Said Nursi, Kürt müdür?

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Ahmet Taşgetiren - Bugün, [email protected], 2010-12-23

Said-i Kürdi, Kürt mü?

Said-i Kürdi, yani Saidi Nursi, yani Bediüzzaman acaba Kürt mü? Böyle soru olur mu? Tabii ki Kürt. Baksanıza, yargılandığı tüm TC mahkemelerinde onun Kürtlüğünün altı özellikle çizilmiş. Hatta bir tür aşağılama notu olarak çizilmiş. Yani, klasik devlet çizgisi açısından bakıldığında onun Kürtlüğü konusunda kuşku yok.

Peki, mesela PKK için de Kürt mü o? Siz herhangi bir PKK belgesinde, Bediüzzaman'a sahip çıkıldığını gördünüz mü?

Ahmedi Hani, İdris Bitlisi, hatta Şeyh Said "Kürt mü" diye de sorulabilir.

Ya da şöyle sorayım: Bütün bu saydıklarımız, mesela Öcalan kadar Kürt müdür?

Bunları neden sorduğumu şimdi anlıyor olmalısınız. Öcalan bir başka Kürt'tür ve PKK hareketi, diğer tüm Kürtler'i, Öcalan'a benzedikleri ölçüde Kürt sayarlar.

Dünkü yazımda bir soru sordum.- Diyelim Ağrı, dedim, bütün milletvekillerini AK Parti'ye vermiş. "Özerk Kürdistan" olduğunda Ağrı Kürdistan'dan ihraç mı edilecek?"Özerk Kürdistan" olduğunda, TC'nin "Yeni Türk İnşası" projesine benzer biçimde, Kürtler'i bile Kürtleştirme gibi bir proje uygulanacak mı? 10 yılda 15 milyon genç yarattık her yaştan!!! TC açısından bir türlü Türkleştirilemeyen Said-i Nursi yoksa PKK jargonunda, "Türkleştirilmiş" bir Kürt müdür? Said Nursi, niye yer almaz PKK dünyasında?

Çünkü Kürt'ün Müslümanlık damarını temsil eder, bir ve Kürtlük'le Türklüğün İslam'ın birbirinden kopmaz kardeş milletler olduğunun sözcüsüdür. PKK konseptinde ise Müslümanlık damarı, ihmal edilecek, mümkünse yok edilecek bir damardır. Kürtlük ise yeni bir bilinç inşası için, farklılığına vurgu yapılacak bir etnik aidiyettir. Yani PKK olayı, bir Türk-Kürt olayı değildir. PKK olayı, yeni bir Kürt inşası olayıdır ve o noktada, TC'nin "yeni bir ulus inşası" projesi ile birebir örtüşür. Ne yazık ki orada, tıpkı "Türk inşası"nda olduğu gibi, dini aidiyet, geri planlarda bırakılması gereken bir aidiyettir. Hani şu "ümmetten kurtulma" hesabı var ya, işte o. Bunu Türk ulusalcılığı doğru okuyabilir mi bilmiyorum ama diyelim Şeyh Said'in torunu Abdülmelik Fırat, "Kemalizmle Apoizm arasındaki paralelliği" vurgularken iyi okumaktaydı.

