Sadece kur'an ayetleriyle konuşan kadın

urban

Paylaşımcı
Katılım
24 Mar 2007
Mesajlar
182
Tepkime puanı
3
Puanları
0
ne yazayım utandım:(
Ellerine sağlık Allah razı olsun.Rabbim bizim dilimizdende kelamını düşürmesin(.tabii önce yerleştirsin)
 

BeHReM

Doçent
Katılım
2 Nis 2007
Mesajlar
618
Tepkime puanı
27
Puanları
0
daha evvel bir hocamız okumuştu bize bunu yazıyı.çok beğenmiştim.
ağzımızdan çıkan her bir kelimenin hesabının olacağını anlatan harika bir kıssa...
Allah razı olsun.
 

ensari

Üye
Katılım
2 Tem 2007
Mesajlar
9
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Tr. istanbul
ne yazayım utandım:(
Ellerine sağlık Allah razı olsun.


HAK VERİYORUM UTANAN KARDEŞİME .

İNANKİ BENDE UTANDIM
 

zulus

Üye
Katılım
23 Tem 2007
Mesajlar
4
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
gerçekten çok güzel birşey biz bu zamanda ağzımızdan çıkan her sözün hesabının sorulacağını düşünmeden konuşuyoruz malesef:(
 

laedri

Profesör
Katılım
2 Mar 2007
Mesajlar
1,487
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
lamekan
yorum yaparsam hayasızlıklık olur
Rabbimden bizim de o kemale ulaşmamız için dua ediyorum sadece
 

FiGaN

Üye
Katılım
7 Mar 2008
Mesajlar
60
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Web sitesi
www.ezgimuzik.net
daha önce okumuştum bu yazıyı.. ne muhteşem bir şey olsa gerek böyle bir hayat!
Allah razı olsun..
 

sır

Üye
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
1,002
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Yaş
40
aslında şu devirde bu şekilde konuşmanın bence sakıncası dahi var ...

Ayetlerle konuşmak elbet çok güzel ama zamane insanı edebten yoksun ve cahil, siz size sorulan günlük bir soruya Kurandaki ayetle yanıt vereceksiniz karsınızdakide alaya alan veyahutta inkar edilecek bir söz söyleyecek o kişinin helakına sebeb olursunuz....
 

Üsve-i Hasene

Asistan
Katılım
21 Haz 2007
Mesajlar
414
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
37
Konum
İstanbul
Bu yazılanlar hali hazırda "Böyle Yaşamalıyız" gib i algılanmamalı . Fakat ibret alınabilecek Takvalı bir yaşam modeli sunuyor bizlere . Almamız gerekeni alsak bize yeter .
 

dreamer

Asistan
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
278
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Ayetlerle Konuşan Kadın

AYETLERLE KONUŞAN KADIN


Tebeu Tabiin neslinden Abdullah ibni mübarek anlatiyor;
''Bir gün hacca gidiyordum,Irak;Suriye topraklarindangeçerken yalniz bir kadina rastladim.Selam verdim; Selamimi

''Söz olarak Rahim bir Rab'den selam sözüdür
onlarin duyacagi''(Ya-sin:5)

ayetiyle aldi
.''Buralarda ne yapiyorsun?' diye sordum.
" kimi yoldan çikarmissa,ona yol bulduracak
yoktur"(A'raf :186)

ayetini okudu... .Anladim ki ,yolunu kaybetmis.Nereye gittigi soruma ;
"Bir gece kulunu Mescid-i Haram'dan alip Mesci-i
Aksaya götüren
'i tesbih ederim"(Isra:1)

ayetiyle karsilikverdi.
Anladim ki,geçtigimiz hac mevsiminde haccini
tamamlamis,kudüs'e gidiyor.
"Ne zamandan beri böyle yolunu kaybettin?" dedim.
"Tam üç gece (yani üç gündür)"(Meryem:10") dedi.
Yiyecek verme teklifinde bulundum.
"Sonra orucunuzu gün batincaya kadar tamamlayin"(Bakara:187)
ayetini okudu.
"iyide Ramazan da degiliz" dedim.
"Kim için nafile bir hayir yaparsa,ALLAH her
hayrin karsiligini verendir ,her seyi hakkiyla
bilendir"(Bakara:158)
ayetiyle cevap verdi.
"Yolculukta oruç açilabilir"dedim.

"Ama orucu
tutarsaniz,bu
hakkinizda daha hayirlidir"(Bakara :184)

ayetiniokudu.
Niye benim gibi konusmadigini sordum.
"Agzindan tek bir söz bile çikmasin ki,yaninda onu
gözleyen
ve o sözü kaydetmeye hazir bir gözcü bulunmamis
olsun"(Kaf:18)dedi.
"kimlerdensin?"diye sordum.

