onu biraz açarsanız sevinirim....
 

ikabey

Üye
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
36
Tepkime puanı
1
Puanları
0
SARIK

Başa giyilen giysiler (başlıklar) üzerine sarılan tülbend veya şala verilen ad.

Başı soğuk ve sıcaktan korumak ve daha güzel görünmek için erkekler, eski zamanlardan beri başlarına taktıkları başlıklar üzerine değişik şekil ve renklerde kumaşlar sarmışlardır. Bölgelere, iklimlere, örf ve âdetlere, milletlere, dinlere, sosyal ve dini statülere göre değişik sarık şekilleri vardır. Arabistan çöl ikliminin gereği olarak cahiliye Arapları da başlarına sarık sarıyorlardı. Hz. Peygamber ve Ashab-ı Kiram da, İslâm öncesinde olduğu gibi İslâmdan sonra da sarığı, günlük normal bir giysi olarak kullanmışlardır. Hz. Peygamber'in yeni müslüman olanlara emir veya tavsiye ettiği özel bir sarık şekli olmamış, bu hususta oluşan örf ne ise öyle devam edilmiştir. Tirmizî'nin rivayet ettiği, Müşriklerle aramızdaki fark, başlıkların üzerine sarık sarmaktır" (Tirmizi, Libas, 42) hadisi, yine Tirmizî'nin bildirdiğine göre isnadı sağlam olmayan yani, Rasûlüllah (s.a.s)'e aid oluşunda şüphe olan ve başkaları tarafından da benzeri rivayet edilmeyen hadis anlamına gelen Hasen-garîb bir hadistir ve ravilerinden ikisinin kimliği tam bilinmemektedir. Sarığın mutlaka kullanılması gereken islâmi bir kisve olduğunu ifade eden sahih bir hadis de yoktur. Aslında Hz. Peygamber ve Ashab-ı kiram sarık sarıyorlardı. Meselâ Mekke Fethi günü Rasûlüllah (s.a.s)'in siyah bir sarık sardığı, sarığın ucunu (taylesân) iki omuzu arasına sarkıttığı (Tirmizî, Libas,12; Ebû Dâvud, Libas, 51)... şeklinde rivayetler vardır. Fakat sarık, dinî bir kisve değil, örfün gereği olan bir âdet ve alamettir. Zamanla sarık, müslümanlara özgü bir kıyafet haline dönüşmüş ve adeta alâmet-i fârıka haline gelmiştir. Mesela Osmanlılarda, sadece müslümanlar başlıklarına sarık sarabilirler; gayr-i müslimler sarık kullanamazlar, ancak kendi özel kıyafetlerini giyebilirlerdi. Sosyal, idarî, askerî, ilmî vb. statülere göre farklı sarık şekilleri vardı. 25 Kasım 1925'te çıkarılan Şapka İktisâsı (şapka giyilmesi) kanunu ile erkeklerin şapkadan başka bir şey giymeleri yasaklanınca sarık da yasaklanmış oldu.

Hz. Peygamber'in günlük kıyafeti ne ise, onunla namaz kılıyor, ibadet için ilave bazı özel giysiler giymiyordu. Sarıkla namaz kılması da böyledir. Sarıkla kılınan namazların sarıksız kılınanlardan daha üstün olduğu hakkında rivayet edilen hadisler sahih değil, hatta uydurmadır. Güvenilir hadis kaynaklarında görülmeyen, sadece zayıf ve uydurma haberlerin yer aldığı Deylemî'nin el-Firdevsi, İbn Asâkir'in Tarihu Dımeşk'inde rivayet edilen; "Sarıkla kılınan namaz, sarıksız kılınan 25 namaza, sarıklı cuma da sarıksız 70 cumaya bedeldir. Melekler sarıklı olarak cuma namazını müşahade eder ve güneş batıncaya kadar, sarıkla namaz kılanlara dua ederler",

"Sarıklı kılınan iki rekat, sarıksız 70 rekattan daha hayırlıdır", "Sarıkla kılınan namaza on bin sevap vardır" hadisleri hakkında; İbn Hacer (Lisânûl-Mîzân, III-244), Suyûtî, İbn Arrâk, Aliyyul-Kârî, Sehâvî gibi, hadis diye uydurulmuş sözleri tanımada uzman olan hadis imamları, yukarıda geçen bu hadislerin tamamının uydurma olduğunu belirtmişlerdir. Bu hadislerin uydurma olduğunun iki delili vardır: 1. Bu uydurmalarda vadedilen faziletler, vahyin ışığı altında oluşan İslâm akl-ı seliminin kabul edemeyeceği kadar fazladır. 2. Bu hadislerin hiç birisi güvenilir hadis kaynaklarında yoktur ve ravileri zayıf, metruk veya hadis uyduran kimselerdir. Bu tür uydurmalar müslümanları ihlâs ve gayretten kopararak basit şekillere ve tembelliğe sevketmekte, dini doğru anlamalarını önlemektedir. Fazilet, namaz kılanın dış görünümünde değil, kalbi ve gönlü ile, huşû içinde namaz kılabilmesindedir (Daha geniş bilgi için bak: Nâsiruddin el Elbani, Silsiletul-Ehâdîsud-Daîfe, vel-Mevdûa, s. 158-162)

Akif KÖTEN

___ALINTI___
(Sanırım Açıklayıcı Olmuştur Kardeşim?)
 

mavivera

Üye
Katılım
24 Eki 2006
Mesajlar
6
Tepkime puanı
0
Puanları
0
değerli bilgileriniz için teşekkür ederim....
ama ve lakin son satırlardaki ifadeler hoş olmamış...din simgelerden oluşur ve de dinin şiarı olan simgelerin ayrı bir yeri vardır...küçümsenemezler.. göz ardı hiç edilemezler..
sarık da bunlardan biridir.. bir de tasavvufi manası vardır : o da kişi kefenini başında taşır....
 
Katılım
6 Kas 2006
Mesajlar
64
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
35
Konum
İstanbul
İbn-i Abbas (Radıyallâhu Anhümâ) dan: "Sarık sarın ki, hilminiz
(yumuşak huyluluğunuz, halim-selimliğiniz,
vakarınız, ağır başlılığınız ve sükûnetiniz) artsın..
 
Üst