Ben diyorum, PKK-KCK-DTK-BDP biri diğerinden doğan bu yapılar bölgeye egemen oldukça, bölgede Kürtler üzerinde yeni bir cendere düzeni gerçekleşecektir. - Kürt'ü Kürtleştirme projesi olacaktır bunun adı. Bana, "Sen bir Türk'sün, ne ilgilendirir seni Kürt'ün Kürtleştirilmesi?" diye sorulabilir. Benim şu yazdıklarım, "Türk'ün Türkleştirilmesi" projesinin ortaya çıkardığı sancılar ve ülkeye ödettiği bedellerden doğan tecrübeyle ilgilidir. Şu anda, legal Kürt siyasi hareketi BDP, Kürtler'in yüzde 25-30'undan oy alıyor. Ama Kürtlük üzerine neredeyse tek söz sahibi o. Geriye kalan Kürtler'in bir düşüncesi yok mu? Demokratik toplum kongresi gibi yapılar, Kürtlük üzerindeki bu tekelci tahakkümü pekiştirmek için üretilen formüller. Çalıştaylar malıştaylar hepsi, Kürtlük'te tek söz sahibi olma girişimleri. Bu çalıştaya katılan aydınlar vs, sözümona Kürt sorununun çözümü için fikir üretmiş oluyorlar. Bu tatmin duygusunu anlıyorum ama çalıştayı düzenleyen odak açısından bakıldığında üretilen fikirler fasa fisodan başka bir şey değil, çünkü fikri "Önder Öcalan" üretir, onlar da üretilmiştir ve uygulamaya geçilmiştir, bir araya gelen aydınlar ise, zaten yürümekte olan projenin dekorları niteliğindedir.

Maalesef aydınlarımız, Öcalan ve eklentilerinin, Kürtler üzerindeki tahakkümünü perçinleyen ve devlet nezdinde pazarlık güçlerini artıran bir rolde kullanılmaktadırlar. Bu söz çok mu ağır, bence bir kere daha düşünsünler... O süreçte rol alan "İslamcı Kürt aydınlarımız" da bu dekor sözcüğü üzerinde bir kere daha düşünsünler. Uzun vadede, o projede onlara ekmek olmadığını, bugüne kadarki siyasi tecrübeleri göstermiş olmalı ama garip bir aymazlığın da sürdüğünü görüyorum.

Yazıya Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri'nden girdik, yine öyle bitirelim: Acaba Said-i Kürdi yaşasaydı, PKK hareketi hakkında ne söylerdi?
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Y. Bülent Bakiler - Türkiye
[email protected]

2010-06-27

Büyük belaların, felaketlerin önündeyiz

Ah keşke, şu yazdıklarımın gerçekle hiçbir ilgisi bulunmasa! Ah keşke, ben yanılmış olsam!

Türkiye, çok sıkıntılı günler geçiriyor.

Gazetelerde yazılanları okuyorum! Radyolarda ve televizyonlarda söylenenlere kulak veriyorum. Görüyorum ki, bizi aptal yerine koymak isteyenler var. PKK’nın kanlı eylemlerini Doğu ve Güneydoğu Anadolu’muzun geri kalmışlığına bağlayanlar ortalıktalar. Kürt kimliği, Kürtçe, Kürt kültürü üzerinde söz söyleyenleri utanarak dinliyorum. Velhasıl “cambaza bak“ diyenler çoğunlukta. Halbuki gerçek şudur: Başka devletlerin taşeronu olan PKK ve yandaşları Türkiye topraklarını bölmek, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’muzda, yeni bir Kürt devleti kurmak istiyorlar. Elbette bütün Kürtler böyle düşünmüyorlar. Devletimizi milletimizi ve bütün vatan topraklarımızı, en az bizim kadar seven değerli Kürt kardeşlerimiz, arkadaşlarımız, dostlarımız, akrabalarımız da var. Ama PKK ve yandaşları Türk’ü, Türkçe’yi, Türkiye’yi, Türk bayrağını... kat’iyyen sevmiyorlar. Bunlar devlet kurmayı, turşu kurmak gibi bir iş sanıyorlar. Elbette aldanıyorlar.

PKK sözcüleri, bize Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun geri kalmışlığından bahsediyorlar. Bizim Orta Anadolu’muzda, Batımızda, Kuzeyimizde... Doğu Anadolu’muzdan daha geri olan köylerimiz, kasabalarımız, şehirlerimiz var. Doğunun geri kalmışlığından şikâyet edenler, oralarda elektrik trafolarının, yol makinelerinin neden yakıldıklarını, mühendislerimizin, öğretmenlerimizin, askerlerimizin, polislerimizin... neden öldürüldüklerini açıklamıyorlar. Dillerine doladıkları Kürt Kimliği de, Kürtçe de, Kürt kültürü de boş lâflardan ibarettir. Bin yıl beraber yaşadığımız insanların hâlâ Türkçe bilmemeleri, Türkçe konuşamamaları neyin ifadesi? Kürt vatandaşımızın okumasını, iş sahibi olmasını, istediği yere gitmesini ve yerleşmesini, milletvekili, bakan, başbakan ve cumhurbaşkanı olmasını engelleyen kanunlar mı var? Bizim kaç bakanımız, başbakanımız, kaç cumhurbaşkanımız Kürt asıllı değil miydi?

