Sakin Düşünce

kebîkec

İhvan Forum Üye
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
8,080
Tepkime puanı
1,922
Puanları
113
Rahman suresinde bir ayet dünyadaki her şeyin fani olduğunu yani ölümlü olduğunu fakat yalnızca Allah'ın Baki yani ölümsüz olduğunu vurgular. Kardeş ayetlerden birini cenaze arabalarında görürüz ve her canlının ölümü tadacağını söyler. Diğer kardeş ayetleri de yanyana getirdiğimizde sonradan yaratılan her şeyin, doğum tarihi olan her canlının, kuruluş tarihi olan her şeyin öleceğini, yıkılacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Şairin ''Şu çıkan buluta bak bu inen suya inat '' derken kast ettiği deveran ve değişimin sünnetullah içerisinde yükseliş ve çöküşleri içerdiğini de söylemek mümkündür. Şirketler kurulur gelişir yükselir, onlar yükselirken o sektörde birileri de çöküşe geçmiş demektir. Veya birilerini çöküşü başka birileri için yükseliş sebebi de sayılabilir. Devletler de buna benzer. Doğar büyür ve ölürler. Ecelleri geldiğinde ne bir saat ileri alınır ne de bir saat geri bırakılır. Sanırım siyasi partilerde öyle. Biri yükselirken diğeri çöker veya biri çökerken diğeri yükselir.

Yükselişin ve çöküşün parametreleri vardır. Yani şunları yapar yerine getirirseni z yükselirsiniz. Bünyenize şu şu parazitler ve virüsler girerse, şu şu alanlarda gereksiz olarak şunları yaparsanız çöküşe geçer ve nihayet yıkılır gidersiniz diyen onlarca ayet -hadis, onlarca kişisel veya kurumsal gelişim kitapları, onlarca özdeyiş vb bulabilirsiniz.

Yıkılan çöken kurumlar, şirketler ve devletler üzerinden örnekler sunabilirsiniz. Örneğin Emevilerin yıkılışını faşizan tavırlara ve Endülüsün yıkılışını sarayda burjuva hayatı yaşama mantığına bağlayabilirsiniz. Tespitlerinizde yüzde yüz doğru olabilir.

Biz bir dünyada yaşıyoruz. Kendi hayatımızı yaşıyoruz. Heabını vereceğimiz davranışlar yapıyoruz, sözler söylüyoruz. Yaşamaya mahkumuz fakat mahkumiyetimizin bile hesabını vermek durumundayız. Gün gelecek biz bizim tercihlerimizin hesabını soracaklar. Yaşamış ve ömrünü tamamlamış kurum veya kuruluşlara da hayatları süresince ne yaptıkları, tüzük veya yönetmeliklerinde neyi amaçladıkları ve hedeflerin ne kadarını nasıl yaptıkları sorulacak. Ölüm kaçınılmaz ve ne varsa hepsi yok olacak.

Siyasi partiler de tüzüklerinden ( niyetlerinden ) ve bu amaçla yaptığı tüm faaliyetlerden ( amellerinden ) sorguya çekilecekler.

Umarım tüm siyasi partilerimiz de ölmeden önce kendilerini hesaba çeker ve kendilerini Cennete götürecek amellerin peşine düşerler.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

cemaliii

Kıdemli Üye
Katılım
24 Ağu 2009
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
982
Puanları
113
Siyasi partilerin kendisinden hesap sorulmaz. Zira bir eşyadan farksızdır. Eşyayı kullanan kulllardan, yani partililerden hesap sorulur. Yöneticisinden oy verene kadar partinin her zümresinden sorulabilir.
 

kebîkec

İhvan Forum Üye
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
8,080
Tepkime puanı
1,922
Puanları
113
Çok sayın yöneticiler bu konunun başlığının düzeltilmesi için raporlama yapmıştım ama aynen duruyor. Vakit problemi varsa beni bi 5 dakikalığına mod yapın düzeltip eski halime döneyim. :)

@Büşra




27147.jpg


@DostunDostu


21736.jpg


@ihvanistanbul




23165.jpg


@Verda
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Bir evde hep düğün bayram olmaz hocam. Bazen düğün bayram, bazen da cenaze olur. Bazen ağlarız, bazen de güleriz. Zaman sürekli döner durur. Gece-gündüz, sabah-akşam, yaz -kış, hayat-ölüm, savaş-barış, mutluluk-hüzün, tokluk-açlık vb. İşte Rabbimiz "günleri insanlar arasında böyle döndürüp durur".

Nihayet ölüm gelip bizi bulur...

Dünyada yaşadıklarımız ve ahirette karşımıza çıkacak olanlar tercihlerimizin sonucudur ve bizler bu tercihlerimizin bedelini ödemek zorunda kalacağız. Lafı burada siyasete bağlayacaktım ama siyasette taraf olmanız sebebiyle anlamayacağınızı düşündüğümden vazgeçiyorum :)
 

kebîkec

İhvan Forum Üye
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
8,080
Tepkime puanı
1,922
Puanları
113
Bir evde hep düğün bayram olmaz hocam. Bazen düğün bayram, bazen da cenaze olur. Bazen ağlarız, bazen de güleriz. Zaman sürekli döner durur. Gece-gündüz, sabah-akşam, yaz -kış, hayat-ölüm, savaş-barış, mutluluk-hüzün, tokluk-açlık vb. İşte Rabbimiz "günleri insanlar arasında böyle döndürüp durur".

Nihayet ölüm gelip bizi bulur...

Dünyada yaşadıklarımız ve ahirette karşımıza çıkacak olanlar tercihlerimizin sonucudur ve bizler bu tercihlerimizin bedelini ödemek zorunda kalacağız. Lafı burada siyasete bağlayacaktım ama siyasette taraf olmanız sebebiyle anlamayacağınızı düşündüğümden vazgeçiyorum :)

Tam beğenecektim son cümleye eriştim. :)

Olsun kaptan sen yine de söyle içinden geçeni... aklın yolu bir. Kabul etmesekte anlarız elbet :)
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Hocam, üsküdar da güneşin daha erken doğduğu doğru mudur?
 

UBEYDUN

Ordinaryus
Katılım
16 Ara 2006
Mesajlar
2,548
Tepkime puanı
286
Puanları
0
Konum
göçmen
İsra 7 ...إِنْ أَحْسَنتُمْ أَحْسَنتُمْ لِأَنفُسِكُمْ وَإِنْ أَسَأْتُمْ فَلَهَا
Hayatın her alanında Dünyayı seçer olduk. Ahiretin anlamı mevcudun sonrası demek olduğu halde sonranın gelmiyeceği düşüncesiyle hareket eder olduk.Yüzlerin rengini belirleyecek olan mevcudattaki hallerin kimilerinin cazibesi unutulmuş sona bodozlama gitmemize sebeb oldu.

Yaşanılan olumsuz vakıalarda da şeytani bir mantıkla kabahati hep bizim dışımızda görür hale geldik. Hani Şeytan Aleyhillane Rabbimize : Senin beni azdırmana karşılık .....diyordu
Hepimizin derin bir tefekküre ihtiyacı var sanırım.Allah yar olsun
 
Üst