"Bu konuda kesin bilginyok(ailemi
söylesem de tanimazsin).Sonra göz de kalp
de(görmeden,kesin
bilgiye dayali olmadan verdigin her hükümden)
sorumludur."(Isra:36)

ayetiyle cevap verdi.

"Hata ettim,hakkini helal et" dedim
"Bugün size kinama yok.sizi bagislasin"(Yusuf:92)
dedi.
Deveme bindirip kafilesine ulastirma teklifinde
bulundum.
"Hayir adina ne islerseniz onu
bilir"(Bakara:215) ayetiyle
mukabele etti.
Devemi yanina getirdim,binecekken.

"Mü'min erkekleresöyle
,bakislarini sakinsinlar"(Nur:30)

ayetini okudu.
Gözlerimi çevirdim;binecekken deve ürküp kaçti,buarada elbisesi az yirtildi.
"Basiniza musibet olarak ne gelirse,bu bizzat
isleyip,onu hak etmeniz sebebiyledir"(Sura:30)ayetini mirildandi.
"Sabret,deveyi baglayayim!"dedim.

"Bu hususta Süleyman'i anlayisli ve daha isabetli davranir kildik"(Enbiya:79)

ayetini okuyarak,devemi yönlendirme konusunda benim dahabasarili oldugumu kasdetti.

Deveye bindi ve

"Bunu bize bas egdiren 'i tesbih
ederim;yoksa bunu biz basaramazdik.Ve sonunda süphesiz Rabbimize dönecegiz!"(Zuhruf:13-14)ayetlerini okudu.

"Haydi!" diye deveyi hizlandirdim.
"Yürüyüsünde (ve davranislarinda)vakur ol ve sesini yükseltme.seslerin en çirkini esegin sesidir!"(Lokman:19)
mukabelesinde bulundu.
Yürürken siir okumaya basladim.

"Kur'an'dan kolayiniza
geleni okuyun!"(Müzzemmil:20)

dedi. "Siir okumak haram degil ki !"dedim.
"Bu hususu ancak idrak ve basiret sahipleri düsünüranlar!" (Bakara :269)

cevabini verdi. Bir süre gittik;sonra evli olup olmadigini sordum.
"Ey iman edenler! Cevabi verildiginde sizi üzecek
meselelerden sormayin!"(Maide :101)

ayetini okudu.
Derken kafilesine ulastik ve "kafile içerisinde kimsenvar mi?" dedim
"Mal ve evlat dünya hayatinin süsüdür!"(Kehf:46) dedi.Anladim ki ,evladi var.Isimlerini sordum.

"Ibrahim'i dost
edindi; Musa ile konustu;Ey Yahya ,Kitab'a
kuvvetle tutun!"(Nisa :125,164;Meryem:12) Ayetlerini okudu. ."Ey Ibrahim,ey Musa ,ey Isa! "diye kafileyeseslendim. Nur yüzlü üç genç"Buyur!" diye çikageldi. Onlara para verip,

"Bununla içinizden birini sehre
yollayin!Yemeklerin helal ve temiz olanina baksin ve size bir yiyecek getirsin.Dikkatli davransin!"(Kehf:19)

dedi. Yiyecek gelince bana

"Geçmis günlerinizde yaptiklarinizin
karsiliginda simdi afiyetle yiyip için!"(Hakka:24)dedi. Çocuklara,"Annenizin bu durumunu bana söylemezseniz bu yemekten yemem!" dedim."Annemiz"dediler."Agzindan Cenab-i
'in gazabini çekecek yanlis bir söz çikar korkusuyla 40yildir böyle

sadece Kur'an'la konusur.
Ibn Mübarek,bu hadiseyi Kur'an'da her seyin
bulunduguna delil olarak anlatirdi
 
Katılım
23 Ocak 2007
Mesajlar
212
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
aslında şu devirde bu şekilde konuşmanın bence sakıncası dahi var ...

Ayetlerle konuşmak elbet çok güzel ama zamane insanı edebten yoksun ve cahil, siz size sorulan günlük bir soruya Kurandaki ayetle yanıt vereceksiniz karsınızdakide alaya alan veyahutta inkar edilecek bir söz söyleyecek o kişinin helakına sebeb olursunuz....

Hayır,Allah dilemedikçe kimse hidayete eremediği gibi,O dilemediği sürece kimse helak da olmaz.

Tek bir yaprak dahi Allah'ın izni olmadan yere düşmez.