Ben samimiyetle inanıyorum ki devletimiz Doğu ve Güneydoğu Anadolu’muzun bütün yollarını altınla kaplatsa, şehirlerimizin her birine 10 bin işçi çalıştıran yeni fabrikalar kursa... bu ihanet kumkuması durmayacaktır.

Batının bütün Hristiyan devletleri, PKK ihanetini neden destekliyorlar? Bunun hem iktisadî, hem de siyasî sebepleri var:

Bizim, bütün enerji kaynaklarımız Doğu Anadolu’muzdadır: Keban, Karakaya, Atatürk Barajlarımız orada. Bütün o barajlar kaybedilirse, bırakınız fabrikalarımızı, evlerimizdeki buzdolaplarımızı bile çalıştıramayız. Türkiye, toplu iğnesini, kalemini, silgisini bile Avrupa’dan alan geri bir ülke olur. Batının açık pazarı hâline gelir.

Peki doğudaki enerji kaynaklarımızı, madenlerimizi, petrol yataklarımızı Batı devletleri Kürt kardeşlerimize bırakırlar mı? Bırakırlar diyenler, Irak faciasını görmeyen budala körlerdir. Ya Ermenistan’ın ve İsrail’in Doğu ve Güneydoğu Anadolu üzerindeki büyük devlet politikaları? Türkleri de, Kürtleri de bu PKK gafleti yüzünden büyük, çok büyük belâlar, felâketler bekliyor. Gün, aklımızı başımıza alma günüdür.
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Abd ve İsrail ve onların çarkından beslenenler; Pkk ve Ergenekon gibi derin yapıların eliyle,

1- Hem Türkiye'yi, hem de bölge ülkelerini zayıf, dirençsiz ve maneviyatsız düşürmeye çalışıyorlar.

2- Hem de o bölgeyi içine alan ve ortadoğuya hakim olarak bir ileri karakol; bir tampon devlet (çik) kurmanın peşindeler. Adına Kürdistan diyeceklermiş. Peh. Ortaya çıkacak bölünmüş yapı, sadece Abd ve İsrail'in menfaatine işleyecektir.

Bu açıdan Kürdler hem bir piyon olarak kullanılacak; iş güç bittikten (Büyük İsrail kurulduktan) sonra piyonlar toplanıp, poşetlenip çöplüğe atılacak! Dertleri Kürdlerin kara kaşı kara gözü değil! Umurlarında mı sanıyorsunuz?!

Bugüne kadar hep böyle olmuştur. Hep birileri kullanılmış sonra da çöplüğe atılmıştır. Bu ülke nice acı tecrübelerine sahiptir. İnşallah Kürdler ve Kürd olmayanlar bu oyuna gelmezlerse akibetimiz inşallah hayırdır.

Kürdler ve Türkler, İslam'a sımsıkı sarılıp KARDEŞ olduklarını unutmamalıdır. Dinsiz örgütlerin, siyonist taşeronların gazına gelmeyelim. Kuklaları oynatan elleri görmeye çalışalım.
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
Ben anlamadım şimdi ne demek istemiş yazanlar Said Nursi kürt ama iyi kürt demek mi istemişler?
 

ORHANCAN

Ordinaryus
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
2,536
Tepkime puanı
80
Puanları
0
Konum
-İSPARİT-
es-selamu aleyküm ve rahmetullahi...

