5. Barut Hakkı
Üye
- Katılım
- 19 Ara 2006
- Mesajlar
- 79
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
Evet, aslında söylemek istenenler açıkça söyleniyor.. "Risale-i Nurlar ilham ve keşf eseridir.. Allah tarafındandır.. Onda zerre hata yoktur.."
Bu tamamen bir inanç ve ihlastır..
Ancak bir aciz kulun eserini Allah'tan inen bir kitap gibi algılayan ve algılanmasını isteyen bir inanç ve ihlas..
İnanmak ve ihlas etmek güzeldir ancak bir eseri tamamen kusursuz ve Allah katından görmek büyük bir hatadır.. Kaldı ki bugün aynı iddiayla ortaya çıkan başka cemaatler de vardır.. Yarın gine olacaktır.. Her keşf ve ilhamı biz Allah katından görürsek bu islam'ın kıyamete kadar parçalanıp bitmesi olacaktır.. Şöyle de söyleyebiliriz; yarın bir gün biri de kendine bir kitap yazdırıldığını; Üstad Hazretlerinin ve eserinin devrinin kapandığını kendi devrinin açıldığını pekala iddia edebilir.. Elbette buna samimi olarak inanıp ihlas edenler de olacaktır.. Sonraki gürültüyü tahmin edersiniz.. "Seninki Allah katından değil; asıl bizimki Allah katından; bizimki daha fazla Allah katından.. vs.. vs.."
Üstad Hazretleri ki Allah Ondan razı olsun, kıymetli bir alimimizdir.. Her alimimiz gibi isabet ettiği ya da edemediği hususlar olmuştur.. Yazdığı eseri de kendi ilmidir, keşf ve ilhamlarıdır..
İslam'da keşif ve ilham dahi başlı başına bir sened ve delil olmaz.. Ancak sahibini bağlar, sahibini ilgilendirir..
İşin daha garibi şudur ki Risale-i Nur'un yanılmazlığına gine Risale-i Nur şahid tutuluyor.. Hangi mesele olsa hemen oradan bir takım satırlar dile geliyor.. Halbuki bir Alimin ve bir eserin şahidi mutlaka başka bir alim ve eseri olmak zorundadır.. Ya da başka alimler ve başka eserler..
Üstad Hazretlerinin Üstadı İmam Rabbani Hazretleri bakın ne diyor, Üstadın "Üstadım" dediği bir Alime kimsenin itirazı olmaması akıl ve vicdan gereğidir:
“ … ilhâm ve keşf, ancak sâhibi için seneddir. Başkalarına sened olamaz. ..” (Mektubat-ı Rabbani 31. mektup)
Bu yargıyı Mektubat-Rabbbani'de tekraren tekraren dile getiriyor.. Hatta bir yerinde der ki:
"Keşf ve ilham vahiy gibi değildir.. Vahyi getiren melekdir ve ona akıl ve nefs noksanlıkları, nakısaları bulaştırmadan olduğu gibi indirir.. Fakat ilham ve keşfe kişinin aklı ve nefsi her zaman karışabilir; o nedenle bilgi yanlış ya da isabetsiz olabilir.. Bu nedenle ilham ve keşf dinde bir delil, bir sened teşkil etmez; sadece sahibini bağlar... Ona uyanlar ve onu taklid edenler de mazur değillerdir.. Bu yüzden mesul tutulurlar.." (Şu an hangi mektub idi tam hatırlayamıyorum, ancak tekrar rastlarsam Mektub numarasını da bildireceğim inşallah)
Sonuçta Risale-i Nurlara yanılmaz gözüyle bakanlar her ne kadar güzel bir ihlasın örneğini veriyorlarsa da neticede Allah katından bir eser olduğu iddiasını da beraberinde barındırması nedeniyle azim bir ifradın sahibi olarak karşımıza çıkıyorlar.. Bu telakkiyi İslam'a mal etmek mümkün değildir.. Bu telakkiyi umum müslümanların kabullenmesini beklemek mümkün değildir ve insaftan da sayılmaz..
Bundan başka Nur Talebesi kardeşlerimden Risale-i Nur'a, Tam bir Mürşid-i Kamil, Mehdi AS. gibi sıfatlar yakıştıranlar da var..
Bütün bu iddialar belki Risale-i Nur'un kaybedilmesi ve harcanması demektir..
En azından Risale-i Nur'un selameti için olsa bu hatalarınızdan dönünüz..
Soru içinde cevap gizli.
Ahir zamanın, süfyanın, deccalın dehşetli tahribatına karşılık Cenab-ı Hakk imtihanın sırrına uygun olarak bir kurtarıcıyı, bir islam erini, Hz. Mehdi'yi gönderecektir.
Eğer Bediüzzaman asırlardır beklenen Hz. Mehdi ise kendisine ve risale-i nurlara atfedilen üstünlüklere fazlasıyla layıktır. Eğer değilse haklısınız. Kırılma noktanız da burasıdır.
Eğer Bediüzzaman'ın yaşadığı dönem bahsettiğim tarihin en dehşetli tahribatına sahne olduysa (mesela onüç-ondört asırlık hilafet sona erdiyse ki islamın başına gelen en büyük tahribattır, zira bir anda islam ülkeleri başsız kalmış ve paramparça olmuştur...)...
Ama siz veya yakın arkadaşlarınızın tabi oldukları meşayıh Hz. Mehdi gelmemiştir diyorsa o zaman kırılma değil parçalanma noktasındasınız demektir.
İşiniz hem kolay hem zor. Bu noktada yol ikiye ayrılıyor. Biri sağa biri sola...