Ben de konuşurken konu ile alakalı Kuran'dan ayetler var ise ve aklıma gelirse onları okurum ve ortamdaki kişilere göre bazen alaya da alınırım,ama bu beni daha da çok cesaretlendiriyor.Nedenini bilmiyorum ama bana öyle bir his veriyor.

Ayrıca insanları tanımanın en iyi yolu ona kendini en iyi şekilde anlatmaktır.Siz kendinizi karşınızdakine tam ve doğru bir şekilde anlatırsanız o da size göre karşı bir tavır ortaya koyar.

Kuran ayetleri okuduğunuz kişi sizi alaya alıyorsa bu size onun karakteri hakkında fazlasıyla bilgi verir ve bu sefer de sizin ona karşı nasıl bir tavır takınmanız gerektiğini hususunda sizi yeterince yardımcı olmuş olur.

Şunu da hiçbir zaman unutmayın ki:

Bilmek her zaman bilmemekten daha iyidir.
 

Rakaful

Asistan
Katılım
27 May 2008
Mesajlar
389
Tepkime puanı
56
Puanları
0
Web sitesi
www.tevhidkalesi.com
Rahman razı olsun.Bizlere de ibret olsun.Artık boş konuşmalardan yüz çevirme zamanı gelmedi mi?
 

Bahar

İhvan Forum Üye
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
2,509
Tepkime puanı
258
Puanları
0
çok güzel bir şey yaa.. Kuranla bu kadar içli dışlı olmak..
 

emirBehic

Üye
Katılım
16 Ağu 2009
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Selamüaleyküm maalesef arkadaşlar yapılan raşatırmalarda bir insanın bu şekilde ayeti kerimelerle cevap vermesi konuşma yerine kullanması caiz değildir[arayan bulur cevabı]
 