Bediüzzaman Hazretleri (RA) kürdi'dir.. yani kürdistan diye adlandırılan yerde doğmuştur... ama öncesinden de Isparta'lıdır.. risalelerde bunu 3-5 kez tekrarlamıştır..

Daha öncesinden de dedelerinin dedeleri zamanında da Arap yarım adasından göç ettikleri bilinmektedir..

Mevlana Celalettin Rumi (KS) veya Mevlana Halidi Bağdadi (KS) hazretlerinin soyisim gibi kullandıkları takıları dikkatinizi çekerim..

Bu konu y.lisans tezlerinde ispatlanmış ve seyyid ve şerif olduğu da vurgulanmıştır..

AMA öncelikle Ispartalı olduğunu risale-i nur konuları içinden geçen kısımlarıyla birlikte açarak ispatlayacağım.. takip ederseniz memnun olurum... selamlarımla...
 

Rodî

Üye
Katılım
25 Mar 2010
Mesajlar
81
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Konum
Ankara
Saîdî Nursî'nin Kürt ya da Türk olmasının önemînîn pek fazla olmadığını düşünüyorum..

Hirahos arkadaşın sorularına gelînce;

Sanırım BDP-DTP meclîste Saidi Nursînîn mezarı ile ilgili bir soru önergesi vermişti..

Yîne Bediüzzemanın îade-i itibarının gerçekleşmesini talep etmîştî..

Ancak hükümetîmîzden bugüne kadar herhangi bîr cevap gelmedî..

http://www.haberform.com/haber/bdp-...gi-yildiz-meclis-saidi-nursi-kimdir-56374.htm
http://www.attabot.com/haber-oku/dtp-li-turk-den-erdogan-a-saidi-nursi-sorusu-941790/
http://forum.medineweb.net/dtp-said-nursiye-t3645.html?amp;

Yine aynı partî seçim öncesî mîtînglerînde (Urfa, Batman) Saidi Nursî'nin resimlerînî kullanmıştı..

Kendisinin sîyasî malzeme olarak kullanılmadan îtibarının îade edîlmesi dîleğiyle..!!
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
Said-i Nursi ye neden iade-i itibar edilecek.... zaten itibar listesinin en başında?
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Seyyid ya da şerif olduğuna isbata ne ihtiyaç var acaba? Bir de Mehdilik ispat edin tam olsun :) Konu harici olsa gerek bunlar
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
İster kürt ister türk olsun, hep bir numara nursi hazretleri. Rüyamda gördüm onu.
 

redyellow

Kıdemli Üye
Katılım
20 Nis 2010
Mesajlar
2,262
Tepkime puanı
875
Puanları
113
Konum
ankara
Web sitesi
redyellow.besaba.com
Saidi Nursinin kürt olup olmadığının bir önemi yok benim için, önemli olan onun islama hizmetidir, üstad olmasıdır.
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
:yn:
hakaret içerikli yazılar yazmayınız.
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Allah aşkına, gerçekten yazılanları okudunuz mu yoksa laf açıldı diyeceklerimizi diyelim mi, dediniz? :)

Ahmet Taşgetiren kısaca, Pkk'nın ve Bdp'nin aslında Müslüman Kürd'ün hayrına çalışmayacağını ve onların temsilcisi olamayacağını anlatmıştır. Dolayısıyla, Müslüman ümmetin hiçbirinin hayrına değildir bu çalışmalar, bu talebler, bu yapılar.... Bunları anlatırken seçtiği örneklerden sadece biridir Said Nursi merhum. Bdp'nin Said Nursi hakkında mezar yeri önerisi vermesi de onun İslam hassasiyetine dönmüş olduğuna ya da İslam dünyası lehine çalıştığına kanıt olamaz. Bir çiçekle bahar gelmez.

Pkk+Bdp ve derin devlet kol koladır. İçli dışlı. Bu yapı milli ve İslam'ın lehinde değildir. Siyonisttir. Doğal olarak siyonist merkezlerin stratejilerine uygun olarak davranmaktadırlar. Bu stratejilerin ayrıntısını anlatmaya gerek var mı? Artık herkes biliyor olmalı.

