Salih bir zatın oğluna nasihati :

eCeM

Paylaşımcı
Katılım
8 Haz 2006
Mesajlar
274
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
39


Oğlum, salihlerle beraber ol! Eğer ilim sahibi isen, ilmin onlara faydalı olur. İlim sahibi değilsen, onlardan bir şeyler öğrenirsin. Allah’ı hatırlamayanlarla beraber olma! İlim ehli de olsan, ilmin onlara faydası olmaz. İlim ehli değilsen, daha çok zarara girersin. Eğer Allah onlara gazap ederse, sen de helâk olursun. İyilerle beraber iken, Allah onlara rahmet ederse, layık olmasan da, sen de o rahmetten faydalanırsın.

Peygamber efendimize kimlerle beraber olmak gerektiği sual edildiğinde buyurdu ki:

(Gördüğünüzde sizlere Allah’ı hatırlatan, konuşması ilminizi artıran, ilmi ahireti düşünmenize yarayanla beraber olun!)
 

eCeM

Paylaşımcı
Katılım
8 Haz 2006
Mesajlar
274
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
39
Arş’ın altında şöyle yazılıdır:



(Bir kimse, salihler gibi amel işlese; fakat günahkârlarla düşüp kalksa, iyi amelleri boşa gider, kıyamette kötülerle beraber haşrolur. Bir kimse de, kötüler gibi amel işlese; fakat salihleri sevse, onlarla beraber olsa, günahları iyiliğe çevrilir, iyilerle beraber haşrolur.)
 

eCeM

Paylaşımcı
Katılım
8 Haz 2006
Mesajlar
274
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
39
Osman Gazi’nin oğluna vasiyeti:



Allahü teâlânın emirlerine aykırı iş yapma! Bilmediğini İslam âlimlerine sor! İyice bilmeyince bir işe başlama! Ulemaya riayet eyle ki, din işleri nizam bulsun! Nerede bir ilim ehli varsa, ona rağbet et ve saygı göster! Bizim mesleğimiz Allah yoludur ve maksadımız Allah’ın dinini yaymaktır. Yoksa, kuru kavga ve cihangirlik davası değildir. Herkese ihsanda bulun! insan, ihsanın kuludur.
 

dostluk

Kıdemli Üye
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
5,663
Tepkime puanı
304
Puanları
0
Yaş
50
Konum
istanbul
Evliyâ Çelebi, 1640 yılında babasından habersiz Bursa'ya gider. Eve dönüşünde olanları, Evliyâ Çelebi şöyle anlatır:

O gün, üzüntü içindeki evimize varıp babam ile annemin mübârek ellerinden öptüm. Huzurlarında el bağlayıp durduğumda, aziz babam buyurdu ki:


"Safa geldin, Bursa seyyahı! Safa geldin!"

Hâlbuki ne tarafa gittiğimden kimsenin haberi yoktu. Babama:

"Sultanım, Bursa'da olduğumu nereden bildiniz?".

"Sen, Aşûre günü kaybolduğun mübârek gecede duâ ettim. O gece rüyâmda seni gördüm. Bursa'da Emir Sultan Hazretlerini ziyaretle seyahat rica edip ağlıyordun. O gece benden nice evliyâlar rica edip seyahata gitmen için izin talep ettiler. Ben dahi o gece cümlenin rızasıyla sana izin verdim. Gel imdi oğul! Bundan sonra sana seyahat göründü. ALLAH mübârek eyliye! Ama sana bir nasihatim var.”

O anda elimden yapışıp huzurunda diz çöktürdü. Sağ eliyle sol kulağıma sıkıca yapışıp;

"Oğul!.. İyi adını kötü yapma ve kötülerle arkadaş olma, zararını çekersin.

İleri yürü, geri kalma!

Tarla basma!

Dost malına göz dikme!

Komadığın yere el uzatma!

ki kişi söyleşirken dinleme!

Davetsiz bir yere varma!

Sır sakla!

Bir mecliste dinlediğin sözleri sakla!

Evden eve söz taşıma!


Kimseyi kınama, çekiştirme!

Güzel ahlâk sahibi ol!

Herkesle iyi geçin!

Kimseye dil uzatma!

Senden uluların önünden gitme!

İhtiyarlara hürmet et!

Daima temiz ol!

Haram şeylere karşı perhizkâr ol!

Arkadaşlık ettiğin vezirlere, âlimlere, halka varıp, her an, dünya için bir şey ricasında olma ki, senden nefret etmesinler, sana soğuk davranmasınlar!


Eline giren malı israf etme!

Kanaatle geçin! Sağlık ve hastalıkta lâzım olur!

Dünyalık akçayı yiyecek, içecek için muhafaza edip namerde muhtaç olma!

Cümle ziyaretgâhları ve her diyarın konak yerlerinden olan çöl ve ovaları, yüksek dağları, ağaçları ve acayip kayaları, ibretle seyredilecek eserlerini, kalelerini, ulularını yazarak "Seyahatname" namıyla bir kitap yaz!

Öğütlerimi de kulağına küpe yap!..”

Deyip, enseme pehlivanca bir sille vurdu, kulağımı burup; “Yürü, akıbetin hayrola!” dedi.
 
Üst