Risale-i Nur Talebesi
Diyar-ı Bekirli
- Katılım
- 30 Haz 2006
- Mesajlar
- 1,460
- Tepkime puanı
- 11
- Puanları
- 0
SANAL RİYAYA DAVET EDER DİKKAT! RİYA İSE GİZLİ ŞİRKTİR
Sanal âlemden bugünlerde çok korkuyorum. Kullara karşı şeffaf olamayacağımdan. Çünkü Kula karşı şeffaf olmayan ikiyüzlü olan Rabbe karşıda öyledir. Olduğumuz gibi değil de olmak istediğimiz gibi göstermek gayreti ne kötü gayrettir o…
Ah öyle olabilseydim demek ayrıdır. Ki o da içten olmalıdır. Gerçekten öyle olma isteği olmalıdır insanda. Ama gerçek mücahit gibi haykırıp reelde pısırık pısırık oturan Bazı tipler vardır ki. Mangalda kül bırakmaz. Büyük bir mücahittir. Ama iş ahlaka geldi mi? İşte fiiliyata dökmediği için ortaya çıkar ne olduğu kendini ele verir.
Günahında sevabında bir tuş kadar yakın olduğu bir ortamda Allah korkusu iyice yerleşmemişse insafsızca kalpler kırılır dahası riyakârlıkların cılkı çıkar bazen. Ve Gizli şirk artık açar kapısını kendine toz kondurmaz mümin gösteren zat artık gizli şirkin kapısını çalmış ve aday olmuştur müşrikliğe. Ve Allah korkusu karşına çıkmadığı müddetçe esfeli safiline kadar yolu vardır artık…
Ne yapmalıyız diye bir soru duyar gibiyim. Elcevap; Huzuru daimiyle. Yani her an onun karşısında olduğunu bilme düşüncesiyle olur. Bu düşünceyi kazandırmanın yolu da bol tefekkür ve ölümü düşünmekten geçer çünkü bol tefekkür ve ölümü düşünmek Allah korkusunu netice verir üstadın deyimiyle…
Sanal âlemi olanların gerçek dünyası da vardır. Yapmadığını özgürce yapar sanalda bağırır çağırır hatta Allah’tan peygamberden bahseder. Tavizden bahsedilince bedrin aslanı gibi kükreyenler mümin kardeşinin kabe kıymetindeki kalbini insafsızca kırar. Unutmayalım ki Allah katında sanal âlem yoktur reelide yoktur bu sadece halis niyetin neticesi vardır. Ve her işlenen günah, yalan, kalp kırma ve riyakârlık nasıl reelde günahsa sanalda da öyledir. Yoksa Toplum içinde yapamadıklarımızı sanalda yapıp bazı kötü hislerimizi tatmin mi etmeye çalışıyoruz? Sakın! Evet, hakiki ihlâslı mümin hangi âlem olduğuna bakmaz her yerde aynıdır çünkü her ameli sadece Allah için olmalı ve Allah’ın istediği tarzda olmalıdır. Eğer öyle olursa zaten Rabbinin yakınlığını her an hisseden insan çalmaz riyanın kapısını ihlâsla gönüllerin kapısını çalar. Ve rabbi istediği için amel eden zaten riya kapısına tannezül etmez…
Sanal âlemden bugünlerde çok korkuyorum. Kullara karşı şeffaf olamayacağımdan. Çünkü Kula karşı şeffaf olmayan ikiyüzlü olan Rabbe karşıda öyledir. Olduğumuz gibi değil de olmak istediğimiz gibi göstermek gayreti ne kötü gayrettir o…
Ah öyle olabilseydim demek ayrıdır. Ki o da içten olmalıdır. Gerçekten öyle olma isteği olmalıdır insanda. Ama gerçek mücahit gibi haykırıp reelde pısırık pısırık oturan Bazı tipler vardır ki. Mangalda kül bırakmaz. Büyük bir mücahittir. Ama iş ahlaka geldi mi? İşte fiiliyata dökmediği için ortaya çıkar ne olduğu kendini ele verir.
Günahında sevabında bir tuş kadar yakın olduğu bir ortamda Allah korkusu iyice yerleşmemişse insafsızca kalpler kırılır dahası riyakârlıkların cılkı çıkar bazen. Ve Gizli şirk artık açar kapısını kendine toz kondurmaz mümin gösteren zat artık gizli şirkin kapısını çalmış ve aday olmuştur müşrikliğe. Ve Allah korkusu karşına çıkmadığı müddetçe esfeli safiline kadar yolu vardır artık…
Ne yapmalıyız diye bir soru duyar gibiyim. Elcevap; Huzuru daimiyle. Yani her an onun karşısında olduğunu bilme düşüncesiyle olur. Bu düşünceyi kazandırmanın yolu da bol tefekkür ve ölümü düşünmekten geçer çünkü bol tefekkür ve ölümü düşünmek Allah korkusunu netice verir üstadın deyimiyle…
Sanal âlemi olanların gerçek dünyası da vardır. Yapmadığını özgürce yapar sanalda bağırır çağırır hatta Allah’tan peygamberden bahseder. Tavizden bahsedilince bedrin aslanı gibi kükreyenler mümin kardeşinin kabe kıymetindeki kalbini insafsızca kırar. Unutmayalım ki Allah katında sanal âlem yoktur reelide yoktur bu sadece halis niyetin neticesi vardır. Ve her işlenen günah, yalan, kalp kırma ve riyakârlık nasıl reelde günahsa sanalda da öyledir. Yoksa Toplum içinde yapamadıklarımızı sanalda yapıp bazı kötü hislerimizi tatmin mi etmeye çalışıyoruz? Sakın! Evet, hakiki ihlâslı mümin hangi âlem olduğuna bakmaz her yerde aynıdır çünkü her ameli sadece Allah için olmalı ve Allah’ın istediği tarzda olmalıdır. Eğer öyle olursa zaten Rabbinin yakınlığını her an hisseden insan çalmaz riyanın kapısını ihlâsla gönüllerin kapısını çalar. Ve rabbi istediği için amel eden zaten riya kapısına tannezül etmez…