Bakınız, ne zaman olumlu bir gelişme olsa veya gelişme istense ya terör tırmanıyor ya da Habur ve Diyarbakır çalıştayı gibi kışkırtıcı; tansiyonu yükseltici hareketler ortaya çıkarılıyor... Sizce, Bdp, gerçekten sorunların çözülmesini mi istiyor yoksa iyice tıkanmasını mı? Bu soruya sağlıklı bir cevap bulmak için çalışırsak kanaatim göreceğiz.

Yaşanan gelişmelerin ortadoğu hesaplarıyla bağlantılı olduğunu izah ettik. Peki, bu yaşanan gelişmelerin iç siyaseti yönlendirmek için de kurgulandığının/kullanıldığının farkında mıyız?

Biz evvelAllah farkındayız; Bdp'nin işi tıkayan çıkışları ile; yine Bdp'nin tabanını kaybetme korkusu; ve de Sp, Bbp, Dp, Tp vs. arasındaki ittifak arayışları, Chp'deki derin devlet operasyonları, Deniz Kuvvetlerinden çıkan asıl ergenekon ve Mhp'nin baraja takılma ihtimali; Haziran 2011 seçimleri ve yeni bir Anayasa ihtiyacı; hepsinin birbiriyle bağlantısı vardır. Siyaset sahnesi yeniden dizayn edilmek isteniyor.

Efendim, Hükümet aslında federasyona sıcak bakıyormuş da, el altından Bdp ve Pkk'yı destekliyormuş da, onun maksadı da buymuş da falan filan... Bu gibi propagandalar da operasyonun bir parçasıdır. Tek başına iktidar olan ve olma ihtimali kuvvetlenmiş bir Parti, neden kendi geleceğiyle oynayıp kendini ve ülkesini mahvetsin ki... Ya çıldırmış olacaklardır ya da hain... Başka türlü kendi bindikleri dalı kesemezler. Çıldırmış ya da hain olduklarına dair şu ana kadar ciddi bir ispat ileri sürebilen oldu mu? Hayır. Hep dedikodu, hep mış müş, hep propaganda, hep sanal korkular... Üstelik bir kalemde öyle olmadıklarını gösteren onlarca uygulaması sıralanabilir. Bu hükümet 8 senedir işbaşında... Düşünebiliyor musunuz? Hainler; ülkeyi bölmek, satmak niyetleri var ama milletin yarısından teveccühe mazharlar! Hain gibi ihtimalleri düşünenler, dönüp önce kendilerine bir bakmalı. Makul muyum diye sorgulamalılar. Bununla beraber, birileri, Hükümeti desteklediler diye ülkenin yarısını ahmak ve aptal göre de bilir. Bu kadar insana topuna birden etiket "sıfat" vurarak dünyayı algılıyorsa/algılamak istiyorsa, o da kendi sorunları... Kişisel sorunlarla ilgilenemeyiz. :) Ya da ciddi bir kanıt koysunlar ortaya da biz de onlar gibi bakmaya başlayalım...

Ne demişler ayinesi işidir kişinin lafa bakılmaz.

Bize de gücenmeyiniz; elbette bu Hükümetin hataları ve yapamadıkları vardır. Gözü kör destekçi ve şakşakçı değiliz. Yanlış olana yanlış demek ahlakımızdır biiznillah. Yaptıkları 10 işten 5'i hatalı da olsa; bu onların hain olduklarını ya da akıllarını yediklerini düşünmemize neden değildir.

(Lütfen, Yavuz Bülent ağabeyin yazısını mümkünse 2 defa okuyunuz; ancak bu kadar net anlatılabilirdi!)
 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
Y. Bülent Bakiler - Türkiye
[email protected]

2010-06-27

Büyük belaların, felaketlerin önündeyiz

Ah keşke, şu yazdıklarımın gerçekle hiçbir ilgisi bulunmasa! Ah keşke, ben yanılmış olsam!