Katılım
27 Mar 2010
Mesajlar
512
Tepkime puanı
120
Puanları
0
Tebe-i Tâbiîn neslinden Abdullah ibn Mübarek hazretleri anlatıyor:
Hacca gidiyordum. Irak-Suriye topraklarından geçerken yalnız bir
kadına rastladım. Selâm verdim; selâmımı"Söz olarak Rahîm bir rabden selâm sözüdür onların duyacağı" (Yâ-Sîn:58 ) âyetiyle aldı.
"Buralarda ne yapıyorsun?" diye sordum.
"Allah kimi yoldan çıkarmışsa, ona yol bulduracak yoktur" (A'râf: 186) âyetini okudu.
Anladım ki, yolunu kaybetmiş. Nereye gittiği soruma
"Bir gece kulunu Mescid-i Haram'dan alıp Mescid-i Aksâ'ya götüren Allah'ı tesbih ederim" (İsrâ: 1) âyetiyle karşılık verdi.
Anladım ki, geçtiğimiz hacc mevsiminde haccını tamamlamış, Kudüs'e gidiyor.
"Ne zamandan beri böyle yolunu kaybettin?" dedim.
"Tam üç gece (yani üç gündür)" (Meryem: 10) dedi.
Yiyecek verme teklifinde bulundum.
"Sonra orucunuzu gün batıncaya kadar tamamlayın" (Bakara:
187) âyetini okudu.
"İyi de Ramazan'da değiliz" dedim.
"Kim Allah için nafile bir hayır yaparsa, Allah her hayrın karşılığını
verendir, her şeyi hakkıyla bilendir" (Bakara: 158 âyetiyle cevap
verdi. "Yolculukta oruç açılabilir" dedim.
"Ama orucu tutarsanız, bu hakkınızda daha hayırlıdır" (Bakara: 184) âyetini okudu. Niye benim gibi konuşmadığını sordum.
"Ağzından tek bir söz bile çıkmasın ki, yanında onu gözleyen ve o sözü kaydetmeye hazır bir gözcü bulunmamış olsun" (kâf: 18 ) dedi. "Kimlerdensin?" diye sordum.
"Bu konuda bilgin yok (ailemi söylesem de tanımazsın). Sonra
göz de, kalb de (görmeden, kesin bilgiye dayalı olmadan verdiğin her
hükümden) sorumludur" (İsrâ: 36) âyetiyle cevap verdi. "Hata ettim, hakkını helâl et!" dedim.
"Bugün size kınama yok. Allah, sizi bağışlasın" (Yusuf: 92) dedi. Deveme bindirip kafilesine ulaştırma teklifinde bulundum.
"Hayır adına ne işlerseniz Allah onu bilir" (Bakara: 215) âyetiyle mukabele etti. Devemi yanına getirdim. Binecekken,
"Mü'min erkeklere söyle, bakışlarını sakınsınlar" (Nûr: 30) âyetini okudu. Gözlerimi çevirdim; binecekken deve ürküp kaçtı,
bu arada elbisesi az yırtıldı.
"Başınıza musibet olarak ne gelirse, bu bizzat işleyip, onu hak etmeniz sebebiyledir" (Şûrâ: 30) âyetini mırıldandı.
"Sabret, deveyi bağlayayım!" dedim.
"Bu hususta Süleyman'ı anlayışlı ve daha isabetli davranır kıldık" (Enbiyâ: 79) âyetini okuyarak, devemi yönlendirme konusunda benim daha başarılı
olduğumu kasdetti. Deveye bindi ve
"Bunu bize baş eğdiren Allah'ı tesbih ederim; yoksa bunu biz başaramazdık. Ve sonunda şüphesiz Rabbimize döneceğiz!" (Zuhruf: 13-14) âyetlerini okudu.
"Haydi!"diye deveyi hızlandırdım.
"Yürüyüşünde (ve davranışlarında) vakur ol ve sesini yükseltme. Seslerin en çirkini, (bağıran) eşeğin sesidir!" (Lokman: 19) mukabelesinde bulundu.
Yürürken şiir okumaya başladım.
"Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun!" (Müzzemmil: 20) dedi. "Şiir okumak haram değil ki!" dedim.
"Bu hususu ancak gerçek idrak ve basiret sahipleri düşünüp anlar!" (Bakara: 269) cevabını verdi. Bir süre gittik; sonra evli olup olmadığını sordum.
"Ey iman edenler! Cevabı verildiğinde sizi üzecek meselelerden sormayın!" (Mâide: 101) âyetini okudu. Derken kafilesine ulaştık ve "Kafile içinde kimsen var mı?" dedim.
"Mal ve evlât dünya hayatının süsüdür!" (Kehf: 46) dedi. Anladım ki, evlâdı var. İsimlerini sordum. "Allah İbrahim'i dost edindi; Allah Musa ile konuştu; Ey
Yahya, Kitab'a kuvvetle tutun!" (Nisâ: 125, 164; Meryem: 12)
âyetlerini okudu. "Ey İbrahim, ey Musa, ey İsa!" diye kafileye seslendim. Nur yüzlü üç genç "Buyur!" diye çıkageldi.
Onlara para verip, "Bununla içinizden birini şehre yollayın! Yemeklerin helâl ve temiz olanına baksın ve size bir yiyecek getirsin. Dikkatli
davransın!" (Kehf: 19) dedi. Yiyecek gelince bana, "Geçmiş günlerinizde yaptıklarınızın karşılığında şimdi afiyetle yiyip için!" (Hâqqa: 24) dedi. Çocuklara, "Annenizin bu durumunu bana söylemezseniz bu yemekten yemem!" dedim.
"Annemiz" dediler, "Ağzından Cenab-ı Allah'ın gazabını çekecek yanlış bir söz çıkar korkusuyla 40 yıldır böyle sadece Kur'an'la konuşur."
İbn Mübarek, bu hadiseyi Kur'an'da her şeyin bulunduğuna delil
olarak anlatırdı...
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Hımmmmm...Demek ki neymiş , Kur'an Ayetlerini her söyleyen kendi çıkarları için değil de, hakikatleri ifade etmek için kullanıyormuş...Bazılarımız, böyle ayetleri kullananlara hep şüpher ile bakıyor da...
 

Ümmî Ebiha

KuzeyiN Kızı
Katılım
8 Kas 2007
Mesajlar
1,125
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Allah (c.c.) razı olsun...Muazzamdı...
Rabbim bizlerede Kur'an diliyle konuşup Kur'an haliyle yaşamak nasip etsin inşaALLAH...
 

cahid

Kıdemli Üye
Katılım
18 Ağu 2009
Mesajlar
6,092
Tepkime puanı
1,417
Puanları
113
Konum
Muamma...!
Bu hadiseyi daha önce okuduğum zaman içimden ne kadar da boş yere konuşuyor malaya'ni şeylerle meşgul oluyoruz diye geçmişti.. Hâlâ öyle maalesef belki de okuyalı 1 yıl oldu.. Allah (c.c.) sonumuzu hayr eylesin.. Yaşamımızı sâlih kimselerin yaşamına benzetsin.. "Kişi sevdiği ile beraberdir" Allah dostlarını seven onlarla beraber olur.. Cidalcileri seven onlarla beraber olur.. Kendi ahlâkını düzeltmeden insanları tekfir eden kimselerle arkadaşlık eden onlarla beraber olur.. Ya Rabbi! Bize sözlerinde hikmet , gönüllerinde hikmet , tavır ve davranışlarında firaset , hayatını basîret üzere yaşayanlarla haşret! Amin..
 
Üst