Türkiye, çok sıkıntılı günler geçiriyor.

Gazetelerde yazılanları okuyorum! Radyolarda ve televizyonlarda söylenenlere kulak veriyorum. Görüyorum ki, bizi aptal yerine koymak isteyenler var. PKK’nın kanlı eylemlerini Doğu ve Güneydoğu Anadolu’muzun geri kalmışlığına bağlayanlar ortalıktalar. Kürt kimliği, Kürtçe, Kürt kültürü üzerinde söz söyleyenleri utanarak dinliyorum. Velhasıl “cambaza bak“ diyenler çoğunlukta. Halbuki gerçek şudur: Başka devletlerin taşeronu olan PKK ve yandaşları Türkiye topraklarını bölmek, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’muzda, yeni bir Kürt devleti kurmak istiyorlar. Elbette bütün Kürtler böyle düşünmüyorlar. Devletimizi milletimizi ve bütün vatan topraklarımızı, en az bizim kadar seven değerli Kürt kardeşlerimiz, arkadaşlarımız, dostlarımız, akrabalarımız da var. Ama PKK ve yandaşları Türk’ü, Türkçe’yi, Türkiye’yi, Türk bayrağını... kat’iyyen sevmiyorlar. Bunlar devlet kurmayı, turşu kurmak gibi bir iş sanıyorlar. Elbette aldanıyorlar.

PKK sözcüleri, bize Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun geri kalmışlığından bahsediyorlar. Bizim Orta Anadolu’muzda, Batımızda, Kuzeyimizde... Doğu Anadolu’muzdan daha geri olan köylerimiz, kasabalarımız, şehirlerimiz var. Doğunun geri kalmışlığından şikâyet edenler, oralarda elektrik trafolarının, yol makinelerinin neden yakıldıklarını, mühendislerimizin, öğretmenlerimizin, askerlerimizin, polislerimizin... neden öldürüldüklerini açıklamıyorlar. Dillerine doladıkları Kürt Kimliği de, Kürtçe de, Kürt kültürü de boş lâflardan ibarettir. Bin yıl beraber yaşadığımız insanların hâlâ Türkçe bilmemeleri, Türkçe konuşamamaları neyin ifadesi? Kürt vatandaşımızın okumasını, iş sahibi olmasını, istediği yere gitmesini ve yerleşmesini, milletvekili, bakan, başbakan ve cumhurbaşkanı olmasını engelleyen kanunlar mı var? Bizim kaç bakanımız, başbakanımız, kaç cumhurbaşkanımız Kürt asıllı değil miydi?

Ben samimiyetle inanıyorum ki devletimiz Doğu ve Güneydoğu Anadolu’muzun bütün yollarını altınla kaplatsa, şehirlerimizin her birine 10 bin işçi çalıştıran yeni fabrikalar kursa... bu ihanet kumkuması durmayacaktır.

Batının bütün Hristiyan devletleri, PKK ihanetini neden destekliyorlar? Bunun hem iktisadî, hem de siyasî sebepleri var:

Bizim, bütün enerji kaynaklarımız Doğu Anadolu’muzdadır: Keban, Karakaya, Atatürk Barajlarımız orada. Bütün o barajlar kaybedilirse, bırakınız fabrikalarımızı, evlerimizdeki buzdolaplarımızı bile çalıştıramayız. Türkiye, toplu iğnesini, kalemini, silgisini bile Avrupa’dan alan geri bir ülke olur. Batının açık pazarı hâline gelir.

Peki doğudaki enerji kaynaklarımızı, madenlerimizi, petrol yataklarımızı Batı devletleri Kürt kardeşlerimize bırakırlar mı? Bırakırlar diyenler, Irak faciasını görmeyen budala körlerdir. Ya Ermenistan’ın ve İsrail’in Doğu ve Güneydoğu Anadolu üzerindeki büyük devlet politikaları? Türkleri de, Kürtleri de bu PKK gafleti yüzünden büyük, çok büyük belâlar, felâketler bekliyor. Gün, aklımızı başımıza alma günüdür.

dolaiyisla vatanimizin toprak bütünlügünü ve milletimizin birligini korumakla görevli olan ordumuza sahib cikmamiz lazim,pkk ya karsi cihad eden askerlerin kafalarini "laik devletin ordusuna hizmet etmek küfürdür,sirktir,haramdir gibi laflarla karistiranlara kulak asmamak lazim.Biz rejimi degil ,sehid kanlari akitilarak kurulan vatanin bütünlügünü ve müslüman milletimizi koruyoruz!
PKK ya karsi savasmak kardes kavgasi olmaz,onlar siyonistler ve abd tarafindan desteklenen bir örgüt,amaclari vatani bölmek milleti bölmek,tefrika ve fitne cikarmak...böyle bir amaci olan ve böyle sinsi gücler tarafindan desteklenen bu pkk zihniyetine karsi savasmak büyül sevab olsa gerek!
 
Katılım
14 Eki 2006
Mesajlar
1,777
Tepkime puanı
67
Puanları
0
pkk lı bir kürdle aynı odayı paylaşıp aynı kaptan yiyip işin iç yüzünü tartışma ortamı bulan oldu mu hiç..
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Yeni Osmanlı.. Ordunun zuburlarından (ayak bağlarından/kirlerinden) arınması da en önemli ihtiyaçlarımızdandır. Herhalde, milletimiz topyekun ve sil-kalem Ordu (asker) düşmanı değiliz. Silahı ve yetkiyi kötüye/menfaatine kullananlardan kurtulmak istiyoruz sadece... Milletinin başında (ona karşı) bekleyen bir bekçi olarak görmek istemiyoruz onu artık. Ordumuzun daimi bir parçasıyız da... Bu tablo içinde ordunun siyonist çevrelerin etkisinden kurtulup milletinin rengine boyanması da gerekiyor. Aksi halde, terazideki kefesi farklı olacaktır. Darbe zamanları herkesin net olarak fark ettiği gibi faydasından çok zararı dokunacaktır.

Bu ihtiyacımızı, ordu düşmanlığı olarak göremeyiz, gösteremezsiniz de... Bu ihtiyaç ve istek aslında ordu dostluğudur. Bir şekilde pkk'ya karşı mücadele ediyor diye gözümüzü yumamayız. Halı altına süpüremeyiz. Anlaşıldı mı efendim?
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
pkk lı bir kürdle aynı odayı paylaşıp aynı kaptan yiyip işin iç yüzünü tartışma ortamı bulan oldu mu hiç..

Bir kaptan yemedik emme aynı ortamda bulunduk asla iç dış yüzle tartışmayıp kendini gizlemeyi seçiyor şayet bu taraf kalabalık ise bir de onların çoğunluk (sempatizanlarının) olduğu ortamda bulundum orada da marşlar türküler ile gene kendi içlerinde yaşamayı gizliden zafer işareti yapmayı tercih ediyorlar.... yüzde yüz haklı olduklarını düşündüklerinden tartışma yolu değil savaş yolu seçtikleri düşüncesindeler....
 

ORHANCAN

Ordinaryus
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
2,536
Tepkime puanı
80
Puanları
0
Konum
-İSPARİT-
Seyyid ya da şerif olduğuna isbata ne ihtiyaç var acaba? Bir de Mehdilik ispat edin tam olsun :) Konu harici olsa gerek bunlar

Muhterem Bediüzzamanın seyyid veya şerif olduğu görüşülmüyor.. konuyu saptırmaya çalışmayınız lütfen..

VE ayrıca mehdi olup olmadığı bahsi de konu dahilinde değildir..

İçinizdeki saplantıdan kurtulup her seferinde temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp bu konuları her konuda getirmeyiniz..

sitemizdeki paylaşımlarımızı lütfen sabote etmeyiniz ki site kalitesi devam etsin ve kardeşlerimizle bildiklerimizi sağlıklı şekilde paylaşalım..hayırlı cum'alarınız olsun.....
 
Üst